MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat

Seçim Sonuçlarının Analizi

ANA SAYFAEKONOMİSeçim Sonuçlarının Analizi
Seçim Sonuçlarının Analizi

Seçim Sonuçlarının Analizi

01 Nisan, 2024, Pazartesi 23:29
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yıllardır seçim kazanamayan CHP ne oldu da bu seçimi kazandı? Burada pek çok gerekçe sayılabilir, çoğu da doğru olur. Ama bence daha anlamlı soru 22 yıldır seçim kaybetmeyen AKP ne oldu da bu seçimi kaybetti sorusudur. Burada da pek çok gerekçe yazılabilir, onların da çoğu doğru olur. Ama bir tanesi var ki bana göre temel neden odur.Hemen her yerde “seçmen mesaj verdi” yorumlarını görüyorum ama anlayamadığım bir şey var: Daha bir yıl önce yapılan genel seçimlerde mesaj vermeyen seçmen ne oldu da bir yıl içinde mesaj vermeye niyetlendi? AKP’nin seçim kaybetmesiyle ilgili bazı nedenler sıralanabilir: (1) Enflasyonun yüksekliği ve hayat pahalılığı, gelir dağılımının iyice bozulmasına ve orta sınıfın çökmesine yol açtı. Ekonomik koşulların giderek bozulması seçmenin desteğini çekmesi sonucunu getirdi (boş tencerenin deviremeyeceği iktidar yoktur tezi.) (2) Kendilerine tanınmayan bazı hakların çok sayıda sığınmacıya tanınması vatandaşların başkaldırmasına yol açtı. (3) Başkanlık sisteminin tek adam rejimi haline gelmesiyle tek kişinin yanlış kararlarının düzeltilmesi imkânı kayboldu. Oysa sistem değişikliğine gidilirken tam tersi vaat edilmişti. (4) Giderek artan yolsuzluklar, kamu kesimindeki israf seçmeni iktidara bir ders vermeye yöneltti. (5) İktidarın, Atatürk karşıtlarına gösterdiği hoşgörü ve yakınlık seçmeni iktidara dur demeye itti. (6) Hukukun giderek askıya alınması, laikliğin tehdit edilmesi insanları iktidar partisinden soğuttu. (7) CHP, çok iyi çalıştı, doğru adaylar çıkardı, yaklaşımlarını iyi anlattı ve seçimi kazandı. (8) AKP, seçim propagandaları sırasında kendilerine oy vermeyenlere hizmet getirilmeyeceğini vurgulayarak insanları bir anlamda tehdit etti. Vatandaş bu tehdide başkaldırdı.
Giderek artan yolsuzluklar, kamu kesimindeki israf seçmeni iktidara bir ders vermeye yöneltti.
Bu saydıklarımın hepsinin ve burada saymayı unuttuğum başka bazı nedenlerin bu seçim sonuçlarında belirli oranda etkisi olmuş olabilir. Ama bence bunların hiçbiri AKP’nin bu seçimi kaybetmesindeki kilit neden değil. Eğer öyle olsaydı bir yıl önceki genel seçimlerde de benzer sonuçların ortaya çıkması gerekirdi. Çünkü bu yaşananlar uzunca bir süredir gündemde yer alıyor. Bu saydıklarım arasında ilki dışında hiçbiri seçmenin bir yıl içinde bu kadar köklü biçimde görüş değiştirmesine yol açmış olamaz.Türkiye’de 61,5 milyona yakın seçmen var. Bu seçimde oy kullanma oranı yüzde 78 dolayında gerçekleşmiş. Demek ki 61,5 milyon seçmenin kabaca 48 milyona yakını oy kullanmış. 16 milyona yakın tamamı seçmen konumunda emekli, bir o kadar da yine seçmen konumunda ücretli çalışan var. Bu seçmenlerin de genel eğilime uygun olarak yüzde 78’inin oy kullandığını varsayarsak emekli ve ücret geliri elde eden 25 milyon dolayında seçmenin bu seçimde oy verdiğini düşünebiliriz. Demek ki seçimde oy kullananların yarısından biraz fazlası emekli ve ücret geliri elde eden kişilerden oluşuyor. Aktif çalışan 16 milyon dolayındaki kişinin kabaca 7 milyona yakını asgari ücretle çalışıyor. Emekliler, asgari ücretliler ve üst düzeyde ücret alanlar dışındaki ücretliler yaşanan yüksek enflasyon ve artan hayat pahalılığı karşısında aldıkları ücretle geçinemez durumdalar. İktidar, özellikle son bir yılda giderek artan hayat pahalılığı karşısında durumu hızla bozulan bu kesimin sorunlarına çözüm getiremiyor. Ne enflasyonu düşürebiliyor ne de hayat pahalılığını giderecek kadar ücret artışı yapabiliyor. Çünkü artan kamu kesimi israfı ve çeşitli yanlış politikalar sonucu bütçe artık yönetilemez duruma gelmiş bulunuyor.
İktidar, özellikle son bir yılda giderek artan hayat pahalılığı karşısında durumu hızla bozulan bu kesimin sorunlarına çözüm getiremiyor. Ne enflasyonu düşürebiliyor ne de hayat pahalılığını giderecek kadar ücret artışı yapabiliyor.
Özetle söylemem gerekirse kanımca bu sonuçlar üzerindeki en önemli etken AKP’nin yanlış ekonomi politikasıyla çığırından çıkardığı enflasyon ve özellikle de hayat pahalılığı oldu. Bunların etkisiyle alt üst olan gelir dağılımı ve tamamen bozulmuş olan ücret düzeninin yarattığı ortam, emeklisi, asgari ücretlisi başta olmak üzere ücret geliri elde edenlerin büyük çoğunluğunun AKP’ye ret oyu vermesine yol açtı. Eğer AKP seçimlerden önce emeklilere, asgari ücretlilere ve genel olarak ücretlilere bir kez daha ücret artışı verseydi sonuç farklı olabilirdi. Ne var ki o zaman da yılın geri kalanını tamamlayacak bir bütçe kalmayacaktı.Paranız rezerv para olmadığı halde enflasyonun yükseldiği ortamda faizi düşürürseniz, kuru tutarak TL’nin gerçek dış değerini bulmasını önlemeye çalışır, döviz rezervlerinizi bu uğurda harcarsanız, kamu kesiminde inanılmaz boyutta bir israf yaşanırken tasarruf meselesini hafife alır, tüketimi desteklerseniz ücret artışlarını yapamazsınız ve sonuç da bu olur.Yıllardır söyledik, anlatamadık: Bilimden ayrılanı kurt kapar. Bu bazen biraz geç olur ama önünde sonunda olur.
Bu yazı, yazarın izni ile www.mahfiegilmez.com‘dan alınmıştır.
Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?

Yorum Yazın

Yeni Arayış
    Yeni Arayış

    Bizi Takip Edin
    Facebook
    X (Twitter)
    Instagram
    Linkedin
    Mastodon
    Bluesky
    Köşe Yazarları
    Hakan Tahmaz
    Hakan Tahmaz Yeni çözüm süreci komisyonuna dair
    Erol Katırcıoğlu
    Erol Katırcıoğlu Şakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye
    Seda Aktaş
    Seda Aktaş Kapitalizmin “Gaslighting” Stratejisi: Yapısal eşitsizliklerin görünmez kılınması
    Zeynep Gizem Özpınar
    Zeynep Gizem Özpınar Batı Trakya Türk Azınlık Okulları neden kapatılıyor?
    Eser Karakaş
    Eser Karakaş Şimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği
    Çağhan Uyar
    Çağhan Uyar Gerçek diplomalar, sahte akademi
    Yüksel Işık
    Yüksel Işık Sevr’den dersler çıkartmak
    Murat Kartalkaya
    Murat Kartalkaya Çok yaşa Kralım!
    Fahri Bakırcı
    Fahri Bakırcı “Yeter söz milletindir” sloganı üzerine (1)
    Mehmet Akif Koç
    Mehmet Akif Koç Zengezur Koridoru ya da “Turan Yolu”ndan “Trump Yolu”na
    Turgay Bozoğlu
    Turgay Bozoğlu De te fabula narratur!
    Murat Aksoy
    Murat Aksoy Yol haritasını kim belirleyecek?
    Bahattin Yücel
    Bahattin Yücel Atı alan bir kez daha Üsküdar’ı geçer mi?
    Başak Yağmur Eray
    Başak Yağmur Eray Tarikatlar ve İktidar
    Deniz Nas
    Deniz Nas Yeni Sol: Bireyin kimliğinin politiğe taşınması
    Tunay Şendal
    Tunay Şendal Ahlaki ve yapısal krizlerin aşındırdığı toplumsal güven
    instagram gel gel
    Yeni Arayış
    KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

    Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı