MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • GÜNDEM
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat

Büyüyünce ne olacaktın

Ana SayfaPsi̇koloji̇Büyüyünce ne olacaktın
Büyüyünce ne olacaktın

Hayallerimiz, içinde bulunduğumuz yaşam şartlarına, sosyal ve kültürel çevreye göre kabuk değiştirebiliyor. Ama önümüzde kocaman bir hayat var. Kötü başlayan her şey kötü gitmeyebiliyor. Ya da iyi başlayan her şey iyiye de gitmeyebiliyor. Burada önemli olan şey, kurulan hayaller! 

10 Temmuz, 2025, Perşembe 06:20
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Betül Özdemir Güran
Betül Özdemir Güran

Çocuklara imkân verelim hayallerine ulaşsınlar. İmkân verelim ki büyüyünce zeki bir kardiyolog olsunlar. İmkân verelim ki büyüyünce harika bir sporcu olsunlar. İmkân verelim ki büyüyünce iyi bir aile babası olsunlar. İmkân verelim ki büyüyünce iş kadını olsunlar. Ve imkân verelim ki olsunlar.  Çünkü onlar bizim gelecek hayallerimiz…

Henüz çocukken hepimiz, bize garip gelen ve hazırlıksız yakalandığımız sorulara maruz kalmışızdır. Bunlardan biri ve kesinlikle en zoru da büyüklerin hiç bıkmadan sorduğu o meşhur soru: Büyüyünce ne olacaksın? Bu soruyla karşılaşmayan var mıdır bilmiyorum ama herkesin farklı cevap verdiğini biliyorum. Çünkü çocuklukta bu sorunun cevabına hayal gücü eşlik eder. Araştırmalara göre insan en çok çocukken sınırsız hayal kurabiliyor. Çocukluk postumuzu üstümüzden sıyırdıkça gerçek hayata adım atarız ve kesinlikle daha gerçekçi düşünmeye zorlarız zihnimizi. 

“Olacağım” adını verdiği projesiyle tanınan Litvanyalı fotoğrafçı Viktorija Vaisvilaite Skirutiene, beşinci sınıf öğrencisi olan toplam 29 öğrencinin her birine ileride ne olmak istediğini sormuş. Her biri cevabını tahtaya yazmış. Yazdıkları cevabın yanında fotoğrafları çekilmiş. Somut veya soyut her neyse olmak istediklerini yazmışlar. Kimisi mutlu olacağını yazmış, kimisi mutlu bir ressam olacağını, kimisi matematikçi, kimisi oyuncu, kimisi aile babası, kimisi dansçı, kimisi kardiyolog ama zeki bir kardiyolog olacağını belirtmiş. Kimisi de iyi bir insan olacağını yazmış. Anlayacağınız hayaller o kadar farklı ve güzel ki… 

Ama bazen hayatlarımız kurduğumuz hayallerden farklı olabiliyor. Hiç düşünmeye vaktiniz oldu mu, hayal ettiğimiz her şeyin ne kadarını gerçekleştiriyoruz? Peki, hayallerimizi gerçekleştirme konusunda sosyal çevremiz ne kadar etkili? Güzel hayallerle başlayan bir hayat, içinde olduğu kültürden ne kadar etkilenir acaba diye insan kendine sormadan edemiyor.

Ters Gidebilecek Her Şey Ne Kadar Ters Gidebilir?

Bu soru benim aklıma “Murphy Kanunları”nı, bununla birlikte de tabii ki Edward Aloysius Murphy’yi getiriyor. Hemen hatırlayalım, kendisi roketler üzerine deney yapan bir mühendistir. Çalışmaları esnasında karşılaştığı durumlar sayesinde birtakım özdeyişler ortaya koymuştur. Ve kısa zamanda bu özdeyişler “Murphy Kanunları” olarak benimsenmiştir. En bilineni ise “ters gidebilecek her şey ters gidecektir.” 

Murphy Kanunlarına göre, gerçekten bir iş ters başlamışsa ters gitmesi beklenir. Kısa zamanda bu varsayım bir inanç sistemine dönüşmüştür. Küçük bir aksilik yaşanınca her şeyin kötü olacağına inanıyoruz. Hemen hayallerimizden vazgeçebiliyoruz. 

İşte Michael Apted, “Seven Up” adını verdiği belgeselinde tam da bu konuyu ele almıştır.

Hayatınızın Belgeselini Çekme Düşüncesi Kulağa Nasıl Geliyor?

Michael Apted, belgeseli için 1964’te çeşitli sosyo-ekonomik düzeyden 14 çocuğu bir araya getirir. Hepsi de 7 yaşındadır. Buradaki ilk amaç insanların, ekonomik durumun belirleyici olduğuna dair edindikleri öğrenilmiş inanç kalıplarına eleştiride bulunmaktır. Yani, “Varlıklı bir ailede dünyaya gelen çocuk zaten şanslıdır ve hep şanslı olacaktır.”, “Fakir ve mutsuz bir dünyaya gözlerini açan çocuk için hayat çok zordur.” gibi düşünceleri yıkmaktır. 

Michael Apted, çocuklara ilk olarak gelecek hayallerini sorar.  Yaşam hakkında düşüncelerini, beklenti ve amaçlarını…

Bu belgeseli izleyecek insanlardan şöyle düşünmesi ister; “Sizden bir ricam var; 7 yaşında iken bir belgeselde yer almak için seçildiğinizi ve hayat, aile, evlilik, fakirlik, zenginlik, ırkçılık hakkındaki düşüncelerinizin yanı sıra büyüyünce ne olmak istediğinizin, hangi üniversiteye gitmek istediğinizin sorulduğunu hayal edin.  Ve bunun her 7 senede bir tekrarlandığını ve gerçek hayattaki yerinizin hayallerinizle ne kadar uyumlu olduğunun kayıt altına alındığını düşünün.  Kaç tanemiz bugün olmayı umduğumuz yerdeyiz? Sonucu etkileyen sebepler ne?” 

“The Up Series” olarak bilinen, her 7 senede bir bu 14 kişiyle buluşarak hayatlarını inceleyen belgesel en son “63 Up” olarak karşımıza çıktı. Son bölümde bu insanların 7 yaşından 63 yaşına kadar olan hayatından sahneler var. Ama bu sahneler ne toplum yapımızı bozan dizilere benziyor ne de yaşanmış bir hikâye canlandırılıyor. Bu belgeselde sadece yaşanan hayatların kendisine şahit oluyoruz.

Onların Çocukluğunu Biliriz Biz!

Mesela küçük bir çiftlikte büyüyen Nick, ilk evliliğinde mutluluğu yakalayamıyor. İkinci kez evlenip, Amerika’da profesör olarak çalışıyor. 

Bir diğer çocuk Paul, 7 yaşında “hangi üniversiteye gideceksin” sorusuna “üniversite ne demek” diye cevap veriyor. Annesini kaybeden Paul, Avusturalya’da fabrika işçisi olarak ailesiyle birlikte yaşıyor. 

Evliliğe sıcak bakmadığını söyleyen Jackie, ise 20’li yaşlarında evleniyor. 

Zengin bir aileye sahip olan Susie, okulu bırakıp ailesinden çok uzaklara gidip yerleşiyor.

Küçükken aralarında en hareketlisi olan Tony ise, büyüyünce Jokey olacağını eğer o olmazsa taksi şoförü olacağını söylüyor. Tony, bir süre jokeylik yapıp sonra taksicilik yapmaya başlıyor.

Çocukluk ve Hayaller

Michael Apted, bu belgesel ile harika bir şey ortaya koyuyor. Hayat değişebilir, içinde bulunduğumuz şartlar değişir veya değişmez ama hayallerimize ulaşmamıza engel değil. 

Hayallerimiz, içinde bulunduğumuz yaşam şartlarına, sosyal ve kültürel çevreye göre kabuk değiştirebiliyor. Ama önümüzde kocaman bir hayat var. Kötü başlayan her şey kötü gitmeyebiliyor. Ya da iyi başlayan her şey iyiye de gitmeyebiliyor. Burada önemli olan şey, kurulan hayaller! 

Çocuklara imkân verelim hayallerine ulaşsınlar. İmkân verelim ki büyüyünce zeki bir kardiyolog olsunlar. İmkân verelim ki büyüyünce harika bir sporcu olsunlar. İmkân verelim ki büyüyünce iyi bir aile babası olsunlar. İmkân verelim ki büyüyünce iş kadını olsunlar. Ve imkân verelim ki olsunlar.  Çünkü onlar bizim gelecek hayallerimiz…

Peki ya hayatınızı belgesele çevirme fikri nasıl düşündürüyor?

  • Toplumun dışına düşenler, buraya! Toplumun dışına düşenler, buraya!
Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?
Viktorija Vaisvilaite SkirutieneMurphy Kanunları

Yorum Yazın

Betül Özdemir Güran
    Betül Özdemir Güran

    Bizi Takip Edin
    Facebook
    X (Twitter)
    Instagram
    Linkedin
    Mastodon
    Bluesky
    Köşe Yazarları
    Murat Aksoy
    Murat Aksoy Terörsüz Türkiye CHP’siz olabilir mi?
    Nazlı Akyüz
    Nazlı Akyüz Bir koridordan fazlası: Zengezur hattında Rusya-Azerbaycan gerilimi
    Erdem Bağcı
    Erdem Bağcı 2025 yıl sonu için beklenen riskler
    Burcu Ağca Karakaya
    Burcu Ağca Karakaya PISA 2025 ile Eğitimin yeni rotası: İklim okuryazarlığı ve geleceğin sorumlu vatandaşları
    Betül Özdemir Güran
    Betül Özdemir Güran Büyüyünce ne olacaktın
    Mehmet Akif Koç
    Mehmet Akif Koç Modern İran nesrinin sosyalist-Türk öncüsü: Gulam-Hüseyin Sâedî
    Buğra Gökçe
    Buğra Gökçe Serenad
    Armağan Öztürk
    Armağan Öztürk CHP’nin AKP ile müzakere yapma zorunluluğu
    Kübra Evliyaoğlu
    Kübra Evliyaoğlu Aynı nehrin kuyusu: Sonsuz döngüler
    Başak Yağmur Eray
    Başak Yağmur Eray Duvarlarda Mualla, küpürde direniş
    Bilgehan Uçak
    Bilgehan Uçak Economist Konferansı’ndan 
    Beril Esra Atahan
    Beril Esra Atahan Bazen cennet, bazen cehennem: Bipolar biriyle ilişki yaşamak 
    Hakan Tahmaz
    Hakan Tahmaz Yargı eliyle silkelenen CHP ve muhalefet
    Çağhan Uyar
    Çağhan Uyar Hiçbir şey olmasa da bir şeyler olmuştur zihniyeti
    Akın Özçer
    Akın Özçer Anayasa referandumu
    Zana Gümüş
    Zana Gümüş Strazburg’da boş bırakılan koltuk
    SON GELİŞMELER
    İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
    İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
    Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
    Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
    MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
    MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
    DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
    DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
    instagram gel gel
    Yeni Arayış
    KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

    Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı