MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • GÜNDEM
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat
estheteclinic haber üstü reklam

Ressamın İsyanı, yazarın isyanı

Ana SayfaKültür SanatRessamın İsyanı, yazarın isyanı
Ressamın İsyanı, yazarın isyanı
03 Ekim, 2024, Perşembe 07:20
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Bilgehan Uçak
Bilgehan Uçak

Doğrusu ya, Ressamın İsyanı’na birkaç açıdan ciddi eleştirilerim olduğu için bu roman hakkında bir yazı yazmamayı düşünüyordum.Gündüz Vassaf’ın romanını eleştiren bir yazı yazmanın bir manası var mı, emin değilim, böyle durumlarda anneannemin sözü çınlıyor kulaklarımda: “Evladım İslam’ın şartı beş, altıncısı haddini bilmek.”

Telefon rehberini yazdığını bilsem hiç üşenmem alır okurum, dediğiniz insanlar vardır.

Onların yeni çıkacak kitaplarını heyecanla bekler, söyleşilerini merakla okur, ağzından çıkacak hiçbir sözü kaçırmamaya çalışırsınız.

Radikal’deki yazılarıyla, bir de unutulmaz Gerçek Orada Bir Yerde adlı televizyonculuk tarihimizin en güzel programıyla tanıdığım Gündüz Vassaf, benim için o insanlardan biridir.

Cehenneme Övgü’yü okuduğum günleri düşünüyorum da hayranlıktan bocalamış, ufuksuz düş gücü karşısında sersemlemiş, sayfaları hayranlıkla birbiri ardına çevirmiş, nihayetinde de Gündüz Vassaf okumaya Cennetin Dibi ile devam etmiştim.

Sonra, gazeteciliğe yeni yeni adım atmaya başladığım günlerde, futbol temalı söyleşilerimin derlenmesi için bir teklif aldım.

Futbol mu? Yok daha neler! adlı kitabım için futbolla doğrudan ilgisi olmayan insanlarla söyleşiler yapacaktım.

Gündüz Vassaf’ın teklifimi kabul etmesiyle havalara uçtuğum, Molla Bayırı’nı nasıl büyük bir heyecanla indiğim hâlâ gözümün önünde.

Kimden duyduğumu, nereden öğrendiğimi hatırlamıyorum ama Vassaf’ın Caravaggio üzerine bir roman yazdığını biliyordum.

Hayatın anlaşılmaz tuhaflıklarından biri, Gündüz Vassaf’ın bütün kitapları kütüphanemde yer alırken romanı bir türlü almadım.

Ha bugün ha yarın derken, aylar geçti, sonra bir gün, Bağdat Caddesi’ndeki bir kitapçıda Gündüz Vassaf’la karşılaştık!

Tabii içim kıyım kıyım, bırak romanı okumayı henüz almamışım bile.

Koşar adım kitapçının alt katına inip Ressamın İsyanı’nı aldım, beni bekleme inceliğini gösteren Gündüz Vassaf’a imzalattım.

Ressamın İsyanı, Caravaggio’yu merkezine alan bir roman ama bana Mostari’yi çağrıştıran bir saplantıyı da içinde barındırıyor.

Mostari’de köprü bekçisini omzu başında beklerken Ressamın İsyanı’nda bir kilisede, Caravaggio’nun tablosunun karşısında günler geçiriyoruz.

Doğrusu ya, Ressamın İsyanı’na birkaç açıdan ciddi eleştirilerim olduğu için bu roman hakkında bir yazı yazmamayı düşünüyordum.

Gündüz Vassaf’ın romanını eleştiren bir yazı yazmanın bir manası var mı, emin değilim, böyle durumlarda anneannemin sözü çınlıyor kulaklarımda: “Evladım İslam’ın şartı beş, altıncısı haddini bilmek.”

Belki bu yazıyı yayınlamaktan vazgeçeceğimi bilerek gene de bazı şeyler söylemek istiyorum.

Evvela, romanın güncel polemiklerde birilerini doğrudan hedef almasını yadırgadığımı ifade etmek istiyorum.

Bir örnek vereyim: “Türkiye’de bir tanıdığım Mao, FKÖ, Popper, CHP, Gülen derken uydu kişiliğinin kurbanlığında sürgüler yaşadı, hapse girdi, gittiklerinin peşinde selam durmadığı kıble kalmadı. Anılarını yazıyormuş. Anılarınla kendinden, başkalarından hıncını alma. Cambazlıkla kendini haklı çıkarma.”

Aynı kişi hakkında, bir başka yerde: “(…) Bunları söyleyen iyi Amerikan okullarında okumuş, İsveç’te doktora yapmış, üniversite hocası olmuş, köşe yazarı, makullüğüyle tanınırken dinle siyaseti birleştirip inancının müridi olunca aklını kaybetmiş biri. Sonunda hapis de yattı.”

Tanıyanlar, bu kişinin Şahin Alpay olduğunu hemen anlar.

Ve ben Gündüz Vassaf’la Şahin Alpay arasında herhangi bir husumet var mı hiç bilmemekle beraber bu romanda böyle bir polemik açmanın hiç gereği olmadığını düşünüyorum.

Nilüfer Göle de payına düşeni almış: “bunu Modern Mahrem kitabıyla onaylayan arkadaşım”…

Göle’nin onayladığı “namus adına bıçak çekilebilecek, katil olunabilecek ırz düşmanlığı tohumlarının başörtüsüyle atılması” ise ya ben kitabı hiç anlamamışım, ya da… burada yazılanlara hiç katılmadığımı ifade etmek zorunda hissediyorum kendimi.

“İstanbul’un henüz yazarını bulamadığı” da romanın iddialarından biri.Tek başına Selim İleri yeter bence ya, gene de Orhan Pamuk’tan, Tanpınar’a, Sait Faik’e pek çok isim sayılabileceği kanaatindeyim.

TEK BAŞINA SELİM İLERİ YETER BENCE

“Yetmez ama evet” meselesi de iki kere karşımıza çıkıyor, Ressamın İsyanı pek tabii ki bu tavrı takınanları korkunçluğa yol açan kimseler olmakla itham ediyor -ben de YAE demiştim.

“Özür Diliyorum” bildirisi de bütün olumsuzluğuyla kitapta yer alıyor mesela ve ben yine neden bu bildirinin Caravaggio romanına girecek kadar öneme sahip olduğunu anlayamıyorum.

“İstanbul’un henüz yazarını bulamadığı” da romanın iddialarından biri.

Tek başına Selim İleri yeter bence ya, gene de Orhan Pamuk’tan, Tanpınar’a, Sait Faik’e pek çok isim sayılabileceği kanaatindeyim.

Bu saydıklarımın Caravaggio bölümleriyle doğrudan bir alakası yok ama bu roman da aslında Caravaggio’dan çok, Caravaggio saplantılı bir yazarın romanı, dolayısıyla onun zihninden geçen düşünceleri kitap boyunca okuyoruz.

Romanın diline dair de bir eleştirim var.

Gündüz Vassaf, büyük emek harcadığı Ressamın İsyanı’nı yedi senede bitirmiş.Yazarın isyanı başka bir kitaba alınıp bu roman “ressamın isyanı” ile sınırlı tutulsaydı, bence daha iyi olurdu.

ROMAN, “RESSAMIN İSYANI” İLE SINIRLI TUTULSAYDI, DAHA İYİ OLURDU

Ressamın İsyanı’nda erotizmin dozu hiç düşmüyor; gelgelelim, bu erotizm ve açık saçıklık Türkçe kelimelerle yapıldığında bence o atmosferi sağlamıyor, kaba kaçıyor, kabalıktan kastım da bu kelimelerin inestetik olması, bu yönüyle, bir zenginlik kazandırmadığı metni zayıflatması.

Gündüz Vassaf, büyük emek harcadığı Ressamın İsyanı’nı yedi senede bitirmiş.

Yazarın isyanı başka bir kitaba alınıp bu roman “ressamın isyanı” ile sınırlı tutulsaydı, bence daha iyi olurdu.

Zira, roman yazarlığı, benim anladığım şekliyle, nefret ettiğiniz insanları bile yerden yere vurmak yerine anlamaya çalışmanız gereken bir iş.

Vassaf’ın anlamaya çalışmak yerine yargılamayı tercih etmesini garipsedim.

Her şeye rağmen, “Gündüz Vassaf romancılığının” tek bir romanla sınırlı kalmayacağını, Ressamın İsyanı’nı yeni romanların takip edeceğini umuyorum.

Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?

Yorum Yazın

e-bülten sağ blok
Bilgehan Uçak
Bilgehan Uçak

Bizi Takip Edin
Facebook
X (Twitter)
Instagram
Linkedin
Mastodon
Bluesky
Köşe Yazarları
Murat Aksoy
Murat Aksoy Şirin: Bu kitabı alamayacak babalara ücretsiz ulaştırmak istiyorum
Bahattin Yücel
Bahattin Yücel İsrail-İran ve Ortadoğu
Burak Can Çelik
Burak Can Çelik İsrail-İran geriliminde yeni perde: Son gelişmeler ve bölgesel yansımalar
Tunay Şendal
Tunay Şendal İsrail-İran Savaşı’nın dinamikleri ve Türkiye
Mehmet Hasgüler
Mehmet Hasgüler Bir AİHM kararı: Kara haber mi müjde mi?
Gülseren Aydın
Gülseren Aydın Meltem Arıkan oyunlarına feminist bakış
Ali Kılıç
Ali Kılıç BOP tıkır tıkır işliyor: Sessiz kartlar, derin hesaplar
Hakan Şahin
Hakan Şahin İsrail’in İran Saldırısı Türkiye’ye Neler Söylüyor?
Korhan Gümüş
Korhan Gümüş Yetimhane dünyanın en ilginç mimari koruma projelerinden biri olabilir
Turgay Bozoğlu
Turgay Bozoğlu Nükleer gölge ve ekonomik fırtına: Yeni bir krize hazır mıyız?
Çağatay Arslan
Çağatay Arslan Bir dostu ölü götürmek
Bahar Akpınar
Bahar Akpınar Penelope’nin örgüsünden bugünün kadınlarına: Oyalanmanın, hatırlamanın ve direnmenin ritmi
Bekir Ağırsoy
Bekir Ağırsoy 1988-89 En Güzel Futbol Sezonu(muz) (2): Başka türlü bir şey
Hakan Tahmaz
Hakan Tahmaz Ferdi Zeyrek’in cenaze töreninin çoklu anlamı 
Burcu Ağca Karakaya
Burcu Ağca Karakaya Kopya çekmedim, sadece kendi algoritmamı kullandım!
Buse Ayazma
Buse Ayazma Duygusal zekalarımız savaşsın isterdim ama…
Betül Özdemir Güran
Betül Özdemir Güran Ötekiyle aynı arasında nefes aralığı: Cehennemden aşka bir yolculuk
Mesut Balcan
Mesut Balcan Acının estetiği ve gerçekliği: Werther'den Müslüm Baba'ya uzanan çığlıklar ve acının ortak dili 
SON GELİŞMELER
İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
instagram gel gel
tanpınar haber altı
Yeni Arayış
KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı