MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat

Eleştiri ve İktidar

ANA SAYFASİYASETEleştiri ve İktidar
Eleştiri ve İktidar

Yerel yönetimlerde turizm bölgelerinin yüzde sekseni aşan bölümünde iktidar olan CHP’nin, AKP’nin ülke turizmine büyük hasar veren, ağır hatalarını yeterince eleştirmeyişi, alternatif politikalar geliştiremeyişi ve sektörle yakınlaşmaması çok ilginç. 

03 Haziran, 2025, Salı 06:10
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Bahattin Yücel
Bahattin Yücel

Bu süreçte CHP soyut değerlendirmeler ile yetinmemeli. Türkiye’de yetkilerin Ankara’da tek elde toplanmasına karşı sosyo-ekonomik denge unsuru olabilecek, bir yerel – yerinden- yönetim projesi ile kamuoyunun karşısına çıkılması, yaşadığımız sorunların çözümünde yararlı olacaktır. Eleştiri ile iktidar arasındaki bağın çok ince olduğu unutulmamalı. 

AKP 2003 yılından bu yana, Cumhuriyet tarihimizde en uzun süreli iktidar partisi oldu. Siyasetin gündemini belirledi. Önceki iktidarlar; özellikle 1990-2000 yılları arasında geçen on yılda, Türkiye ve Bölgedeki gelişmeleri değerlendiremediler. Belki de bu yüzden çoğu siyaset sahnesinden ayrılmak zorunda kaldılar.

Dünya dijital çağa geçerken, Türkiye’nin gündemi çok farklıydı. Örneğin İstanbul sermayesinin bir bölümü, kaynak yönetiminde etkin olma çabasındaydı. Bazı askerlerin örtülü darbecilik özentileri, günümüzde yayın olanakları ellerinden alınan medya gruplarının çıkarları ile örtüştü. 

Dönemin siyasal partilerinin aralarında bitmeyen kısır çekişmeleri, kamuoyunu kendi isteklerine uygun yönlendirdikleri yanılgısı, ülke ekonomisinin köklü bir değişime duyduğu ihtiyacın değerlendirilmesini engelledi. 

Geçmişte özellikle 12 Eylül'den sonra hareket alanları kısıtlanan, Siyasal partiler kitle tabanlarının değil iktidar nimetlerini paylaşma ayrıcalığını hedefleyen, dar çıkar gruplarının etkisinden kurtulamadılar. Özelleştirme ile ülkenin üretim kapasitesi azaldı. Görece ucuz ithalata dayalı ve borçlanarak, tüketime yöneltilen bu model ekonomiyi krize sürükledi.

Kendisinden önceki iktidarların kötü yönetimleri, AKP’yi beklemedikleri bir seçim başarısının ardından, tek başına iktidara taşıdı. 

Ya da öyle olduğu sanıldı.

Kuşkusuz yukarıda sayılan etkenlerin, bu gelişmede büyük payları vardı. Ancak kesinlikle yeterli değildi. ABD ve İngiltere’nin 1950’lerin sonunda kurguladıkları, Ortadoğu’da egemenlik alanlarının yeniden paylaşılmasına, Türkiye’nin de katılması arzulanmış olmalıydı. AKP’nin günümüzde süren dış desteğinde BOP’un payı unutulmamalı.

AKP önceki iktidarlar döneminde dışlanan, geniş kitlelere umut verdi. Siyasal İslam referansı kentleşme sürecinin bu evresinde, muhafazakâr seçmenlerde güvenirlik algısını yükseltti. 

CHP başlarda dış destek ve BOP tasarımlarının, AKP’ye katkılarını yeterince değerlendiremedi. Özel-İmamoğlu ikilisinin iş başına geldikleri döneme kadar, AKP’yi klasik iktidar partisi gibi gördü. BOP etki alanındaki ülkelerde, günlük siyasetin rotalarını belirleyen İslamcı hareketlerin -İran dışında- dayandıkları, mezhep ve tarikat yapılanmasının Türkiye’ye etkilerini yeterince dikkate almadı. Muhalefet çizgisini muhafazakâr seçmenleri kazanmaya yöneltti. Türkiye’de sivil siyaset mimarisinin; AKP döneminde açıkça Sünni tarikatlar ittifakına dayalı yapılandırıldığının, tam anlamıyla fark edildiği hala söylenemez. Özellikle haklı olarak sürekli gündeme getirdikleri, yolsuzluk dosyalarının, iktidar yolunu açacağı yanılgısı da sürüyor.

Oysa AKP yerel seçim yenilgisinin ardından hiç boş durmuyor. Başarılı bir iletişim ve büyük ölçüde kamu kurumlarının destekleriyle, kendi dönemlerini aklayarak CHP’li Belediye Başkanlarını sanık sandalyelerine oturtuyor. CHP elindeki Bumerang ile hedefi tam orta yerinden vuramayınca, geri dönen sopanın baskısını önlemeye çalışıyor.

Üretimi öncelemeden, salt eleştirmenin seçmen üzerindeki etkileri ne var ki, iktidar yolunu da açamıyor.

Dünyada tarımın başladığı topraklarda, verimliliği temel alan bir düzenleme önermek yerine,ithalat yoluyla enflasyonu düşürmek isteyen iktidar karşısında, CHP kendi özgün modelini seçmenle paylaşmak zorunda . Son yapılan geniş katılımlı mitinglerde yalnız ve çaresiz bırakılan, çiftçilerin coşkulu destekleri bu görüşü doğruluyor.

Yerel yönetimlerde turizm bölgelerinin yüzde sekseni aşan bölümünde iktidar olan CHP’nin, AKP’nin ülke turizmine büyük hasar veren, ağır hatalarını yeterince eleştirmeyişi, alternatif politikalar geliştiremeyişi ve sektörle yakınlaşmaması çok ilginç. 

AKP’nin iktidar ömrünü uzatmak amacında olduğunu gizlemediği, anayasa değişikliği manevrası, doğru değerlendirilmeli. Kürt seçmenlerin oylarına talebi, tek başına DEM’in Cumhur İttifakına katılması olarak algılanamaz. MHP’nin başlattığı yaklaşımın, ABD-İsrail ikilisi ve İngiltere’nin Ortadoğu ve Karadeniz’e dönük politikalarının , Suriye Bölümünün hayata geçirilmesi ile ilgili olabileceği dikkatlerden kaçmamalı.

Bu süreçte CHP soyut değerlendirmeler ile yetinmemeli. Türkiye’de yetkilerin Ankara’da tekelde toplanmasına karşı sosyo-ekonomik denge unsuru olabilecek, bir yerel – yerinden- yönetim projesi ile kamuoyunun karşısına çıkılması, yaşadığımız sorunların çözümünde yararlı olacaktır. 

Eleştiri ile iktidar arasındaki bağın çok ince olduğu unutulmamalı.

  • Ortadoğu’daki gelişmeler ve İstanbul  Ortadoğu’daki gelişmeler ve İstanbul 
Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?
CHPİktidarEleştiri

Yorum Yazın

Bahattin Yücel
    Bahattin Yücel

    Bizi Takip Edin
    Facebook
    X (Twitter)
    Instagram
    Linkedin
    Mastodon
    Bluesky
    Köşe Yazarları
    Herkül Millas
    Herkül Millas Milli açıklamaların yetersizliği
    Deniz Nas
    Deniz Nas Dönüşen CHP, sol popülizm ve Özgür Özel
    Bilal Sambur
    Bilal Sambur Hakimiyet saplantısı, hassasiyet değildir
    Semih Çoban
    Semih Çoban Bir öğle arası: Stephansplatz’da 20 dakika
    Hakan Tahmaz
    Hakan Tahmaz İktidarın hukuksuz planları ve CHP’de derinleşen kriz
    Fahri Bakırcı
    Fahri Bakırcı “Bilimci” ve “Yiyimci” Makyavelizm üzerine (2)
    Çağatay Arslan
    Çağatay Arslan Nas nasıl Riba’ya dönüştü?
    İlter Turan
    İlter Turan Vakit kaybetmeden sosyal güvenlik reformu yapmamız gerekiyor
    Başak Yağmur Eray
    Başak Yağmur Eray Siyasetin kırılgan zemini: Mazlumluk ve güç ikilemi
    Ali Kılıç
    Ali Kılıç Türkiye’nin Avrupa anahtarı: Erdoğan ile Özel’in buluşma noktası
    Burcu Ağca Karakaya
    Burcu Ağca Karakaya Çocukları sevgiyle şımartmak
    Erdem Bağcı
    Erdem Bağcı Türkiye ekonomisi SWOT analizi
    instagram gel gel
    Yeni Arayış
    KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

    Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı