Zohran Kwame Mamdani henüz 34 yaşında ve 2021'den bu yana New York Eyalet Meclisi Üyesi. Demokrat Parti’nin 2025 seçimlerinde New York Belediye Başkanlığı için Demokrat Parti'nin adayı olarak seçildi. 4 Kasım’da da New York yeni belediye başkanını seçecek.
Mamdani nasıl Demokratların adayı olabildi?
Martin Scorsese’nin Taxi Driver’ı, Woody Allen’ın Manhattan’ının, Audrey Hepburn’un başrolünü oynadığı Breakfast at Tiffany’s filminin çekildiği, Frank Sinatra’nın adına şarkı yaptığı, 180’den fazla farklı dilin konuşulduğu, dünyanın en kozmopolit şehirlerinden olan ve her köşesinde farklı bir kültür, yaşam tarzını görmenin mümkün olduğu, yoğun bir göçmen şehri olan New York’ta Demokrat Partililer nasıl oldu da Müslüman olduğunu gizlemeyen Mamdani’yi aday olarak belirledi?
Türkiye’de ön seçim sonrasında çıkan yazılar çoğunlukla onun dinsel kimliğine vurgu yaptı. Oysa Mamdani, bu özelliğini aşan bir siyasallaşmayı temsil ediyor. Bu yazıda bunu analiz etmeye çalışacağım.
Önce New York’un demografisine bakalım. 2020 verilerine göre şehrin yüzde 30,9'u Beyaz, yüzde 28,7'si Hispanik veya Latin, yüzde 20,2'si Afroamerikan, yüzde 15,6'sı Asyalı ve yüzde 0,2'si de Kızıldereli.
Bu veriler şu açıdan önemli. New York’a dışardan bakıldığında ışıltılı bir şehir görülse de bu kozmopolitliğin altında yoksulluk başta olmak üzere ciddi toplumsal sorunların varlığının işaretidir.
AKTİVİZMDEN SİYASETE
Uganda'nın Başkenti Kampala'da doğan Mamdani, 7 yaşından bu yana New York'ta yaşıyor. Ve şehrin ilk Müslüman ve Güney Asyalı belediye başkanı adayı. Babası Profesör Mahmood Mamdani, annesi film yönetmeni Mira Nair. Her ikisi de Harvard Üniversitesi mezunu. Kendisi de iyi bir eğitim almış.
Onu New York’a belediye başkan adayı yapan en önemli şey, siyasete girmeden önce parçası olduğu sivil toplum alanındaki çalışmalar. Mamdani, New York'un Queens ilçesindeki düşük gelirli ev sahiplerinin tahliye edilmesine karşı mücadele eden bir konut danışmanı olarak uzun yıllar çalıştı. Bu işi muhtemelen onun için bir aktivizm idi. Ama siyasete girmesinin yolunu açtı ve Eyalet meclisinde Queens’i temsilcisi oldu.
Mamdani belediye başkanlığı adaylık kampanyasında kendisini “halkın adayı” ve “örgütleyicisi” olarak tanıttı. Kampanyasının temelini de, şehirde yaşayanların ekonomik sorunlarını gündemleştirdi. Kültürel kimliği olan Müslümanlığını hiç saklamadı ve düzenli olarak Camileri ziyaret etti. Bir mitingde, “Müslüman olarak toplum önünde durmanın, bazen gölgelerde bulabildiğimiz güvenliği de feda etmek anlamına geldiğini biliyoruz” dedi.
Bu yönleriyle dünyanın en büyük şehirlerinden biri olan New York’ta, sistemin yarattığı mağduriyetleri gündeme taşıdı ve onları sosyal politikalarla çözme yönünde vaatler sundu.
Katıldığı bir yayında; “Bu, halkının dörtte birinin yoksulluk içinde yaşadığı, her gece 500 bin çocuğun aç yattığı bir şehir. Ve nihayetinde, onu bu kadar özel kılan şeyi kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya olan bir şehir” sözlerini sarf etti.
Mamdani kampanyası radikal sosyal politikalar üzerine kurdu. Kiraların dondurulmasından ücretsiz otobüse, sosyal konuttan gıda krizine karşı sunduğu kapsamlı projeler ile Mamdani, var olan belediyecilik anlayışını sosyal politika temelli bir bakışa göre yenilenmesini öneriyor. Bu siyasi söylemleri ile Mamdani, Demokrat Parti’nin ilerici kanadın en önemli temsilcisi.
Mamdani Demokrat Parti’nin belediye başkan adaylığını, yukarıda ifade ettiğim gibi şehirde yaşanan sorunların çözülemesi için önerdiği sosyal politika temelli yaklaşımın önemli payı var.
SOSYAL POLİTİKALARIN GÜCÜ
Mamdani kampanyasında;
- Vergi tabanı genişleterek 1 milyon dolar üzeri gelir sahipleri ve kurumsal vergilerden elde edilen gelirle, çocuk bakımı, ulaşım ve konut programları finanse edilmesi,
- Özellikle alt gelir gruplarının şehir içinde hareket kabiliyetini artıracak bir temel hak olarak tanımladığı kent çapında bedava otobüs hizmeti,
- Kira dondurma ve ev sahipleri için daha sıkı hesap verilebilmesini sağlamak,
- 10 yıl içinde 200 bin adet yeni sosyal konul inşa edilerek kira artışını önlemek,
- Şehre ait bir uygun fiyatlı marketler zinciri,
- Düşük gelirli aileler için 6 haftadan 5 yaşa kadar ücretsiz çocuk bakımı,
- 500 okula güneş enerjisi ve HVAC iyileştirmeleri, yeşil açık alanlar, 50 destek merkezi hâline dönüştürmesi
gibi sosyal politika temelli vaatler sundu.
Kuşkusuz bu sosyal politika temelli projeleri kapitalizmin başkent ABD’de çoğunluk için garip karşılansa da, bu sorunları yaşan New Yorklular tarafından anlamlı bulunmuş olmalı ki aday olarak seçildi. Muhtemelen de New York’un Belediye Başkanı da seçilecek.
Bunu önlemek için ABD’li milyarderler, rakibi desteklemek için kampanyalar başlattılar. Onu sistemin devamı için bir tehlike gördüler.
Sonuçta Mamdani vaatlerinden geri adım atmadı. Mamdani’ye ön seçimde olduğu gibi belediye başkanlığı seçimlerinde de başarı getirecek sosyal politika temelli siyasal önermeler, ABD’nin bir süredir vazgeçtiği politikalar. Mamdani New Yorklular için “Milletin Payına Siyaset” önerileri yapıyor ve tüm bunları, toplumsal karşılığı olduğunun özgüveni ile gerçekleştiriyor. Tıpkı İngiltere’de Jeremy Corbyn, İspanya’da Pedro Sanchez‘in siyasetini izlediği gibi.
Mamdani’nin kampanyasında vaat ettiklerinin, pek çok açıdan “kreş”, “burs”, “Halk Süt”, “Anne Kart”, “Askıda Fatura”, “Yenidoğan Destek Paketi”, “Kent Lokantaları” gibi millete dokunan projelerle benzerliğine dikkat çekmekte yarar var.
Bütün bu süreçte en büyük destekçilerinden birisi Demokratik Parti’nin sosyalist senatörü Barnie Sanders oldu. Sanders geçen hafta Mamdani ve ekibine; “Bir yıl önce Zohran Mamdani yüzde 1 oy alıyordu. Tüm Demokrat Parti’ye kafa tuttu ve 90.000 New Yorkludan oluşan bir taban hareketi kurdu. Siz New Yorkluların sıkı çalışmasıyla sekiz gün sonra bu adam Amerika tarihine geçecek” açıklaması gerçekleşecek olanın “imkânsızı başarmak” olduğunu göstermesi açısından önemlidir.




























Yorum Yazın