MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat

Yerel olmayan yerel seçim: İmamoğlu vs Erdoğan

ANA SAYFAKÖŞE YAZILARIYerel olmayan yerel seçim: İmamoğlu vs Erdoğan
Yerel olmayan yerel seçim: İmamoğlu vs Erdoğan

Yerel olmayan yerel seçim: İmamoğlu vs Erdoğan

09 Mart, 2024, Cumartesi 21:45
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Yeni Arayış
Yeni Arayış
31 Mart akşamı İmamoğlu İstanbul’dan zafer ile çıkarsa, ki şu an için öyle gözüküyor, yerel seçim uzun bir genel seçim maratonunun ilk ayağı olacak. Bu bağlamda aslında daha önce başlamış ama 2023 yerel seçimlerinde sekteye uğramış bir İmamoğlu vs Erdoğan dönemine girmeye ramak kaldı diyebiliriz.İzleyebildiğim kadarıyla yerel seçimler renksiz ve cansız başlamıştı. Genel seçimler sonrasında muhalefetin içerisine düştüğü traji-komik durum ve seçmendeki umutsuzluk yerel seçimlerde de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın hegemonyasının daha da güçleneceği algısı ile birleşmişti. Ancak seçime bir aydan az zaman kala bu durum hem Türkiye’de hem de Türkiye ile ilgilenen dünyada değişmeye başladı. Zira, bu yerel seçim İmamoğlu’nun yeniden İstanbul’u alıp Cumhurbaşkanı Erdoğan’a karşı genç ve dinamik bir alternatif olma ihtimali güçlendikçe yerel olmaktan çıkıp, Türkiye’nin yarını ile alakalı olmaya başladı. Bu bağlamda bu seçime İmamoğlu ve Erdoğan arasında geçecek erken bir mücadele olarak bakabiliriz. En azından Türkiye’nin 4000 kilometre batısında öyle görünmeye başladı bile.Mayıs 2023 seçimleri sonrasında batıdaki hava Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın en azından 2028’e kadar ülkeyi tek başına yöneteceği sonrasında ise sağlığı el verirse bir şekilde sistem ile oynayarak bir dönem daha yönetimde kalacağı şeklinde esiyordu. Bununla beraber birçok kişi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın her ne olursa olsun İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu ya engelleyeceğini ya da onu yenecek bir aday bulacağını düşündüler. Ancak anketler gösteriyor ki bu iki durumda şimdilik gerçekçi değil. Öncelikle ekonomi çok kötü, ekonominin bu denli kötü olduğu bir durumda da Cumhur İttifakı’nın güvenlik odaklı politikaları da çok işe yaramıyor. İkincisi Cumhurbaşkanı Erdoğan kürsüde hala çok etkili olsa da meydanlarda yorgun gözüküyor ve seçmene vermesi gereken en önemli şey olan umudu ve yeni bir hikayeyi veremiyor. Hoş yeni bir hikaye noktasında Ekrem İmamoğlu’nun da büyük eksikleri var ama sanıyorum kendisine toplum ile bir hikaye kurmak için biraz daha zamanı var.Durumun Cumhur İttifakı için çok da iç açıcı durumda olmadığını Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘bu benim son seçimim’ şeklinde başlayan ve de ‘amacım emaneti devretmek’ diye devam eden Veda Hutbesi anlamı da çıkarılabilecek konuşmasından da anlıyoruz. Eğer durum İstanbul için o kadar kötü olmasa Erdoğan böyle bir konuşma yapmazdı. Bu konuşması ile ‘artık yeter’ diyen kendi eski seçmenini başta Yeniden Refah Partisi olmak üzere diğer yerlerden kendisine çekmek istiyor. Bence bu çok da mantıksız bir söylem değil ama bunu genel seçimde denedi ve etkili oldu. Her ne kadar etkisi genel olacak bu yerel seçimde ben bu söylemin etkili olmayacağını düşünüyorum.Bunların ötesinde, yerel seçim süreci gösterdi ki Cumhurbaşkanı Erdoğan sonrasında olası adayların da İmamoğlu’nun halk karşısında olan avantajına sahip değiller. Bürokraside çok güçlü olan Bilal Erdoğan Türkiye’nin siyasi sisteminde örneği çok olan babadan sonra oğul denklemindeki dezavantajların hemen hemen hepsine sahip. Selçuk Bayraktar ise zeki, genç ve başarılı ama siyaset için çok da istekli durmuyor. Dahası Bayraktar projeleri haricinde de anlatacak bir hikayesi yok. Devleti bilen, ekibi sağlam ve karizmatik Hakan Fidan ise iş reel siyasete gelince İmamoğlu kadar bıçkın durmuyor. Hoş bunları söylemek içinde çok erken ama şu anda dünya Erdoğan sonrası için gözünü İmamoğlu’na çevirmiş durumda. Zira muhtemel rakiplerinin hiçbirisi onun seviyesinde değil. Her ne kadar Ruşen Çakır’ın çok doğru bir şekilde saptattığı gibi partisi onu geriye çekiyor olsa da İmamoğlu hala rakipleri arasında önde duruyor. Bu durum sadece Türkiye’den değil dünyadan da böyle gözüküyor.
Ancak her şeye karşın hala Ekrem İmamoğlu’nun çok ama çok güçlü bir rakibi var. Arkasında devlet gücü de olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan.

İMAMOĞLU’NUN RAKİBİ ARKASINDA DEVLET GÜCÜ OLAN ERDOĞAN

Ancak her şeye karşın Ekrem İmamoğlu’nun çok ama çok güçlü bir rakibi var. Arkasında devlet gücü de olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan.Ancak sanıyorum, Cumhurbaşkanı Erdoğan bir şekilde Ekrem İmamoğlu’nun kendisine karşın İstanbul’u bir daha kazanmasını engelleyemezse arkasında kımıldamadan hazır ola geçen devlet gücünü de tamamen bulamayacaktır. 4 yıl sonra Cumhur İttifakı hegemonyasının bitme durumunu gören güvenlik ve yargı bürokrasisi bir şekilde bütünlüklü olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın arkasında durmayabilir. Bu demek oluyor ki İmamoğlu’nun 2.7 yıllık hapis cezası hiç işletilemeyebilir ya da ona çok avantaj sağlayacak şekilde de yeniden kurgulanabilir. Dahası ekonomisi zor durumda olan Türkiye’ye ekonomik yardım ve destekler Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın istediği gibi değil de Ekrem İmamoğlu’nun istediği gibi Türkiye’ye yönlenebilir.Sonuç olarak demem o ki, 31 Mart akşamı Ekrem İmamoğlu İstanbul’dan zafer ile çıkarsa, ki şu an için öyle gözüküyor, yerel seçim uzun bir genel seçim maratonunun ilk ayağı olacak. Bu bağlamda aslında daha önce başlamış ama 2023 yerel seçimlerinde sekteye uğramış bir İmamoğlu vs Erdoğan dönemine girmeye ramak kaldı. Bu Türkiye’den nasıl görünüyor bilmiyorum ama Batı’dan aynen böyle okunuyor ve merakla takip ediliyor.Kuşkusuz 2028 için çok zaman var ama manzara-i umumiye değişmez ise Türkiye bundan sonraki uzun yıllarını belirleyecek son bir ayına girdi diyebiliriz.
Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?

Yorum Yazın

Yeni Arayış
    Yeni Arayış

    Bizi Takip Edin
    Facebook
    X (Twitter)
    Instagram
    Linkedin
    Mastodon
    Bluesky
    Köşe Yazarları
    Hakan Tahmaz
    Hakan Tahmaz Yargının siyaset kıskacı ve Yeni Çözüm Süreci dengeleri
    Yavuz Saltık
    Yavuz Saltık Kültür ve sanat yoksunluğu: Görünmeyen uçurum
    Başak Yağmur Eray
    Başak Yağmur Eray Görünüşün gücü ve hakikatin çürüme ile imtihanı
    Ahmet Ziya Gökalp
    Ahmet Ziya Gökalp Gerçek, Anlatının Gölgesinde Kayboluyor
    Çağatay Arslan
    Çağatay Arslan Finans Alla Turca
    Fatih Öztürk
    Fatih Öztürk Türkiye Cumhuriyeti Demokrasisi’ni kurtarmak (3): Temsilcilerin azli
    İlter Turan
    İlter Turan Önceliklerimizi yeniden gözden geçirmek gerekiyor
    Sema Erder
    Sema Erder Dost/Düşman siyaseti ve yer değiştiren kimlikler
    Murat Aksoy
    Murat Aksoy Çerçioğlu'nun transferi ya da siyasetin 'sıfır'lanması
    Erdem Bağcı
    Erdem Bağcı Türkiye'nin makroekonomik görünümü
    Ali Kılıç
    Ali Kılıç Zengezur kavşağı: İki lider, tek kader
    Burcu Ağca Karakaya
    Burcu Ağca Karakaya Teknoloji, pedagoji ve içeriğin kesişiminde ‘etkili öğretim’
    Ece Uğuz
    Ece Uğuz CHP ne yapıyor, ne yapmalı?
    Ali Arslan
    Ali Arslan Araştırma Üniversitesi yerine araştırma yapan akademisyen destek programına geçilmelidir
    Kübra Evliyaoğlu
    Kübra Evliyaoğlu Müzayede
    Armağan Öztürk
    Armağan Öztürk Yapay zeka, robotlar ve insanlık
    instagram gel gel
    Yeni Arayış
    KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

    Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı