MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • GÜNDEM
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat
estheteclinic haber üstü reklam

Yalancı çoban masalı

Ana SayfaEkonomi̇Yalancı çoban masalı
Yalancı çoban masalı

Yalancı çoban masalı

13 Nisan, 2024, Cumartesi 21:40
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Zenginlerin benzersiz şekilde servet biriktirdiği bir ortamda, emekliler ve çalışanlar öfke ile kaynıyor, intikam almaya hazır bir şekilde sandıkta kendini gösterdiler. Son seçim sonucu iktidarın kesinlikle dikkate alması gereken bir hatırlatma. Yalancı çoban masalının derslerini dinlemek, eşitsizlik uçurumunu kapatmak ve yönetime olan güveni yeniden tesis etmek gerekli. Ulus olarak, 31 Mart 2024 tarihinde yerel seçimler için sandık başındaydık. Seçimin hemen ertesinde yurtdışına gittim. Geçen hafta bu yüzden sizlerle bu satırlarda buluşamadık. Bazen her şeyi geride bırakıp, biraz nefes aldıktan sonra değerlendirme yapmak, daha sağlıklı oluyor. Seyahat güzergahım Avrupa’nın küçük ülkelerinden biri olan Hollanda’ydı. Son zamanlarda gençlerimizin eğitim ve iş bulma umuduyla tercih ettiği, mutlu insanların yaşadığı çok güzel bir ülke. Ama ülkeme döndüğümde kök saldığım toprakları çok özlediğimi fark ettim. Özlemişim özlemesine de başta ekonomi olmak üzere birçok alanda beni çok üzen karşılaştırmaları da içim sızlayarak kafamda yapıp durdum. Buyrun size kısa bir özet.Türkiye’nin Gayrisafi Yurtiçi Hasılası 907 milyar dolar ve dünyanın 19. büyük ekonomisi. Hollanda’da bu tutar 914 milyar dolar ve dünyanın 17. büyük ekonomisi. Biz 86 milyon kişiyiz, onlarsa 17,5 milyon kişi. Hollanda'nın kişi başına düşen geliri 50.000 dolar iken, bizim 10.000 doların biraz üzerinde. Fiyat/gelir karşılaştırması yaptığımızda durum daha da vahim. Özellikle İstanbul birçok hizmet ve mal fiyatında Avrupa ile ya aynı ya da daha pahalı. Ama gelirimiz onlara kıyasla daha az. İşsizlik oranı ise onlarda yaklaşık yüzde 4,4, bizde 9,1 seviyesinde. Ciğerimizi dağlayan enflasyon Türkiye’de yüzde 68,5, Hollanda’da 3,8. 2024 için hedefleri yüzde 2,6.Bizim aylık artışlarımız onların yıllık rakamlarının üzerinde.
Türkiye yaklaşık 783,356 kilometrekare ile Hollanda'nın 41,543 kilometrekare olan yüzölçümünden çok daha büyük bir yüzölçümüne sahiptir. Bu, Türkiye'nin Hollanda'dan yaklaşık 19 kat daha büyük olduğu anlamına gelir. Ama onlar, tarım ürünleri ihracatında dünyanın önde gelen ülkelerden biri. Biz ise çiftçisini yeterince desteklemeyen ve birçok ürünü ithal eden bir ülke durumundayız.

TÜRKİYE, HOLLANDA’DAN 19 KAT DAHA BÜYÜK AMA…

Türkiye yaklaşık 783,356 kilometrekare ile Hollanda'nın 41,543 kilometrekare olan yüzölçümünden çok daha büyük bir yüzölçümüne sahiptir. Bu, Türkiye'nin Hollanda'dan yaklaşık 19 kat daha büyük olduğu anlamına gelir. Ama onlar, tarım ürünleri ihracatında dünyanın önde gelen ülkelerden biri. Hollanda, özellikle yüksek teknolojili tarım teknikleri ve geniş sera alanları sayesinde, tarım ürünleri ihracatında dünyanın en büyük ikinci ülkesi. Bu başarı, az sayıda iş gücü kullanarak büyük miktarlarda tarım ürünü ihraç etmelerini mümkün kılmakta. Biz ise çiftçisini yeterince desteklemeyen ve birçok ürünü ithal eden bir ülke durumundayız.Geçen yıl 43,5 milyar dolar cari açık verdik. Onlarsa 100 milyar dolara yakın bir cari fazlaya sahip. Biz gerek üretim ve tüketim için ithalata dolayısıyla dış kaynağa ihtiyaç duyarken coğrafya olarak küçük ülkenin böyle bir ihtiyacı olmadığı gibi kasası her geçen gün daha fazla doluyor. Hollanda ilginç bir şekilde Türkiye’ye en fazla doğrudan yabancı sermaye getiren ülke. Ülkemizdeki toplam yabancı yatırımların yüzde 15,7’sini onlar oluşturuyor. Onları ABD ve İngiltere takip ediyor.Neredeyse bütün rakamlar ezici şekilde aleyhimize. Üstüne üstlük “seçimi kazanmak için ne pahasına olursa olsun büyüyelim” anlayışının bozduğu bir gelir dağılımı var. Başta emekliler olmak üzere, ücretliler bu ekonomik sistemin mağdurları. Çalışanların yarısından fazlası asgari ücrete talim eder hale gelmiş. Asgari ücrette şimdiden açlık sınırına komşu. Bu zeminde seçime gittik. Elbette bu bir yerel seçimdi ancak yoksulların sesi ve tepkisiyle bu seçim, ekonomide yaşanan bozukluğa isyan oldu. Olan biten bana eski bir masalı anımsattı.Sürüye kurt gelmediği halde, sürekli köylüleri “kurt geldi” diye yardıma çağıran çoban gerçek tehdit ortaya çıktığında kendisini terk edilmiş halde bulmuştu. Bugün, Türkiye’de modern bir paralel yaşanıyor, ezilen ve dışlanmışlar, özellikle emekliler, işçiler ve yoksullar, oy sandığı aracılığıyla seslerini duyuruyor.
Ekonomik sarsıntılar arasında, asgari ücret yaşam maliyetinin sadece bir kısmı olarak kalırken, en zenginler ile yoksullar arasındaki uçurum genişliyor. Son yerel seçimler, ana muhalefet partisinin zaferle çıkmasıyla, temel seviyede memnuniyetsizliğin yankılandığı güçlü bir mesaj verdi.

EN ZENGİNLER İLE YOKSULLAR ARASINDAKİ UÇURUM GENİŞLİYOR

Ekonomik sarsıntılar arasında, asgari ücret yaşam maliyetinin sadece bir kısmı olarak kalırken, en zenginler ile yoksullar arasındaki uçurum genişliyor. Son yerel seçimler, ana muhalefet partisinin zaferle çıkmasıyla, temel seviyede memnuniyetsizliğin yankılandığı güçlü bir mesaj verdi.Cumhurbaşkanı ve çevresi tarafından sürekli tekrarlanan umut vaadi, emeklilerin kulaklarında boş bir yankı bıraktı; çünkü söylem, somut eyleme dönüşmedi. Şu ana kadar uygulanan enflasyonla mücadele önlemleri ve para politikaları, bunlar emeklilerin ve çalışanların durumunu hafifletmek yerine ağırlaştırıyor gibi görünüyor. Vergiler artıyor, yükler ağırlaşıyor ve zenginler ile yoksullar arasındaki uçurum derinleşiyor.Bu anlatıda, masala benzeyen bir biçimde çobanı iktidar temsil eder, halkın çıkarlarını korumakla yükümlüdür. Ancak çobanın aldatmacası gibi, vaatler yerine getirilmiyor ve savsaklanan sözlerin ve karşılanmayan beklentilerin sonuçları kitleler üzerinde dramatik bir biçimde hissediliyor.Masal, 8 milyon çocuğun maddi yoksunluk içinde çırpınmasını düşündüğümüzde daha karanlık bir dönüş halini alır. Ekonomik eşitsizlik tarafından lekelenmiş masumiyetleri, sistemik ihmal tarafından esir alınmış bir gelecek.Zenginlerin benzersiz şekilde servet biriktirdiği bir ortamda, emekliler ve çalışanlar öfke ile kaynıyor, intikam almaya hazır bir şekilde sandıkta kendini gösterdiler. Son seçim sonucu iktidarın kesinlikle dikkate alması gereken bir hatırlatma. Halkın sabrı azalıyor ve halk memnuniyetsizlik içinde.Yalancı çoban masalının derslerini dinlemek, eşitsizlik uçurumunu kapatmak ve yönetime olan güveni yeniden tesis etmek gerekli. Çünkü gerçek reform olmadan, adalet ve eşitlik talebinden ilham alan halkın isyanı, tarihte olduğu gibi yankılanmaya devam eder.
Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?

Yorum Yazın

e-bülten sağ blok
Yeni Arayış
    Yeni Arayış

    Bizi Takip Edin
    Facebook
    X (Twitter)
    Instagram
    Linkedin
    Mastodon
    Bluesky
    Köşe Yazarları
    Murat Aksoy
    Murat Aksoy Yüzde 50’den fazlasının dışlayarak iç cephe tahkim edilebilir mi?
    Murat Paker
    Murat Paker İmtiyaz psikolojisi bağlamında Türk-Kürt meselesi (2)
    Serap Mumcu
    Serap Mumcu Miken Sanatı
    Çağatay Arslan
    Çağatay Arslan 1000 Yıl ve 6 Gün Savaşı: Yarın çok geç olmadan asla gelmez
    Burcu Ağca Karakaya
    Burcu Ağca Karakaya LGS bitti, şimdi asıl maraton başlıyor
    Armağan Öztürk
    Armağan Öztürk İsrail’le mücadelede paradigma değişikliği ihtiyacı
    Erdem Bağcı
    Erdem Bağcı İsrail - İran Savaşı’nın küresel ekonomiye etkileri
    Emir Yaşar
    Emir Yaşar Özgürlük için 'Liberalizm'e veda
    Kübra Evliyaoğlu
    Kübra Evliyaoğlu Ares’in kılıcı, Hades’in kapısı: Unutmanın kıyameti üzerine bir deneme
    Beril Esra Atahan
    Beril Esra Atahan Konfor alanının sessiz zincirleri ve yolculuğun çağrısı 
    Erol Katırcıoğlu
    Erol Katırcıoğlu Yeni milliyetçilik ve Öcalan
    Hakan Tahmaz
    Hakan Tahmaz Irak işgalinden sonra benzer oyun
    Başak Yağmur Eray
    Başak Yağmur Eray Dış Güçler: Sert adamlar, yumuşak hafızalar
    Sinem Arslan
    Sinem Arslan Barış süreçlerinde taraflar arası mutabakatlarda “Yapıcı Muğlaklık”: Neden tercih edilir? Gerçekten yapıcı mı, yıkıcı mı?
    Hasan Bülent Kahraman
    Hasan Bülent Kahraman 27 Mayıs 1960 Darbesine Yeni Bakışlar (1)
    Eser Karakaş
    Eser Karakaş Erdoğan’ın uğradığı en büyük hezimet
    Adnan Ekinci
    Adnan Ekinci Anayasa Günlüğü - İlk Gün
    SON GELİŞMELER
    İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
    İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
    Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
    Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
    MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
    MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
    DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
    DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
    instagram gel gel
    tanpınar haber altı
    Yeni Arayış
    KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

    Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı