MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • GÜNDEM
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat
estheteclinic haber üstü reklam

Kurban kimin kurbanı?

Ana SayfaEkonomi̇Kurban kimin kurbanı?
Kurban kimin kurbanı?

2025’in ilk beş ayında konkordato ilan eden şirket sayısı, Türkiye genelinde 604’e ulaştı. Bu rakam, 2024’ün aynı dönemine kıyasla yaklaşık %38’lik bir artış anlamına geliyor.

09 Haziran, 2025, Pazartesi 06:45
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Turgay Bozoğlu
Turgay Bozoğlu

Bayramlar, bir araya gelişin, paylaşmanın, dayanışmanın adıdır. Ama 2025 yılında Kurban Bayramı’na girerken, toplumun çoğu kesimi bu kavramlardan uzaklaşıp kaygı, güvensizlik ve yalnızlık içinde. Eğer bu fedakârlıkların sonunda bizi bekleyen bir "refah toplumu" değilse; hukukun üstünlüğüne dayalı, öngörülebilir bir ekonomi değilse; yapılan bunca kurbanın adı ancak boşa verilmiş emek olur.

Bayram sabahları, çocukluğumuzda apayrı bir sevinçle başlardı. Geceden ütülenmiş kıyafetlerin içine heyecanla girilir, kolonya kokan ellerle büyüklerin elleri öpülürdü. Harçlıkla alınan şekerlemeler, kapı kapı gezilen bayram ziyaretleri, herkesin birbirine “iyi bayramlar” dediği bir toplumsal dayanışma hissi... Bayram, sadece bir dini vecibe değil; aynı zamanda toplumsal bir nefes alma, kucaklaşma ve umut yenileme anıydı.

Ama artık o bayram sabahlarının yerini, daha uyanır uyanmaz açılan ekonomi haberleri aldı. Her yeni gün, zam haberleriyle, kapanan iş yerleriyle, dövizdeki dalgalanmayla başlıyor. 2025 yılında Kurban Bayramı'na girerken, havada maneviyat değil, ağır bir ekonomik yorgunluk ve belirsizlik kokusu hâkim. Hepimize bir “fedakârlık” çağrısı yapılıyor; ancak vatandaşın zihnindeki esas soru şu: Bu kurban, gerçekten kimin kurbanı?

Dezenflasyonun Bedeli: Üretimin Durma Noktası

Ekonomi yönetimi, bize bir dezenflasyon hikâyesi anlatıyor. Evet, baz etkisiyle yıllık TÜFE enflasyonu Mayıs 2025 itibariyle %35,41 seviyelerine geriledi (Son 12 ayın enflasyon hesaplamasından yüzde 3,74 olan Mayıs 2024 enflasyonu çıktı, yerine yüzde 1,53 ölçülen Mayıs 2025 enflasyonu girdi).. Ancak bu iyileşme, sokaktaki vatandaşın mutfağına uğramıyor. Zira yüksek faiz politikası, talebi kısmayı ve fiyatları kontrol altına almayı amaçlarken, beraberinde üretimi boğdu.

2025’in ilk beş ayında konkordato ilan eden şirket sayısı, Türkiye genelinde 604’e ulaştı. Bu rakam, 2024’ün aynı dönemine kıyasla yaklaşık %38’lik bir artış anlamına geliyor. Sanayi bölgelerinden gelen haberler, işletmelerin enerji maliyetleri ve daralan iç pazar yüzünden küçülmeye gittiğini, üretim hatlarını durdurduğunu ya da tamamen kapandığını gösteriyor.

Öte yandan, Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Risk Merkezi verilerine göre, 2025 Nisan ayı itibarıyla toplam takipteki bireysel kredi bakiyesi 56 milyar TL’ye ulaştı. Bu, 2024 sonuna göre %29’luk bir artış. Aynı dönemde KOBİ’lere kullandırılan kredilerde takip oranı %5,4’e yükseldi ki bu, 2021 sonrası en yüksek seviye. KOBİ’ler için bu tablo, sadece finansal bir daralma değil; aynı zamanda iflas tehdidi, üretimden kopuş ve kitlesel işsizlik riski anlamına geliyor.

Eğer fedakârlık, üretimin durması, esnafın kepenk kapatması, işçinin işsiz kalması ise, bu kurbanı yanlış yerde kesiyoruz demektir.

Siyasi Risk ve Ekonomik Güvenin Zedelenmesi

2025 yılı, sadece ekonomik değil, aynı zamanda siyasi açıdan da büyük çalkantılara sahne oldu. İstanbul’un seçilmiş belediye başkanının tutuklanması gibi siyasi gelişmeler, içeride toplumsal huzursuzluğu artırırken, dışarıda da yatırımcının güvenini sarstı.

Bu olayların ardından Türkiye’nin 5 yıllık CDS primi hızla yükseldi. Borsa İstanbul'da yabancı çıkışı artarken, Türk Lirası döviz karşısında yeniden değer kaybetmeye başladı. Yaşanan siyasi çalkantılar, Hazine ve Maliye Bakanı’nın New York’ta kurmaya çalıştığı tüm güven zeminini silip süpürdü.

Uluslararası doğrudan yatırımların 2024 yılında %32 azaldığı ve 2025’in ilk çeyreğinde bu eğilimin devam ettiği göz önünde bulundurulduğunda, ekonomik büyüme için dış sermayeye olan ihtiyaçla iç siyasi realitenin nasıl çatıştığı açıkça görülüyor. Ekonomik güven, rasyonel politikanın ve hukukun üstünlüğünün garantisindedir. Bu garanti zedelendiğinde, geriye sadece belirsizlik kalır.

Adaletsiz Yük Paylaşımı ve Gelir Dağılımındaki Uçurum

Bugün yaşadığımız sıkı para politikasının ve yüksek enflasyonun bedelini kim ödüyor? TÜİK’e göre 2025 yılı Mayıs ayında gıda ve alkolsüz içeceklerde yıllık enflasyon %32,87, konutta %67,43, ulaştırmada ise %24,59 olarak gerçekleşti. Bu rakamlar, temel ihtiyaçlara erişimin bile orta ve alt gelir grupları için giderek zorlaştığını gösteriyor. Aynı zamanda bankacılık sektörünün net kârı, 2025 yılının ilk çeyreğinde 2024'ün aynı dönemine göre %53 artarak 186 milyar TL’ye ulaştı.

Bu çarpıcı çelişki, bir tarafta geçinmeye çalışan, tasarruf olanağı olmayan, geliri her geçen gün eriyen halkı, diğer tarafta yüksek faizden kazanan sermaye gruplarını işaret ediyor. Enflasyonun yarattığı servet transferi, adaleti değil; ayrıcalığı besliyor. Bu da toplumsal huzursuzluğu derinleştiriyor.

Sonuç Yerine: Bayramlar Yeniden Bayram Olacak mı?

Bayramlar, bir araya gelişin, paylaşmanın, dayanışmanın adıdır. Ama 2025 yılında Kurban Bayramı’na girerken, toplumun çoğu kesimi bu kavramlardan uzaklaşıp kaygı, güvensizlik ve yalnızlık içinde. Eğer bu fedakârlıkların sonunda bizi bekleyen bir "refah toplumu" değilse; hukukun üstünlüğüne dayalı, öngörülebilir bir ekonomi değilse; yapılan bunca kurbanın adı ancak boşa verilmiş emek olur.

Umalım ki bu bayram, sadece etin değil; adaletin, güvenin ve ortak geleceğin de paylaşılacağı bir dönüm noktası olur.

  • 80. Yılında bir kurumun ardından 80. Yılında bir kurumun ardından
Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?
Kurban BayramıDezenflasyonAdaletsiz Yük PaylaşımıGelir Dağılımı

Yorum Yazın

e-bülten sağ blok
Turgay Bozoğlu
    Turgay Bozoğlu

    Bizi Takip Edin
    Facebook
    X (Twitter)
    Instagram
    Linkedin
    Mastodon
    Bluesky
    Köşe Yazarları
    Murat Aksoy
    Murat Aksoy Şirin: Bu kitabı alamayacak babalara ücretsiz ulaştırmak istiyorum
    Bahattin Yücel
    Bahattin Yücel İsrail-İran ve Ortadoğu
    Burak Can Çelik
    Burak Can Çelik İsrail-İran geriliminde yeni perde: Son gelişmeler ve bölgesel yansımalar
    Tunay Şendal
    Tunay Şendal İsrail-İran Savaşı’nın dinamikleri ve Türkiye
    Mehmet Hasgüler
    Mehmet Hasgüler Bir AİHM kararı: Kara haber mi müjde mi?
    Gülseren Aydın
    Gülseren Aydın Meltem Arıkan oyunlarına feminist bakış
    Ali Kılıç
    Ali Kılıç BOP tıkır tıkır işliyor: Sessiz kartlar, derin hesaplar
    Hakan Şahin
    Hakan Şahin İsrail’in İran Saldırısı Türkiye’ye Neler Söylüyor?
    Korhan Gümüş
    Korhan Gümüş Yetimhane dünyanın en ilginç mimari koruma projelerinden biri olabilir
    Turgay Bozoğlu
    Turgay Bozoğlu Nükleer gölge ve ekonomik fırtına: Yeni bir krize hazır mıyız?
    Çağatay Arslan
    Çağatay Arslan Bir dostu ölü götürmek
    Bahar Akpınar
    Bahar Akpınar Penelope’nin örgüsünden bugünün kadınlarına: Oyalanmanın, hatırlamanın ve direnmenin ritmi
    Bekir Ağırsoy
    Bekir Ağırsoy 1988-89 En Güzel Futbol Sezonu(muz) (2): Başka türlü bir şey
    Hakan Tahmaz
    Hakan Tahmaz Ferdi Zeyrek’in cenaze töreninin çoklu anlamı 
    Burcu Ağca Karakaya
    Burcu Ağca Karakaya Kopya çekmedim, sadece kendi algoritmamı kullandım!
    Buse Ayazma
    Buse Ayazma Duygusal zekalarımız savaşsın isterdim ama…
    Betül Özdemir Güran
    Betül Özdemir Güran Ötekiyle aynı arasında nefes aralığı: Cehennemden aşka bir yolculuk
    Mesut Balcan
    Mesut Balcan Acının estetiği ve gerçekliği: Werther'den Müslüm Baba'ya uzanan çığlıklar ve acının ortak dili 
    SON GELİŞMELER
    İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
    İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
    Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
    Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
    MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
    MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
    DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
    DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
    instagram gel gel
    tanpınar haber altı
    Yeni Arayış
    KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

    Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı