MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • GÜNDEM
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat
estheteclinic haber üstü reklam

Türk erkeği AIDS olur mu?

Ana SayfaSağlikTürk erkeği AIDS olur mu?
Türk erkeği AIDS olur mu?
01 Aralık, 2024, Pazar 15:08
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Osman Erden
Osman Erden

Dalan pozitif bilimlerdeki engin birikimini teolojik bir çerçeve ile zenginleştirerek şöyle bir veciz cümleyi ifade etmekten çekinmeyecektir:“Homoseksüellik olaylarının artması üzerine AIDS hastalığını Lut Olayı’nın günümüze yansıması olarak görüyorum” Bedrettin Dalan tam bir Türk erkeği olarak AIDS’e karşı cesurca tavrını şöyle sergiler “Biz AIDS’ten niye korkalım? AIDS bizden korksun. Türk erkeğine AIDS bir şey yapamaz. Hem sonra erkek adam AIDS olur mu?”

1 Aralık günü 1988 yılında Dünya Sağlık Örgütü tarafından Dünya AIDS Günü olarak ilan edilmiştir. Bütün dünyada olduğu gibi Türkiye’de de AIDS’e dair faaliyet gösteren kuruluşlar hastalığın ülke gündeminde daha fazla yer almasına yönelik eylemlerde bulundular. Kırmızı Kurdele ve Pozitif Yaşam Derneği’nin Dünya AIDS Günü nedeniyle yayınladığı bildiriye göre hastalık ile mücadelede önemli adımlar atılmış olmasına karşın toplumda HIV'le yaşayanlara karşı damgalama ve ayrımcılık sürüyor. Türkiye toplumunun ilk kez 1985 yılında görülen AIDS hastalığına karşı yaklaşımı incelendiğinde ülke siyasetinin en güçlü ideolojisi olan muhafazakarlıktaki ikiyüzlülüğün, ayrımcılığın, ötekileştirmenin, homofobinin izleri keskin bir şekilde görülebilir.

1980’li yıllara damgasını vuracak olan AIDS salgınının başlangıcı resmi olarak 5 Haziran 1981 tarihi kabul edilir. Sendromun Los Angeles’da beş erkekte aynı anda tespit edilmesi üzerine Amerikan Salgın Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi yeni bir salgının duyurusunu yapar. İlk örneklere eşcinsel erkeklerde rastlanması nedeniyle sendromun belli bir grupla sınırlı olduğuna dair önyargı Amerikan toplumuna yerleşecektir. Örneğin New York Times gazetesi 3 Temmuz 1981 tarihli sayısında ‘41 homoseksüel erkekte nadir bir kanser türüne rastlandı’ şeklinde bir başlıkla yayınlanır. 1982 yılında sağlık otoriteleri AIDS’in yayılmasında cinsel tercihlerin etken bir unsur olmadığını ortaya koyar ama bu tespitin toplumda kabul görmesi uzun süre alacaktır. 1981 yılının sonunda 121 kişi AIDS’e bağlı komplikasyonlar nedeniyle yaşamını yitirir. 1982 yılı bitene kadar İngiltere, Brezilya, Avustralya, Kanada gibi ülkelerde örnekler görülmeye başlar. 

1980’ler Amerika’da muhafazakârlığın baskın olduğu bir dönemdir. Nitekim AIDS toplumun önemli bir kısmınca Tanrı tarafından eşcinsellere layık görülen bir ceza olarak değerlendirilmektedir. Salgın başladığından beri iktidarda olan Ronald Reagan ancak yakın arkadaşı, sinema yıldızı Rock Hudson 2 Ekim 1985 tarihinde öldüğünde ilk kez AIDS kelimesini telaffuz edecektir. Geçen dört seneden fazla süre içinde binlerce insan hayatını kaybetmiştir. 1980’li yıllarda Türkiye ve ABD benzer ideolojilere sahip iktidarlar tarafından yönetildi. Nitekim Turgut Özal’ın liderliğinde 1983 yılında iktidara gelen Anavatan Partisi’ne karşı geliştirilen en çarpıcı eleştirilerden biri Türkiye’yi küçük Amerika yapmış olmasına dairdi. AIDS meselesinde de ABD ve Türkiye muhafazakârlarında benzer yaklaşımlar karşımıza çıkar. 

AIDS bağlamında Türkiye siyasetinin geliştirdiği nefret söylemi maalesef 1980’li yıllarda kalmamıştır. Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, 24 Nisan 2020’de okuduğu “Ramazan: Sabır ve İrade Eğitimi” başlıklı hutbede eşcinseller ve HIV’le yaşayanları damgalayıp hedef alarak Türkiye toplumunu ayrıştırmaktan çekinmeyecektir:”Ey insanlar! İslam zinayı en büyük haramlardan kabul ediyor. Lûtîliği, Eşcinselliği lanetliyor.

1985 yılında dönemin Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı Mehmet Aydın şu ifadede bulunmuştur: “ AIDS’in daha ziyade homoseksüellerde görüldüğü söylenmektedir… Milletimizin örf ve adetleri, dinimiz, ahlâkımız ve aile yapımızın sağlamlığı böyle bir hastalığa karşı avantajımızdır” AIDS’in ülke gündemine oturmasıyla dönemin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Bedrettin Dalan da konu hakkındaki derin bilgisini toplum ile paylaşma lütfunda bulunarak AIDS’în Tanrı’nın homoseksüellere gönderdiği bir bela olduğunu iddia edecektir. Dalan’a göre Kur’an-ı Kerim’de bahsi geçen Lût kavmi, Allah tarafından helak edilmiş ve pek çok eşcinsel Allah yolundan çıktıkları için hayatını kaybetmiştir. Dalan pozitif bilimlerdeki engin birikimini teolojik bir çerçeve ile zenginleştirerek şöyle bir veciz cümleyi ifade etmekten çekinmeyecektir:“Homoseksüellik olaylarının artması üzerine AIDS hastalığını Lut Olayı’nın günümüze yansıması olarak görüyorum” Bedrettin Dalan tam bir Türk erkeği olarak AIDS’e karşı cesurca tavrını şöyle sergiler “Biz AIDS’ten niye korkalım? AIDS bizden korksun. Türk erkeğine AIDS bir şey yapamaz. Hem sonra erkek adam AIDS olur mu?”

Mehmet Aydın’ın, Bedrettin Dalan’ın ve benzerlerinin hem cehaletlerinden hem de Türkiye toplumunu kendi dünya görüşleri çerçevesinde ayrıştırmalarından kaynaklanan tavırları Türkiye tarihi içinde trajikomik bir anekdot gibi gelebilir ama öze baktığımızda korkunç bir nefret söylemi ile karşılaşıyoruz.  

AIDS bağlamında Türkiye siyasetinin geliştirdiği nefret söylemi maalesef 1980’li yıllarda kalmamıştır. Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, 24 Nisan 2020’de okuduğu “Ramazan: Sabır ve İrade Eğitimi” başlıklı hutbede eşcinseller ve HIV’le yaşayanları damgalayıp hedef alarak Türkiye toplumunu ayrıştırmaktan çekinmeyecektir:”Ey insanlar! İslam zinayı en büyük haramlardan kabul ediyor. Lûtîliği, Eşcinselliği lanetliyor. Nedir bunun hikmeti. Hastalıkları beraberinde getirmesi ve nesli çürütmesidir, bunun hikmeti. Yılda yüzbinlerce insan gayri meşru ve nikahsız hayatın İslamî literatürdeki ismi zina olan bu büyük haramın sebep olduğu HIV virüsüne maruz kalıyor. Geliniz bu tür kötülüklerden insanları korumak için birlikte mücadele edelim”

Siyasetçilerin, bürokratların vs. AIDS’e dair ortaya koydukları duruş Kırmızı Kurdele ve Pozitif Yaşam Derneği’nin yayınladığı bildirideki damgalama ve ayrımcılığa dair vurgunun ne kadar haklı olduğunu ortaya koymaktadır. 

Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?
AIDSBedrettin DalanHIV

Yorumlar

yorum avatar

Akıcı,net ve çok güzel noktalara değinilmiş bir yazı

Nur Havancılar

01-12-2024 16:30

Yorum Yazın

e-bülten sağ blok
Osman Erden
    Osman Erden

    Bizi Takip Edin
    Facebook
    X (Twitter)
    Instagram
    Linkedin
    Mastodon
    Bluesky
    Köşe Yazarları
    Murat Aksoy
    Murat Aksoy Şirin: Bu kitabı alamayacak babalara ücretsiz ulaştırmak istiyorum
    Bahattin Yücel
    Bahattin Yücel İsrail-İran ve Ortadoğu
    Burak Can Çelik
    Burak Can Çelik İsrail-İran geriliminde yeni perde: Son gelişmeler ve bölgesel yansımalar
    Tunay Şendal
    Tunay Şendal İsrail-İran Savaşı’nın dinamikleri ve Türkiye
    Mehmet Hasgüler
    Mehmet Hasgüler Bir AİHM kararı: Kara haber mi müjde mi?
    Gülseren Aydın
    Gülseren Aydın Meltem Arıkan oyunlarına feminist bakış
    Ali Kılıç
    Ali Kılıç BOP tıkır tıkır işliyor: Sessiz kartlar, derin hesaplar
    Hakan Şahin
    Hakan Şahin İsrail’in İran Saldırısı Türkiye’ye Neler Söylüyor?
    Korhan Gümüş
    Korhan Gümüş Yetimhane dünyanın en ilginç mimari koruma projelerinden biri olabilir
    Turgay Bozoğlu
    Turgay Bozoğlu Nükleer gölge ve ekonomik fırtına: Yeni bir krize hazır mıyız?
    Çağatay Arslan
    Çağatay Arslan Bir dostu ölü götürmek
    Bahar Akpınar
    Bahar Akpınar Penelope’nin örgüsünden bugünün kadınlarına: Oyalanmanın, hatırlamanın ve direnmenin ritmi
    Bekir Ağırsoy
    Bekir Ağırsoy 1988-89 En Güzel Futbol Sezonu(muz) (2): Başka türlü bir şey
    Hakan Tahmaz
    Hakan Tahmaz Ferdi Zeyrek’in cenaze töreninin çoklu anlamı 
    Burcu Ağca Karakaya
    Burcu Ağca Karakaya Kopya çekmedim, sadece kendi algoritmamı kullandım!
    Buse Ayazma
    Buse Ayazma Duygusal zekalarımız savaşsın isterdim ama…
    Betül Özdemir Güran
    Betül Özdemir Güran Ötekiyle aynı arasında nefes aralığı: Cehennemden aşka bir yolculuk
    Mesut Balcan
    Mesut Balcan Acının estetiği ve gerçekliği: Werther'den Müslüm Baba'ya uzanan çığlıklar ve acının ortak dili 
    SON GELİŞMELER
    İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
    İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
    Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
    Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
    MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
    MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
    DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
    DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
    instagram gel gel
    tanpınar haber altı
    Yeni Arayış
    KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

    Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı