MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat

İlçe siyaseti üstüne…

ANA SAYFASİYASETİlçe siyaseti üstüne…
İlçe siyaseti üstüne…

Mustafa Akın Özerdem, siyasi partilerin ilçe yönetimlerinin siyaseten önemine dikkat çekerek; “ İlçe yönetimleri sadece ilden gelen talimatlarla hareket eden durağan, etkisiz, verimsiz birimler yerine; kendi kendine politikalar üreten, fikirler öneren; bununla ilgili eğitim ve motivasyon çalışmaları yapan, örgütlenme çabası içinde olan, aktif, verimli birimler haline getirilmelidir.” tespitinden bulunuyor.

11 Ekim, 2025, Cumartesi 00:03
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Mustafa Akın Özerdem
Mustafa Akın Özerdem
yazı içi reklam

Her genel seçimden sonra partilerin il bazında aldıkları oyları gösteren o boyalı ülke haritasını bilirsiniz. Aynı haritanın 922ilçeyi gösteren şeklini nadiren görmüşsünüzdür. Hele bu seçim bir yerel seçimse, ilçe bazında boyanmış ülke haritası daha gerçekçi bir siyasi mozaiği gösterir bize. Çünkü aynı il sınırları içinde yer alan ilçeler farklılıklar gösterir. Bu farklılıklar etnik, dinsel aidiyetler, cemaatler, demografik yapılar, sosyal katmanlar, sınıfsal farklılıklar, sosyoekonomik ve sosyokültürel, hatta tarihsel, kültürel ayrışmalar olabilir. 

Türkiye’nin idari yapısı oluşturulurken, nerenin il merkezi, nerenin ilçe yapıldığını, bu konuda devletin bir cezalandırma, ödüllendirme siyaseti izlemesini, etkili yerel siyasetçilerin baskılarını, örneğin Tarsus’un, Fethiye’nin, Alanya’nın, Bandırma’nın daha pek çok ilçenin neden il yapılmadığını bir tarafa bırakarak; çarpıcı bir örnek olması açısından İstanbul’un Esenyurt ilçesinin bir milyondan fazla nüfusuyla, Anadolu’da çok sayıda ilden daha kalabalık olduğu gerçeğini cebimize koyarak esas konumuza dönelim. İlçe bazındaki farklılıkları ilçe bünyesindeki mahalle ve köylere kadar indirgeyebiliriz. Konumuz yerelde siyaset yapmak olduğu için ilçeleri incelemeye devam edelim.

Siyasi partiler yasasında siyasi partiler ilçe düzeyinde örgütlenirler. Siyasi partilerin ilçe teşkilatı, ilçe kongresi, ilçe başkanı, ilçe yönetim kurulu ve kurulmuş ise belde teşkilatından meydana gelir. Aynı yasa kongrelerin oluşumunu delege sistemine bağlar. Mahallerde seçilmiş delegeler ilçe kongresinde ilçe başkan ve yönetimini, o kongrede seçilmiş il delegeleri il kongresinde oy kullanarak il başkan ve yönetimini seçerler. Günümüzde etkisizleştiği eleştirilerine muhatap olan temsili demokrasi bu şekilde siyasi parti yönetimlerini de temsili yolla göreve getirir. Tüm genel ve yerel seçimlerde adayların belirlenmesinde üyelerin oy kullanacağı ön seçim yöntemi kullanılmadığı sürece adil adaylaşmalardan söz edemeyiz. Adaylar yukarıdan aşağıya, genel merkezin tercihleri, bazı siyasi hesap ve çıkar ilişkileri doğrultusunda belirlenecektir. Tüm bu uygulamalar ve bizzat siyasi partiler yasası parti içi demokrasinin önünde engeldir. Kendi içinde demokratik olmayan partilerden ülkeye demokrasi getirmesini beklemek hayaldir. Parti içi demokrasiyi en çok dert edinen parti olan CHP’nin bazı girişimleri dışında Türkiye demokrasisinde, delege sistemini benimseyen, merkezi, katı, politikaların yukarıdan aşağıya belirlendiği, emir komuta düzeni içindeki yönetim tipi geçerlidir. 

Bu yapılanma ve yönetim yönteminde güçlü bir merkez, güçlü bir genel başkan ve ona bağlı aşağıya doğru kurgulanmış il ve ilçe başkanlıkları vardır. Piramidin en altındaki delegeler manipülasyonlara çok açıktır ve etkileri çok sınırlıdır. Her şey emir komuta zinciri şeklinde çözülür. Böylesine merkezi bir sistemin güçlü genel başkanlar (otokratik liderler) yaratması çok doğaldır. 

Siyasi yelpazede tüzüğünde yazan sosyal demokrat parti ifadesinin hakkını vermek için CHP ve diğer sol partiler parti içi seçimleri daha açık, şeffaf, demokratik yapmayı arzu etseler de, ilçe kongrelerinde delegelerin nasıl oluştuğu, delege ağalarının etkileri, etnik, hemşeri, çıkar ilişkilerine bağlı ortaklıklar, yerelde belediyelerin baskı ve etkileri bilinen gerçeklerdir ve tüm bunlar delege sisteminin sağlıklı, demokratik bir sonuç vermesini sakatlamaktadır. 

İLÇE SİYASETİ NASIL OLMALI?

Bir şekilde oluşmuş ilçe başkan ve yönetimi, bulunduğu yerde partinin tüzel kişiliğini temsil eder. Tüzel kişilik genel merkeze aittir. Temsil ettiği siyasi partinin tüzüğü, programı ve politikalarına bağlıdır; sırasıyla bağlı olduğu il başkanlığınave genel merkeze karşı sorumludur. Parti politikalarına uygun siyaset yapmak, bununla ilgili çalışma, eylem ve etkinliklerde bulunmakla mükelleftir. Ülkemizde siyaset ve siyasi partiler yukarıdan aşağıya doğru dizayn edildiği için, politikalar da aynı mantıkla belirlenir ve uygulanır. Genel merkezde kararlaştırılmış politikalar il başkanlıklarına iletilir. Oradan ilçelere dikte edilir. Bu dikte edilen konular hangi eylemin, hangi çalışmanın, nerede, nasıl yapılacağı, yapılacaksa eğitim ve sosyal etkinliklerin nasıl olacağı, örgüt toplantılarında hangi konuların tartışılacağına varıncaya kadar detaylandırılabilir. Oysa örgüt toplantıları üyelerin görüş, dilek ve isteklerinin dile getirileceği özgür alanlar olmalıdır.

İlçe yönetimleri mahalle temsilcilikleriyle tüm ilçeye yayılmalıdır. Temsilciliklerin özellikle büyük mahallelerde birden fazla kişi tarafından yürütülmesi daha doğrudur. Sandık bölgesi örgütlenmesi ile mahalle temsilcilikleri orada yaşayan üyelere ve diğer seçmenlere hakim olmalı, onları tanımalı, o bölgede yaşayanlara yönelik propoganda çalışmaları yürütülürken, halkın talep ve istekleri yönetime ulaştırılmalıdır. İlçe yönetimleri mahallelerden toplanan bilgileri ve önerileri toplayarak, ilçeye özgü politikalar önermelidir. Bu önermeler il yönetimine, oradan genel merkeze aktarılmalı; genel merkezdeki yapılacak çalışma ile partinin politikaları haline gelmelidir.

Aşağıdan gelen tüm bilgiler, istek ve talepler, ilçe başkanlıklarının önermeleriyle birlikte, il yönetimlerinin görüşü alınarak partinin yerel politikalarına dönüşmeli, genel politikalarının oluşturulmasına da ışık tutmalıdır. Yerel yönetim partideyse, hali hazırdaki politikalar ve hizmetler nasıl geliştirilebilir, eksikler, varsa yanlışlar nasıl giderilir konusu masaya yatırılmalıdır. Yerel yönetim partide değilse, bu nasıl sağlanır, halka neler önermek, hangi vaatleri sunmak gerekir; sonrasında hangi politikalar uygulanmalı, halkın istekleri doğrultusunda başarılı, verimli, açık, şeffaf, katılımcı bir yerel yönetim nasıl hayata geçirilir konusu irdelenmelidir. Özellikle partinin yerel politikalarının oluşmasında ilçelerden gelen fikirler, öneriler aydınlatıcı olacaktır. Bir araya getirilecek talep ve öneriler ülke genelinde ortak bir yerel politika mantığının çerçevesini çizecektir.

Partinin genel seçimlerde halkın tümüne sunacağı politikalar, yine tek tek ilçe düzeyinden, aşağıdan yukarıya doğru gelişecek politikalarla vücut bulacak, bu politikalar partinin programını da meydana getirecektir. Bu program ve politikalarda partiye gönül veren herkes kendisine ait bir şeyler bulacaktır. Bir siyasi partinin hiç kuşkusuz ilçe ve il yönetimlerinin üstünde, politikalara yön veren bir parti meclisi, uygulamalara ve detaylara karar veren bir merkez yönetim kurulu, bunun dışında çok detaylı araştırma ve çalışmaları yürütecek profesyonel ekipleri, danışmanları, uzmanları vardır. Bir ülkeyi yönetme iddiasıyla seçime giren bir partinin iç ve dış politika anlamında detaylı, temel politikaları mevcuttur. Burada dikkat çekmek istediğim konu, bunun sürekli aşağıdan desteklenmesi, yeni fikir ve politikaların aşağıdan yukarıya doğru yükselmesidir. İlçe yönetimleri ve örgütleri sürekli köpüren bir kaynak gibi yukarıyı beslemelidir. Bu besleme aşağıdan yukarıya insan sermayesinin aktarılması şeklinde de kendisini gösterir.

İlçe yönetimleri sadece ilden gelen talimatlarla hareket eden durağan, etkisiz, verimsiz birimler yerine; kendi kendine politikalar üreten, fikirler öneren; bununla ilgili eğitim ve motivasyon çalışmaları yapan, örgütlenme çabası içinde olan, aktif, verimli birimler haline getirilmelidir. Düzenli örgüt toplantıları, eğitim çalışmaları, seminerler, paneller, söyleşiler yaparak üyelerin ve diğer seçmenlerin ilgisini çeken, ilgiyi taze tutan dinamik yapılar olmalıdırlar.

İlçe örgütlenmesinde tüm üyelere açık, özellikle konusunda uzman üyeleri bünyesinde barındıran komisyonların oluşturulması ve çalışması çok önemlidir. Yönetimin belirleyeceği, ilçeye özgü konuların ön plana çıkacağı komisyonlar sürekli çalışarak önerileri ve eylemleri ortaya koymalıdır. Bu çalışma komisyonları parti içi ortaklaşmayı ve dayanışmayı geliştirecektir. İlçe yönetimi tüm bu çalışma ve etkinliklerin çıktılarını, buradan oluşturulacak önerilerini il başkanlığına sunacaktır.

İl başkanlıkları koordinasyon ve denetim görevini yerine getirmeli, etkin ilçelerin enerjisinden komşu ilçelerden başlayarak diğer ilçelerin de yararlanması sağlanmalıdır. Ülke genelinde tüm ilçelerin bu potansiyelde olmadığı söylenebilir. Doğrudur. Özelikle partinin az oy aldığı yerlerde parti çalışmaları yapacak insan bulmakta dahi sorun yaşanırken, bu dinamizmin nasıl sağlanacağı sorgulanabilir. Burada görev il yönetimlerine düşmektedir. İl yönetimleri koordinasyon fonksiyonlarının yanına organizasyon fonksiyonunu da ekleyerek il genelinde ilçeleri harekete geçirmelidirler. 

 

Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?

Yorum Yazın

yazı altı ebülten
Mustafa Akın Özerdem
Mustafa Akın Özerdem

Bizi Takip Edin
Facebook
X (Twitter)
Instagram
Linkedin
Mastodon
Bluesky
Köşe Yazarları
Korhan Gümüş
Korhan Gümüş Sahi ne oldu şu bizim İDO’nun deniz otobüsleri?
Mustafa Akın Özerdem
Mustafa Akın Özerdem İlçe siyaseti üstüne…
Bilal Sambur
Bilal Sambur Şovmenlik, sahtekarlık ve sapkınlık
Beril Esra Atahan
Beril Esra Atahan Hayat bazen bizimle, bazen bize rağmen devam eder
Hakan Tahmaz
Hakan Tahmaz Yeni çözüm sürecinde bazı işaretler 
Murat Aksoy
Murat Aksoy Eğitim Sistemi neden değişiyor?
Çağatay Arslan
Çağatay Arslan Fakirleşen Ankara zenginleşen Kastamonu
Başak Yağmur Eray
Başak Yağmur Eray Bu haftaki zorunlu yayın: Deniz altında iktidar savaşı
Bilgehan Uçak
Bilgehan Uçak Atina Demokrasi Forumu’nun düşündürdükleri
Özgür Çoban
Özgür Çoban Almanya'da aşırı sağın yükselişiyle birlikte siyasetin yeniden konfigürasyonu
Erdem Bağcı
Erdem Bağcı TCMB 23 Ekim toplantısında faizleri indirmeli mi?
Burcu Ağca Karakaya
Burcu Ağca Karakaya Sınıflar dört duvarın ötesine geçiyor
Ali Kılıç
Ali Kılıç Elmanın anayurdunda yükselen bozkır gücü: Kazakistan 
instagram gel gel
Yeni Arayış
KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı