MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • GÜNDEM
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat

Hacı abi

Ana SayfaEdebi̇yatHacı abi
Hacı abi

Hacı abi

09 Ocak, 2024, Salı 21:30
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Yeni Arayış
Yeni Arayış
- Hacı abi evde mi yenge?- Yok. Camiye gitti. Ne oldu?- Şey, bir mevzu vardı da, gelince bizim eve bir uğrayabilir mi?- Tamam, söylerim.Apartmanın Hacı abisi, Hacısı, apartmanın değil sadece, eşinin bile Hacısı. Dini hükümlere göre; kadının eşine adıyla hitap etmesi mekruhmuş. O yüzden eşi de kendisine Sabri demek yerine Hacı diyordu.Hacı camiden döndüğünde komşunun kendisini sorduğunu söyledi eşi ve bir koşu komşuya gitti Hacı. Eve geldiğinde üzerinde bir tatlı telaş, bir neşe. “Ne oldu?” dedi eşi. “Komşunun oğlu kız kaçırmış yine, nikahlarını kıymamı istiyorlar.”“Yine mi?” dedi içinden Kartonpierre. Komşunun esrarkeş oğlu yine kız kaçırmıştı. Birincisini getirdiğinde apartmancak umutlanmıştık, kız da pek güzel, pek masum bakışlıydı. Yazık mı olacak, oğlanı adam mı edecek bilemiyordu kimse. Aile yanında belki büyüklerinde desteğiyle iyi olabilir yahut kösteğiyle ikisi de mahvolabilirlerdi. Zamanla duyduk ki, evdeki herkes eşinden öte eziyet ediyormuş kıza. Evdeki temizlik işlerini onun yaptığını görüyorduk ama gelindi işte, yapar tabii. Sonra kız babasının evine kaçınca gerisin geri, öğrendik ki meğer küçük görümceye varıncaya herkes hizmetçi gibi eziyormuş kızcağızı. Oğlan zaten, esrarkeş, serseri. Yazık olmuştu kıza. Kızını geri getirmeye gittiklerinde babası isyan etmiş, “kızım oğlunuza kaçtığında dolabında etiketi kesilmemiş kıyafetleri vardı, geri geldiğinde kaynanasının eski kazağıyla pazardan alınmış bir etek. Kızımı size geri göndermem.”Kız da dönmek istemiyordu zaten, oğullarına güvenemediklerinden ısrar etmediler. Oğlan askere gitti sonra. Gitmeden önce serseri, yaygaracı bir tipti, döndüğünde daha sessiz ama daha sert birine dönüşmüştü. Döndükten bir süre sonra yine bir kız kaçırmıştı işte. İlk nikâhını da babam kıymıştı, her ne kadar ömrü boyunca kendinden izhar olacak bir keramet beklese de o evlilik yürümemişti. Bu kıza da babam kıyacak, bakalım bu sefer nasıl olacak?Kızı gördüm, şişman, cevval bir tip. Sıska, sırık gibi oğlana ayağını denk aldıracak birine benziyor. O evlenip dördüz doğurduktan sonra boşanmak zorunda kalan görümce ayağını denk alır artık. Diğer kıza gündelikçi muamelesi yapan kayınvalide de daha şimdiden haftanın 4 günü köye gidiyor. Bu sefer başka olacak, çünkü bu kız başka. Hele başka olmasınlar, evi başlarına yıkar valla. Deri ayakkabılarının ökçeleriyle yere öyle bir vura vura, tombul bacaklarını öyle bir sağa sola aça aça yürüyor ki, çantasını savurmasa bile öteye kayarsınız.- Hemen abdest almam lazım, dedi Hacı.- Abdestin var ya, camiden geldin.- Olsun nikâh kıyacam, taze abdest almam lazım.İki kişi bir araya gelse, derhal hayatı boyunca dinlediği sohbetleri tatbik edip mürşit rolüne bürünen Hacı, nikâh kıyma teklifi geldiğinde heyecanlanır, eli ayağı birbirine dolanırdı. Apartmanda cenazeler sonrası eline mikrofon tutuşturulup Yasin okuması istendiğinde öfkeli, otoriter yüz ifadesine bürünürdü. Cenazedeki rolü cehennemle korkutma mizanseni içerdiğinden sert birine bürünüyordu. Ama nikâh öyle mi? Aile olmanın öneminden bahsedecek, çok çocuk yapmalarını öğütleyecek, çocuklarını dindar yetiştirmelerini öğütleyecek, konuya hiç girmemek gerektiğini bilip tam ortasına bodoslama dalarak, hani şu babası gibi esrarkeş olmasın çocuklar diyecek. “Töbe, estağfurullah” çekecek herkes ama yine de idare edecek, çünkü Hacı yapmasa hocaya gidilecek ve o da para isteyecek vs. En iyisi münasebetsiz, patavatsız ama bedava Hacı.O yüzden düğün olur, cenaze olur, işimiz düşer diye kimse ters düşmezdi Hacıyla. Bir de gençliğinde haylazlığından, okumayacak bu çocuk deyip kulağından tutulduğu gibi Meslek Lisesine gönderilmiş, sanayide yetişmiş, elektrik ustası olmuş Hacı. Öyle çamaşır, bulaşık makinesi falan uzun boylu işlere girmez ama ütü, mikser falan tamir eder. Peşine bir tavuklu pilav gönderdiniz mi yeter, başka da bir şey istemez.Hacı, nikâhla kutsanmış olarak, keramet beklentisini arşa koyarak gelmişti komşudan. İlk nikâh zayi olmuştu ama her şerde vardır bir hayır, oğlan adam olmuş.- Aç mısın, dedi eşi Hacıya.Namazdan gelip yemek yememişti çünkü. Normalde gelir gelmez yemek yerdi yoksa eli ayağı titremeye başlar, bir seferde tutamadığı tuzluk dâhil her şeye bağırırdı. Elinde tabakla gelmediğine göre, belli ki orada yemişti. İşin en güzel yanlarından biri de buydu işte Hacı için. En dayanamadığı şeydi etli yemekler, tatlılar. Allah’ım cennetteki o hurilerin elinden lokmalarla yiyeceği yemekler, hooop yukarıdan aşağı kayacağı baldan ırmaklar.Ne büyüksün Ya Rabbi, neler ihsan ediyor, neler bahşediyorsun biz günahkâr kullarına.Boşluğa baktı Kartonpierre. Apartmanın boşluğuna, apartmandakilerin boşluğuna, neme lazımcılığa, herkesin bildiği ama kimsenin ağzına almadığı cümlelere baktı.“Hepiniz yalansınız” dedi, içinden. Anlamazlardı çünkü ve rahatsız olurlardı ondan, belki onlar da rahatsız olunan insan olmak istemiyorlardır dedi. Bir gıcıklık yapmaya karar verdi, hiç değilse. Sırf Hacının keyfini kaçırsa o bile yeterdi.“Yeni kız çok kendini ezdirecek birine benzemiyor, bu sefer olur bu iş” dedi, kerameti Hacının elinden alıverdi. Hacının haşin bakışını görmeniz lazımdı. Akşam bir sebepten çıkaracağı arızanın kumanda düğmesine basılmış, geri sayım başlamıştı. O olay patladığında üzülmeyecek, korkmayacak, gerçekten canını yakmayı başardığı için kendisiyle gurur duyacaktı Kartonpierre.Herkesle hesaplaşmasından bir şekilde yırtan Hacı, Firavun’un burnuna kaçan sivri sinek kadar sinir bozucu Kartonpierre’e tahammül etmek zorunda kalacaktı.Aslında tam da murad ettiği gibi tüm bu insanları o koordine ediyordu. Gerçekten de fahri imamdı, sözü dinlenmeyen şeyhti ama, şeyhti işte sonuçta. Altın varaklı olmasa da bir tahtı vardı. Bambaşka hayatlar yaşasalar da yamuk yapamıyorlardı ona ve ağzındaki koca laflara, zaman zaman sardığı sarığa, hafif rüzgârda bile havalanan ince kumaştan cübbeye ihtiyatla yaklaşıyorlardı. O görünmez bir varlığın önünde eğiliyor, onlar da onun önünde. Kimse bilemezdi sonuçta;Ya varsa?
Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?

Yorum Yazın

e-bülten sağ blok
Yeni Arayış
    Yeni Arayış

    Bizi Takip Edin
    Facebook
    X (Twitter)
    Instagram
    Linkedin
    Mastodon
    Bluesky
    Köşe Yazarları
    Murat Aksoy
    Murat Aksoy Yüzde 50’den fazlasını dışlayarak iç cephe tahkim edilebilir mi?
    Murat Paker
    Murat Paker İmtiyaz psikolojisi bağlamında Türk-Kürt meselesi (2)
    Serap Mumcu
    Serap Mumcu Miken Sanatı
    Çağatay Arslan
    Çağatay Arslan 1000 Yıl ve 6 Gün Savaşı: Yarın çok geç olmadan asla gelmez
    Burcu Ağca Karakaya
    Burcu Ağca Karakaya LGS bitti, şimdi asıl maraton başlıyor
    Armağan Öztürk
    Armağan Öztürk İsrail’le mücadelede paradigma değişikliği ihtiyacı
    Erdem Bağcı
    Erdem Bağcı İsrail - İran Savaşı’nın küresel ekonomiye etkileri
    Emir Yaşar
    Emir Yaşar Özgürlük için 'Liberalizm'e veda
    Kübra Evliyaoğlu
    Kübra Evliyaoğlu Ares’in kılıcı, Hades’in kapısı: Unutmanın kıyameti üzerine bir deneme
    Beril Esra Atahan
    Beril Esra Atahan Konfor alanının sessiz zincirleri ve yolculuğun çağrısı 
    Erol Katırcıoğlu
    Erol Katırcıoğlu Yeni milliyetçilik ve Öcalan
    Hakan Tahmaz
    Hakan Tahmaz Irak işgalinden sonra benzer oyun
    Başak Yağmur Eray
    Başak Yağmur Eray Dış Güçler: Sert adamlar, yumuşak hafızalar
    Sinem Arslan
    Sinem Arslan Barış süreçlerinde taraflar arası mutabakatlarda “Yapıcı Muğlaklık”: Neden tercih edilir? Gerçekten yapıcı mı, yıkıcı mı?
    SON GELİŞMELER
    İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
    İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
    Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
    Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
    MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
    MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
    DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
    DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
    instagram gel gel
    tanpınar haber altı
    Yeni Arayış
    KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

    Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı