MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat

AB’ye uyumda Mehter Marşı lazım: Bazen iki adım ileri, bazen bir adım geri...

ANA SAYFATEKNOLOJİAB’ye uyumda Mehter Marşı lazım: Bazen iki adım ileri, bazen bir adım geri...
AB’ye uyumda Mehter Marşı lazım: Bazen iki adım ileri, bazen bir adım geri...

Veri temelli ürün geliştiren girişimler; hangi veriyi ne şekilde işleyebileceklerinden emin olamıyor, büyük işletmelerin bile uyum sağlayamadığı sistemde, küçük ölçekli inovatif projeler nefes alamıyor. Yapay zekâ, büyük veri, dijital sağlık gibi kritik alanlarda KVKK'nın 'önce yasakla sonra düşün' anlayışı, Türkiye'de inovasyonun hızını yavaşlattı.

13 Nisan, 2025, Pazar 06:50
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Mustafa Ergen
Mustafa Ergen

Eğer AB ve Türkiye bu süreci doğru yönetemezse, inovatif genç beyinler başka kıtaların vizyonlarına koşmaya devam edecek. Çünkü artık sadece sermaye değil, esneklik ve özgürlük de göç ediyor. Bu nedenle, yeni nesil politikalarda, artık sadece 'takip' değil, 'gelecek' de gözetilmeli. Bazılarında iki adım ileri bazılarında bir adım geri.  

Avrupa Birliği'nin teknoloji ve sürdürülebilirlik odaklı regülasyonları, kimi zaman ileri görüşlü adımlarla umut verirken, kimi zaman da aşırı bürokratik yaklaşımlarla inovasyonun önünü kesiyor. 

Örnek, GDPR. Bizdeki KVKK’nın eşleniği. 

Avrupa'nın en meşhur regülasyonu olan GDPR, bireylerin dijital dünyadaki mahremiyetini koruma amacıyla yola çıktı. Ancak geldiğimiz noktada bu yasa, Avrupa'nın kendi teknoloji girişimlerini yavaşlattığı, yatırım ortamını daralttığı ve veri temelli inovasyonu boğduğu gerekçesiyle yoğun şekilde eleştiriliyor. İnternete girince “Çerezleri kabul ediyor musun?” sorusuyla bile bizi her gün rahatsız ediyor.

Yüksek cezalar, gri alanlar ve yoruma açık prosedürler, özellikle startuplar, KOBİ'ler ve girişimciler için caydırıcı hale geldi. Sonuç: Avrupa'nın teknoloji firmaları küresel arenada geri düşerken, yeni nesil dijital inovasyonlar başka kıtalarda yeşerdi.

Komisyon nihayet bu tabloyu görmeye başladı — tam yedi yıl sonra. GDPR’nin sadeleştirilmesi ve yeniden düzenlenmesi yönünde atılacak adımlar, yalnızca hukuki değil, aynı zamanda stratejik bir uyanışın sinyali olabilir. Ancak bu geç kalmış farkındalık, bugüne kadar yaşanan ekonomik hasarı ortadan kaldırmıyor. Trump gelmeseydi farkına varılacak mıydı o da ayrı bir sorun!

GDPR, Avrupa’daki birçok girişim için büyümeyi değil, durmayı öğütleyen bir sistem yarattı. AB’nin startup ekosistemi küçülürken, ABD merkezli girişimler daha da büyüdü. ABD’li büyükler; hem cezaları ödeyebilecek, hem de yüzlerce sayfalık hukuki metni yönetebilecek kadrolara sahiptiler. Avrupa, daha az girişim, daha çok göç ve daha az büyük şirket üretir hâle geldi. 

GDPR, küçük girişimleri korumak yerine onları sistemin dışına itti. Girişimci korkarken, regülasyon danışmanlığı ve hukuk etrafında yeni bir “uyumluluk sektörü” palazlandı. Bugün geldiğimiz noktada ise, GDPR artık yapay zekâ geliştirmek isteyenler için adeta bir Çin Seddi’ne dönüşmüş durumda. Avrupa’nın en umut vadeden teknolojisi, kıtanın en katı regülasyonunun duvarlarına çarpıyor.

Net sıfır hedeflerini destekleyen teknolojilere yol göstermek yerine, belge ve form üretmeye odaklı bir sistem inşa edilirse, Türkiye bu kez de yeşil teknolojilerde aynı fırsatı kaçırmış olacak.

Türkiye ise bu süreci 'yerelleştirerek' farklı bir düzeyde yaşadı. Avrupa’ya uyum çabasıyla hazırlanan KVKK, Avrupa’daki benzerlerinden bile daha katı ve belirsiz uygulamalarla girişimcilerin önüne set çekti. Girişimciler, teknoloji üretenler ve zaten risk almak istemeyen büyük şirketler, bu gri alanda hukukçuların elinde kaldı.

Veri temelli ürün geliştiren girişimler; hangi veriyi ne şekilde işleyebileceklerinden emin olamıyor, büyük işletmelerin bile uyum sağlayamadığı sistemde, küçük ölçekli inovatif projeler nefes alamıyor. Yapay zekâ, büyük veri, dijital sağlık gibi kritik alanlarda KVKK'nın 'önce yasakla sonra düşün' anlayışı, Türkiye'de inovasyonun hızını yavaşlattı.

Halbuki GDPR yasaklarken biz daha genişletebilseydik bu girişimcileri ve beraberinde teknolojilerini ve finansmanlarını ülkemize çekebilirdik. 

Şimdi ise sırada İklim Kanunu var. Yeşil dönüşüm hedefleri, Paris Anlaşması yükümlülükleri ve sürdürülebilirlik çağrıları elbette önemli. Ancak tıpkı GDPR gibi, bu kanun da regülasyonun dozu doğru ayarlanmazsa yenilik üretmek yerine bürokrasiye hizmet eden bir yapıya dönüşebilir. Dünyayı herkesten çok kirletiyor gibi bir regülasyondan ziyade bunu yapanlara dönük teknolojileri ürettirecek bir regülasyon düzenlenmesine ihtiyaç var. 

Net sıfır hedeflerini destekleyen teknolojilere yol göstermek yerine, belge ve form üretmeye odaklı bir sistem inşa edilirse, Türkiye bu kez de yeşil teknolojilerde aynı fırsatı kaçırmış olacak.

Eğer gerçekten teknolojik rekabet gücümüzü artırmak istiyorsak, regülasyonları “engel” değil, inovasyon katalizörü olarak tasarlamalıyız. İşte bunun için bazı öneriler:

Regülasyon Kum Havuzları ile deneysel teknolojiler için kontrollü test alanları oluşturabiliriz. Etki Temelli Değerlendirme ile kaç sayfa doldurduğun değil, neyi çözdüğün önemli olacağı bir değerlendirme sistemi kurabiliriz. Açık Veri Ekonomisi ile devletin elindeki çevresel, meteorolojik, tarımsal veriler, girişimcilerin kullanımına açabiliriz. Yeşil Girişim Fonu ile karbon azaltımı sağlayan projelere erken aşama fonlama yapabiliriz. KOBİ’lere Yasal Mentorluk ile büyük şirketler kadar kaynağı olmayan küçük girişimlere yönelik rehberlik yapısı oluşturabiliriz.

Regülasyonların amacı toplumu korumak ve yol göstermektir. Ama bu yol, girişimciyi yavaşlatan değil hızlandıran bir yol olmalı. GDPR’nin, KVKK’nın ve İklim Kanunu’nun kaderi, işte bu dengeyi kurup kuramayacaklarına bağlı.

Eğer AB ve Türkiye bu süreci doğru yönetemezse, inovatif genç beyinler başka kıtaların vizyonlarına koşmaya devam edecek. Çünkü artık sadece sermaye değil, esneklik ve özgürlük de göç ediyor.

Bu nedenle, yeni nesil politikalarda, artık sadece 'takip' değil, 'gelecek' de gözetilmeli. Bazılarında iki adım ileri bazılarında bir adım geri.

  • Yeni Eğitim Paradigması: "4∞" Sistemi ve Hayat Boyu Öğrenme Vizyonu Yeni Eğitim Paradigması: "4∞" Sistemi ve Hayat Boyu Öğrenme Vizyonu
Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?
Avrupa BirliğiABGDPRKVKK

Yorumlar

yorum avatar

Olağanüstü güzel ve önemli bir yazı

Melih Bulut

13-04-2025 09:34

Yorum Yazın

Mustafa Ergen
    Mustafa Ergen

    Bizi Takip Edin
    Facebook
    X (Twitter)
    Instagram
    Linkedin
    Mastodon
    Bluesky
    Köşe Yazarları
    Hakan Tahmaz
    Hakan Tahmaz Yargının siyaset kıskacı ve Yeni Çözüm Süreci dengeleri
    Yavuz Saltık
    Yavuz Saltık Kültür ve sanat yoksunluğu: Görünmeyen uçurum
    Başak Yağmur Eray
    Başak Yağmur Eray Görünüşün gücü ve hakikatin çürüme ile imtihanı
    Ahmet Ziya Gökalp
    Ahmet Ziya Gökalp Gerçek, Anlatının Gölgesinde Kayboluyor
    Çağatay Arslan
    Çağatay Arslan Finans Alla Turca
    Fatih Öztürk
    Fatih Öztürk Türkiye Cumhuriyeti Demokrasisi’ni kurtarmak (3): Temsilcilerin azli
    İlter Turan
    İlter Turan Önceliklerimizi yeniden gözden geçirmek gerekiyor
    Sema Erder
    Sema Erder Dost/Düşman siyaseti ve yer değiştiren kimlikler
    Murat Aksoy
    Murat Aksoy Çerçioğlu'nun transferi ya da siyasetin 'sıfır'lanması
    Erdem Bağcı
    Erdem Bağcı Türkiye'nin makroekonomik görünümü
    Ali Kılıç
    Ali Kılıç Zengezur kavşağı: İki lider, tek kader
    Burcu Ağca Karakaya
    Burcu Ağca Karakaya Teknoloji, pedagoji ve içeriğin kesişiminde ‘etkili öğretim’
    Ece Uğuz
    Ece Uğuz CHP ne yapıyor, ne yapmalı?
    Ali Arslan
    Ali Arslan Araştırma Üniversitesi yerine araştırma yapan akademisyen destek programına geçilmelidir
    Kübra Evliyaoğlu
    Kübra Evliyaoğlu Müzayede
    Armağan Öztürk
    Armağan Öztürk Yapay zeka, robotlar ve insanlık
    instagram gel gel
    Yeni Arayış
    KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

    Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı