MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • GÜNDEM
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat
estheteclinic haber üstü reklam

Medyanın zihnimiz üzerindeki otoritesi

Ana SayfaMedyaMedyanın zihnimiz üzerindeki otoritesi
Medyanın zihnimiz üzerindeki otoritesi

Medyanın zihnimiz üzerindeki otoritesi

09 Ocak, 2024, Salı 04:30
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Eda Çağlayan Ertok
Eda Çağlayan Ertok

Medyanın sayısız insana ulaşım fırsatı ve birebir gözlemleme imkânımız olmayan yerlere ulaşma ve gözlemleme şansı olduğu için, insan zihninde bir otoriteye sahiptir. Özetle medya içeriklerine, sahip olduğu imkanlar nedeniyle, birebir gözlemleyemediğimiz olaylar konusunda inanma eğilimindeyizdir.

Günümüzde günlük olarak maruz kaldığımız mesaj sayısı hızla artmaktadır. Gerek haber içerikleri gerek reklamlar gerek sosyal medya hesaplarından yayılan içerikler olsun, yazılı görsel metinlerin sayısı, her birini bilinçli olarak anlayıp işleyebileceğimizin çok üstündedir.  

Çoğunlukla farkında olmadığımız algılama süreçlerinin ise duygu dünyamızla daha ilişkili sonuçlar doğurduğunu biliyoruz. Bir başka deyişle, ileri düzey bir medya okur yazarı olmak, fazla sayıda konuda fazla sayıda bilgi yapısı, şema geliştirmek gerekliliğidir, daha önce değindiğim gibi. Daha fazla konuda önceden edinilmiş bilgileri en azından analiz düzeyinde, unsurlarını birbirinden ayırarak üzerinde düşünmüş olmak, daha sonra karşılaşacağımız mesajlarla aramıza duygusal anlamda bir mesafe koyar. Örnek vermek gerekirse, büyük bir vahşet haberiyle karşılaştığımızda, gerçekleşen bölgedeki hukuki düzenin işleyişi hakkında olumlu bir fikrimiz varsa, o dehşete kurban olanlara ilişkin duygusal tepkimizden doğan davranışlarımızın baskısıyla sınırlı kalmaz, adalet duygusunun verdiği rahatlıkla bir nebze olsa rahatlayabiliriz. Konularla ilgi önceden düşündüklerimiz, oluşturduğumuz bilgi yapıları, daha sonra o konulara dair geliştireceğimiz tutumlara da etki eder ya da bunun tersi gibi...

Karşımıza çıkan mesajların duygu, davranış ve tutumlarımızda ne derece etkisi olduğu konusu insanlar arası ve kitle iletişimin en önemli konusu ola gelmiştir. Ancak, özellikle duygusal ve tutum değişikliği etkilerini bilimsel anlamda ölçmek oldukça zordur. İletişim araştırmalarında en zor konu, medya mesajlarının bireysel bazdaki etkilerini tespit etme konusudur. Medyanın etkilerinin kategorizasyonu konusunu başka bir yazıya bırakarak, duygu, davranış ve tutumlarımızla medya mesajları arasındaki etkileşime dair teorik bulgulardan bahsedeceğim. Her hangi bir olay, insan, nesneye dair olumlu ya da olumsuz duygularımıza tutum denilmektedir. İnsan, mevcut tutumlarını onaylayan mesajlara daha açıktır. Tutumlarımızın tekil mesajlarla değiştirilmesi oldukça zordur. Tutumumuzun değişebilmesi için belli bir ihtiyacımıza hitap ediyor olması gerekir. Mevcut tutumlarımız hem alımlamamıza hem de yorumlama biçimimize etki eder. İnsan zihni bir takım kısa yollar (heuristic) kullanır. Bu kısa yollar bilişsel eforu minimize ederek, yaşantımızı kolaylaştırmaya yarar. Bu kısa yollara örnek, uzman fikirlerine fazla irdelemeden inanmaktır. Bir mesajın farklı içeriklerde ya da benzer içeriklerde tekrar edilme sayısı da uzman görüşüne itimat etme eğilimimizi güçlendirir. Tekrar edilen yargıları, anlamları da gerçeğin temsili olarak algılama eğilimimiz vardır.

İnsan davranışının ve tutumların oluşumunu teorik bir modelle özetleyecek olursak: bilişsel ve duygusal girdilerin tutuma, tutumlarımızın da gözlenebilir davranışa dönüştüğünü söyleyebiliriz.

Bir diğer kısa yol, medyaya atfettiğimiz otoritedir. Medyanın sayısız insana ulaşım fırsatı ve birebir gözlemleme imkânımız olmayan yerlere ulaşma ve gözlemleme şansı olduğu için, insan zihninde bir otoriteye sahiptir. Özetle medya içeriklerine, sahip olduğu imkanlar nedeniyle, birebir gözlemleyemediğimiz olaylar konusunda inanma eğilimindeyizdir. Ek olarak, medyanın sunduğu görsel imajlara da peşinen daha çok inanma eğilimindeyiz. Bu durum, insan beyninin görsel imajları, sözel ve/veya yazılı imajlardan daha gerçek olarak kabul etmesidir. Bunun nedeni, görsel imajların gerçeğin tam temsili olduğu ön kabulüdür. Bu ön kabul bilişsel mekanizmalarımızın doğasında vardır. Medya mesajlarına maruz kalırken, hangi amaçları taşıdığımız da mesajları alımlama ve yorumlamamız üzerinde etkilidir. Eğlenmek, bilgilenmek, haber alma ihtiyacı ve/veya o konuda bir karar almak için o içeriği tüketip tüketmediğimiz, amacımız, yorumumuz üzerinde etkili olacaktır. İnsan davranışının ve tutumların oluşumunu teorik bir modelle özetleyecek olursak: bilişsel ve duygusal girdilerin tutuma, tutumlarımızın da gözlenebilir davranışa dönüştüğünü söyleyebiliriz. Davranışlarımızın gözlemlenemeyen kısmıysa, algılama (perception), dikkat etme (attention), hafızaya alma, dili kullanarak üzerinde düşünme ve problem çözme olarak bölümlere ayrılabilir. İnsan tutumları, bilişsel olarak vardığı sonuçlar ve davranışları arasında bir tutarlılık aramaya programlıdır.

Peki mesajlar tutumlarımız üzerinde ne tür değişikliklere yol açar? Medyanın üzerimizdeki etkilerini nasıl kategorize edebiliriz? Bu soruları da bir başka yazıda değerlendireceğim.

Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?

Yorum Yazın

e-bülten sağ blok
Eda Çağlayan Ertok
    Eda Çağlayan Ertok

    Bizi Takip Edin
    Facebook
    X (Twitter)
    Instagram
    Linkedin
    Mastodon
    Bluesky
    Köşe Yazarları
    Murat Aksoy
    Murat Aksoy Şirin: Bu kitabı alamayacak babalara ücretsiz ulaştırmak istiyorum
    Bahattin Yücel
    Bahattin Yücel İsrail-İran ve Ortadoğu
    Burak Can Çelik
    Burak Can Çelik İsrail-İran geriliminde yeni perde: Son gelişmeler ve bölgesel yansımalar
    Tunay Şendal
    Tunay Şendal İsrail-İran Savaşı’nın dinamikleri ve Türkiye
    Mehmet Hasgüler
    Mehmet Hasgüler Bir AİHM kararı: Kara haber mi müjde mi?
    Gülseren Aydın
    Gülseren Aydın Meltem Arıkan oyunlarına feminist bakış
    Ali Kılıç
    Ali Kılıç BOP tıkır tıkır işliyor: Sessiz kartlar, derin hesaplar
    Hakan Şahin
    Hakan Şahin İsrail’in İran Saldırısı Türkiye’ye Neler Söylüyor?
    Korhan Gümüş
    Korhan Gümüş Yetimhane dünyanın en ilginç mimari koruma projelerinden biri olabilir
    Turgay Bozoğlu
    Turgay Bozoğlu Nükleer gölge ve ekonomik fırtına: Yeni bir krize hazır mıyız?
    Çağatay Arslan
    Çağatay Arslan Bir dostu ölü götürmek
    Bahar Akpınar
    Bahar Akpınar Penelope’nin örgüsünden bugünün kadınlarına: Oyalanmanın, hatırlamanın ve direnmenin ritmi
    Bekir Ağırsoy
    Bekir Ağırsoy 1988-89 En Güzel Futbol Sezonu(muz) (2): Başka türlü bir şey
    Hakan Tahmaz
    Hakan Tahmaz Ferdi Zeyrek’in cenaze töreninin çoklu anlamı 
    Burcu Ağca Karakaya
    Burcu Ağca Karakaya Kopya çekmedim, sadece kendi algoritmamı kullandım!
    Buse Ayazma
    Buse Ayazma Duygusal zekalarımız savaşsın isterdim ama…
    Betül Özdemir Güran
    Betül Özdemir Güran Ötekiyle aynı arasında nefes aralığı: Cehennemden aşka bir yolculuk
    Mesut Balcan
    Mesut Balcan Acının estetiği ve gerçekliği: Werther'den Müslüm Baba'ya uzanan çığlıklar ve acının ortak dili 
    SON GELİŞMELER
    İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
    İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
    Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
    Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
    MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
    MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
    DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
    DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
    instagram gel gel
    tanpınar haber altı
    Yeni Arayış
    KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

    Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı