MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • GÜNDEM
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat

Kutuplaşma siyaseti ekonomik sıkıntıları yeterince görünmez kılabilecek mi?

Ana SayfaGenelKutuplaşma siyaseti ekonomik sıkıntıları yeterince görünmez kılabilecek mi?
Kutuplaşma siyaseti ekonomik sıkıntıları yeterince görünmez kılabilecek mi?
23 Aralık, 2023, Cumartesi 22:33
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Öner Günçavdı
Öner Günçavdı

İktidar yerel seçimlerde karşılaştığı bu zorluğu giderecek iktisadi tedbirleri kısa vadede alabilecek imkânlara sahip değil. Bu durumda geriye yine hamaset ve kutuplaştırma siyaseti kalmaktadır. İnsanların geliri bakımından karşı karşıya kaldıkları gerçek kutuplaşmayı görmeden, siyasi kamplaşmalarla kutuplaştırılmaları yine kaçınılmaz hale gelmektedir. Bu oyunu bozabilme ve gerçek kutuplaşmayı kamuoyuna göstermenin sorumluluğu muhalefete düşmektedir.

Görünen o ki ekonomide beklenen tufan yerel seçimlerden sonra kopacak.

Geçenlerde açıklanan yüksek üçün çeyrek ekonomik büyümeye rağmen, uygulanan ekonomik politikaların yan etkileri 2023’ün dördüncü çeyreğinde görünür olmaya başlayacak.

Zaten son büyümenin kaynaklarına bakıldığında, sanayi ve inşaat çekici gücü oluşturmuş. Ancak iç talebi daraltıcı politikaların her iki sektör üzerinde olumsuz etki oluşturması bir yana, hizmet ve ticaret sektörlerinin de iç talepteki daralmadan olumsu etkileneceği aşikâr.  Buna bir de sanayi üretimimize kaynak görevi gören dış pazarlardaki daralma da eklenince arz açısından elde edilecek büyümede olumlu bir beklentiye sahip olmak mümkün değil.

Üçüncü çeyrekte iç talep yoluyla büyümeyi olumlu yönde etkileyen özel kesim tüketimini destekleyecek kredi olanakları da eskisi kadar bol olmayacak. Belki yıl sonu itibariyle arttırılacak asgari ücret ve genel gelir artışları bir süre talebi belli bir seviyede tutacaktır. Ama enflasyon kısa vadede düşürülemeyeceği için bu etkinin de kalıcı olması beklenmemelidir.

Gelecek yıl için ihracatın da çare olma ihtimali düşük görünüyor. Zira Avrupa’da işler iyi gitmiyor… AB ekonomileri daralıyor.Kamu harcamalarının talep yaratıcı etkisinin de, en azından kontrollü olması, buradan da büyüme için bir yarar elde edilebilmesini olanaklı kılmıyor. Kredi arzının kısıtlandığı bir ortamda yatırımların da büyüme yaratıcı bir etki göstermesi pek mümkün görünmüyor.

Anlaşılan Türkiye ekonomisi bir müddet düşük büyüme ile karşılaşacak. Her şey yolunda giderse, bu büyümenin negatife dönmemesi de ekonomi yönetimi için önemli bir kazanç olacaktır.Sözün kısası ekonomide zor günler bizleri bekliyor.Hepimiz ekonominin kötü yönetiminin yol açtığı maliyetleri ödeyeceğiz.Öyle bir yönetimin geniş kitlelere refah sağlamasa da, en azında belli kesimlerin bu uygulamalardan karlı çıkacağı da açık. Özellikle iktidara yakın çevrelerin çıkarları bu yanlışların yapılmasının gerekçesini oluşturuyor. Ama bunlarda şu andaki maliyetleri ödemede isteksiz görünüyorlar. İktidar hala bu kesimleri korumaya ve kollamaya devam ediyor.

Enflasyonla yürütüleceği iddia edilen kararlı mücadelenin gereği olan mali sıkılaştırmaların ve iç talepteki daralmaların bu kesimler açısından kabul edilebilirliği ise son derecede şüphelidir.

Öte yandan geniş halk kitleleri hiçbir koruma altına girmemiş, sadece seçimden seçime oyları için hatırlanan ve bu yüzden de kişiliklerinden bağımsız sadece bir oy kaynağı olan özneler olarak görülüyor.

Sorunlarını duyuramıyor, taleplerini merkezi iktidara iletemiyorlar. Yapılan yönetim maliyetlerini sorgusuz sualsiz yükleniyorlar. Hatta 2024’deki seçimlerde de böyle davranmaları isteniyor.Enflasyon bu maliyetlerin başında geliyor.

Enflasyon bir yandan dar gelirlerinin satın alma gücünü düşürürken, diğer yandan da akut sermaye eksikliği çeken küçük ve orta ölçekli işletmelerle, kentlerdeki esnafların sermayelerinde erimeye yol açmaktadır. Her şey bir yana en azından sabit gelirliler belli aralıklarla ücretlerine yapılan zamlarla satın alma güçlerindeki kayıplarının bir kısmını telafi edebilmektedir. Ama esnaf ve küçük işletme sahiplerinin enflasyonla kaybettikleri sermayelerini telefi edebilecek yegâne seçenek bankalardan elde edecekleri kredilerdir. Onları da vermeyi kestiğinizde bu işletmelerin hayatta kalmaları neredeyse imkânsızdır. Ama bunlar 21 yıllık AKP iktidarının temel destekleyicileri olmuşlardır.Anladığımız kadarıyla küçük işletmelerle esnaflar için önümüzdeki yıl zor geçecek.

Ekonomi yönetiminin verdiği mesajlara bakılırsa, daralan iç talebin ve artan finansal maliyetlerin en çok vuracağı kesim dar gelirlilerle birlikte bu küçük işletme ve esnafların oluşturacağı kesimlerin olacağı çok açık.

Bir yandan yılın ilk yarısında düşmeyeceği söylenilen enflasyonun çalışma sermayelerinde yol açacağı erime, diğer yandan artan finansal maliyetler ve ücretlerin oluşturacağı mali yük, yeni yılla birlikte artacak olan vergilerin de etkisiyle bu işletmelerin zaten düşük olan çalışma sermayelerini daha da azalacaktır. Bu erime bir şekilde telafi edilemediğinde ise, bu işletmelerin iktisadi faaliyetlerini mevcut düzeyinde sürdürebilmeleri güçleşecektir.

Özellikle iktidar için kritik bir seçimin arifesinde olduğumuz böyle bir dönemde, ücretli dar gelirlilerin ve düşük çalışma sermayeleriyle iş yapmaya çabalayan esnaf nüfusun yoğun olarak yaşadığı büyük şehirlerde ortaya çıkacak olan böyle bir mali darboğazın iktidar için sıkıntı yaratacağı aşikârdır.

Enflasyonla yürütüleceği iddia edilen kararlı mücadelenin gereği olan mali sıkılaştırmaların ve iç talepteki daralmaların bu kesimler açısından kabul edilebilirliği ise son derecede şüphelidir.İktidar yerel seçimlerde karşılaştığı bu zorluğu giderecek iktisadi tedbirleri kısa vadede alabilecek imkânlara sahip değil. Bu durumda geriye yine hamaset ve kutuplaştırma siyaseti kalmaktadır. İnsanların geliri bakımından karşı karşıya kaldıkları gerçek kutuplaşmayı görmeden, siyasi kamplaşmalarla kutuplaştırılmaları yine kaçınılmaz hale gelmektedir.Bu oyunu bozabilme ve gerçek kutuplaşmayı kamuoyuna göstermenin sorumluluğu muhalefete düşmektedir.

Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?

Yorum Yazın

Öner Günçavdı
    Öner Günçavdı

    Bizi Takip Edin
    Facebook
    X (Twitter)
    Instagram
    Linkedin
    Mastodon
    Bluesky
    Köşe Yazarları
    Oğuz Demir
    Oğuz Demir Sakin sular, gergin bekleyiş: Ekonomi iki kritik virajın eşiğinde
    Eser Karakaş
    Eser Karakaş Sıfır ilke, sonsuz eyyamcılık… 
    Yüksel Işık
    Yüksel Işık Tarlakuşu Olmak
    Başak Yağmur Eray
    Başak Yağmur Eray Küçük dozlarla gelen felaket: Siyasi zehir
    Murat Kartalkaya
    Murat Kartalkaya Kalpler Trump, Trump diye atıyor
    Emir Berke Yaşar
    Emir Berke Yaşar Taner Akçam’a ve Post Kemalizm’e cevap
    Erol Katırcıoğlu
    Erol Katırcıoğlu Erdoğan’ın Yeni Osmanlısı
    Bahattin Yücel
    Bahattin Yücel Terörsüz Türkiye
    Murat Aksoy
    Murat Aksoy Erdoğan hangi Kürtlerle masaya oturacak?
    İbrahim Özden Kaboğlu
    İbrahim Özden Kaboğlu Suçsuz sayılma hakkı (Savaşta bile korunan sert çekirdek)
    Mustafa Ergen
    Mustafa Ergen Emirden niyete: Yazılımda soyutlama yolculuğu
    Tunay Şendal
    Tunay Şendal Siyasal İslam ve Post-Kemalizm’in hedefi: 1923
    Ali Kılıç
    Ali Kılıç İki kapının arasında kalan ülke 
    Bilgehan Uçak
    Bilgehan Uçak Yunan resmi (2)
    Çağatay Arslan
    Çağatay Arslan Yeliz’in top atışları: Soğuk Savaş’tan kalma ucuz taktikler
    Reha Çamuroğlu
    Reha Çamuroğlu İktidar medyası 
    Bilal Sambur
    Bilal Sambur Kabilecilikle barış olur mu?
    Korhan Gümüş
    Korhan Gümüş Çelik Gülersoy’un sıra dışı kamusal alan deneyimi 
    Bekir Ağırsoy
    Bekir Ağırsoy Venüs'e bakmak Zühre'yi görmek
    SON GELİŞMELER
    İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
    İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
    Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
    Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
    MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
    MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
    DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
    DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
    instagram gel gel
    Yeni Arayış
    KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

    Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı