MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • GÜNDEM
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat
estheteclinic haber üstü reklam

George Orwell üzerine

Ana SayfaEdebi̇yatGeorge Orwell üzerine
George Orwell üzerine

Yazmayı ve farklı yerlere giderek gözlem yapmayı seven Orwell, 1928 yılında Paris'e teyzesinin yanına gider. Bir otelde bulaşıkçılık da yapan George Orwell, 1929 yılında yeniden İngiltere'ye dönüşte Paris günlerini anlattığı ''Paris'te Beş Parasız'' kitabını yayınlarken, yazdıklarından ailesinin utanmaması için kitapta asıl ismi olan Eric Arthur Blair yerine ilk kez George Orwell takma adını kullanır. 

08 Şubat, 2025, Cumartesi 10:13
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Bekir Ağırsoy
Bekir Ağırsoy

2. Dünya Savaşı esnasında BBC'de çalışırken ''Hayvan Çiftliği'' romanını yazar. 1944 yılında roman tamamlanmasına rağmen o dönem Almanlara karşı Sovyetler Birliği ile İngilizler'in müttefik olması ve kitabın sosyalizm aleyhtarı içerik taşıdığı gerekçesi ile yayınevleri kitabı basmaya yanaşmaz. Kitap ancak savaş bittikten sonra 1945 yılında basılabilir. 1948 yılında da diğer ünlü romanı ''1984''ü yazan George Orwell, ''Büyük Birader'', ''Düşünce Polisi'' gibi terimlerin ve ''Soğuk Savaş'' ifadesinin de mucididir.

80'li yılların başı idi. Hatırladığım kadarı ile malum darbe gerçekleşmiş ancak 1983 yılındaki parlamento seçimleri henüz yapılmamıştı. O dönemki birçok şey gibi televizyon yayınları da bugünden çok farklıydı. Tek yayın kuruluşu olan TRT, bir kanaldan yayın yapar, yayın hafta içinde akşam saatlerinde, hafta sonları ise sabah 10.00 da başlar ve gece yarısına kadar devam ederdi. Televizyonda yabancı diziler haricinde tüm yerli yapımlar TRT'nin bizzat çekimi olan programlardı. Bunun tek istisnası ise iki haftada bir cumartesi akşamları yayınlanan Türk filmleri idi. TRT'nin programlarından farklı bir ritmi ve dünyası olan bu filmleri ben de merakla beklerdim.

Yine böyle bir gecede ekran karşısına geçtim ve Yeşilçam'dan hangi filmin yayınlanacağını beklemeye başladım. Sinema saati geldiğinde ise şaşırıp kaldığımı hatırlıyorum. Ekranda ne yerli ne de yabancı, neden yayınlandığını o dönem anlayamadığım bir çizgi film vardı. Başta yaşadığım hayal kırıklığı ise dakikalar ilerledikçe yerini hala hatırladığım garip bir etki ve meraka bırakmıştı. Film bir çiftlikte insanlara isyan eden hayvanları ve devamında başa geçen domuzların, insanlardan farksız ve hatta daha vahim bir yönetim kurmalarını anlatıyordu. Yıllar sonra bu filmin aslında Hayvan Çiftliği isminde bir kitaptan uyarlanma olduğunu, kitabın komünizm karşıtı bir metin olduğu düşüncesi ile 1954 yılında CIA tarafından çizgi film yaptırıldığını öğrenmiştim. Böylece askeri rejim döneminde böyle bir çizgi filmin gece kuşağında neden yayınlanmış olduğu da anlam kazanmış oldu. O dönem toplumu yönlendirmek amacıyla yapılan tek yayın bu mu idi, pek sanmıyorum.

Konumuz olan Hayvan Çiftliği ile kitap olarak yeniden karşılaşmam ise 90'ların ikinci yarısında Ankara'da ki Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları'na ait kitabevinde oldu. Çevirisi Halide Edip Adıvar tarafından yapılan kitap, ilk olarak önceki dönemlerde adı Maarif Bakanlığı olan yine aynı yayınevinden 1954 yılında basılmıştı. Kitap olarak basılmadan önce ise 1952 yılında tefrika halinde yine aynı yazarın çevirisi ile Cumhuriyet Gazetesi'nde yayınlanmıştı. 

İlerleyen dönemde Halide Edip'in çevirisinin güncel dilin gerisinde kalması ve başka bir yayınevinden basımındaki çeviri yetersizliği ile kitap bu sefer de 2001 yılında Celal Üster çevirisi ile Can yayınlarından basılır. Yazarların ölümünün üzerinden 70 yıl geçtikten sonra telif hakkı düştüğü için 1950 yılında ölen George Orwell'ın kitapları da 2021 yılı içerisinde diğer birçok yayınevinden basıldı. Ama henüz kitabı okumamış olanlar var ise piyasada var olan çeviriler içerisinde halen en iyisinin Celal Üster çevirisi olduğu konusunda genel bir kanı olduğunu belirteyim.

1928 yılında Paris'e teyzesinin yanına gider. Bir otelde bulaşıkçılık da yapan George Orwell, 1929 yılında yeniden İngiltere'ye dönüşte Paris günlerini anlattığı ''Paris'te Beş Parasız'' kitabını yayınlarken, yazdıklarından ailesinin utanmaması için kitapta asıl ismi olan Eric Arthur Blair yerine ilk kez George Orwell takma adını kullanır. 

PARİS’TE BEŞ PARASIZ

Bu kitabı daha iyi anlamak için belki biraz yazarından da bahsetmek yerinde olur. Özellikle 2 romanı ile ismi hepimizin aklına yer etmiş olan bu yazarın gerçek adı Eric Arthur Blair'dir. Yazar, 1903 yılında o dönem Hindistan'a bağlı İngiliz sömürgesi olan Burma'da doğmuştur. George henüz 1 yaşına geldiğinde annesi, O'nu ve ablasını yanına alarak İngiltere'ye döner. George İngiltere'de iken ülkenin ünlü okullarından Eton College'a gider. Bu okuldaki eğitimciler arasında ise ''Cesur Yeni Dünya'' kitabının yazarı olan Aldous Huxley de vardır. Kimbilir, Orwell'ın daha sonra yazacağı kitaplarda ve özellikle 1984 romanı için bu yazar ile aynı havayı solumanın da etkisi olmuştur. 

Yazmayı ve farklı yerlere giderek gözlem yapmayı seven Orwell, 1928 yılında Paris'e teyzesinin yanına gider. Bir otelde bulaşıkçılık da yapan George Orwell, 1929 yılında yeniden İngiltere'ye dönüşte Paris günlerini anlattığı ''Paris'te Beş Parasız'' kitabını yayınlarken, yazdıklarından ailesinin utanmaması için kitapta asıl ismi olan Eric Arthur Blair yerine ilk kez George Orwell takma adını kullanır. 

1936 yılında yine ülkesi dışına çıkan Orwell, bu sefer Franco taraftarlarına karşı savaşan sosyalistlere katılmak için İspanya'ya gider. Zaten kendisini Hayvan Çiftliği'ni de yazmaya iten nedenlerden birisi burada sosyalist gruplar içindeki çatışmalardan dolayı yaşadığı hayal kırıklığıdır. 1937 yılında İngiltere'ye geri döner ve 2. Dünya Savaşı esnasında BBC'de çalışırken ''Hayvan Çiftliği'' romanını yazar. 1944 yılında roman tamamlanmasına rağmen o dönem Almanlara karşı Sovyetler Birliği ile İngilizler'in müttefik olması ve kitabın sosyalizm aleyhtarı içerik taşıdığı gerekçesi ile yayınevleri kitabı basmaya yanaşmaz. Kitap ancak savaş bittikten sonra 1945 yılında basılabilir. 1948 yılında da diğer ünlü romanı ''1984''ü yazan Orwell (ki bu kitabın ismi de zaten yazım tarihinin son 2 rakamının yer değişikliğinden gelir) 1950 yılında ölür. George Orwell, yazdığı kitapların yanında ''Büyük Birader'', ''Düşünce Polisi'' gibi terimlerin ve ''Soğuk Savaş'' ifadesinin de mucididir.

Sonraki yazıda da Orwell’in Hayvan Çiftliği’ni ele alalım.

Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?
George OrwellBin Dokuz Yüz Seksen Dört

Yorumlar

yorum avatar

Emeğinize sağlık Bekir Bey, kısa bir yazıda öz bilgiler ile çok güzel olmuş

Şükrü Kuruçeşmeli

09-02-2025 13:10

Yorum Yazın

e-bülten sağ blok
Bekir Ağırsoy
Bekir Ağırsoy

Bizi Takip Edin
Facebook
X (Twitter)
Instagram
Linkedin
Mastodon
Bluesky
Köşe Yazarları
Murat Aksoy
Murat Aksoy Şirin: Bu kitabı alamayacak babalara ücretsiz ulaştırmak istiyorum
Bahattin Yücel
Bahattin Yücel İsrail-İran ve Ortadoğu
Burak Can Çelik
Burak Can Çelik İsrail-İran geriliminde yeni perde: Son gelişmeler ve bölgesel yansımalar
Tunay Şendal
Tunay Şendal İsrail-İran Savaşı’nın dinamikleri ve Türkiye
Mehmet Hasgüler
Mehmet Hasgüler Bir AİHM kararı: Kara haber mi müjde mi?
Gülseren Aydın
Gülseren Aydın Meltem Arıkan oyunlarına feminist bakış
Ali Kılıç
Ali Kılıç BOP tıkır tıkır işliyor: Sessiz kartlar, derin hesaplar
Hakan Şahin
Hakan Şahin İsrail’in İran Saldırısı Türkiye’ye Neler Söylüyor?
Korhan Gümüş
Korhan Gümüş Yetimhane dünyanın en ilginç mimari koruma projelerinden biri olabilir
Turgay Bozoğlu
Turgay Bozoğlu Nükleer gölge ve ekonomik fırtına: Yeni bir krize hazır mıyız?
Çağatay Arslan
Çağatay Arslan Bir dostu ölü götürmek
Bahar Akpınar
Bahar Akpınar Penelope’nin örgüsünden bugünün kadınlarına: Oyalanmanın, hatırlamanın ve direnmenin ritmi
Bekir Ağırsoy
Bekir Ağırsoy 1988-89 En Güzel Futbol Sezonu(muz) (2): Başka türlü bir şey
Hakan Tahmaz
Hakan Tahmaz Ferdi Zeyrek’in cenaze töreninin çoklu anlamı 
Burcu Ağca Karakaya
Burcu Ağca Karakaya Kopya çekmedim, sadece kendi algoritmamı kullandım!
Buse Ayazma
Buse Ayazma Duygusal zekalarımız savaşsın isterdim ama…
Betül Özdemir Güran
Betül Özdemir Güran Ötekiyle aynı arasında nefes aralığı: Cehennemden aşka bir yolculuk
Mesut Balcan
Mesut Balcan Acının estetiği ve gerçekliği: Werther'den Müslüm Baba'ya uzanan çığlıklar ve acının ortak dili 
SON GELİŞMELER
İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
instagram gel gel
tanpınar haber altı
Yeni Arayış
KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı