MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • GÜNDEM
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat
estheteclinic haber üstü reklam

Fatih Erbakan: "Kayyum atanmasını doğru bulmuyoruz"

Ana SayfaGündemFatih Erbakan: "Kayyum atanmasını doğru bulmuyoruz"
Fatih Erbakan: "Kayyum atanmasını doğru bulmuyoruz"

Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in tutuklanması ve yerine kayyum atanmasına ilişkin konuştu.

02 Kasım, 2024, Cumartesi 18:03
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Yeni Arayış
Yeni Arayış

Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Dr. Fatih Erbakan, Genel Merkez'de yapılan Aylık Olağan İl Başkanları Toplantısı öncesi düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in tutuklanması ve yerine kayyum atanmasına ilişkin, "Türkiye’de yıllardan beri yaşadığımız hukuki süreçler, adalet kurumuna güvenin sarsılmış olması dolayısıyla bizim de içimiz rahat değil. İktidarın söylediklerinin doğru olmasını temenni ediyoruz. Siyasi bir süreç değil hukuki bir süreç olmasını temenni ediyoruz. Kayyum atanması yerine belediye meclisinin görevlendireceği belediye başkan vekilinin bu görevi yapması gerektiğini de ifade ediyoruz" dedi.

"Ülkemiz adeta bir korku filmi seti haline geldi"

Fatih Erbakan, şu ifadelere yer verdi: "Bugün ülkemiz adeta bir korku filmi seti haline gelmiştir. Bu filmde, sokak ortasında işlenen vahşi cinayetlerden, Yenidoğan bebek katliamına ve hatta bebek katilinin Meclis’e davet edilmesine kadar her türlü kan donduran gelişme yer almaktadır. Bu tablo karşısında İktidar, sanki muhalefetteymiş gibi şikayet edip durmaktadır. Milyonlarca vatandaş yoğun bir güven bunalımı içindedir. Milletimiz caddelerde, sokaklarda hatta hastanelerde kendilerinin veya evlatlarının başlarına nelerin geleceğinden endişe etmektedir. Ciddi bir güven problemi yaşamaktadırlar. Marketten aldıkları bir gıda ürünüyle veya bir restoranda yedikleri yemekle ilgili endişe duymaktadırlar. Ciddi bir güven problemi yaşamaktadırlar. İçinde domuz eti mi var? Kanserojen mi?  Hijyenik değil mi? Milyonlarca gencimiz geleceğine güven duyamıyor. Okulumdan mezun olsam bile iş bulabilecek miyim, iş bulsam bile açlık sınırının yoksulluk sınırının altında gelirle yaşamımı nasıl sürdürürüm?

"Zararlı madde kullanımı korkunç boyutlara ulaşmıştır"

Zararlı madde kullanımının çocuk yaşlara kadar düştüğünü ve korkunç boyutlara ulaştığını söyleyen Erbakan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Anayasanın 58. maddesinde 'Devlet, gençleri alkol düşkünlüğünden, uyuşturucu maddelerden, suçluluk, kumar ve benzeri kötü alışkanlıklardan ve cehaletten korumak için gerekli tedbirleri alır' hükmü yer almaktadır. Ancak maalesef Anayasa’nın böylesine açık bir hükmü bile gerektiği gibi uygulanmamaktadır. Bunların neticesi olarak, zararlı madde kullanımı maalesef çocuk yaşlara kadar düşmüş ve korkunç boyutlarda yaygınlaşmıştır. Öylesine yaygınlaştı ki Şanlıurfa’nın belli bölgelerinde neredeyse her hanede bir bağımlı bulunuyor. Bunun için uyuşturucu ile mücadelenin daha etkili yapılması, cezaların caydırıcı hale getirilmesi şarttır. Kasten adam öldürme suçuna idam cezası getirilmesi, uyuşturucu ile ilgili suçlarda cezaların ağırlaştırılması, uyuşturucu ile mücadelede torbacı kuryeler değil baronların yakalanması, ceza-infaz kanunu düzenlenerek 30 tane suç kaydı olan insanların ortada dolaşmasının engellenmesi şarttır."

"2025 yılı bütçe açığı 2 trilyon"

Meclis'te görüşmelerine başlanan 2025 yılı bütçesini değerlendiren Erbakan şunları söyledi: "2025 yılı Merkezi Yönetim Bütçesi 14,6 trilyon lira olup, bütçe gelirleri ise 12,67 trilyon liradır. Aradaki fark yani bütçe açığı ise 1,93 trilyon lira olup, bu açığın iç ve dış borçlanma ile karşılanacağı ifade edilmiştir. Yani 2024’te olduğu gibi 2025’te de yaklaşık 2 trilyon TL’lik açık ve doğal olarak borçlanma var. Dünya üzerinde tüm ülkeler borçlanmakta ve bunun karşılığında faiz ödemektedir. Evet doğru ancak, diğer ülkelerin borçlanması, Türkiye’deki duruma örnek gösterilemez çünkü geçen sene yani 2024 yılında hükümetin ödeyeceği 2,26 trilyon lira tutarındaki iç ve dış borcun yüzde 98,5’i yani neredeyse tamamı yeni yapılan yüksek faizli iç borçlanma ile ödenecektir. Yani hükümet borcunun tamamını yeni borçlarla kapatmaktadır. Bu yetmezmiş gibi, 10 milyar dolarlık vadesi gelmiş borcu çok yüksek faiz taahhüdünde bulunarak 8-10 yıl sonrasına ötelemiştir. Yani ödeyemeyecek durumda olduğu borçları söz konusu olmuştur.

"Hükümet her vatandaşın sırtına 113 bin lira faiz borcu yüklüyor"

2024 yılında yapılan 1,3 trilyon lira faiz ödemesi, 2025 yılında yüzde 50 artışla 1,95 trilyon liraya yükseliyor. Bu rakam, 2025 yılı bütçe açığına denk bir rakamdır. Diğer bir ifadeyle, eğer bu faiz ödemeleri olmasa, denk bütçe oluşturulabileceği görülmektedir. Bu faiz ödemesini 5 kişilik bir aile için hesap ederseniz; Bir aile aylık 9 bin 428 lira, yıllık ise 113 bin 135 lira faiz ödemiş olacaktır. 2023 ve 2024 yılını ağır vergiler altında ezilerek geçiren vatandaşımız, maalesef 2025 yılını da aynı şekilde geçirecektir. İşte görüyoruz, bütçe harcamaları yüzde 32,7 artarken, vergiler yüzde 50 oranında artıyor. Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın; 14 Mayıs Genel Seçimlerinin ve 31 Mart Yerel Seçimlerinin hemen öncesinde “vatandaşımıza yeni yükler getirmeyeceğiz” sözünü vermesine rağmen, önce 2023 yılına ek bütçe ekleyerek 2 kat fazla vergi toplamış, 2024 yılında da aynı yaklaşımını sürdürerek vergileri yüzde 200’lere varan artışla toplama yoluna gitmiştir. Bu yıl da israfın, imtiyazlılara yapılacak kıyakların, faiz yükünün dar ve sabit gelirli vatandaşlara yükleneceğini ifade ediyor." 

"Maliye Bakanı Şimşek vatandaşa değil imtiyazlılara müjde vermektedir"

2025 yılı beklenen enflasyon oranını açıklayan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in yaptığı açıklamaya da tepki gösteren Erbakan, bütçeye göre 2025 yılının imtiyazlılara müjde olacağını belirterek şöyle devam etti: "2025 yılı beklenen enflasyon oranı OVP’de yüzde 17,5 olarak belirlenmiş olmasına rağmen, vergiler ve ödenecek borç faizi yüzde 50 oranında artırılmaktadır. 2025 Yılı Merkezi Bütçe Kanun Teklifine göre; muaf tutularak tahsil edilmeyecek vergiler 2025 yılında 3 trilyon liradır. Bunun 1,41 trilyon lirasını Gelir Vergisi, 701 milyar lirasını Kurumlar Vergisi, oluşturuyor, yani imtiyazlılara 2,1 Trilyon TL kıyak. 2024’te 1,65 Trilyon TL idi. Görünen odur ki, Hazine ve Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek “2025 yılı, 2024 yılından, 2026 yılı ise 2025 yılında daha iyi olacak” sözünü, vatandaşımıza değil imtiyazlı holdinglere bir müjde olarak söylemiştir. Hükümeti bu vesile ile uyarıyoruz. Derhal bu yanlış ve vatandaş aleyhine olan anlayışından vazgeçmeli, önce imtiyazlılar yerine önce millet anlayışını benimsemelidir. Vatandaşın ne cebinde delikli bir Kuruş ne de gönlünde sabır kalmamıştır. Açık açık ifade ediyoruz. Milletimizin dayanacak gücü ve dermanı kalmamıştır. Bu sebeple, 2025 Yılı Merkezi Bütçe Kanun Teklifi yerine önce millet anlayışını benimseyen yeni bir bütçe TBMM’ye getirilmelidir." 

"Asgari ücret en az 35 bin lira olmalı"

Konuşmasının sonunda basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Erbakan, ‘asgari ücret size göre ne kadar olmalı’ sorusuna şu yanıtı verdi: "Sayın Özgür Özel'in asgari ücret ile ilgili söylediği rakamı 5 bin lira daha arttırarak bir 35 bin lira demiştik. Bunu da şuna göre söyledik. İki asgari ücret alan bir hane en azından yoksulluk sınırında bir gelire sahip olsun. Çünkü yoksulluk sınırının bugün 70 bin lira olmuş. İki asgari ücret bir haneye girdiği zaman en azından yoksulluktan kurtulsunlar, bu sınıra gelebilsinler. 194 milyar müteahhitlere yapılacak ödemenin en az yarısı fazladan yapılan bir ödeme. Bu sayıştay raporlarında da var. Nasıl paranın fazladan aktarıldığını, nasıl usulsüzlükler olduğunu ifade ediliyor. Bununla beraber şu vergi muafiyetleri, 2,1 trilyon lira, 60 milyar dolar 8-10 tane holdinge vergi muafiyeti yapacağımıza bunu millete verelim. Asgari ücreti tabii ki işveren ödüyor ama bu imkanlarla işverene destek sağlayalım ki o da bu 35 bin liralık asgari ücretin altında ezilmesin. Dolayısıyla biz de tabii Yeniden Refah Partisi olarak yüzde 20-25’lik bir artışın daha hemen şubat ayında, mart ayında yine açlık sınırının altında kalacağını ifade ediyoruz. Asgari ücretin en azından 35 bin lira seviyesine gelmesi gerektiğini söylüyoruz. Bunun mantığı da iki asgari ücretin en azından yoksulluk sınırı seviyesine gelmesidir. Tabii aynı zamanda 12 bin 500 lirada kalmış olan emeklilerimizin de durumunun iyileştirilmesi ve her zaman söylediğimiz gibi emekli maaşının da en azından asgari ücret seviyesine getirilmesi lazım."

"Kayyum atanması doğru bir karar değil"

CHP Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in yerine kayyum atanmasına ilişkin de konuşan Erbakan, "Tabii Türkiye'de yıllardan beri yaşadığımız hukuki süreçler ortada. İktidar kanadı bu durumla ilgili ‘elimde çok ciddi deliller var’ diyor. CHP, bunun bir siyasi süreç olduğunu söylüyor. Tabii Türkiye’de yıllardan beri yaşadığımız hukuki süreçler, adalet kurumuna güvenin sarsılmış olması dolayısıyla bizim de içimiz rahat değil. İktidarın söylediklerinin doğru olmasını temenni ediyoruz. Siyasi bir süreç değil hukuki bir süreç olmasını temenni ediyoruz. Kayyum atanması yerine belediye meclisinin görevlendireceği belediye başkan vekilinin bu görevi yapması gerektiğini de ifade ediyoruz" dedi.

  • IMF programı mı uyguluyoruz? IMF programı mı uyguluyoruz?
Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?
Yeniden Refah PartisiFatih ErbakanEsenyurt Belediye Başkanı Ahmet ÖzerKayyum

Yorum Yazın

e-bülten sağ blok
Yeni Arayış
    Yeni Arayış

    Bizi Takip Edin
    Facebook
    X (Twitter)
    Instagram
    Linkedin
    Mastodon
    Bluesky
    Köşe Yazarları
    Erol Katırcıoğlu
    Erol Katırcıoğlu Yeni milliyetçilik ve Öcalan
    Hakan Tahmaz
    Hakan Tahmaz Irak işgaliden sonra benzer oyun
    Başak Yağmur Eray
    Başak Yağmur Eray Dış Güçler: Sert adamlar, yumuşak hafızalar
    Sinem Arslan
    Sinem Arslan Barış süreçlerinde taraflar arası mutabakatlarda “Yapıcı Muğlaklık”: Neden tercih edilir? Gerçekten yapıcı mı, yıkıcı mı?
    Çağatay Arslan
    Çağatay Arslan Demir Perde’nin çöküşü, İran’ın Ateşi: 1983’ün Mirası
    Hasan Bülent Kahraman
    Hasan Bülent Kahraman 27 Mayıs 1960 Darbesine Yeni Bakışlar (1)
    Eser Karakaş
    Eser Karakaş Erdoğan’ın uğradığı en büyük hezimet
    Adnan Ekinci
    Adnan Ekinci Anayasa Günlüğü - İlk Gün
    Yüksel Işık
    Yüksel Işık Ey CHP: Titre ve Kendine Dön
    Tuğba Muslu
    Tuğba Muslu Düşünmeyen nesiller projesi
    Murat Kartalkaya
    Murat Kartalkaya Beyaz Saray’da aşk başkadır!
    Osman Erden
    Osman Erden “Führer’e İtaat”
    Murat Aksoy
    Murat Aksoy Şirin: Bu kitabı alamayacak babalara ücretsiz ulaştırmak istiyorum
    Bahattin Yücel
    Bahattin Yücel İsrail-İran ve Ortadoğu
    Burak Can Çelik
    Burak Can Çelik İsrail-İran geriliminde yeni perde: Son gelişmeler ve bölgesel yansımalar
    Tunay Şendal
    Tunay Şendal İsrail-İran Savaşı’nın dinamikleri ve Türkiye
    Mehmet Hasgüler
    Mehmet Hasgüler Bir AİHM kararı: Kara haber mi müjde mi?
    Gülseren Aydın
    Gülseren Aydın Meltem Arıkan oyunlarına feminist bakış
    Ali Kılıç
    Ali Kılıç BOP tıkır tıkır işliyor: Sessiz kartlar, derin hesaplar
    SON GELİŞMELER
    İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
    İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
    Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
    Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
    MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
    MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
    DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
    DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
    instagram gel gel
    tanpınar haber altı
    Yeni Arayış
    KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

    Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı