MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • GÜNDEM
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat

Muhalif muhafazakâr aydınlar mahalleyi neden ikna edemiyor

Ana SayfaSi̇yasetMuhalif muhafazakâr aydınlar mahalleyi neden ikna edemiyor
Muhalif muhafazakâr aydınlar mahalleyi neden ikna edemiyor

Muhalif muhafazakâr aydınlar mahalleyi neden ikna edemiyor

22 Mayıs, 2024, Çarşamba 21:50
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Muhafazakâr aydın ve politikacılarının AKP ve CHP’den birinden ayrılmaları, diğeri ile gerektiğinde beraber davranmalarını makul yapısal gerekçelendirmelere dayandırmak zorundadırlar. Kopuşlarının şahsi değil de toplumsal veya maşeri vicdanı ilgilendiren sorunlardan kaynaklandığının iknasına ihtiyaç vardır.Makul düşünebilen ülkemiz insanında seçim matematiğine ilişkin şu temel soru her zaman zihni arka planda yatmaktadır; Muhafazakar muhalefet aydını ve siyasetçisi neden kendi mahallesini ikna edemez? Bu hem doğru hem de aynı zamanda siyaseten belirleyici bir tespittir de. Zira ülkeyi beka popülizmi ile kutuplaştırma ve kimlik siyasetine hapseden zihniyetin bedellerini ülkemiz, geleceği dahil her alanda şu anda acımasızca ödemektedir. Kutuplaşmanın gevşetilebilmesi için hem siyasette hem de sosyal hayatta karşılıklı iletişim ve geçirgenliklerin olması gerekmektedir. Ülkemize demokrasinin gelememesi durumunda hiçbir zaman refahın gelemeyeceği ve ekonominin düzelemeyeceği artık anlaşılmış durumdadır. Bunun çözümünde mahallenin kendi aydın ve siyasetçilerinin mahallelinin makulünü iknasında önemli rolünün olacağı var sayılmaktadır.Karar gazetesi 2015’te çıktığında mahallelinin aydın muhalefetinin vicdanının cesur ilk sesi olma özelliğini taşımaktaydı. Bu süreçte Perspektif ve Serbestiyet gibi yarı akademik entelektüel makale-yorum siteleri de dikkat çekiyordu. Otoriterleşen Sağ siyaset ittifakına karşı 2019’da Ak Parti’den kopuş hareketini gerçekleştiren Gelecek ve DEVA partileri de programları ve kadroları ile oldukça nitelikli bir farkı, ayrıldıkları ana gövdeye göre yansıtıyorlardı. Siyasi ve entelektüel içerikli bu muhalefet, içinde kısmen İslamcı bileşenleri de taşısa liberal esintiler ana karakterdeydi. Bir bakıma bu oluşumlar mahallenin itirazı olan aydın ve siyasetçilerinin toplanma alanlarıydı.
Türk Sağının mevcutta en ciddi sivil kurumsal entelektüel alt yapısı olan Davutoğlu ekolünün siyaseten tasfiyesi ardından, Şehir üniversitesinin kapatılmasının da entelektüel ve akademik muhalefetin sivil örgütlenmesinin başlamasına denk gelmesi de tesadüf değildi.

DAVUTOĞLU’NUN SİYASETEN TASFİYESİ VE ENTELEKTÜEL SİVİL MUHALEFET

Ak Parti’nin otoriterleşme hikayesinin başlamasında Gezi, Gülenist örgütle mücadele ve Davutoğlu’nun başbakanlıktan kopartılması süreçlerinin denk gelmesi tesadüf sayılamazdı. Türk Sağının mevcutta en ciddi sivil kurumsal entelektüel alt yapısı olan Davutoğlu ekolünün siyaseten tasfiyesi ardından, Şehir üniversitesinin kapatılmasının da entelektüel ve akademik muhalefetin sivil örgütlenmesinin başlamasına denk gelmesi de tesadüf değildi.Ülkemizde liberal Sol entelektüel ve akademik çevreler, demokratik ve vicdani kopuşu gerçekleştiren ilgili siyasi oluşumların entelektüel itirazlarına hürmet ettiler. Politik oluşumlarına ilgi duydular, beklentiye girdiler. İstifade etmeye çalıştılar. Mahallede muhabbetleri veya ekmekleri dolayısıyla iktidar yanında kalmayı tercih eden aydınlar ise bastırdıkları vicdanlarının sesi olarak gördükleri muhafazakar entelektüel muhalefete saygı duydular. Tabiri caizse fark edilmemek için onları hep merdiven altından takip ettiler. Sol politik muhalefet gibi liberal aydınlarda hep muhalif muhafazakar aydın ve siyasetçilerin, mahallelinin en azından bir kısmını ikna edebilmesini beklediler. Bu amaçla 2023 seçimlerinde CHP ve muhalif medya da bu aydın ve siyasetçilere hatırı sayılır platform destekleri verdiler. Ama taraflı ve tarafsız herkes muhafazakar aydın ve siyasetçilerin mahalleliyi ikna edemedikleri gerçeğini gördü. Bu gerçek sol muhalefette zamanla öfkeye de dönüşebildi, muhalif mahalleli politikacılara yöneldi.
Karar gazetesi, Gelecek ve belki de DEVA’ya karşı, mahallelinin görmeme, işitmeme veya ciddiye almama yok sayma sorununun özünde belki de benzer nedenler yatmaktadır. En belirgin neden Ak Parti’den kopuşları ile kendi kişisel hikayelerinin parti-çevrede bitmelerinin zamanlamasının denk gelmesidir. Bir diğer konu ise mahallelinin yabancısı ve ötekisi olan CHP veya Sol aydınlar ile birliktelikte görüntülerini izah edememe sorunudur.

KARAR, GELECEK VE DEVA’YA KARŞI MAHALLENİN GÖRMEME NEDENLERİ BELKİ DE BENZER

Bugün Karar gazetesi muhalefet seçmeninin amiral gemisi olmasına rağmen mahalleli seçmenin ekseri tarafından mesafe ile karşılanmaktadır. Belki de mahalleli için bu gazete, üstün niteliğine ve hatta Erdoğan karşıtlığı görüntüsü vermeme duyarlılığına karşın bir CHP destekçisi popüler bir muhalif gazete statüsünde algılanmaktadır. Perspektif ve Serbestiyet gibi yayın platformları ise okuyucu profili dar bir aydın elit kesimi olduğundan misyonlarına uygun iletişim sorunlarını çekmemektedirler.Karar gazetesi, Gelecek ve belki de DEVA’ya karşı, mahallelinin görmeme, işitmeme veya ciddiye almama yok sayma sorununun özünde belki de benzer nedenler yatmaktadır. En belirgin neden Ak Parti’den kopuşları ile kendi kişisel hikayelerinin parti-çevrede bitmelerinin zamanlamasının denk gelmesidir. Bir diğer konu ise mahallelinin yabancısı ve ötekisi olan CHP veya Sol aydınlar ile birliktelikte görüntülerini izah edememe sorunudur.Bu konuda en belirgin örnek olarak Eurovision 2024’ü verebilirim. Malum ilgili şarkı yarışması ironik bir yaklaşımla gey, lezbiyen veya heretik olimpiyatları propagandasını yansıtmayı devam etmekte. Geçenlerde CHP’li bir yetkili belki de düşünmeden basına “iktidara geldiğimizde ilk icraatlarımızdan biri Eurovision’a katılmak olacak” demişti. Mahalleli bir dostumun “işte sizler politik çıkarınız için bu CHP ile aynı safta durmaktasınız” ifadesi düşündürücüydü. Belki de YRP’nin başarabildiği mahalleye ilişkin ayrıştırma da buydu.Muhafazakar aydın ve politikacılarının AKP ve CHP’den birinden ayrılmaları, diğeri ile gerektiğinde beraber davranmalarını makul yapısal gerekçelendirmelere dayandırmak zorundadırlar. Kopuşlarının şahsi değil de toplumsal veya maşeri vicdanı ilgilendiren sorunlardan kaynaklandığının iknaına ihtiyaç vardır. Bu iknaının ilk şartı 2015 veya 2019 sonrası kamuoyu ile paylaşılan eleştirel makul ve vicdanı bakışın, kopuşların öncesine ilişkin hikayelerine de yansıtılmasına bağlamaktan geçmektedir.Bu arada başka bir açıdan yeni bir ekonominin teknolojik bir altyapı ile yüzleştirdiği veya mevcut sosyal-ekonomik krizlerin genç kuşakların ve orta sınıf üzerinde artık kimlik siyasetinin geçerliliğini kaldırdığını da görmek gerekmektedir. Post AKP dönemi için iştah açıcı kimlik ve güç siyasetine endeksli bir belirleyici seçmen ne kadar kalır, Bu da tartışmalıdır. Ak Parti sonrası kimlik siyasetine tıkalı kalan kitlenin radikalleşeceği belirgindir. Ancak yukarıdaki Eurovision duyarlılığını yansıtan makul ölçülerde milliyetçi ve dindar bir belirleyici güvenilir Sağ merkezin arayışının mahallede devam edeceği de gözükmektedir.Sağ muhalif aydın ve siyasiler geçmişin yükünden kurtulabildikleri veya ayrışabildikleri ölçüde belki teori ve pratikte bu yeni merkezin inşasına katkıda bulunabileceklerdir.
Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?

Yorum Yazın

e-bülten sağ blok
Yeni Arayış
    Yeni Arayış

    Bizi Takip Edin
    Facebook
    X (Twitter)
    Instagram
    Linkedin
    Mastodon
    Bluesky
    Köşe Yazarları
    Sema Erder
    Sema Erder Yeni iletişim çağında otoriter popülizm 
    Akın Özçer
    Akın Özçer Özgür Özel CHP’de neyi değiştirdi?
    Erol Katırcıoğlu
    Erol Katırcıoğlu Soyadlarımız farklı ama adımız Türkiye!
    Hakan Tahmaz
    Hakan Tahmaz “Barış için savaşın kahramanlarına ihtiyaç duymadan toplum olmak”
    Murat Aksoy
    Murat Aksoy Kıbrıs’ta son söz Kıbrıslılar'da olmalı
    Çağhan Uyar
    Çağhan Uyar CHP: Baba evi
    M. Coşkun Cangöz
    M. Coşkun Cangöz Mutluluk Endeksinin Gör Dediği ile Görmedikleri: Küresel Oyun Parkındaki Salıncak Kavgası
    Mustafa Ergen
    Mustafa Ergen Gaokao vs. YKS: Aynı sınav, farklı sonuç
    Hasan Bülent Kahraman
    Hasan Bülent Kahraman 27 Mayıs 1960 Darbesine Yeni Bakışlar (2)
    Yüksel Işık
    Yüksel Işık Zihinsel prangalardan kurtulmak…
    İlter Turan
    İlter Turan Daha gidilecek çok yol var 
    Fatih Öztürk
    Fatih Öztürk Yeni anayasa için yol haritası: Kanada
    Murat Kartalkaya
    Murat Kartalkaya Savaş bir yandan,  faiz bir yandan!
    Ersin Kalaycıoğlu
    Ersin Kalaycıoğlu Bir muhafazakâr fantezi: Devleti şirket gibi yönetmek
    Halûk Sunat
    Halûk Sunat Biraz da demokrasi cephesini tahkim etsek
    Tunay Şendal
    Tunay Şendal İç cephenin tahkiminde muhalefetin önemi
    Burak Can Çelik
    Burak Can Çelik İran-İsrail Savaşı gölgesinde Şii ekseni ve yeni Sünni ittifak arayışları
    Ayça Tekin-Koru
    Ayça Tekin-Koru Doğal zeka mı, yapay zeka mı?
    Reha Çamuroğlu
    Reha Çamuroğlu Batı ve onun değerleri
    Turgay Bozoğlu
    Turgay Bozoğlu Kırık ayna
    SON GELİŞMELER
    İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
    İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
    Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
    Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
    MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
    MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
    DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
    DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
    instagram gel gel
    tanpınar haber altı
    Yeni Arayış
    KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

    Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı