MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • GÜNDEM
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat
estheteclinic haber üstü reklam

Yapısal reformlara ihtiyaç var mı?

Ana SayfaEkonomi̇Yapısal reformlara ihtiyaç var mı?
Yapısal reformlara ihtiyaç var mı?
03 Kasım, 2024, Pazar 07:23
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Turgay Bozoğlu
Turgay Bozoğlu

Yapısal reform, bir ülkenin ekonomik, hukuki, sosyal veya idari sistemini daha işlevsel, sürdürülebilir ve rekabetçi hale getirmek amacıyla gerçekleştirilen köklü ve kapsamlı değişiklikler. Özellikle Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde yapısal reformlar, ekonomik büyümenin kalitesini artırmak ve sürdürülebilir kalkınmayı sağlamak açısından kritik öneme sahip.

Ülkemiz uzun zamandır yüksek enflasyondan muzdarip. Enflasyon cinin şişeden çıkmasına benzer, şişeden çıktığı zaman tekrar şişeye koymak çok zor olur. Ekonomi yönetimi de enflasyonu şişeye koymakta güçlük çekiyor. Bunda programın başlangıcında ürkek adımların atılması, maliye politikasının yeterince etkin olmaması, halkın programa inancının olmaması gibi birçok faktör etkin.

Enflasyon; fiyatların sürekli, acımasız yükselişi ve halkın alım gücünü bir yangın gibi yok eden bir canavar. Bu canavarı dize getirmek içinse yalnızca faiz oranlarını artırmak, döviz kurlarını kontrol etmek gibi geçici tedbirler yetmez. Asıl mesele, ekonomide köklü değişikliklere giderek cini şişeden tekrar çıkarmamak. İşte burada yapısal reformlar, ekonomiyi sağlam bir temele oturtmak ve enflasyonu kalıcı olarak kontrol altına almak için karşımıza çıkan en etkili araçlar. Türk ekonomisinin dezenflasyon programıyla bu savaşı kazanabilmesi için, cesur, kapsamlı ve kararlı reform adımlarına ihtiyaç var. Yapısal reform kelimeleri çok sık kullanılıyor ama ne olduğunu pek söyleyen yok.

Yapısal reform, bir ülkenin ekonomik, hukuki, sosyal veya idari sistemini daha işlevsel, sürdürülebilir ve rekabetçi hale getirmek amacıyla gerçekleştirilen köklü ve kapsamlı değişiklikler. Bu reformlar, ekonominin verimliliğini, sürdürülebilirliğini ve dış şoklara karşı direncini artırmayı amaçlar. Özellikle Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde yapısal reformlar, ekonomik büyümenin kalitesini artırmak ve sürdürülebilir kalkınmayı sağlamak açısından kritik öneme sahip.

Hani bir söz vardır, “Her şey eğitimle başlar.” İşte bu söz enflasyonla mücadelede de geçerlidir. Türkiye’de nitelikli ve yüksek vasıflı iş gücünü artırmak, üretkenliği yükseltmek ve katma değerli üretime geçmek için eğitim sistemi baştan sona elden geçirilmeli. Ezberci bir sistemde yetişenler analitik düşünemez ve yaratıcılıkları yok olur.

HER ŞEY EĞİTİMLE BAŞLAR

Eğitim, hukuk, vergi, teşvik, kurumsallaşma gibi alanlarda çok hızla harekete geçmek, geleceğin refah ülkesini kurmak için şart. Yoksa bugün olduğu gibi birçok alanda çürümeyi yaşarız. Unutmayın, olduğunuz yerde durmanız arkanızdan gelenlerin sizi geçmesi anlamına gelir. Acilen atılması gereken adımları kendi penceremden özetledim.

1. Eğitimde Yenilikçi Bir Reform: İnsan Sermayesi Enflasyonla Mücadelede En Büyük Güç

Hani bir söz vardır, “Her şey eğitimle başlar.” İşte bu söz enflasyonla mücadelede de geçerlidir. Türkiye’de nitelikli ve yüksek vasıflı iş gücünü artırmak, üretkenliği yükseltmek ve katma değerli üretime geçmek için eğitim sistemi baştan sona elden geçirilmeli. Ezberci bir sistemde yetişenler analitik düşünemez ve yaratıcılıkları yok olur. Gençlerimizi geleceğin teknolojilerine hazırlamak, onları dijitalleşen dünyada söz sahibi kılmak için okullarımızı daha modern, öğretim programlarımızı daha çağdaş hale getirmeliyiz. Enflasyonu dizginlemenin yolu, eğitimle gençleri “işsizler ordusuna” değil, “üretenler ordusuna” katmaktan geçer.

2. Yargı ve Hukuk Sistemi Reformları: Güvensiz Yatırım Ortamına Son!

Yabancı yatırımcıların en çok çekindiği şey, hukuki güvenceden yoksun bir ülkede yatırım yapmaktır. Türkiye’nin ekonomik büyümesi ve enflasyonu kontrol altına alabilmesi için güvenilir ve hızlı işleyen bir yargı sistemine sahip olması şarttır. Adaletin topal kaldığı bir ülkede ekonomik istikrar sağlanamaz; çünkü sermaye güveni, kuş gibi ürkektir, ilk fırsatta uçar gider. Hukuk sisteminin bağımsız ve tarafsız hale getirilmesi, mahkemelerin iş yükünün hafifletilmesi ve dijitalleşme ile süreçlerin hızlandırılması şart. Bugün ülkemizin en büyük sorunu adalet sistemine güvenilmemesi. Başta siyaset olmak üzere her türlü dış etkiden yargı sistemini arındırmak ve yargıç güvencesi mutlaka sağlanmalı.

3. Kayıt Dışı Ekonomiyi Güneşe Çıkarmak: Vergi Kaçaklarıyla Mücadele

Kayıt dışı ekonominin yaygın olduğu bir ülkede enflasyonla mücadele etmek de deveye hendek atlatmaya benzer. Kayıt dışı ekonomi, vergi gelirlerini azaltır ve maliye politikalarının etkinliğini düşürür. Şeffaf bir ekonomik yapı oluşturulmadan, enflasyon canavarını ehlileştirmek mümkün değildir. Vergi tabanını genişletmek, kayıt dışı ekonomiyle kararlılıkla mücadele etmek gerekir. Bu da işletmeleri kayıt altına alacak vergi teşvikleri ve dijital takip sistemleri ile mümkün. Ancak siyasetin finansmanı meselesi çözülmeden bu konuyu çözmek pek mümkün değil.

4. Enerjide Dışa Bağımlılığa Son Vermek: Yenilenebilir Enerji Yatırımları

Enerji fiyatlarındaki dalgalanmalar, Türkiye’nin ithalata bağımlı yapısıyla birleşince, enflasyon üzerinde ciddi baskı yaratıyor. Hani derler ya, “Kendi yağında kavrulmak en güzeli,” işte Türkiye’nin enerjide kendi yağıyla kavrulması gerekir. Yenilenebilir enerji kaynaklarına yapılacak yatırımlar, enerjide dışa bağımlılığı azaltır ve üretim maliyetlerini düşürerek enflasyonist baskıları hafifletir. Güneş enerjisi, rüzgar enerjisi ve jeotermal kaynaklara yapılacak yatırımlarla hem çevre korunur hem de ülkenin enerji arz güvenliği sağlanır.

 5. İşgücü Piyasasında Esneklik: Kadınları ve Gençleri İş Gücüne Katmak

İstihdam politikalarında yapılacak reformlar, enflasyonla mücadelede çok kritik bir yere sahip. Türkiye’de kadınların ve gençlerin iş gücüne katılımını artırmak, üretimi ve verimliliği yükseltir. İş gücü piyasasında esnek çalışma modellerine geçmek, kadınların çocuk bakımı gibi sorumluluklarla iş hayatını dengelemesini kolaylaştırır. Gençler ise daha yenilikçi ve dinamik düşünme yeteneğiyle ekonomiye katkı sağlar. İstihdam artışı, hem büyümeyi destekler hem de enflasyonu kontrol altına almayı kolaylaştırır.

 6. Vergi Reformu: Adil Bir Dağılım, Dengeli Bir Ekonomi

Vergi sistemi, ekonominin belkemiğidir. Ancak Türkiye’de vergi yükü dolaylı vergilerle halkın omuzlarında. Bu da düşük gelirli vatandaşların enflasyon karşısında daha fazla ezilmesine neden oluyor. Vergi sisteminde yapılacak bir reform, dolaylı vergilere olan bağımlılığı azaltarak daha adil bir vergi tabanı yaratır. Doğrudan vergilerin oranını artırarak gelir dağılımını dengelemek, hem sosyal adaleti sağlar hem de tüketim harcamalarındaki dalgalanmaları önleyerek enflasyonla mücadelede yardımcı olur. Kriz zamanları bu tip cesur reformları yapmak için uygun zeminler yaratır. Ama bu fırsatın kaçırıldığını görüyorum. Sadece gelir artışı sağlamak için yapılan düzenlemeler vergi reformu değildir.

Enflasyonla kalıcı mücadele için Türkiye'nin üretim yapısını yüksek katma değerli ürünlere yönlendirmesi gerekir. Bu dönüşüm, hem dış ticaret açığını azaltacak hem de enflasyonist baskıları hafifletecek.

7.Üretim Yapısının Dönüşümü: Yüksek Katma Değerli Üretime Geçiş

Türkiye'nin kronik dış ticaret açığı ve düşük katma değerli üretim yapısı, enflasyonla mücadelede en büyük engellerden. Bu nedenle, üretim yapısının yüksek katma değerli ürünlere yönlendirilmesi, enflasyonla mücadelede kilit rol oynar. Enflasyonla kalıcı mücadele için Türkiye'nin üretim yapısını yüksek katma değerli ürünlere yönlendirmesi gerekir. Bu dönüşüm, hem dış ticaret açığını azaltacak hem de enflasyonist baskıları hafifletecek.

Yüksek katma değerli ürün için Ar-Ge çok önemli. TÜBİTAK'ın 2024-2025 Öncelikli Ar-Ge ve Yenilik Konuları kapsamında belirlediği 252 kritik ürün/teknoloji, bu alanda yol gösterici olmalı.  Ayrıca sanayi ve teşvik politikalarının, yüksek teknolojiye dayalı sektörleri destekleyecek şekilde yeniden tasarlanması gerekir. Özellikle savunma sanayi, otomotiv, elektronik ve yazılım gibi sektörlerdeki ihracat artışı, ülkenin bu alandaki potansiyelini ve küresel rekabet içindeki konumunu güçlendirir.

Enflasyonla mücadele yalnızca kısa vadeli para politikalarıyla kazanılmaz; uzun vadeli yapısal reformlarla kökünden çözüme kavuşturulabilir. Tıpkı bir binayı güçlü bir temelle inşa etmek gibi, ekonomiyi sağlam temeller üzerinde büyütmek de yapısal reformlarla mümkün. Türkiye, dezenflasyon programında başarıya ulaşmak istiyorsa eğitimden enerjiye, vergi sisteminden iş gücü piyasasına kadar geniş kapsamlı reformları kararlılıkla hayata geçirmeli.

Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?
Turgay BozoğluEkonomi

Yorum Yazın

e-bülten sağ blok
Turgay Bozoğlu
    Turgay Bozoğlu

    Bizi Takip Edin
    Facebook
    X (Twitter)
    Instagram
    Linkedin
    Mastodon
    Bluesky
    Köşe Yazarları
    Murat Aksoy
    Murat Aksoy Şirin: Bu kitabı alamayacak babalara ücretsiz ulaştırmak istiyorum
    Bahattin Yücel
    Bahattin Yücel İsrail-İran ve Ortadoğu
    Burak Can Çelik
    Burak Can Çelik İsrail-İran geriliminde yeni perde: Son gelişmeler ve bölgesel yansımalar
    Tunay Şendal
    Tunay Şendal İsrail-İran Savaşı’nın dinamikleri ve Türkiye
    Mehmet Hasgüler
    Mehmet Hasgüler Bir AİHM kararı: Kara haber mi müjde mi?
    Gülseren Aydın
    Gülseren Aydın Meltem Arıkan oyunlarına feminist bakış
    Ali Kılıç
    Ali Kılıç BOP tıkır tıkır işliyor: Sessiz kartlar, derin hesaplar
    Hakan Şahin
    Hakan Şahin İsrail’in İran Saldırısı Türkiye’ye Neler Söylüyor?
    Korhan Gümüş
    Korhan Gümüş Yetimhane dünyanın en ilginç mimari koruma projelerinden biri olabilir
    Turgay Bozoğlu
    Turgay Bozoğlu Nükleer gölge ve ekonomik fırtına: Yeni bir krize hazır mıyız?
    Çağatay Arslan
    Çağatay Arslan Bir dostu ölü götürmek
    Bahar Akpınar
    Bahar Akpınar Penelope’nin örgüsünden bugünün kadınlarına: Oyalanmanın, hatırlamanın ve direnmenin ritmi
    Bekir Ağırsoy
    Bekir Ağırsoy 1988-89 En Güzel Futbol Sezonu(muz) (2): Başka türlü bir şey
    Hakan Tahmaz
    Hakan Tahmaz Ferdi Zeyrek’in cenaze töreninin çoklu anlamı 
    Burcu Ağca Karakaya
    Burcu Ağca Karakaya Kopya çekmedim, sadece kendi algoritmamı kullandım!
    Buse Ayazma
    Buse Ayazma Duygusal zekalarımız savaşsın isterdim ama…
    Betül Özdemir Güran
    Betül Özdemir Güran Ötekiyle aynı arasında nefes aralığı: Cehennemden aşka bir yolculuk
    Mesut Balcan
    Mesut Balcan Acının estetiği ve gerçekliği: Werther'den Müslüm Baba'ya uzanan çığlıklar ve acının ortak dili 
    SON GELİŞMELER
    İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
    İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
    Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
    Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
    MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
    MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
    DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
    DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
    instagram gel gel
    tanpınar haber altı
    Yeni Arayış
    KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

    Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı