Aklını, düşüncesini, sanatını, felsefesini, vicdanını, bilimini kullanan olgunlaşmış ve büyümüş insanların putlara, modellere, rehberlere, mürşitlere, ihtiyacı yoktur. Katı, donuk ve sahte doğmalar, kalıblar ve kişiler icat edip uydurulan yalanları takip etmenin insanlığı aydınlığa ve kurtuluşa çıkaracağı şeklindeki derin yanılgıya hakikat olarak inanan akıl ve düşünme yeteneği körelmiş yığınlar bulunmaktadır.
İnsanlık için evrensel ideal model olan hiçbir kişi, kimlik, kültür ve kaynak yoktur. Her birey, kendi emeğiyle, bilgisiyle, aklıyla, çabasıyla, düşünmesiyle, duygusuyla, vicdanıyla, kendi içinde kendisini özgün ve gerçekçi bir şekilde oluşturabilir ve geliştirebilir. Kişinin varlığından bile haberi olmadığı, ancak kendisine ideal model olarak dayatılan yüzyıllar önce yaşadığı iddia edilen sayısız siyasi, kültürel, dini, mitolojik figür vardır. Bir model ve idol ambalajı içinde hazir yapım olarak dayatılan bütün kurgular, bireyin duygu, düşünce, davranış ve vicdan açılarından büyümesine ve olgunlaşmasına hiçbir katkı sunmamaktadır. Kurgulanan hiçbir idolü veya modeli taklit etmek, insanda kişisel bir transformasyona veya ahlaki olgunlaşmaya kaynaklık etmemektedir. Kişinin dışında uydurulan idoller ve modeller, insanın hayatını kurutmaktadır. Kişi, kendisine uygun yaşam stilini oluşturmanın coşkusunu, tutkusunu, sevincini yaşamaya cüret etmelidir. Tarih boyunca yaşamış herkes, kendi bulunduğu yerde hayatını yaşamış ve hikâyesini bitirmiştir. Hikâyesi, bütün insanlık için evrensel model olan hiçkimse yoktur. İdeal insan diye bir gerçeklik yoktur. İdeal insan diye bir kurgu ve kuruntu vardır. Aklını, duygusunu, düşüncesini, vicdanını, bilimi kullanan kimsenin, başkasının hikâyesine ihtiyacı yoktur. Hiçbir insani hikaye, zaman ve mekan sınırlarını aşan insanüstü, mutlak doğru, mükemmel ve ideal model değildir.
Tarih boyunca hâkimiyet, servet, siyaset, şehvet peşinde koşmuş hiçkimse, insanlık için ideal rol model değildir. Kadın-erkek eşitliğine inanmayan, kadını mal gören, insanları köleleştiren, iktidar olmayı nihai amaç olarak kutsallaştıran, savaşı ve şiddeti yüceleştiren, insanlığın hukuk, maneviyat, hürriyet, barış alanlarındaki gelişimine hiçbir katkısı olmamış hiçbir askeri, siyasi, mitolojik, dini, ilmi, sosyal figür, insanlık için ideal model değildir. İnsanlık tecrübesinde ideal model olan hiçkimse yoktur. İnsanlık, tek bir kişinin hikâyesine sığmayacak kadar büyüktür, geniştir ve sınırsızdır. Her birey, kendi emeğiyle kendisine özgü, özgür bireysel stilini oluşturdukça büyük insanlığa katkı sunma imkânlarını yakalayabilir.
İnsanlığa model olarak dayatılan idollerin, en iyi aile babası-annesi, en mütevazı kişi, en şefkatli ve merhametli kişi, en duygu ve sevgi dolu kişi, en barışçıl kişi, en nazik kişi oldukları şeklinde kurgular ve yalanlar üretilmektedir. Model ve idollerin karanlık gerçekleri vardır. İdoller ve modeller, gerçekte en merhametsiz, zalim, cahil, ahlaksız, şiddet ve şehvet düşkünü, kaba ve kalas kimselerdir. İnsanların karanlık ve kirli gerçeklerini tanıyarak hiçkimsenin idealleştirilmemesi ve tabulaştırılmaması gerekmektedir.
İdol ve model olarak tabulaştırılan kişilerin, hiçbir orijinal bilimsel, felsefi, hukuki, sanatsal, edebi fikirleri ve düşünceleri yoktur. Tabulaştırılan kişiler, insanlığa hiçbir konuda öncü fikirler getirmemişlerdir. Tabulaştırılan kişilerin, demokrasi, barış, özgürlük, kadın-erkek eşitliği, insan hakları ve bireysel özgürlükler konusunda hiçbir katkıları yoktur. Tabulaştırılan kişilere atfedilen anlamsız söylencelerden başka bir şey bulunmamaktadır. Düşünmemiş, üretmemiş ve katkı sunmamış hiçkimse, örnek alınmayı, anılmayı, anlaşılmayı ve anlatılmayı hak etmemektedir.
Tarih boyunca güç sahipleri, toplum için ideal dini, askeri, siyasi, edebi ve entelektüel model dayatmasında bulunmuşlardır. Siyasal otoritenin kendi ürettiği bir idolü, toplum ve insanlık için ideal model olarak dayatmasının arkasında otoriter ve totaliter bir hedef vardır. Siyasal otorite, dini, siyasal, askeri ve kültürel bir model dayatmakla aslında insanları kendisine uygun sınırlar içinde yaşamaya ve yönetilmeye zorlamaktadır. Model ve idol dayatması, siyasaldır. Siyasal ve sosyal hakimiyetin kayıtsız şartsız gerçekleşmesi için sürekli olarak sahte modellerin ve idollerin dayatıldığı toplumlarda, otoriteryanizmin ve totaliteryanizmin kültür, inanç ve kimlik haline gelmesi mümkün olmaktadır. Özgür, açık ve demokratik bir toplum olmak için insanlık için en ideal model efsanesini reddetmek lazımdır.

Yorum Yazın