MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • GÜNDEM
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat
estheteclinic haber üstü reklam

Hayvanları Koruma Kanunu kapsamındaki uygulamalara dair hukuki analiz

Ana SayfaGenelHayvanları Koruma Kanunu kapsamındaki uygulamalara dair hukuki analiz
Hayvanları Koruma Kanunu kapsamındaki uygulamalara dair hukuki analiz
13 Ağustos, 2024, Salı 20:59
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Bilge Müftüoğlu
Bilge Müftüoğlu

Madde 14 hayvanlara kasıtlı olarak kötü davranmanın, dövmenin, aç susuz bırakmanın, aşırı soğuğa ve sıcağa maruz bırakmanın, bakımlarını ihmal etmenin, fiziksel ve psikolojik acı çektirmenin, hayvanlara işkence yapmanın, acımasız ve zalimce muamelede bulunmanın yasak olduğunu düzenlemektedir. Bu durumda çok merak ediyorum, belediyeler hayvanları sevip okşayarak mı öldürdüler ve parçaladılar?

5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nda (“Kanun”) 30 Temmuz 2024 tarihinde 2527 sayılı kanun ile yapılan değişikliği takiben ne yazık ki endişe edildiği üzere önce Diyarbakır’da köpeklerin yaka paça toplanmaya başlandığı, ardından Niğde’de ilaçla toplu katliam yapıldığı, Ankara Altındağ’da ise parçalanarak öldürüldükleri haberleri ardı ardına medyaya düşmeye başladı. Niğde Belediyesi haberi doğrularken, Ankara Altındağ Belediyesi haberin asılsız olduğunu söylemiş, ancak bu katliam Haytap tarafından yayınlanan, köpeklerin son kalp atışlarının görülebildiği videolar ile doğrulanmıştır. Ankara Büyükşehir Belediyesi ise konunun takipçisi olacağını duyurmuştur. Diyarbakır’da neler olduğu ise ne yazık ki bilinmemektedir. Ülkemizde Instagram kapalı olduğu için katliamın sadece basına yansıyan kısmını görebiliyoruz, ancak ne yazık ki belirli bölgelerde besleme yapan ve hayvanlar için nöbet grupları oluşturan duyarlı kişilerden aldığımız haberler, gerçeğin bundan çok daha acı, katliamın boyutlarının çok daha geniş olduğunu göstermektedir.

Konunun insani ve vicdani açıdan değerlendirilme aşamasını ne yazık ki geride bıraktık, peki bu yapılanlar hukuk penceresinden nasıl değerlendirilebilir?

Kanun’un amacı, ilkeleri ve Madde 6 hükmü, birlikte değerlendirildiğinde hayvanların yaşam hakkının teyit edildiği, kontrolsüz çoğalmayı önlemek için öldürme değil kısırlaştırmanın esas olduğu, hayvanların kanuni istisnalar dışında öldürülmelerinin yasak olduğu net bir şekilde anlaşılmaktadır. Ülkemizdeki uygulamaları, kanun değişikliği öncesi ve sonrası yaşananları bir kenara bırakıp, sadece hukuki açıdan bakılacak olursa, denilebilir ki kanun, amaç ve ilkeleri ışığında aslında öldürmeyi değil yaşatmayı hedeflemektedir.

 

KANUN, ÖLDÜRMEYİ DEĞİL YAŞATMAYI HEDEFLEMEKTEDİR

Kanun’un amacını düzenleyen 1. Madde:

“Bu Kanunun amacı; insan, hayvan ve çevre sağlığı gözetilmek kaydıyla hayvanların rahat yaşamlarını ve hayvanlara iyi ve uygun muamele edilmesini temin etmek, hayvanların acı, ıstırap ve eziyet çekmelerine karşı en iyi şekilde korunmalarını, her türlü mağduriyetlerinin önlenmesini sağlamaktır” hükmünü içermektedir.

Kanun’a dair ilkelerin düzenlendiği 4. Maddede yerel yönetimlerin, gönüllü kuruluşlarla iş birliği yaparak hayvanların bakım ve tedavilerini sağlamak, eğitim çalışmaları yapmak üzere barınak kurmak ile yükümlü oldukları ve kontrolsüz çoğalmayı önlemek üzere kısırlaştırmanın esas olduğu vurgulanırken, aşağıda ifade edilen ilkelere de yer verilmiştir:

Madde 4 (a): “Bütün hayvanlar eşit doğar ve bu Kanun hükümleri çerçevesinde yaşama hakkına sahiptir.”

Madde 4 (c): “Hayvanların korunması, gözetilmesi, bakımı ve kötü muamelelerden uzak tutulması için gerekli önlemler alınmalıdır”.

Madde 4 (g): “Hayvanların korunması ve rahat yaşamalarının sağlanmasında; insanlarla diğer hayvanların hijyen, sağlık ve güvenlikleri de dikkate alınmalıdır.

Madde 4 (h): “Hayvanların türüne özgü şartlarda bakılması, beslenmesi, barındırılma ve taşınması esastır.”

Madde 6 “Sahipsiz ya da güçten düşmüş hayvanların kanuni istisnalar hariç öldürülmeleri yasaktır.” düzenlemesini içermektedir.

Kanun’un amacı, ilkeleri ve Madde 6 hükmü, birlikte değerlendirildiğinde hayvanların yaşam hakkının teyit edildiği, kontrolsüz çoğalmayı önlemek için öldürme değil kısırlaştırmanın esas olduğu, hayvanların kanuni istisnalar dışında öldürülmelerinin yasak olduğu net bir şekilde anlaşılmaktadır. Ülkemizdeki uygulamaları, kanun değişikliği öncesi ve sonrası yaşananları bir kenara bırakıp, sadece hukuki açıdan bakılacak olursa, denilebilir ki kanun, amaç ve ilkeleri ışığında aslında öldürmeyi değil yaşatmayı hedeflemektedir.

Madde 6/2’de yer alan emredici hüküm doğrultusunda sokak hayvanları, belediyelerce kurulan veya izinli özel barınaklara götürülerek belirli bir süre müşahade altına alınacaklar, Bakanlık’ın veri sistemine kaydedilecekler ve rehabilitasyon sonrası sahiplendirilinceye kadar barınakta tutulacaklardır. Mevcut barınaklardaki koşullar dikkate alındığında bu emredici hükmün, hayvanların yaşam hakkını teyit eden Kanun’un kendi ilkeleri ile örtüşmediği gerçeğini, veya hiç barınak olmayan ya da barınak kapasitesinin yeterli olmadığı yerlerde bu emredici hükmün nasıl uygulanacağının Meclis görüşmelerinde de çokça tartışıldığı üzere bir muamma olduğu hususlarını bir kenara bırakırsak (ne yazık ki ülkemizde pek çok hayati meseleyi bir kenara bırakarak yaşıyoruz), 6. Madde dahi, sahipsiz hayvanlar öldürülebilir, ya da barınak yetersiz ise öldürün gitsin dememekte, diyememektedir.

Madde 6 ile hayvanların Madde 13’de düzenlenen istisnai haller dışında öldürülmeleri yasaklanırken, bu yasağı ihlal edenlere altı aydan dört yıla kadar hapis cezası uygulanacağı Madde 28/A/2 kapsamında düzenlenmiştir. Hal böyle iken, bahse konu belediyelerin fiilleri açıkça Kanun ihlali mahiyetinde olup suç teşkil etmektedir.

 

BAHSE KONU BELEDİYELERİN FİİLLERİ SUÇ TEŞKİL ETMEKTEDİR

Madde 6’da hayvanların yaşam hakkının esas olduğu vurgulanırken, istisnai olarak öldürülebilecekleri haller Madde 13 ile düzenlenmiş ve bakımevine alınan köpeklerden; insan ve hayvanların hayatı ve sağlığı için tehlike teşkil eden ve olumsuz davranışları kontrol edilemeyen, bulaşıcı veya tedavi edilemeyen hastalığı bulunan ya da sahiplenilmesi yasak olanların öldürülebileceği hükme bağlanmıştır. Madde 6 ve 13 hükümleri birlikte yorumlandığında anlaşılmaktadır ki hayvanlar önce barınağa alınacak, müşahade süresinde bu istisnai hallerin tespiti halinde öldürülebileceklerdir. Bu yazının amacı Kanun’u eleştirmek olmadığı için Kanun’un vicdana aykırı hükümleri üzerinde durmuyorum ancak yine de değinmeden geçemeyeceğim ki sadece bulaşıcı hastalığı var ya da yasaklı ırk diye bir hayvanın yaşam hakkının elinden alınması asla kabul edilemez bir düzenlemedir ve yine Kanun’un kendi ifade ettiği ilkeleri ile çelişmektedir. Pek çok bulaşıcı hastalık ilaç ile tedavi edilebilmektedir, oysa bu hüküm, barınaklarda sıklıkla görülen üst solunum yolları hastalığına yakalanan köpeklerin tamamının bir anda öldürülmesinin yolunu açmaktadır.  Bu hayati hususu da yine bir kenara bırakarak hukuki analizimize devam edecek olursak, Madde 13’ün ayrıca “Öldürme ve ötanazi işlemine ilişkin esas ve usuller Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir” düzenlemesini içerdiğini ifade etmek gerekir. Sözkonusu Yönetmelik henüz yayınlanmamıştır.

Madde 6 ile hayvanların Madde 13’de düzenlenen istisnai haller dışında öldürülmeleri yasaklanırken, bu yasağı ihlal edenlere altı aydan dört yıla kadar hapis cezası uygulanacağı Madde 28/A/2 kapsamında düzenlenmiştir. Hal böyle iken, bahse konu belediyelerin fiilleri açıkça Kanun ihlali mahiyetinde olup suç teşkil etmektedir.

Yukarıdaki hukuki analiz ışığında yanıtlanması gereken sorular mevcuttur:

  1. Köpekleri toplu şekilde öldüren belediyeler Kanun’un hangi hükmüne dayanarak toplu katliamları gerçekleştirmiştir?
  2. Kanunda izin verilen istisnai haller için dahi öldürme işleminin nasıl yapılacağına dair Yönetmelik bile henüz düzenlenmemişken, söz konusu katliam hangi düzenlemeye dayanılarak  gerçekleştirilmiştir?
  3. Savcılık, Ankara Barosu tarafından yapılan suç ihbarını ne şekilde değerlendirecektir? Konu yargıya intikal ettirilerek gerekli cezai yaptırımlar en ağır şekilde uygulanacak mıdır?

Madde 14 hayvanlara kasıtlı olarak kötü davranmanın, dövmenin, aç susuz bırakmanın, aşırı soğuğa ve sıcağa maruz bırakmanın, bakımlarını ihmal etmenin, fiziksel ve psikolojik acı çektirmenin, hayvanlara işkence yapmanın, acımasız ve zalimce muamelede bulunmanın yasak olduğunu düzenlemektedir. Bu durumda çok merak ediyorum, belediyeler hayvanları sevip okşayarak mı öldürdüler ve parçaladılar?

 

 

Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?

Yorumlar

yorum avatar

Kaleminize sağlık. Yitirilen canlar geri gelmez ama dilerim suçlular cezalarını çekerler. Çekmeleri için de hepimiz elimizden geleni yapmalıyız.

Nuri Göktepe

15-08-2024 18:18

Yorum Yazın

e-bülten sağ blok
Bilge Müftüoğlu
    Bilge Müftüoğlu

    Bizi Takip Edin
    Facebook
    X (Twitter)
    Instagram
    Linkedin
    Mastodon
    Bluesky
    Köşe Yazarları
    Murat Aksoy
    Murat Aksoy Şirin: Bu kitabı alamayacak babalara ücretsiz ulaştırmak istiyorum
    Bahattin Yücel
    Bahattin Yücel İsrail-İran ve Ortadoğu
    Burak Can Çelik
    Burak Can Çelik İsrail-İran geriliminde yeni perde: Son gelişmeler ve bölgesel yansımalar
    Tunay Şendal
    Tunay Şendal İsrail-İran Savaşı’nın dinamikleri ve Türkiye
    Mehmet Hasgüler
    Mehmet Hasgüler Bir AİHM kararı: Kara haber mi müjde mi?
    Gülseren Aydın
    Gülseren Aydın Meltem Arıkan oyunlarına feminist bakış
    Ali Kılıç
    Ali Kılıç BOP tıkır tıkır işliyor: Sessiz kartlar, derin hesaplar
    Hakan Şahin
    Hakan Şahin İsrail’in İran Saldırısı Türkiye’ye Neler Söylüyor?
    Korhan Gümüş
    Korhan Gümüş Yetimhane dünyanın en ilginç mimari koruma projelerinden biri olabilir
    Turgay Bozoğlu
    Turgay Bozoğlu Nükleer gölge ve ekonomik fırtına: Yeni bir krize hazır mıyız?
    Çağatay Arslan
    Çağatay Arslan Bir dostu ölü götürmek
    Bahar Akpınar
    Bahar Akpınar Penelope’nin örgüsünden bugünün kadınlarına: Oyalanmanın, hatırlamanın ve direnmenin ritmi
    Bekir Ağırsoy
    Bekir Ağırsoy 1988-89 En Güzel Futbol Sezonu(muz) (2): Başka türlü bir şey
    Hakan Tahmaz
    Hakan Tahmaz Ferdi Zeyrek’in cenaze töreninin çoklu anlamı 
    Burcu Ağca Karakaya
    Burcu Ağca Karakaya Kopya çekmedim, sadece kendi algoritmamı kullandım!
    Buse Ayazma
    Buse Ayazma Duygusal zekalarımız savaşsın isterdim ama…
    Betül Özdemir Güran
    Betül Özdemir Güran Ötekiyle aynı arasında nefes aralığı: Cehennemden aşka bir yolculuk
    Mesut Balcan
    Mesut Balcan Acının estetiği ve gerçekliği: Werther'den Müslüm Baba'ya uzanan çığlıklar ve acının ortak dili 
    SON GELİŞMELER
    İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
    İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
    Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
    Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
    MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
    MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
    DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
    DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
    instagram gel gel
    tanpınar haber altı
    Yeni Arayış
    KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

    Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı