MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • GÜNDEM
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat
estheteclinic haber üstü reklam

Diploma üzerine erken düşünceler

Ana SayfaSi̇yasetDiploma üzerine erken düşünceler
Diploma üzerine erken düşünceler

12 Eylül döneminde Ecevit’e ve Demirel’e uygulanan yasaklar, sonrasında bizzat Erdoğan’a konulan yasak düşünüldüğünde her yasak yasaklanana güç katıyor. Tabi burada klasik gerçeklik devreye giriyor. Beni yıkmayan beni güçlü kılar. Eğer yasaktan , yıldırmadan kendinizi kurtarır yolunuza devam ederseniz sizi yasaklayanın da gücünü temerküz edersiniz.

19 Mart, 2025, Çarşamba 00:50
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Çağatay Arslan
Çağatay Arslan

Ekrem İmamoğlu’nu devre dışı bırakmanın ülkede demokratik imkanları sınırlamak anlamında okunması umutsuzluk aşılasa da en yüksek dağın bile bir zirvesi olduğu unutulmamalı. Ve zirve düşüşün başladığı andır. En güçlü olduğunuz zaman gücünüzün azalmaya başladığı zamandır.

Ekrem İmamoğlu’nun diploması gerçekten iptal edildi mi yoksa Fakülte yönetim kurulu kararı olmadan alınan Üniversite Yönetim kurulu kararı geçersiz mi henüz bilmiyoruz. Bir hukukçu olmadığım için işin hukuksal boyutu hakkında ancak genel anlamda söz söyleyebilirim.

İmamoğlu’nun Yüksek lisans yapma aşamasında dahi sorgulanmayan diplomasını kritik bir süreçte sorgulayan bir anlayışın idare hukukunun temel ilkelerinde çok da tutarlı davranmadığını söyleyebiliriz.

İstanbul Üniversitesi’nin Yüksek Lisans aşamasında Ekrem İmamoğlu’nun transkribine baktığına eminim. O dönemde bulunmayan eksiklik ne ise ve bugün  bu kadar kolayca bulunabiliyorsa burada tereddüt doğması kaçınılmaz.

Gerçi bu konuda tereddüt duymayanlar da var.

ODTÜ’deki efsane araştırma yöntemleri hocamız Mehmet Gürkaynak’ın oğlu Gönenç Gürkaynak’a göre bu konunun hukuksal olarak irdelenmesi boş iş: “İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve Cumhurbaşkanlığı seçimi adayı Sn. Ekrem İmamoğlu'nun diploması iptal edildi. Bu konuya dair hukuki değerlendirmem soruluyor. Bu konuda hukuki değerlendirmede bulunmak, bu işlemin hukuki temelde yürütüldüğü tiyatrosuna aktörlük etmek olur.”

Gönenç Gürkaynak gibi dünya ölçeğinde kalitesi tartışılmaz bir hukukçunun yorumundan sonra bu kararın hukuki değerlendirmesini yapmak abesle iştigal olacaktır.

İmamoğlu’nun diplomasının iptal edilmesinin siyasal amaç ve sonuçları ise pek çok teorinin üretilebileceği bir spekülasyon alanı olarak yer alıyor.

Yine Gönenç Gürkaynak’a dönecek olursak. Yeni gelişen durum ile ilgili şu analizi yapıyor: “İfade özgürlüğü eksiklikleri ve genel baskı ortamı da sandığa etki eder, ama son tahlilde sandık işlediği sürece günlük direksiyon olmasa bile el freni toplumdadır. Muhalefetin lider adayı sandık dışına itilirse, sırf sonrasında bir seçim yapılıyor diye o sandığa aynı sandık muamelesi yapmaya imkan kalmaz.”

12 Eylül döneminde Ecevit’e ve Demirel’e uygulanan yasaklar, sonrasında bizzat Erdoğan’a konulan yasak düşünüldüğünde her yasak yasaklanana güç katıyor. Tabi burada klasik gerçeklik devreye giriyor. Beni yıkmayan beni güçlü kılar. Eğer yasaktan , yıldırmadan kendinizi kurtarır yolunuza devam ederseniz sizi yasaklayanın da gücünü temerküz edersiniz.

Gürkaynak hocaya göre İmamoğlu’na “hukuksuz” temelde sandığı yasaklamak sandığı da dönüştürür ve itibarsız kılar.

Seçimde muhalefetin kazanması değil Ekrem İmamoğlu’nun seçim dışı kalmasının tek başına demokrasiden kopuşa delalet edeceğini işaret ediyor.

Maurice Duverger “Seçimle Gelen Krallar” eserinde kuvvetler ayrılığına ters düşmenin risklerinin altına çizer. Türkiye tipi başkanlık sistemi geçmişte yasama ve yürütmenin zaten büyük oranda birlikte hareket ettiği Türk siyasetine hukukun da bu ikiliye kaynaştığı bir süreci dikte etti. Mehmet Uçum’un son Pazar yazısında “Milli Hukuk” olarak dahi tanımlamaktan geri durmadığı beklentisi ise eli daha da artırmak anlamına geliyor.

Gönenç Gürkaynak’ın endişeleri büyük ölçüde Duverger’in tespitlerine dayanıyor.  3 temel kudretin yanında 4. Kudret Basının da büyük oranda iktidara hizmet ettiği bir ortamda kimse çok da umutlu olamıyor.

Bu umutsuzluk İmamoğlu’nun gerçekten kazanan/kazanacak aday olmasından mı kaynaklanıyor? Bundan 3 sene sonra yapılacak seçime İmamoğlu’nun bu gerekçelerle sokulmaması alternatif kazanacak adayların da başına gelecekleri mi işaret ediyor? Yoksa İmamoğlu’ndan başkasının kazanma şansı yok mu? 

Bu sorular televizyon bağımlısı ülkemizin çoğunluğu devletin sponsorluğundaki kanallarda geceler boyunca tartışılacak. Evrene boş laflar yollanacak.

İstanbul’u alanın Türkiye’yi alacağı gerçeği ise İktidarın tepesindeki Demokles Kılıcı olarak sallanmaya devam edecek.

Beğenilmeyen Eski Türkiye’den neşet edip kabuğuna kem gözle bakan kuş misali bize Yeni Türkiye pazarlayan AKP iktidarı gerçekten Victor Orban’ın yolunda ilerlemek istiyorsa Macaristan’ın makro ekonomi verilerini Türkiye ile karşılaştırmalı.

Ekrem İmamoğlu’nun diplomasının iptal edildiği saatlerde Türkiye ve KKTC heyetleri Cenevre’de Rum ve Yunan mevkidaşları ile görüşüyor. Diğer tarafta Ermenistan Cumhurbaşkanı Paşinyan’ın soykırım önceliğimiz değil sözlerinin mürekkebi kurumadı. Barçın Yinanç’ın sınırdan bildirdiğine göre sınır kapısının açılması sürpriz olmayacak. İçerde PKK kurucu önderi (ibare Bahçeli’ye aittir) Sayın sıfatını kazandı bile. MHP’liler tükürdüklerini kurutma makinesi ile temizlediler. Kılıçdaroğlu yediği yumrukla, CHP’nin cenaze çelenklerindeki karanfiller boyunlarının kırılmasıyla kaldılar.

İktidar Kemal Kılıçdaroğlu da seçilseydi alınacak inisiyatifleri alıyo rbasılacak tuşlara basıyor. CHP’yi dışlayarak CHP seçmenine hitap eden pratik, pragmatik ve fazlasıyla Makyavelist bir sürece doğru yol alıyoruz.

John Lennon’dan Give Peace a Chance yeni dombra olursa şaşmayız.

Türkiye siyaseti önümüzdeki dönemde Selahattin Demirtaş’ın ifadesiyle “küresel ve bölgesel risklerin de sıcaklığıyla” şekillenecek. İktidar Türkiye’nin Atatürk tarafından kurulan Misaki Milli sınırları çerçevesinde sahip olduğu tüm konjonktürel avantajları sonuna kadar kullanmaktan çekinmeyecek.

Bu noktada Erdoğan Türkiye’nin Putin’i olmak yerine Victor Orban’ı olmayı mı deniyor sorusu akıllara geliyor. Victor Orban’ın Rusya’ya yanlayan Macaristan’ın dansa Türkiye’yi Avrupa Birliğinde görmekten mutlu olacak pek çok Avrupa ülkesi olduğuna eminim.

Beğenilmeyen Eski Türkiye’den neşet edip kabuğuna kem gözle bakan kuş misali bize Yeni Türkiye pazarlayan AKP iktidarı gerçekten Victor Orban’ın yolunda ilerlemek istiyorsa Macaristan’ın makro ekonomi verilerini Türkiye ile karşılaştırmalı.

Ekrem İmamoğlu’nu devre dışı bırakmanın ülkede demokratik imkanları sınırlamak anlamında okunması umutsuzluk aşılasa da en yüksek dağın bile bir zirvesi olduğu unutulmamalı.

Ve zirve düşüşün başladığı andır. En güçlü olduğunuz zaman gücünüzün azalmaya başladığı zamandır.

  • Demirtaş’ın meydana yazdığı yazı üzerine : Sol Eleştirinin Eleştirisi Demirtaş’ın meydana yazdığı yazı üzerine : Sol Eleştirinin Eleştirisi
Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?
Ekrem İmamoğluDiplomaGönenç GürkaynakBülent EcevitSüleyman DemirelVictor Orban

Yorum Yazın

e-bülten sağ blok
Çağatay Arslan
Çağatay Arslan

Bizi Takip Edin
Facebook
X (Twitter)
Instagram
Linkedin
Mastodon
Bluesky
Köşe Yazarları
Murat Aksoy
Murat Aksoy Şirin: Bu kitabı alamayacak babalara ücretsiz ulaştırmak istiyorum
Bahattin Yücel
Bahattin Yücel İsrail-İran ve Ortadoğu
Burak Can Çelik
Burak Can Çelik İsrail-İran geriliminde yeni perde: Son gelişmeler ve bölgesel yansımalar
Tunay Şendal
Tunay Şendal İsrail-İran Savaşı’nın dinamikleri ve Türkiye
Mehmet Hasgüler
Mehmet Hasgüler Bir AİHM kararı: Kara haber mi müjde mi?
Gülseren Aydın
Gülseren Aydın Meltem Arıkan oyunlarına feminist bakış
Ali Kılıç
Ali Kılıç BOP tıkır tıkır işliyor: Sessiz kartlar, derin hesaplar
Hakan Şahin
Hakan Şahin İsrail’in İran Saldırısı Türkiye’ye Neler Söylüyor?
Korhan Gümüş
Korhan Gümüş Yetimhane dünyanın en ilginç mimari koruma projelerinden biri olabilir
Turgay Bozoğlu
Turgay Bozoğlu Nükleer gölge ve ekonomik fırtına: Yeni bir krize hazır mıyız?
Çağatay Arslan
Çağatay Arslan Bir dostu ölü götürmek
Bahar Akpınar
Bahar Akpınar Penelope’nin örgüsünden bugünün kadınlarına: Oyalanmanın, hatırlamanın ve direnmenin ritmi
Bekir Ağırsoy
Bekir Ağırsoy 1988-89 En Güzel Futbol Sezonu(muz) (2): Başka türlü bir şey
Hakan Tahmaz
Hakan Tahmaz Ferdi Zeyrek’in cenaze töreninin çoklu anlamı 
Burcu Ağca Karakaya
Burcu Ağca Karakaya Kopya çekmedim, sadece kendi algoritmamı kullandım!
Buse Ayazma
Buse Ayazma Duygusal zekalarımız savaşsın isterdim ama…
Betül Özdemir Güran
Betül Özdemir Güran Ötekiyle aynı arasında nefes aralığı: Cehennemden aşka bir yolculuk
Mesut Balcan
Mesut Balcan Acının estetiği ve gerçekliği: Werther'den Müslüm Baba'ya uzanan çığlıklar ve acının ortak dili 
SON GELİŞMELER
İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
instagram gel gel
tanpınar haber altı
Yeni Arayış
KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı