MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat

Neşe ile beslenmek

ANA SAYFAPSİKOLOJİNeşe ile beslenmek
Neşe ile beslenmek
06 Ekim, 2024, Pazar 07:00
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Gülden Bulut
Gülden Bulut
yazı içi reklam

Kahkaha ile beslenmek için öncelikle şu yargılarımızdan arınalım önce. Neşeli olmak için son moda araçlara ihtiyacımız yok. Doğanın basit ve önemsiz ve bir o kadar önemli bir parçası olduğumuzu kabul edelim önce.

 

Yunan çobanlarının ıslık seslerini yeniden duyar heyecanlanırdım.

Bu neşe eskiyeli çok oldu.

 Bugün yeniden ortaya çıkacak mı?

Bulantı, Sartre

Neşemizi kaybettiğimiz günlerdeyiz, gün geçmiyor ki suratımızı asmamıza neden olacak bir olay duymayalım. Kahkahalarımız içeriden değil ama zevk dünyasına batmış gibi paylaşımlarımız. Yaşamın geçiciliğini anlatan mutlu postlarımız çare olur mu, neşemizi saklandığı yerden çıkarabilir miyiz? Yaşam iştahsızlığımız böylesine artmışken keder ve üzüntü yerini neşeye bırakabilir mi?

Pür neşeyi bir çocuğu tebessümünde yakalayabilirsiniz. Oyun oynarken gözlerinin içi parlar, büyüklerin parmak sallamaları coşkusunu dindirmez. Keşfedecek kocaman bir dünya önlerinde durur çocukların, merakla ve neşeyle karşılarlar her gün doğumunu. Sonra büyür o çocuklar, duvarların farkında olmaya başlayınca bu sefer kendisini bir oyun bahçesinde değil  hapisanedeymiş gibi algılar. Çocukken ön yargılardan uzak düşünceleri, çerçeveleri belli yargılara bırakır yerini. Artık hayal gücününün yaşam damarları kesilmiş, mutsuz, umutsuz biri vardır karşımızda. Nietzsche üst insanın en son aşaması olarak çocuğu görürdü. Pür neşe için çocukça yaşama dönmemiz gerekiyor. Sadece neşe de değil insanın kendini aşarak potansiyelini gerçekleştirmesi için hayat bizi o heyecanlı çocukluğa davet ediyor.

Kendi cemiyetinden dışlanmış, yalnız bir yaşam süren Spinoza, fakirlik içinde felsefeni oluşturdu. Öldükten sonra cenazesi için kıyafetleri satıldı fakat mutlu Spinoza olarak anıldı her zaman.

MUTLU SPİNOZA OLARAK ANILDI HER ZAMAN

Spinoza çetin yaşamına rağmen neşesini korumuştu. Kendi cemiyetinden dışlanmış, yalnız bir yaşam süren Spinoza, fakirlik içinde felsefeni oluşturdu. Öldükten sonra cenazesi için kıyafetleri satıldı fakat mutlu Spinoza olarak anıldı her zaman. Spinoza’nın conatus dediği kavram neşe ve kederin kaynağıydı. Conatus, her varlığın var kalma çabasıdır. Spinozaya göre varlıklar her daim diğer varlıklarla etkileşim içindedir.  Bu karşılaşmalar duygularımızda gelgitler yaratır. Var olma çabamızı destekleyen kişilerle bir araya geldiğimizde sevinç ve neşeleniriz, ışığımızı söndüren birliktelikler ise bizi kedere boğar. Kendi varlığımızı güçlü bir şekilde sürdürürken hissettiğimiz neşedir, işte o zaman çocuklar gibi potansiyelimizi gerçekleştirme arzusuyla doluyuzdur. Neşe varsa varlığımızın özüyle direkt temas halindeyizi demektir.

Maslow’un ihtiyaçlar teorisindeki basamağın en alt kademesindeki yaşamsal ihtiyaçları doğru düzgün karşılayamamış insanın neşeli olması nasıl mümkün olabilir dediğinizi duyar gibiyim. Yeterince doymamış, barınma ihtiyacını karşılayamamış, insanca yaşam haklarının elinden alınmış insan neşeden yoksun bir hayat yaşamaz mı? Programlanmış bir makine gibi yaşayıp, sosyal pembe dizi hayatlara özenirken neşemizi tekrar yakalayabilir miyiz? Heraklietos’un dediği gibi Tanrı bile zar atmış kumdan kaleler yapıp onları bozarken evrenle oyun oynarken biz neden oynayamıyoruz? Modern insan kendini antik insandan daha çaresiz ve yalnız, Jung’un söylediği gibi. Kahkaha ile beslenmek için öncelikle şu yargılarımızdan arınalım önce. Neşeli olmak için son moda araçlara ihtiyacımız yok. Doğanın basit ve önemsiz ve bir o kadar önemli bir parçası olduğumuzu kabul edelim önce. Kuru bir daldan canlı bir yapraktan farkımız yok. Biz doğanın bir parçasıyken ve onun kendine gerçekleştirmesine vesile olurken neşelenelim. İçten gelen bu duygusal durumu bilinçli bir şekilde değiştirmek irade gücüyle zor. Ama gülümsemeyle işe başlayabilirsiniz. Gülümseme oyunuyla başlayalım neşeyi aramaya. Dışarıdaki mutsuz tehditler hep var olacak. İçinizdeki özde olan neşeye ulaşmak için,  yaşamının her anının muhteşemliğinin farkında olmak lazım. Yaşamın bir parçası olmak, onun bir organının küçük bir hücresi olsak da ne güzel. Ne güzel her an birbirinden benzersiz anları yaşamak. Neşelenmek ne güzel!

 

Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?

Yorum Yazın

yazı altı ebülten
Gülden Bulut
    Gülden Bulut

    Bizi Takip Edin
    Facebook
    X (Twitter)
    Instagram
    Linkedin
    Mastodon
    Bluesky
    Köşe Yazarları
    Hakan Tahmaz
    Hakan Tahmaz CHP’nin direniş maratonu ve Türkiye’nin yol ayrımı
    Erol Katırcıoğlu
    Erol Katırcıoğlu Parti değiştiren başkan, başkanlığı da bırakmalıdır!
    Murat Aksoy
    Murat Aksoy CHP yönetiminin hiç mi suçu yok?
    Hasan Çetin
    Hasan Çetin Bunsen Komite Raporu: David Koridoru ve Suriye’de Adem-i Merkeziyet
    Sema Erder
    Sema Erder Yolsuzluktan isyana: Devlet-Toplum ilişkilerinde meşruiyetin sorgulanması*
    Eser Karakaş
    Eser Karakaş Voleybol, basketbol, futbol, Ali Koç, liyakat, rekabet
    Korhan Gümüş
    Korhan Gümüş 6-7 Eylül Sergisi’ne yapılan saldırı kendisini nasıl deşifre etti?
    Akın Özçer
    Akın Özçer Yanlışta ısrar
    Yüksel Işık
    Yüksel Işık 12 Eylül’ü yenersek, geleceği kazanırız
    Murat Kartalkaya
    Murat Kartalkaya Beleş darının güvercini çok olur!
    Çağhan Uyar
    Çağhan Uyar Kemal Bey’e açık mektup
    Bahattin Yücel
    Bahattin Yücel Düyunu Umumiye ve Reji Deneyi
    Reha Çamuroğlu
    Reha Çamuroğlu Değişen savaşlar, değişen insanlar
    Fahri Bakırcı
    Fahri Bakırcı  “Bilimci” ve “Yiyimci” Makyavelizm üzerine (3)
    Tunay Şendal
    Tunay Şendal Karşı-Devrimci hafızanın intikamcı tarih anlatısı
    Mustafa Ergen
    Mustafa Ergen Yeni Aracılar Çağı: Reklamdan akademiye, Agentic Web ve ArXiv’in yükselişi
    instagram gel gel
    Yeni Arayış
    KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

    Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı