MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • GÜNDEM
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat
estheteclinic haber üstü reklam

TİHV’den BM’ye işkence raporu

Ana SayfaGündemTİHV’den BM’ye işkence raporu
TİHV’den BM’ye işkence raporu

TİHV’den BM’ye işkence raporu

12 Temmuz, 2024, Cuma 18:05
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Yeni Arayış
Yeni Arayış
TİHV Birleşmiş Milletler İşkenceye Karşı Komite’ye Türkiye’nin Beşinci Dönemsel Raporu için sunduğu rapora alternatif raporunu açıkladı. Türkiye’de işkencenin son bulmadığı ifade edilen raporda, Ocak 2016 – Haziran 2024 döneminde işkence ve diğer kötü muameleye maruz kalan 5 bin 553 kişinin tedavi, rehabilitasyon ve belgeleme amacıyla TİHV’e başvurduğu bildirildi. Raporda, 2022 yılından bugüne en az 73 mahpusun hastalık, intihar, şiddet, ihmal gibi çeşitli gerekçelerle yaşamını yitirdiği, çok sayıda siyasi mahpusun keyfi kararlarla denetimli serbestlik ve koşullu salıverilme hakkından mahrum bırakıldığı da belirtildi.Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), Türkiye’nin de 1988 yılından beri taraf olduğu İşkence ve Diğer Zalimane Gayrıinsani veya Küçültücü Muamele veya Cezaya Karşı Sözleşme’nin uygulanıp uygulanmadığını denetleyen Birleşmiş Milletler (BM) İşkenceye Karşı Komite’ye alternatif rapor sundu.Raporda hem mevzuatın hem de yargının işkence suçunun cezasız kalmasına imkan sunduğu kaydedilirken “İşkence ve diğer kötü muamele sokağa taşarken, bu suçu işleyenler değil, işkenceye maruz kalanlar yargılanıyor” denildi.

Komite 17-18 Temmuz’da Türkiye’yi değerlendirecek

Türkiye’nin Beşinci Periyodik Raporu’na alternatif olarak sunulan ve 2016 yılından bugüne gelen süreci kapsayan raporda, Türkiye’nin işkence ve diğer kötü muamele fiillerini önleme yükümlülüğünü yerine getirmediğine, işkence iddiaları ve yaşam hakkı ihlallerinin etkili ve bağımsız şekilde soruşturulmaması başta olmak üzere sözleşmenin uygulanmasına yönelik birçok sistematik soruna dikkat çekildi. TİHV, dikkat çekilen sistematik sorunların çözümüne ilişkin 108 öneriyi Komite’ye sundu. Komite, 17-18 Temmuz’da Cenevre’de yapılacak oturumlarda Türkiye’yi değerlendirecek.

"TCK'nin ‘işkence’ maddesi BM İşkenceye Karşı Sözleşme ile uyumlu değil"

Rapor, TİHV Başkanı Metin Bakkalcı tarafından İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi’nde gerçekleştirilen basın toplantısıyla kamuoyuna duyuruldu. Raporun hazırlanmasına katkı sunan insan hakları savunucularının da katıldığı basın toplantısında, Türk Ceza Kanunu’nun “işkence” suçunu düzenleyen 94. maddesinin BM İşkenceye Karşı Sözleşme ile uyumlu olmadığı belirtilen raporda, bu durumun yarattığı yasal boşlukların işkence ve diğer kötü muamele iddialarının etkili ve tarafsız biçimde araştırılamamasına ve dolayısıyla cezasızlığa sebep olduğu kaydedildi.

"232 çocuk işkence ve kötü muameleye maruz kaldı"

Ocak 2016 – Haziran 2024 döneminde Türkiye sınırları içerisinde işkence ve diğer kötü muameleye maruz kalan 5 bin 553 kişinin tedavi, rehabilitasyon ve belgeleme amacıyla , TİHV’e başvurduğu ve bu kişilerin 232’sinin çocuk olduğu aktarılan raporda, gözaltı araçlarında ve sokakta işkence ve diğer kötü muamele uygulamalarında artış kaydedildiği belirtildi. Rapora göre, söz konusu dönemde fiziksel şiddet ve pozisyonel işkence uygulamalarında da artış görülürken, cinsel şiddet de bir işkence yöntemi olarak varlığını korudu. Sıkı kelepçe ve ters kelepçe uygulamalarının 2016 yılından itibaren giderek arttığı ve bir cezalandırma aracı olarak rutin bir uygulama haline geldiğinin de raporda altı çizildi.

"Cezasızlık politikası güçlenerek devam ediyor"

İşkence ve diğer kötü muamele iddiaları dahil, ağır insan hakları ihlallerinde cezasızlık politikasının güçlenerek devam ettiğine dikkat çekilen raporda, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) de kararlarıyla bu cezasızlık politikasını tahkim ettiği belirtildi. 2015 yılında sokağa çıkma yasağının uygulandığı yerlerde askeri operasyonlar sonucunda meydana gelen yaşam hakkı ihlallerinin takipsizlikle sonuçlanmasıyla ilgili başvurularda AYM’nin yalnızca 4 başvuruda usul yönünden ihlal kararı vermesi, yüksek mahkemenin bu tutumuna örnek olarak gösterildi. Zorla kaybetmelere ilişkin hukuki süreçlerin de zaman aşımı gerekçe gösterilerek birer birer sonlandırıldığı Komite ile paylaşıldı.

"Karşı dava" kalkanı

Raporda, işkence suçunun soruşturulmasının önüne geçmek amacıyla işkenceye maruz bırakılanları yıldırmaya yönelik “görevi yaptırmamak için direnmek” (TCK 265) suçlaması gibi suçlamalarla karşı davalar açılmaya devam edildiğine dikkat çekildi. Savcılıkların, kamu görevlilerinin şüpheli olduğu “işkence” soruşturmalarda genellikle takipsizlik kararı verirken, işkenceye maruz bırakılanlar hakkında başlatılan soruşturmaların ise çoğunlukla kamu davasıyla sonuçlandığı Komite ile paylaşıldı.Cezasızlığın kovuşturma aşamasında da ortaya çıktığı belirtilen raporda, mahkemelerin “işkence” suçlamasıyla yargılanan kamu görevlilerini beraat ettirme eğiliminde oldukları, buna karşılık “görevi yaptırmamak için direnmek” suçlamasıyla görülen davaların beraat ile sonuçlanma oranının yüzde 30’un üzerine çıkmadığı Komite ile paylaşıldı.

TİHEK eleştirisi: 4 bin 708 başvurunun yalnızca 15’inde “ihlal” tespit etti

TİHV tarafından hazırlanan raporda, Ulusal Önleme Mekanizması olması gereken Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu’nun (TİHEK), İşkenceye Karşı Sözleşme’ye Ek İhtiyari Protokol’de (OPCAT) belirtilen ilkelerden, Paris İlkeleri’nden ve BM İşkenceyi ve Diğer Zalimane, İnsanlık Dışı veya Aşağılayıcı Muamele veya Cezayı Önleme Alt Komitesi’nin (SPT) Kılavuz İlkeleri’nden son derece uzak, tamamen yürütmeye bağlı bir yapı olduğu değerlendirmesi de İşkenceye Karşı Komite ile paylaşıldı.TİHEK’in BM’nin kılavuz ilkelerine aykırı bir şekilde “soruşturma” yürüttüğü belirtilen raporda, kurumun 2016 – 2023 yılları arasında kendisine yapılan 4 bin 708 başvurunun yalnızca 15’inde “ihlal” tespit ettiğine dikkat çekildi. “Soruşturma” iddiasıyla yürütülen, ancak BM İşkence ve Diğer Zalimane, İnsanlık Dışı, Aşağılayıcı Muamele veya Cezaların Etkili Biçimde Soruşturulması ve Belgelendirilmesi için El Kılavuzu’na (İstanbul Protokolü) uygun işlemeyen bu süreçlerin, işkence ve diğer kötü muamele iddialarının etkili ve tarafsız bir şekilde araştırılmasını engellediği vurgulandı.

"Uzman kurumlar süreçlerin dışında bırakıldı"

Sağlık Bakanlığı tarafından yürütülen bir günlük İstanbul Protokolü eğitimlerinin, BM tarafından kabul edilen bu protokolün hazırlanması ve güncellenmesinde aktif ve öncü rol oynayan TİHV’e ve Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve Adli Tıp Uzmanları Derneği (ATUD) gibi diğer uzman kurumlara danışılmadan organize edildiği belirtilen raporda, bu eğitimlerin akademik yeterliliğinin olup olmadığının değerlendirilmesine imkan veren bir yöntemin de ortaya koyulmadığı Komite ile paylaşıldı.“Eğitim” adı altında yapılan söz konusu toplantıların yalnızca hekimlere yönelik olduğu ve kapsam dahilinde olmasına rağmen hakim ve savcılar, gözaltı yerleri idari denetçileri ve kolluk görevlilerine yönelik yapılandırılmış herhangi bir eğitim programının yapılıp yapılmadığının bilinmediği belirtildi.

Hapishanelerde aşırı kalabalıklaşma sorunu

Raporda, hapishanelerde giderek ağırlaşan koşulların ve rutin hale getirilen insan haklarına aykırı uygulama ve kısıtlamaların başlı başına işkence ve diğer kötü muamele niteliği taşıdığı vurgulandı. Hapishanelerdeki aşırı kalabalıklaşma sorununun kemikleştiğine dikkat çekilerek, yalnızca raporun yazım sürecinde hapishanelerde bulunan tutuklu ve hükümlü sayısının 78 bin 50 kişi arttığı belirtildi.Yeni açılan “S Tipi Ceza İnfaz Kurumu”, “Y Tipi Ceza İnfaz Kurumu” ve “Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu” olarak adlandırılan hapishanelerde tecridin olağan rejim olarak kabul edildiği belirtilen raporda, hasta mahpusların durumuna da dikkat çekilerek, 2022 yılından bugüne en az 73 mahpusun hastalık, intihar, şiddet, ihmal gibi çeşitli gerekçelerle yaşamını yitirdiği aktarıldı. Raporda, çok sayıda siyasi mahpusun keyfi kararlarla denetimli serbestlik ve koşullu salıverilme hakkından mahrum bırakıldığının da altı çizildi.
Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?

Yorum Yazın

e-bülten sağ blok
Yeni Arayış
    Yeni Arayış

    Bizi Takip Edin
    Facebook
    X (Twitter)
    Instagram
    Linkedin
    Mastodon
    Bluesky
    Köşe Yazarları
    Hasan Bülent Kahraman
    Hasan Bülent Kahraman 27 Mayıs 1960 Darbesine Yeni Bakışlar (1)
    Eser Karakaş
    Eser Karakaş Erdoğan’ın uğradığı en büyük hezimet
    Adnan Ekinci
    Adnan Ekinci Anayasa Günlüğü - İlk Gün
    Yüksel Işık
    Yüksel Işık Ey CHP: Titre ve Kendine Dön
    Tuğba Muslu
    Tuğba Muslu Düşünmeyen nesiller projesi
    Murat Kartalkaya
    Murat Kartalkaya Beyaz Saray’da aşk başkadır!
    Osman Erden
    Osman Erden “Führer’e İtaat”
    Murat Aksoy
    Murat Aksoy Şirin: Bu kitabı alamayacak babalara ücretsiz ulaştırmak istiyorum
    Bahattin Yücel
    Bahattin Yücel İsrail-İran ve Ortadoğu
    Burak Can Çelik
    Burak Can Çelik İsrail-İran geriliminde yeni perde: Son gelişmeler ve bölgesel yansımalar
    Tunay Şendal
    Tunay Şendal İsrail-İran Savaşı’nın dinamikleri ve Türkiye
    Mehmet Hasgüler
    Mehmet Hasgüler Bir AİHM kararı: Kara haber mi müjde mi?
    Gülseren Aydın
    Gülseren Aydın Meltem Arıkan oyunlarına feminist bakış
    Ali Kılıç
    Ali Kılıç BOP tıkır tıkır işliyor: Sessiz kartlar, derin hesaplar
    Hakan Şahin
    Hakan Şahin İsrail’in İran Saldırısı Türkiye’ye Neler Söylüyor?
    Korhan Gümüş
    Korhan Gümüş Yetimhane dünyanın en ilginç mimari koruma projelerinden biri olabilir
    Turgay Bozoğlu
    Turgay Bozoğlu Nükleer gölge ve ekonomik fırtına: Yeni bir krize hazır mıyız?
    Çağatay Arslan
    Çağatay Arslan Bir dostu ölü götürmek
    Bahar Akpınar
    Bahar Akpınar Penelope’nin örgüsünden bugünün kadınlarına: Oyalanmanın, hatırlamanın ve direnmenin ritmi
    Bekir Ağırsoy
    Bekir Ağırsoy 1988-89 En Güzel Futbol Sezonu(muz) (2): Başka türlü bir şey
    SON GELİŞMELER
    İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
    İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
    Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
    Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
    MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
    MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
    DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
    DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
    instagram gel gel
    tanpınar haber altı
    Yeni Arayış
    KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

    Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı