MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat

Fermanla eylemli içtüzük değişikliği

ANA SAYFAHUKUKFermanla eylemli içtüzük değişikliği
Fermanla eylemli içtüzük değişikliği

Fermanla eylemli içtüzük değişikliği

31 Ocak, 2024, Çarşamba 21:50
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Atalay’ı bu yolla siyasetin dışına iteklediklerini zannedenler çok yanılıyorlar. Demokrasi adına çok acı tecrübeye imza attıklarının farkında da değiller. Seçmen, bu şekilde ayak oyunlarıyla dışlananlara hep bir sempati duyar ve oy verir. Oy vermeyeceği varsa da inadına verir. Erdoğan’ın siyasi sonunu sistemden dışladıkları hızlandıracaktır.Hatay’ın seçilmiş TİP’li milletvekili Can Atalay, büyük bir hukuksuzlukla Gezi Parkı davası dolayısıyla aldığı 18 yıllık hapis cezası kesinleşmeden milletvekili seçilmişti. Zaten bu yüzden Yüksek Seçim Kurulu, Atalay’ın adaylık sürecine masumiyet karinesi gereği müdahale edememişti. Mayıs 2023’te seçilmesinin ardından Atalay’ın dosyasını apar topar ele alan Yargıtay 3.Ceza Dairesi, ağustos ayında mahkumiyet hükümlerini onayladı ve karar kesinleşti. Bununla birlikte, kararın kesinleşmesinden önce milletvekili seçilen Atalay, Anayasa Mahkemesi’ne ihlal iddiasıyla başvurdu ve AYM başvurusunu haklı buldu. Karar tanınmadı; bunun üzerine tekrar başvuruda ikinci defa ihlal kararı verildi, ne var ki durum Yargıtay ile AYM arasında bir rejim krizine dönüştü.Sayın Cumhurbaşkanının, Atalay hakkındaki kararın mecliste okunması emri verdiği ve deyim yerindeyse Atalay’ın ipini çektiği artık biliniyor. Burada başka tuhaflıklar da var. İlki, kararın okunması kararını, göründüğü kadarıyla TBMM Başkanlığı değil AKP meclis grubu almış. AKP Meclis Grup Başkanvekili Leyla Şahin Usta’nın “Can Atalay kararı bugün veya bu hafta Meclis’te okunarak milletvekilliği düşecek. Bugün veya bu hafta tamamlamayı düşünüyoruz açıkçası.” Biçimindeki açıklamasından anlaşılıyor ki, karar AKP grubunda alınmış, TBMM Başkanlığının işlemi salt bir “bürokratik mükellefiyetin” yerine getirilmesinden ibaret.TBMM’nin işleyişi konusundaki temel usul kurallarını içeren TBMM İçtüzüğü’nün fiilen, emrivaki yaratarak, hukuk deyimiyle  fait accompli yapılarak oldu bittiyle değiştirilmesine eylemli içtüzük değişikliği denir. İki gün önce, tam bir eylemli içtüzük değişikliğine dün tanık olduk ve iktidar partisi meclis grubu kararıyla Can Atalay’ın mahkeme kararının okunarak milletvekilliğinin düşürülmesi işlemi gerçekleşti. Mahkeme kararı diyoruz, ancak bu da hukuken tartışılması gereken bir nokta. Her ne kadar metin Genel Kurul Salonu’nda okunsa da gerçekten ortada bir mahkeme kararı olmayabilir.
“Millet iradesi gasbediliyor” diyerek gelen, ifade özgürlüğünü kullandığı için aldığı cezadan sonra muhtar bile olamaz denen, CHP ve o zamanki lideri Baykal’ın ihsanı sayesinde Siirt seçimlerini bir çeşit hülleyle yenileterek milletvekili seçilen ve sonra da partisinin başına geçip yükselen bir siyasetçinin geldiği nokta, ne hazin bir son.
Anayasa Mahkemesi’nin bireysel başvurularda aldığı ihlal tespiti, 6216 sayılı Anayasa Mahkemesi’nin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 50/2 maddesi uyarınca yargılamanın yenilenmesi nedeni oluşturur. Bu durumda, ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldırmak amacıyla yeniden yargılama yapmak üzere dosya ilgili mahkemeye gönderilir. Yeniden yargılama yapmakla yükümlü mahkeme, bu olayda İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi, AYM kararında açıklanan ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldıracak şekilde mümkünse dosya üzerinden karar verir. Durumun bir hukuki sonucu olarak, eski mahkeme hükmü ortadan kalkar. Atalay hadisesinde böyle olmamış olması, 6216 sayılı kanunun bu hükmünü ortadan kaldırmaz. Dolayısıyla her ne kadar mecliste okunmuş olsa bile, böyle bir karar hukuk dünyasında bulunmamaktadır. Mecliste, aslında hukuken artık bir geçerliliği kalmamış bir mahkeme kararı okunmuştur.Bu durumda, Anayasa Mahkemesi’ne tıpkı Enis Berberoğlu ve Ömer Faruk Gergerlioğlu örneklerinde olduğu gibi, yeni bir başvuru yapılarak önceki kararının yerine getirilmemesinin neden olduğu ihlaller ayrıca tespit ettirilmek durumundadır. Anayasasızlığa iyice biat eden Yargıtay ve TBMM Başkanlığı’ndan sonra AYM’nin varlık nedenini ortadan kaldırmamak adına, bu yeni başvuruya da ihlal kararı vermesi gerekir. AYM’nin bu basireti sergileyip sergileyemeyeceğini yakında göreceğiz.
Esas altının çizilmesi gereken noktayı ise ıskalamayalım. Acaba Erdoğan, Atalay’ı neden bu kadar şiddetli cezalandırıyor? Erdoğan, bugüne kadar iktidarına en büyük başkaldırıyı oluşturan Gezi direnişinin mimarlarından biri olarak Can Atalay’ı görüyor da ondan.
Esas altının çizilmesi gereken noktayı ise ıskalamayalım. Acaba Erdoğan, Atalay’ı neden bu kadar şiddetli cezalandırıyor? Erdoğan, bugüne kadar iktidarına en büyük başkaldırıyı oluşturan Gezi direnişinin mimarlarından biri olarak Can Atalay’ı görüyor da ondan. Bunun ötesinde, tıpkı Av. Selçuk Kozağaçlı gibi, Atalay’ın da Soma faciası davasında, Ermenek maden kazası davasında, Çorlu tren kazası davasında, Aladağ yurt yangını davasında, Sosyal Haklar Derneği faaliyetlerinde ve elbette Gezi davalarındaki duruşunun ve yarattığı etkinin farkında. Bugün mecliste olsa, AKP’ye en dişli muhalefeti yapabilecek birini uzak tutmakla kalmıyor, kendi tabanını ve koalisyon ortaklarını da bu “azılı solcu” karşısında konsolide ediyor.“Millet iradesi gasbediliyor” diyerek gelen, ifade özgürlüğünü kullandığı için aldığı cezadan sonra muhtar bile olamaz denen, CHP ve o zamanki lideri Baykal’ın ihsanı sayesinde Siirt seçimlerini bir çeşit hülleyle yenileterek milletvekili seçilen ve sonra da partisinin başına geçip yükselen bir siyasetçinin geldiği nokta, ne hazin bir son. Atalay’ı bu yolla siyasetin dışına iteklediklerini zannedenler çok yanılıyorlar. Demokrasi adına çok acı tecrübeye imza attıklarının farkında da değiller. Seçmen, bu şekilde ayak oyunlarıyla dışlananlara hep bir sempati duyar ve oy verir. Oy vermeyeceği varsa da inadına verir. Erdoğan’ın siyasi sonunu sistemden dışladıkları hızlandıracaktır. Sonuçları 31 Martta göreceğiz, muhalefetin tek yapması gereken bu aşamadan sonra konsolide olmak ve hukuksuzlukların altını çizmektir.
Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?

Yorum Yazın

Yeni Arayış
    Yeni Arayış

    Bizi Takip Edin
    Facebook
    X (Twitter)
    Instagram
    Linkedin
    Mastodon
    Bluesky
    Köşe Yazarları
    Hakan Tahmaz
    Hakan Tahmaz Yargının siyaset kıskacı ve Yeni Çözüm Süreci dengeleri
    Yavuz Saltık
    Yavuz Saltık Kültür ve sanat yoksunluğu: Görünmeyen uçurum
    Başak Yağmur Eray
    Başak Yağmur Eray Görünüşün gücü ve hakikatin çürüme ile imtihanı
    Ahmet Ziya Gökalp
    Ahmet Ziya Gökalp Gerçek, Anlatının Gölgesinde Kayboluyor
    Çağatay Arslan
    Çağatay Arslan Finans Alla Turca
    Fatih Öztürk
    Fatih Öztürk Türkiye Cumhuriyeti Demokrasisi’ni kurtarmak (3): Temsilcilerin azli
    İlter Turan
    İlter Turan Önceliklerimizi yeniden gözden geçirmek gerekiyor
    Sema Erder
    Sema Erder Dost/Düşman siyaseti ve yer değiştiren kimlikler
    Murat Aksoy
    Murat Aksoy Çerçioğlu'nun transferi ya da siyasetin 'sıfır'lanması
    Erdem Bağcı
    Erdem Bağcı Türkiye'nin makroekonomik görünümü
    Ali Kılıç
    Ali Kılıç Zengezur kavşağı: İki lider, tek kader
    Burcu Ağca Karakaya
    Burcu Ağca Karakaya Teknoloji, pedagoji ve içeriğin kesişiminde ‘etkili öğretim’
    Ece Uğuz
    Ece Uğuz CHP ne yapıyor, ne yapmalı?
    Ali Arslan
    Ali Arslan Araştırma Üniversitesi yerine araştırma yapan akademisyen destek programına geçilmelidir
    Kübra Evliyaoğlu
    Kübra Evliyaoğlu Müzayede
    Armağan Öztürk
    Armağan Öztürk Yapay zeka, robotlar ve insanlık
    instagram gel gel
    Yeni Arayış
    KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

    Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı