MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • GÜNDEM
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat

Souq Waqıf’ta

Ana SayfaGenelSouq Waqıf’ta
Souq Waqıf’ta
23 Ağustos, 2024, Cuma 07:30
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Bilgehan Uçak
Bilgehan Uçak

Katar’ın şehir merkezi diye buraya gelmekten ötürü biraz öfkeli ve demiri eritebilecek sıcağa maruz kalmaktan ötürü ıslak bir şekilde alışveriş merkezinden içeri adım attım ki… İnsan morgun için bu kadar çok mağaza açar mı? Morgda mağazanın işi ne? Meğer bu morgun soğukluğu, Katar’daki iç mekânların doğal derecesiymiş.

Bir Ağustos günü Doha’da uçaktan inmek, önden ısıtılmış bir fırına girmekle aynı anlama geliyormuş meğer.

Sıcak ama öyle böyle bir sıcak değil, insan hiç bilmediği yerlerinden ansızın su çıktığını görüp kendi biyolojisine karşı hayrete düşüyor.

Güneş gözlüğümü takayım dedim, camını buğu kapladı, önümü göremez oldum.

Böyle feci, yapış yapış bir sıcak.

Beni karşılayan arabaya bindiğimde su içindeydim ama klima son süratle çalıştığı için üstümde çeşitli buz parçacıkları oluşmaya başladı.

Neyse, bu sıcak-soğuk farkın alışırım diye düşünürken “şehir merkezi” diye bir yerde arabadan indim.

Burası devasa bir alışveriş merkezi aslında, dünyanın her yerinde bulunan, hiçbir özelliği olmayan, ışıltılı, pırıl pırıl bir alışveriş merkezi.

Katar’ın şehir merkezi diye buraya gelmekten ötürü biraz öfkeli ve demiri eritebilecek sıcağa maruz kalmaktan ötürü ıslak bir şekilde alışveriş merkezinden içeri adım attım ki…

İnsan morgun için bu kadar çok mağaza açar mı?

Morgda mağazanın işi ne?

Meğer bu morgun soğukluğu, Katar’daki iç mekânların doğal derecesiymiş.

Hani olur da güçlü kuvvetli biri gelir, gene de hasta olmadan dönmesin diye düşünülmüş.

İçeride tayfun yerini boraya bırakıyor, bir köşeyi dönünce ansızın bir kasırga esmeye başlıyor -üstelik ıslaksınız!

Morga benzer alışveriş merkezinde yok yok, ama benim de bu bir örnek camekânların karşısında geçirecek zamanım yok, şöyle bir dolandıktan sonra çıkmaya karar verdim.

Ama Doha’nın sıcağına çıkması bir dert, soğuğuna girmesi iki dert ve bunu sürekli yapmak zorunda kalıyorsunuz.

Bu benim Katar’a ilk gelişim, dolayısıyla eski halini bilmiyorum ama buraya daha önceden gelenlere göre Doha’nın miladı 2022 Dünya Kupası olmuş.

Şampiyonadan önceki Doha ile şampiyona için hazırlanan Doha arasında uçurumlar varmış.

On sene önce Doha’da otel ve yol dahil pek çok şey yokken 2020’lerde herşeyi bulabileceğiniz bir şehre dönüşmüş.

Aradan iki sene geçmesine rağmen hediyelik eşya dükkanlarında hâlâ Dünya Kupası’na dair ürünlerin satılması, sanırım şehrin gördüğü, ev sahipliği yaptığı ve övündüğü en büyük etkinlik olması sebebiyle.

Katarlıların şansına, unutulmaz final maçının ardından Messi’nin kupa kaldırmasıyla neticelenen 2022 Dünya Kupası, sporseverlerin aklında hep yer edecek.

Tabii bu da iki yönlü bir yer etme; çevreciler klimalı stadyumlara isyan etmiş, pek çok seyirci de kısıtlamalardan illallah etmişti…

Biz Vakıflar Çarşısı’na -Souq Waqif- gidip "eski Doha"yı yaşayalım. Katar küçücük bir ülke olsa da mümbit enerji kaynaklarına sahip olduğu için dünyanın en müreffeh ülkelerinden biri. Ama enerji para etmeden önce buradaki geçimin temelini inci avcılığı ve şahincilik oluşturuyormuş.

İNCİ AVCILIĞI VE ŞAHİNCİLİK

Neyse, konumuz Dünya Kupası değil, ama Doha’yı gezerken bu konuya girmemek çok zor.

Biz Vakıflar Çarşısı’na -Souq Waqif- gidip “eski Doha”yı yaşayalım.

Katar küçücük bir ülke olsa da mümbit enerji kaynaklarına sahip olduğu için dünyanın en müreffeh ülkelerinden biri.

Ama enerji para etmeden önce buradaki geçimin temelini inci avcılığı ve şahincilik oluşturuyormuş.

Vakıflar Çarşısı’na mescidin önünden girip kumaşçılarla, tekstilcilerle, parfümcülerle, aktarlarla dolu sokakların arasında biraz dolaşalım.

Çarşının üstü kapalı olsa da sıcağı hissederek gezebiliyorsunuz.

Çarşının en gözde yerlerinden biri çeşit çeşit kuşun satıldığı kuş pazarı.

Benim ornitoloji bilgim yok gibi bir şeydir ama ben genel olarak uçmak için yaratılmış hayvanların kafeslere kapatılmasına tahammül edemiyorum; o yüzden, birçoklarını hayran bırakan bu yer beni hep itiyor, kendinden uzaklaştırıyor.

Çarşıya girdiğimiz mescidin karşısında bir hastane var ama bildiğimizden biraz farklı, burası bir şahin hastanesi.

Şahininize bir şey olduysa getiriyorsunuz burada bakıyorlar.

Eskiden bu coğrafyada statü göstergesi şahin sahibi olmakmış, o gelenek bugün biraz değişse de devam ediyor.

Hastanenin içinde bir küçük müze yapmışlar, orada şahinlerden başka birçok kuşun yumurtaları da sergileniyor, kuluçka sürelerine dair bilgileri yer alıyor.

Bu şahin hastanesini ben Doha haricinde hiçbir yerde görmediğim için hayli ilgimi çekti.

Bu sıcakta çok dolandık, artık bir yerde oturup biraz soluklanmamız lazım.

Çarşının içindeki “Arap usulü Gentlemen’s Club” Masjid al Dama’ya gidebiliriz.

Adından da belli olacağı üzere buraya gelenler kahve içip dama oynuyorlar.

En son kaç sene önce dama oynadığımı hatırlamamakla birlikte kazanacağıma dair olanca inancımla sandalyeye kuruldum, daha sonra salonun sahibi olduğunu anladığım ihtiyar bir adam gelip karşıma geçti, dizdik taşları, başladık oynamaya.

Az biraz direndim ama ikinci fincanın sonunda umutlarım tamamen tükenmişti.

İhtiyat kurt, beni yeniverdi.

Yeri gelmişken şu Arap kahvesinden de bahsedeyim istiyorum.

Arap kahvesi, bizim bildiğimiz kahvelerden tamamen farklı.

Vakıflar Çarşısı’nda dolanırken meydandaki devasa çadırın içinde -tabii ki son hızla çalışan klimalar sayesinde buz gibi- "hurma festivali" düzenlendiğini görüp hemen girdim. Meğer, hurmanın ne çok çeşidi varmış. Tazesi, olgunu, sarısı, kırmızısı, şekil itibariyle diğerlerinden hemen ayrışanları…

HURMA FESTİVALİ

Bir kere, kahve mutlaka kakule ve safranla -bazen zerdeçal da ekliyorlar- birlikte pişiriliyor, bizim alıştığımız gibi kavrulmuyor, o yüzden de rengi sarı, kokusu ise baharatlı oluyor.

Bu kahveyi kulpsuz çok küçük fincanlarla servis ediyorlar.

Genellikle, yanına da hurma koyuyorlar.

Vakıflar Çarşısı’nda dolanırken meydandaki devasa çadırın içinde -tabii ki son hızla çalışan klimalar sayesinde buz gibi- “hurma festivali” düzenlendiğini görüp hemen girdim.

Meğer, hurmanın ne çok çeşidi varmış.

Tazesi, olgunu, sarısı, kırmızısı, şekil itibariyle diğerlerinden hemen ayrışanları…

Uğradığım tezgâhlardan birer tane göz hakkı alarak hepsinden tadayım dedim ama hurma da öyle hapur hupur yenecek meyve değil, birkaç taneden sonra kesiliyorsunuz, ben de bir kilo kadar alıp eve getirdim.

İşte şimdi bu yazıyı İstanbul’da yazarken hem sarı hem de kırmızı hurmalarımdan yiyorum.

Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?

Yorum Yazın

Bilgehan Uçak
Bilgehan Uçak

Bizi Takip Edin
Facebook
X (Twitter)
Instagram
Linkedin
Mastodon
Bluesky
Köşe Yazarları
Herkül Millas
Herkül Millas Türkiye gelişmedi mi, yoksa geri mi kaldı?
Onur Tuğrul Karabıçak
Onur Tuğrul Karabıçak 5 Soruda AKP iktidarına karşı nasıl direneceğiz: Toplumsal müzakere, yurtdışından örnekler ve iktidar pratikleri
Bora Şahin
Bora Şahin Kadıköy’de üç milyarder
Gülşah Eker
Gülşah Eker Kent, Mekân, Geçicilik (2)
Bekir Ağırsoy
Bekir Ağırsoy The Piano: Yönetmeni kadın olan en iyi film
Bilal Sambur
Bilal Sambur Kadın ve aile tartışmasının arkaplanı
Hakan Tahmaz
Hakan Tahmaz CHP’siz yeni sürecin imkansızlığı  
Hakan Şahin
Hakan Şahin Disiplin, ölüm ve sessizlik
Başak Yağmur Eray
Başak Yağmur Eray Yıkımın adı Jarhanpur, acının adı Filistin
Deniz Nas
Deniz Nas Sosyal Demokrasi ve Sol Liberalizm: Modern siyaset felsefesinde özgürlük ve eşitlik açıklaması
Korhan Gümüş
Korhan Gümüş Tersine dönen modernleşme
Gönen Orhan
Gönen Orhan Belediyeler “rayiç” yerine taş mı yesinler? 
Akın Özçer
Akın Özçer Süreç ya da Çözüm Komisyonu
Yavuz Saltık
Yavuz Saltık Üretimin ve emeğin sessiz tanıkları: Türkiye’de emeklilik, yaşlılık ve toplumsal adalet
Murat Aksoy
Murat Aksoy Komisyonda MHP+CHP+DEM Parti+muhalefet birlikte hareket edebilir mi?
Özgür Çoban
Özgür Çoban Almanya'da demokrasinin sessiz intiharı
Burcu Ağca Karakaya
Burcu Ağca Karakaya Öğrenci konuşmalarının eğitimdeki yeri ve TED-Ed
Ali Kılıç
Ali Kılıç Bilgisiz inanç mı, yoksa bilginin değişken inancı mı?
SON GELİŞMELER
İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
instagram gel gel
Yeni Arayış
KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı