İBB Meclisi'nin AK Parti’li üyesi Işıl İlgin Oktay, Semih Çelik tarafından katledilen İkbal Uzuner ve Ayşenur Halil'in cinayetleri üzerine konuştu.
Oktay, "İntihar eden fail sabıkasız olup hakkında ne başkası ne de rahmetli kızlarımız tarafından bir şikayet yapılmamış tedbir kararı alınmamış. Failin madde bağımlısı, ruhsal problemlerinin olduğu hatta öldürülen evlatlarımızın nevrotik flört ilişkisinin olduğu soruşturma dosyasına girmiştir.
İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’nin (İBB) ekim ayı oturumları Saraçhane’deki başkanlık yerleşkesinde Meclis 1. Başkanvekili Nuri Aslan başkanlığında toplandı. Gündem dışı konuşmalarda AK Parti’li Meclis Üyesi Işıl İlgin Oktay söz aldı. Oktay yapmış olduğu konuşma sırasında Eyüpsultan ve Edirnekapı Surları'nda Semih Çelik tarafından öldürülen İkbal Uzuner ve Ayşenur Halil ile ilgili dikkat çeken sözler sarf etti. Semih Çelik'in sabıkasız olmasına, katlettiği genç kızlarla da 'nevrotik flört' ilişkisi içinde bulunduğunu öne süren Oktay şu sözleri söyledi:
"Hatta öldürülen evlatlarımızın nevrotik flört ilişkisinin olduğu"
"Geldiğimiz noktada özellikle infaz kanunundan kaynaklanan sorunlar masaya yatırılmış, koşullu salıverilme şartlarında ve katalog suçlarda değişikliklere ve daha da etkin uygulamalara fırsat veren iyileştirmelere ihtiyaç olduğu mevcut düzenlemelerin toplumda sosyal medya tarafından manipüle edilen bilgi kirliliğinin de verdiği rüzgarla cezasızlık algısı yarattığı görülmüştür. Somut menfur olaylara dönük bu acı vakalar değerlendirildiğinde şiddet sebebinin 6284 sayılı kanunun etkin uygulanıp uygulanmadığıyla ilgili bir sorun veya zaafiyetten kaynaklanmadığı da görülmektedir. Nitekim intihar eden fail sabıkasız olup hakkında ne başkası ne de rahmetli kızlarımız tarafından bir şikayet yapılmamış tedbir kararı alınmamış, fail aleyhine bir yargılama ve soruşturmanın da olmadığı görülmüştür.
Failin madde bağımlısı olduğu, ruhsal problemlerinin olduğu hatta öldürülen evlatlarımızın nevrotik flört ilişkisinin olduğu ve hatta İkbal kızımızın da bir yıl kadar önce intihara teşebbüste bulundukları bilgisi de soruşturma dosyasına girmiştir. Kadına yönelik şiddetle mücadele politikalarında İstanbul Sözleşmesi'nin feshiyle kadına yönelik politikaların zedelendiği iddiası bu yüzden tamamen yanlıştır. Ve hatta bilinçli bir çarpıtmadır. İstanbul Sözleşmesi yürürlükteyken 2017 - 2020 yılları arasında bin 234 kadın sözleşmenin feshi sonrasıysa toplamda bin 184 kadın ne yazık ki ölmüştür. Bir tek kadınımızın değil ölmesini gözünden yaş düşmesini bile istemeyiz."
Kürtsüz “açılım”, çözüm olur mu? 
Yorum Yazın