MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat

Oylar CHP’ye, oylar İmamoğlu’na!

ANA SAYFASİYASETOylar CHP’ye, oylar İmamoğlu’na!
Oylar CHP’ye, oylar İmamoğlu’na!

Oylar CHP’ye, oylar İmamoğlu’na!

09 Mart, 2024, Cumartesi 21:50
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Kısacası ‘üzümün çöpü, armudun sapı’ demenin zamanı değil, gönül rahatlığı ile, oylar CHP’ye, seçmeni olduğum İstanbul’da oylar İmamoğlu’na diyebiliyorum.Yıllar önce ‘Hep Muhalif Olmak’ diye bir yazı yazmıştım, maalesef yıllarca sıklıkla, ‘her şeye muhalefet’ veya ‘muhalif olayım da ne olursa olsun’ diyorum şeklinde algılandı. Eş dost arasında bile, ‘sen de her şeye muhalefet ediyorsun’ diye karşıma çıktı. Meselenin aslı, sadece siyasi iktidar değil, toplumsal, ekonomik, cinsel, kültürel tüm iktidar yapılarına karşı çıkmaktı. Uzun mesele, bugünün konusu o değil.Diğer taraftan, yıllarca yazıp, çizdiklerimden sadece muhalefet olsun diye muhalefet etmediğim kolayca anlaşılabilir. Tam da bu yüzden, iktidar çevreleri de, muhalefet çevreleri de benden pek hoşlanmaz, dahası sonuçta, iktidar medyasının da, muhalefet medyasının da ‘istenmeyen insanı’ oldum. Hiç şikâyetim yok. Sadece, önümüzdeki yerel seçimlere ilişkin düşüncemi açıklarken böyle bir hatırlatma yapmakta fayda var.
Koyu CHP’li bir aileye mensubum, ama hiç CHP’li olmadım, hayatım ev/aile içi tartışmalarla geçti. Trabzonluyum, şehrimi çok severim, bağlantımı hiç koparmamaya özen gösteririm, ama siyasette hemşericilikten, hele Karadeniz taassubundan hiç hazzetmem.

KOYU CHP’Lİ BİR AİLEYE MENSUBUM AMA HİÇ CHP’Lİ OLMADIM

Koyu CHP’li bir aileye mensubum, ama hiç CHP’li olmadım, hayatım ev/aile içi tartışmalarla geçti. Trabzonluyum, şehrimi çok severim, bağlantımı hiç koparmamaya özen gösteririm, ama siyasette hemşericilikten, hele Karadeniz taassubundan hiç hazzetmem. Bunu da, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı olan hâlihazırdaki Başkan Trabzonlu olduğu için söylüyorum. Zira, zamanında AK Partisi içinde Gül-Erdoğan gerilimi çerçevesinde, Karadeniz dayanışması nedeniyle Erdoğan taraftarı olduğum bile söylendi. Tam da bu nedenle, şimdi söyleyeceklerimin de bu çerçevede algılanmasında kaygı duyuyorum. Maalesef, en aklı başında bildiğimiz insanların bile, söylenenden çok, ardında buzağı aramaya meraklı olduğu bir ortamdan bahsediyoruz.Bu mayın temizliğinden sonra, asıl konuya gelelim; yerel seçimlerde, CHP’nin, İstanbul’da İmamoğlu’nun desteklenmesi gerektiğini, hem de güçlü bir şekilde desteklenmesi gerektiğini düşünüyorum. Aslında mevcut koşullar altında, bu konuda uzun boylu izahata gerek olmayabilirdi. Ancak, yakın çevremde bile bu konuda tereddütü olan pek çok insan var. Pek çokları gibi ben de CHP’nin sol siyasetin temsilcisi olmadığını, Kürt meselesi konusunda yeterince demokratik bir tavrı olmadığını düşünüyorum. Diğer taraftan, açık konuşalım, CHP içinde İmamoğlu-Kılıçdaroğlu rekabetinin gölgesi halen devam ediyor ve Kılıçdaroğlu’nun şahsından bağımsız da olsa, bu nedenle İmamoğlu’na destek vermekte tereddüt edenler var. Doğrusu, hangi gezegende yaşadıklarını merak ediyorum.
‘CHP’li belediyelerin yerel siyasetleri kötü, ama yine de desteklemeliyiz’ demek istemiyorum, sadece bu konuda kaygısı olanların dahi, bu seçimi yerel siyasetin ötesinde değerlendirmesi gerektiğini söylüyorum.

BU SEÇİM YEREL SİYASETİN ÖTESİNDE DEĞERLENDİRİLMELİ

Normal koşullarda, yerel seçimlerin yerel siyasetleri öne çıkarması, genel siyasi tabloya ilişkin düşüncelerimizin arka planda kalması gerekirdi. ‘CHP’li belediyelerin yerel siyasetleri kötü, ama yine de desteklemeliyiz’ demek istemiyorum, sadece bu konuda kaygısı olanların dahi, bu seçimi yerel siyasetin ötesinde değerlendirmesi gerektiğini söylüyorum.Hâlihazırda, pek çokları gibi ben de, Türkiye’nin en önemli siyasi sorununun otoriter bir tek adam rejimi olduğunu düşünüyorum. Bu durumda, yerel seçimlerin bu tablonun değişmesi açısından önemi büyük.  Malesef bu anlayış içinde olanlar da az değil, ama mesele ‘Erdoğan düşmanlığı’ değil, olmamalı. Mesele, muhalefet gücü ile dengelenmemiş bir iktidar yapısının otoriterlik yönünde başını alıp gitmiş olması. O nedenle, yerel seçimler, muhalefetin gücünü göstermesi, toplumun mevcut tablodan hoşnutsuz olan kesimlerinin sesinin duyulması, moral bulması açısından özel bir anlam taşıyor.Diğer taraftan, CHP’nin yerel seçimlerde başarılı olması durumunda, siyasal istikrarsızlık ortamı doğabileceği kaygısı yersiz değil. Ancak, böyle bir tablonun oluşmaması da, öncelikle iktidar partisinin tutumu ile belirlenecek. Sonuçta, iktidar partisinin CHP ve CHP’li belediyeleri, düşman olarak görmekten vazgeçmesi durumunda, ‘iki başlılık temelli’ istikrasızlık ihtimali ortadan kalmış olur. Dahası, siyasi kutuplaşmanın yarattığı toplumsal gerilim ve huzursuzluk yatışır. Dahası, muhalefetin gücünün artması, iktidar partisinin izlediği siyasetleri yeniden gözden geçirmesini sağlar.Son Başkanlık seçiminde muhalefet ittifakının seçimi kaybetmesine rağmen yüzde 48 gibi yüksek bir oy almış olması, bence Erdoğan tarafından iyi okundu ve yeni kabine bu zeminde şekillendi. Muhalefet cephesi ise tam tersi yönde bir okuma ile dağılıp, parçalandı. Bu açıdan da, hoyratça dağılan muhalefet cephesinin, yerel seçimlerde, bu kez seçmen tarafından oluşturulacak bir ittifakla, yeniden güç kazanması önemli bir fırsat sunuyor. Kısacası, ‘üzümün çöpü, armudun sapı’ demenin zamanı değil, gönül rahatlığı ile, oylar CHP’ye, seçmeni olduğum İstanbul’da oylar İmamoğlu’na diyebiliyorum.Son olarak, DEM Parti’nin bu seçimlerde siyasal bir aktör olduğunun altını çizecek ölçüde güçlenmesini de önemsemek gerekirdi, ancak ben otoriter bir rejimin pekiştiği bir ortamda Kürtlerin herhangi bir demokratik kazanımı olamayacağını düşünenlerdenim.
Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?

Yorum Yazın

Yeni Arayış
    Yeni Arayış

    Bizi Takip Edin
    Facebook
    X (Twitter)
    Instagram
    Linkedin
    Mastodon
    Bluesky
    Köşe Yazarları
    Hakan Tahmaz
    Hakan Tahmaz Yargının siyaset kıskacı ve Yeni Çözüm Süreci dengeleri
    Yavuz Saltık
    Yavuz Saltık Kültür ve sanat yoksunluğu: Görünmeyen uçurum
    Başak Yağmur Eray
    Başak Yağmur Eray Görünüşün gücü ve hakikatin çürüme ile imtihanı
    Ahmet Ziya Gökalp
    Ahmet Ziya Gökalp Gerçek, Anlatının Gölgesinde Kayboluyor
    Çağatay Arslan
    Çağatay Arslan Finans Alla Turca
    Fatih Öztürk
    Fatih Öztürk Türkiye Cumhuriyeti Demokrasisi’ni kurtarmak (3): Temsilcilerin azli
    İlter Turan
    İlter Turan Önceliklerimizi yeniden gözden geçirmek gerekiyor
    Sema Erder
    Sema Erder Dost/Düşman siyaseti ve yer değiştiren kimlikler
    Murat Aksoy
    Murat Aksoy Çerçioğlu'nun transferi ya da siyasetin 'sıfır'lanması
    Erdem Bağcı
    Erdem Bağcı Türkiye'nin makroekonomik görünümü
    Ali Kılıç
    Ali Kılıç Zengezur kavşağı: İki lider, tek kader
    Burcu Ağca Karakaya
    Burcu Ağca Karakaya Teknoloji, pedagoji ve içeriğin kesişiminde ‘etkili öğretim’
    Ece Uğuz
    Ece Uğuz CHP ne yapıyor, ne yapmalı?
    Ali Arslan
    Ali Arslan Araştırma Üniversitesi yerine araştırma yapan akademisyen destek programına geçilmelidir
    Kübra Evliyaoğlu
    Kübra Evliyaoğlu Müzayede
    Armağan Öztürk
    Armağan Öztürk Yapay zeka, robotlar ve insanlık
    instagram gel gel
    Yeni Arayış
    KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

    Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı