MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat

80. Yılında bir kurumun ardından

ANA SAYFASİYASET80. Yılında bir kurumun ardından
80. Yılında bir kurumun ardından

Hesap Uzmanları Kurulu; yalnızca vergi kayıplarıyla mücadele etmekle kalmadı, aynı zamanda bir kamu ahlakı inşa etti.

01 Haziran, 2025, Pazar 02:40
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Turgay Bozoğlu
Turgay Bozoğlu
yazı içi reklam

80. yılı kutlamak mı, anmak mı, yasını tutmak mı, umutla yeniden düşünmek mi? Belki hepsi birden. Ama en çok da bu ülkenin hâlâ ihtiyaç duyduğu değerleri hatırlamak için yazıyorum bu satırları. Hesap Uzmanları Kurulu, bir meslekten öte bir duruştur. Ve bazı duruşlar zamanla değil, yoklukla daha da kıymetlenir.

Bazı kurumlar vardır, sadece görev tanımlarıyla değil, taşıdıkları ruhla, kattıkları değerle, yetiştirdikleri insanlarla anılırlar. İşte Hesap Uzmanları Kurulu da böyle bir kurumdu. Kurulduğu 1945 yılından, kapatıldığı 2011 yılına kadar geçen 66 yılda, Türkiye Cumhuriyeti’nin omurgasını ayakta tutan, sessiz ama derin bir güçtü. Bugün 80. kuruluş yılını anarken, kalbimizde buruk bir özlem, zihnimizde ise hâlâ dimdik duran bir miras var.

Bu kurum sadece vergi incelemesi yapmadı. Aslında bu cümlenin altını kalın kalın çizmek gerekir: Hesap Uzmanları, devlete hesap vermeyi, halka hesap vermeyi, kendine hesap vermeyi bilen ve bu disiplini kuşaktan kuşağa aktaran bir meslek ailesiydi. Bugün kamuda liyakatten, özel sektörde etikten, toplumda adaletten söz ediyorsak; bir zamanlar bu ilkelerin ete kemiğe büründüğü yerdi Hesap Uzmanları Kurulu.

Ben de bir zamanlar o ocağın bir neferiydim. Mülkiye sıralarından çıkıp o sınavlara hazırlanırken, neyle karşılaşacağımı az çok tahmin ediyordum ama içinde bulunduğumun bir ekol, bir yaşam biçimi olduğunu zamanla anladım. Sabahın ilk ışıklarıyla başlayan, çoğu zaman geceyi de kapsayan o inceleme günlerinde öğrendim ki, bir devlet görevlisinin en büyük gücü korku değil bilgidir. Bunu bize ilk gün söylemişlerdi: "İnsanlar size korkudan değil, bilginize ve duruşunuza saygı duysun." Ve biz, bu sözü hep yüreğimizde taşıdık.

Hesap Uzmanları Kurulu; yalnızca vergi kayıplarıyla mücadele etmekle kalmadı, aynı zamanda bir kamu ahlakı inşa etti. Kurulun mensubu olmak, sadece iş bilmek değildi; nezaket bilmekti, mesafe bilmekti, adalet bilmekti. Bugün hâlâ kamuda veya özel sektörde başarıyla görev yapan birçok yönetici, bu ekolden mezun. Çünkü bu ocakta önce insan olmayı, sonra uzman olmayı öğrendik.

Peki ne oldu da böyle bir yapı tarihe karıştı? Birçok gerekçe sıralandı: denetimde bütünlük, tek çatı, verimlilik... Ama biz iyi biliyoruz ki bazı kurumlar sadece teknik gerekçelerle kaldırılmaz. Kapatmak kolaydır, ama kaybedilen değerleri geri kazanmak çok zordur. Bugün hâlâ kamu maliyesinde yaşanan sıkıntıların bir kısmı, işte o kurumsal hafızanın, o bilgi birikiminin ortadan kalkmasının sonucudur.

Cumhuriyetin idealist kadrolarının kurduğu bu yapı, maalesef yirminci yüzyılın sonunda "eski" diye tanımlandı. Oysa çağdaşlık, gelenekleri yok saymak değil, onları zamanın ruhuna uygun şekilde yaşatabilmekti. Hesap Uzmanları Kurulu, tam da bunu başarmıştı: geçmişin birikimiyle geleceğin inşasını birleştirmişti.

Bugün yaklaşık bin kişilik bir aile kaldık geriye. Kimimiz emekli, kimimiz başka kurumlarda, kimimiz özel sektörde... Ama hepimiz, hâlâ o Kurul’un terbiyesini taşıyoruz. Yetiştirdiği her uzman, aslında birer kamu vicdanı oldu bu ülkede. Ve bu vicdan, bazen sessiz ama hep güçlü bir sesle konuşmaya devam ediyor.

80. yılı kutlamak mı, anmak mı, yasını tutmak mı, umutla yeniden düşünmek mi? Belki hepsi birden. Ama en çok da bu ülkenin hâlâ ihtiyaç duyduğu değerleri hatırlamak için yazıyorum bu satırları.

Hesap Uzmanları Kurulu, bir meslekten öte bir duruştur. Ve bazı duruşlar zamanla değil, yoklukla daha da kıymetlenir.

Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?

Yorumlar

yorum avatar

Çok nitelikli ve önemli bir yazı ve hatırlatma! Seçkin bir kurum olduğu yazıdan rahat anlaşılıyor. Turgay Bozoğlu'na teşekkür ediyorum!

Faruk Loğoğlu

01-06-2025 10:57

yorum avatar

Devlet, kamu kurumları, halk tarafından halka hizmet etmeleri için kurulurlar. Kurumsallık kamu kurumlarının halka adil bir şekilde hizmet etmeleri için gerekli ve ön koşuldur. Hesap Uzmanları Kurulu da bu anlamda önemli bir kurumsal yapıdır. Devleti, değerlerini, kurumlarını kendi amaçları için engel gören emperyalistler ve içimizdeki işbirlikçi hainler kurumları vahşi bir şekilde yok ettiler, ediyorlar.

Hamdi Aydın

01-06-2025 10:45

Yorum Yazın

yazı altı ebülten
Turgay Bozoğlu
    Turgay Bozoğlu

    Bizi Takip Edin
    Facebook
    X (Twitter)
    Instagram
    Linkedin
    Mastodon
    Bluesky
    Köşe Yazarları
    Sema Erder
    Sema Erder Yolsuzluktan isyana: Devlet-Toplum ilişkilerinde meşruiyetin sorgulanması*
    Eser Karakaş
    Eser Karakaş Voleybol, basketbol, futbol, Ali Koç, liyakat, rekabet
    Korhan Gümüş
    Korhan Gümüş 6-7 Eylül Sergisi’ne yapılan saldırı kendisini nasıl deşifre etti?
    Akın Özçer
    Akın Özçer Yanlışta ısrar
    Yüksel Işık
    Yüksel Işık 12 Eylül’ü yenersek, geleceği kazanırız
    Murat Kartalkaya
    Murat Kartalkaya Beleş darının güvercini çok olur!
    Çağhan Uyar
    Çağhan Uyar Kemal Bey’e açık mektup
    Bahattin Yücel
    Bahattin Yücel Düyunu Umumiye ve Reji Deneyi
    Reha Çamuroğlu
    Reha Çamuroğlu Değişen savaşlar, değişen insanlar
    Murat Aksoy
    Murat Aksoy İhtiyaç olan tek şey: Samimi bir görüşme
    Fahri Bakırcı
    Fahri Bakırcı  “Bilimci” ve “Yiyimci” Makyavelizm üzerine (3)
    Tunay Şendal
    Tunay Şendal Karşı-Devrimci hafızanın intikamcı tarih anlatısı
    Mustafa Ergen
    Mustafa Ergen Yeni Aracılar Çağı: Reklamdan akademiye, Agentic Web ve ArXiv’in yükselişi
    Herkül Millas
    Herkül Millas Milli açıklamaların yetersizliği
    Deniz Nas
    Deniz Nas Dönüşen CHP, sol popülizm ve Özgür Özel
    Bilal Sambur
    Bilal Sambur Hakimiyet saplantısı, hassasiyet değildir
    Semih Çoban
    Semih Çoban Bir öğle arası: Stephansplatz’da 20 dakika
    Aydan Bakan
    Aydan Bakan Pijamalı balon
    instagram gel gel
    Yeni Arayış
    KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

    Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı