MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • GÜNDEM
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat
estheteclinic haber üstü reklam

Momente Mori- Ölümü hatırla

Ana SayfaGenelMomente Mori- Ölümü hatırla
Momente Mori- Ölümü hatırla
14 Temmuz, 2024, Pazar 19:14
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Gülden Bulut
Gülden Bulut

İncecik bedenlerde sağlığı ararken, toksik atıcı diyetlerle zehirleri atmaya çalışırken, yaşlanmamak mümkün mü diye tartışırken acizliğimizi iyiden iyiye haykırıyoruz. Ölüm seni yeneceğim, haklayacağım seni diyen kaç kişi var aramızda? Ne zaman ayırdık ölümü yaşamdan. Onlar birbirine zıt gibi görünürken ikisi içiçe geçmiştir oysa. Momente mori, ölümü hatırla!

Sokrates Atina mahkemesinde yargılanırken ölüme mahkum edilmişti. Baldıran zehrini içip ölüme giderken korkusuz davranmıştı. Ona göre ölüm ruhun bedenden ayrılmasıydı ve hiçbir filozof ölümden korkmamalıydı, yaşamın ölüme bir hazırlık olduğunu söylerdi. Sokrates’ten sonra ortaya çıkan Stoacı düşünürler de ölümü doğal bir süreç gibi ele almamız gerektiğini söylerler. Ölümü hatırlamanın insanın yaşamının geri kalanının daha iyi geçirmesine yardımcı olacağını savunurlar.

Yaşam varsa ölüm yoktur diyen Epikürcü felsefe, bizi ölümden korkmamaya meylettirebilir ama asıl önemli olan onun varlığını hep hatırlamaktır. Şu anda şu satırları yazarken bir daha aynısının tekrar etmeyeceğimi bilmek, benzer cümleleri kullansam bile içinde bulunduğum ortam, duygulanımlar farklı olacağından benzersiz bir an yaşadığımın farkında olmak demektir ölümü hatırlamak. Hiçbir anın tekrarı yoktur.

HİÇBİR ANIN TEKRARI YOKTUR

Bu sözler ölüm yokmuş gibi yaşayan, ölüm unutkanlığına yakalanan bizler için ne kadar ürkütücü. Yaşam varsa ölüm yoktur diyen Epikürcü felsefe, bizi ölümden korkmamaya meylettirebilir ama asıl önemli olan onun varlığını hep hatırlamaktır. Şu anda şu satırları yazarken bir daha aynısının tekrar etmeyeceğimi bilmek, benzer cümleleri kullansam bile içinde bulunduğum ortam, duygulanımlar farklı olacağından benzersiz bir an yaşadığımın farkında olmak demektir ölümü hatırlamak. Hiçbir anın tekrarı yoktur. Bunun bilincinde olabilmek için ölümün her an yanı başımızda olduğunun farkına varmak gerekir.

Ölümü hatırlamak bizi yaşamın sıkıcılığından uzaklaştırır. Monoton ve sıkıcı hayatımıza renk katar. Neşelendirir aslında ölümü hatırlamak. Gerçekten yaşamayı öğretir, o anın hakkını vermeyi. İşin ilginci modern insan ölümü unutmuşken ve tam gaz yaşadığı sanrısına kapılmışken tam bir haz makinesiyken ölümü yok sayar. Tanrısızlığın prim yaptığı bu dönemde zaten insan makine ve teknik bir unsur gibi incelediğinden ölüm hepten yoktur, ölümün varlığı bile önemsenmez. Tanrılı dinler de cenneti vaat ederek ölüm korkusunu, mükafat yerini işaret ederek bertaraf etmeye çalışırlar ve bizi bir gün hayaller ülkesine yerleştireceğini anlatırlar tabii eğerli cümlelerini eylersek. Böylesi bir durumda da acı reçete olarak bildiğimiz ölümün varlığı yine yoktur, o sadece bir aracıdır.

Ölüm bize korkutucu gelir. Yakınlarımızı kaybetmeye başladığımızda bile önce adına yas dediğimiz öfke ve kızgınlık nöbetine tutuluruz. Hani ölmeyecektin hani hep yanımda sonsuza kadar kalacaktın diyen çocuksu yanımız öfkeden kudurur. Önce sevdiğimize sonra yaşama duyulan öfkedir bu. Ey yaşam seni hep yaşayacaktım hani, dünya işlerinin peşine koşturup kendimi oyalarken sen hani gelmeyecektin hiç!

EY YAŞAM SENİ HEP YAŞAYACAKTIM HANİ!

Ya ölüm anksiyetisi yaşayanlara ne demeli? Bazıları öleceğim korkusu yüzünden, huzurlu giden hayatını un ufak eder. Heyecan mottosuyla nasılsa ölüm gelecek diyerek empatiden yoksun, bencilce ve kaba davranır. Ölüm bize korkutucu gelir. Yakınlarımızı kaybetmeye başladığımızda bile önce adına yas dediğimiz öfke ve kızgınlık nöbetine tutuluruz. Hani ölmeyecektin hani hep yanımda sonsuza kadar kalacaktın diyen çocuksu yanımız öfkeden kudurur. Önce sevdiğimize sonra yaşama duyulan öfkedir bu. Ey yaşam seni hep yaşayacaktım hani, dünya işlerinin peşine koşturup kendimi oyalarken sen hani gelmeyecektin hiç! diye bağıran yanımız nasıl da mutsuz ve üzgündür. Onun bir an bile düşünmemiş olanın mutsuzluğu onu her gün en az bir kere ananın mutsuzluğundan ne büyüktür.

İncecik bedenlerde sağlığı ararken, toksik atıcı diyetlerle zehirleri atmaya çalışırken, yaşlanmamak mümkün mü diye tartışırken acizliğimizi iyiden iyiye haykırıyoruz. Ölüm seni yeneceğim, haklayacağım seni diyen kaç kişi var aramızda? Ne zaman ayırdık ölümü yaşamdan. Onlar birbirine zıt gibi görünürken ikisi içiçe geçmiştir oysa. Momente mori, ölümü hatırla!Hatırla ki doğadaki güzelliği görebil, hatırla ki sevdiğine her an son kezmiş gibi bakabil. Hatırla ki yaşamı bir ceset gibi değil yaşayan bir canlı gibi yaşa. Hatırla ki nefesini dolu dolu içine çek ve boşaltırken onun burun deliklerinden çıkışını izle. Hatırla ki varoluşunun derin anlamını yakala. Momente mori!

Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?

Yorum Yazın

e-bülten sağ blok
Gülden Bulut
    Gülden Bulut

    Bizi Takip Edin
    Facebook
    X (Twitter)
    Instagram
    Linkedin
    Mastodon
    Bluesky
    Köşe Yazarları
    Murat Aksoy
    Murat Aksoy Şirin: Bu kitabı alamayacak babalara ücretsiz ulaştırmak istiyorum
    Bahattin Yücel
    Bahattin Yücel İsrail-İran ve Ortadoğu
    Burak Can Çelik
    Burak Can Çelik İsrail-İran geriliminde yeni perde: Son gelişmeler ve bölgesel yansımalar
    Tunay Şendal
    Tunay Şendal İsrail-İran Savaşı’nın dinamikleri ve Türkiye
    Mehmet Hasgüler
    Mehmet Hasgüler Bir AİHM kararı: Kara haber mi müjde mi?
    Gülseren Aydın
    Gülseren Aydın Meltem Arıkan oyunlarına feminist bakış
    Ali Kılıç
    Ali Kılıç BOP tıkır tıkır işliyor: Sessiz kartlar, derin hesaplar
    Hakan Şahin
    Hakan Şahin İsrail’in İran Saldırısı Türkiye’ye Neler Söylüyor?
    Korhan Gümüş
    Korhan Gümüş Yetimhane dünyanın en ilginç mimari koruma projelerinden biri olabilir
    Turgay Bozoğlu
    Turgay Bozoğlu Nükleer gölge ve ekonomik fırtına: Yeni bir krize hazır mıyız?
    Çağatay Arslan
    Çağatay Arslan Bir dostu ölü götürmek
    Bahar Akpınar
    Bahar Akpınar Penelope’nin örgüsünden bugünün kadınlarına: Oyalanmanın, hatırlamanın ve direnmenin ritmi
    Bekir Ağırsoy
    Bekir Ağırsoy 1988-89 En Güzel Futbol Sezonu(muz) (2): Başka türlü bir şey
    Hakan Tahmaz
    Hakan Tahmaz Ferdi Zeyrek’in cenaze töreninin çoklu anlamı 
    Burcu Ağca Karakaya
    Burcu Ağca Karakaya Kopya çekmedim, sadece kendi algoritmamı kullandım!
    Buse Ayazma
    Buse Ayazma Duygusal zekalarımız savaşsın isterdim ama…
    SON GELİŞMELER
    İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
    İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
    Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
    Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
    MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
    MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
    DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
    DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
    instagram gel gel
    tanpınar haber altı
    Yeni Arayış
    KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

    Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı