MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • GÜNDEM
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat
estheteclinic haber üstü reklam

İsrail’in Hamas lideri Heniyye ve Hizbullah komutanı Şükr suikastları

Ana SayfaGenelİsrail’in Hamas lideri Heniyye ve Hizbullah komutanı Şükr suikastları
İsrail’in Hamas lideri Heniyye ve Hizbullah komutanı Şükr suikastları
01 Ağustos, 2024, Perşembe 19:17
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Mehmet Akif Koç
Mehmet Akif Koç

Şükr ve Heniyye suikastlarında olduğu gibi, Hizbullah ve Hamas’ın üst düzey yetkililerinin suikastlar ve nokta atışı operasyonlarla devre dışı bırakılacağı konvansiyonel karakteri sınırlı operasyonlar şaşırtıcı olmayacak, ancak yıllarca süren bir Lübnan’ı işgal beklentisini gerçekçi bulmuyorum.

İsrail sadece 24 saat içerisinde en büyük iki düşmanı Hamas’ın lideri İsmail Heniyye ile Hizbullah’ın tepedeki birkaç komutanından biri olan Fuad Şükr’ü suikastle öldürdü. Bu yazıda İsrail’in saldırılarının arka planındaki motivasyonu ve bölgede ortaya çıkabilecek gelişmeleri ele alacağım.

Öncelikle İsrail’in bu tür saldırıları ve hedef aldığı üst düzey siyasi/askeri liderleri devre dışı bırakma stratejisi –Türkiye’de bu tür saldırılar için son zamanlarda manasız bir “etkisiz hale getirmek” lafı üretildi- yeni değil. Daha önce 1996’da Hamas’ın Gazze’deki askeri lideri Yahya Ayyaş öldürülmüştü. 2004’te Hamas’ın kurucuları Abdülaziz el-Rantisi ve Şeyh Ahmed Yasin yine Gazze’de öldürüldü. Henüz birkaç ay önce, Ocak 2024’te ise Haniye’nin Hamas Siyasi Bürosu’ndaki yardımcısı Salih el-Aruri Beyrut’ta öldürüldü. Keza İran’ın Suriye’de Kasım Süleymani sonrasındaki en üst düzey askeri komutanlarının başında gelen Tuğgeneral Muhammed Rıza Zahidi ve Tuğgeneral Muhammed Hadi Hac Rahimi ile 5 yetkili daha öldürüldü.

Dolayısıyla İsrail bu tür uzaktan kumandayla üst düzey suikastlar düzenleme stratejisinin kolay ve maliyetsiz olduğunu anlamış durumda. Üstelik bölgede buna karşı koyabilecek herhangi bir gücün olmadığını ve bu tür saldırıların karşılıksız kaldığını, içi boş kınama beyanlarının ve gerçeklikten uzak “hesabını verecekler, intikamını alacağız”lakırdılarının somut bir sonuç üretmediğini gördüğü için, bu stratejiyi daha aktif ve öldürücü şekilde kullanıyor. Son olarak İran Dini Lideri Hamaney’in “Heniyye’ye saldırı bizim topraklarımızda oldu, bu saldırının intikamını almak Tahran’ın görevi” tarzındaki açıklamalarının da daha önceki sonuç üretmeyen kuru sloganların ötesine gideceği kanaatinde değilim. 

İsrail tek başına bir ülke değil, arkasında ABD’nin askeri ve siyasi gücüyle bütün bir Batı dünyasının siyasi desteği var. Bu şartlarda kuru sloganların ötesinde, bir misillemeyle örneğin İsrailli bir bakanın Tel-Aviv’de aynı usulle öldürülme vs ihtimali son derece düşük. İran’ın bunu gerçekleştirebilecek kapasitesi olsa dahi “stratejik sabır” adını verdikleri yaklaşım tarzı ve bölgedeki askeri/politik uzun dönemli yatırımlarının daha fazla zarar görmemesi düşüncesiyle bunu yapacak durumda değiller. Bu açıdan birkaç roket/iha gösterisi ve yüksek perdeden sloganın haricinde somut bir adım atıl(a)madığını görmek yine şaşırtıcı olmayacak. Ancak bu durum İran’ın bölgedeki halen en güçlü oyun kurucu aktör olduğu gerçeğini değiştirmiyor, uzun dönemli bir stratejiyle öteden beri bölgedeki dört önemli ülkeyi birinci elden kontrol ediyor (Irak, Suriye, Lübnan, Yemen) hâli hazırda ve bu stratejisini değiştireceğine dair bir emare veya engelleyici dış bir etken görmüyorum.

İsrail sadece bir gün içinde (31 Temmuz), bölgedeki beş önemli ülkeye (İran, Irak, Suriye, Lübnan, Filistin; ilaveten birkaç gün önce de Yemen’i bombalamıştı) saldırıp bombalayacak bir cüret ve kapasiteye ulaşmış durumda, üstelik bu beş ülkenin hiçbirinden kayda değer bir tepki ve reaksiyon dahi görmeden. Bu tuhaf durumun nereye kadar süreceğini kestirmek zor, ama İsrail’i bölgede hegemon güç haline getirebilecek bir sürece mi evrilecek yoksa tam teşekküllü bir savaşla İsrail’in bu saldırganlığı törpülenecek mi? Bunu önümüzdeki dönemde yakından takip edecek bölge halkları ve uluslararası toplum. Kişisel olarak mevcut sınırlı savaş ve tek taraflı yoğun bombardıman realitesinin süreceğini ve çok büyük bir sıra dışı gelişme olmadıkça bölgedeki dengelerin değişmeyeceğini öngörüyorum.

Ancak nihayetinde İsrail’in her bir saldırıda bölgedeki hegemon gücünü ve caydırıcılığını artırdığını, 1948’den sonraki her yıl her ay ve her haftanın bağımsız ve egemen bir Filistin devletinin imkânını uzak bir hayal haline getirdiğini, bölge ülkelerinin arasındaki rekabet ve husumetlerin bu tabloyu daha da derinleştirip umutsuz hale getirdiğini söylemek sanıyorum durumun en gerçekçi tarifi olacak.

ABD seçimleri de bu çerçevede önemli olacak. Birkaç gün öncesine kadar anketlerde Biden karşısında daha önde görünen Trump’ın, Kamala Harris karşısında o kadar avantajlı olmayacağı bir gerçek. Trump her ne kadar İsrail’e karşı başkanlığı döneminde açık çek vermiş ve yine bu politikaya döneceğinin sinyallerini veriyor olsa da, Harris’in ikinci bir Obama olmasa dahi açıkça “Siyonist” olduğunu söyleyen Biden kadar İsrail’e müzahir olmayacağını düşünüyorum. Bu şartlar altında İsrail’in Kasım seçimlerine kadar Gazze ve Hizbullah’la “işini bitirmeye çalışacağı” aşikâr.

İsrail’in herhangi bir sınırının bulunmadığı İran’a açıkça bir kara saldırısı gerçekleştiremeyeceği bir sır değil. Bunun için yeterli askeri kapasiteye ve sahada kontrolü sağlayabilecek imkân ve kabiliyetlere sahip olmadığı da açık. Havadan yapılacak bombardımanların da bir sınırının olacağını ve bu tür hamlelerin uzun süreli olmayacağını düşünüyorum. Bunun yerine Güney Lübnan’da Hizbullah’a karşı karada belirli yerleşimleri sınırda tampon bölge yapacağı bir sınırlı asker operasyon için artık İsrail iç kamuoyunun da uluslararası toplumun da hazırlandığını gözlemliyorum. 

Şükr ve Heniyye suikastlarında olduğu gibi, Hizbullah ve Hamas’ın üst düzey yetkililerinin suikastlar ve nokta atışı operasyonlarla devre dışı bırakılacağı konvansiyonel karakteri sınırlı operasyonlar şaşırtıcı olmayacak, ancak yıllarca süren bir Lübnan’ı işgal beklentisini gerçekçi bulmuyorum. Ancak Gazze, sınırlı/kontrol edilebilir toprağı ve iyice zayıflayan askeri kapasitesiyle İsrail işgali için daha olası bir zemin olacaktır.

Gelinen noktada İran’ın kendi korumasındaki kritik bir misafirinin güvenliğini sağlayamayan bir ülke olarak, hem iç kamuoyuna hem İsrail ve ABD’ye hem de bölgedeki müttefiklerine bir mesaj vermek zorunda olduğunu, daha doğrusu böylesi bir beklentinin yoğun şekilde Tahran’ın omuzlarına yüklendiği açık. İran’ın buna karşılık, birkaç hafta önce Şam’da öldürülen generallerine misilleme olarak yaptığı düşük profilli tepkinin bir benzerini vereceğini düşünüyorum. Buna ilaveten, Hizbullah’a daha fazla destek vererek İsrail karşısında sert bir direniş hattı oluşturmasına odaklanması, İran’ın kendi ulusal güvenliği ve savunma doktrini bağlamında daha olası görünüyor.

Ancak nihayetinde İsrail’in her bir saldırıda bölgedeki hegemon gücünü ve caydırıcılığını artırdığını, 1948’den sonraki her yıl her ay ve her haftanın bağımsız ve egemen bir Filistin devletinin imkânını uzak bir hayal haline getirdiğini, bölge ülkelerinin arasındaki rekabet ve husumetlerin bu tabloyu daha da derinleştirip umutsuz hale getirdiğini söylemek sanıyorum durumun en gerçekçi tarifi olacak.

Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?

Yorum Yazın

e-bülten sağ blok
Mehmet Akif Koç
Mehmet Akif Koç

Bizi Takip Edin
Facebook
X (Twitter)
Instagram
Linkedin
Mastodon
Bluesky
Köşe Yazarları
Murat Aksoy
Murat Aksoy Şirin: Bu kitabı alamayacak babalara ücretsiz ulaştırmak istiyorum
Bahattin Yücel
Bahattin Yücel İsrail-İran ve Ortadoğu
Burak Can Çelik
Burak Can Çelik İsrail-İran geriliminde yeni perde: Son gelişmeler ve bölgesel yansımalar
Tunay Şendal
Tunay Şendal İsrail-İran Savaşı’nın dinamikleri ve Türkiye
Mehmet Hasgüler
Mehmet Hasgüler Bir AİHM kararı: Kara haber mi müjde mi?
Gülseren Aydın
Gülseren Aydın Meltem Arıkan oyunlarına feminist bakış
Ali Kılıç
Ali Kılıç BOP tıkır tıkır işliyor: Sessiz kartlar, derin hesaplar
Hakan Şahin
Hakan Şahin İsrail’in İran Saldırısı Türkiye’ye Neler Söylüyor?
Korhan Gümüş
Korhan Gümüş Yetimhane dünyanın en ilginç mimari koruma projelerinden biri olabilir
Turgay Bozoğlu
Turgay Bozoğlu Nükleer gölge ve ekonomik fırtına: Yeni bir krize hazır mıyız?
Çağatay Arslan
Çağatay Arslan Bir dostu ölü götürmek
Bahar Akpınar
Bahar Akpınar Penelope’nin örgüsünden bugünün kadınlarına: Oyalanmanın, hatırlamanın ve direnmenin ritmi
Bekir Ağırsoy
Bekir Ağırsoy 1988-89 En Güzel Futbol Sezonu(muz) (2): Başka türlü bir şey
Hakan Tahmaz
Hakan Tahmaz Ferdi Zeyrek’in cenaze töreninin çoklu anlamı 
Burcu Ağca Karakaya
Burcu Ağca Karakaya Kopya çekmedim, sadece kendi algoritmamı kullandım!
Buse Ayazma
Buse Ayazma Duygusal zekalarımız savaşsın isterdim ama…
Betül Özdemir Güran
Betül Özdemir Güran Ötekiyle aynı arasında nefes aralığı: Cehennemden aşka bir yolculuk
Mesut Balcan
Mesut Balcan Acının estetiği ve gerçekliği: Werther'den Müslüm Baba'ya uzanan çığlıklar ve acının ortak dili 
SON GELİŞMELER
İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
instagram gel gel
tanpınar haber altı
Yeni Arayış
KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı