MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • GÜNDEM
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat

Değişimin motoru “cibiliyetsizler”

Ana SayfaGenelDeğişimin motoru “cibiliyetsizler”
Değişimin motoru “cibiliyetsizler”
06 Ağustos, 2024, Salı 15:22
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Erol Katırcıoğlu
Erol Katırcıoğlu

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kendisi ve destekçilerinden farklı toplumsal kesimlere “cibiliyetsizler” diye atarlanması büyük tepki aldı. Fikirler tartışılarak uzlaştırılabilirler. Ama değerler arasında bir tartışma anlamlı değildir. Yapılacak bir yolun oraya değil de buraya yapılması gibi bir tartışmadan bir uzlaşı üretebilirsiniz. Ama bir dindarla bir ateist arasında tanrının varlığı konusunda bir uzlaşı üretemezsiniz. Bütün bu nedenlerle Türkiye için bir değişim zamanı gelmekte. Bu değişimin nasıl bir değişim olacağı ise “cibiliyetsizlerin” tutumuna bağlı.

Küreselleşme ulus-devletlerin “norm” ve “değer” üretme kapasitelerini de yok etmeye başladı. Neyin doğru, neyin yanlış; neyin ahlaklı, neyin ahlaksız; neyin değerli, neyin değersiz olduğu karışıyor. O nedenle de bütün bu karışıklığa rağmen ulus-devleti büyük bir kıskançlıkla yönetenler, ulus-devletin yalnızca kendilerine ait olduğunu düşünenler sanki böyle bir karışıklık yokmuş, kendi değerleri tek doğru değerlermiş gibi davranmakta bir beis görmüyorlar.

Örneğin, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Haniye’nin öldürülmesi ile ilgili ulusal yas ilan etmeye karşı çıkanlara “cibiliyetleri bozuk” gibi bir ifade kullanmakta bir beis görmüyor. Oysa Haniye’nin temsil ettiği değerlerin “ulusal” nitelikte bir yas ilan etmeyi meşru kılan değerler olmadığını düşünen milyonlarca insan var bu ülkede. Bir Cumhurbaşkanı nasıl olur da kendi ülkesindeki bu insanlara “cibiliyetsizler” diyebiliyor?

Diyebiliyor çünkü kendisinin ve kendisi gibi düşünenleri “cibiliyetliler” yani bu toplumun bireyleri, diğerlerini ise “cibiliyetsizler” yani “olmaması gerekenler” olarak görüyor. Her iki toplum kesiminin de bu ülkenin insanları olduğu gerçeğini unutuveriyor. Cumhurbaşkanının bu gerçek karşısında böyle bir ifade kullanabilmesi kafasının ne kadar karışık, neyin doğru, neyin yanlış olduğunu ayıramayacak bir durumda olduğunu gösteriyor.

Küreselleşme ulus-devletin rolünü zayıflattıkça, ulus devletin içinde farklı kimlikler toplumda farklı değerlerin ve farklı fikirlerin ortaya çıkmasına neden oluyor. O nedenle de iktidarda olanların aldıkları kararların tüm toplumu kapsayamayacağını bu nedenle de “temsili demokrasinin” miadını doldurduğunu ve yeni bir yönetim modeli bulunması gerektiğini öne sürüyorlar. Türkiye siyasi eliti bunun farkında bile değil. O nedenle de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kendisi ve destekçilerinden farklı toplumsal kesimlere “cibiliyetsizler” diye atarlanması büyük tepki aldı.

KÜRESELLEŞME ULUS-DEVLETLERİN ROLÜNÜ ZAYIFLATTI

Kaldı ki bu karışıklık durumu yalnızca bize ait de değil. Bugün bütün Batı dünyasında da benzer bir değer karışıklığı var. Batı’da, çoğu “bu toplumlarda” üretilmiş ve insanı öne çıkaran “evrensel değerler” ortadayken İsrail’in sürdürdüğü kirli savaşa dur diyen yurttaşlarına kötü muamele etmesi, edebilmesi, İsrail devlet terörünü karşı çıkamaması da bir değer karışıklığının örneğidir bence.

Kısacası, küreselleşme ulus-devletin rolünü zayıflattıkça, ulus devletin içinde (ya göçlerle ya da baştan beri var olan) farklı kimlikler toplumda farklı değerlerin ve farklı fikirlerin ortaya çıkmasına neden oluyor. Dolayısıyla da günümüz ulus devletleri inanılmaz karmaşık değerlerin ve fikirlerin olduğu yapılara dönüşüyorlar. O nedenle de iktidarda olanların aldıkları kararların tüm toplumu kapsayamayacağını bu nedenle de “temsili demokrasinin” miadını doldurduğunu ve yeni bir yönetim modeli bulunması gerektiğini öne sürüyorlar.

Türkiye siyasi eliti bunun farkında bile değil. O nedenle de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kendisi ve destekçilerinden farklı toplumsal kesimlere “cibiliyetsizler” diye atarlanması büyük tepki aldı. Bu nedenle de Erdoğan’ın Türkiye toplumunun geldiği yer ile bir ilişkisi kalmadığını söyleyebiliriz. Hatta kendi seçmen kitlesi arasında bile farklılaşmaları anlamakta zorlanıyor. Ekonomik krizi yönetememek de böyle yapısı bozulmuş bir düşünce dünyasının sonucu.

Fikirler tartışılarak uzlaştırılabilirler. Ama değerler arasında bir tartışma anlamlı değildir. Yapılacak bir yolun oraya değil de buraya yapılması gibi bir tartışmadan bir uzlaşı üretebilirsiniz. Ama bir dindarla bir ateist arasında tanrının varlığı konusunda bir uzlaşı üretemezsiniz.

Bütün bu nedenlerle Türkiye için bir değişim zamanı gelmekte. Bu değişimin nasıl bir değişim olacağı ise “cibiliyetsizlerin” tutumuna bağlı.

Yaşayıp göreceğiz.

 

 

 

 

Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?

Yorum Yazın

Erol Katırcıoğlu
    Erol Katırcıoğlu

    Bizi Takip Edin
    Facebook
    X (Twitter)
    Instagram
    Linkedin
    Mastodon
    Bluesky
    Köşe Yazarları
    Yavuz Saltık
    Yavuz Saltık Üretimin ve emeğin sessiz tanıkları: Türkiye’de emeklilik, yaşlılık ve toplumsal adalet
    Akın Özçer
    Akın Özçer Süreç ya da Çözüm Komisyonu
    Özgür Çoban
    Özgür Çoban Almanya'da demokrasinin sessiz intiharı
    Burcu Ağca Karakaya
    Burcu Ağca Karakaya Öğrenci konuşmalarının eğitimdeki yeri ve TED-Ed
    Ali Kılıç
    Ali Kılıç Bilgisiz inanç mı, yoksa bilginin değişken inancı mı?”
    İlter Turan
    İlter Turan Türkiye’yi Lübnanlaştırma hevesleri yersizdir
    Armağan Öztürk
    Armağan Öztürk Alevi Açılımı
    Osman Erden
    Osman Erden Almanya- İsrail ilişkileri ve kültür sanat alanında ifade özgürlüğü (1)
    Kübra Evliyaoğlu
    Kübra Evliyaoğlu Unutmanın teolojisi: Kronos, Antigone ve küller arasında zamanın bedenini aramak
    Erol Katırcıoğlu
    Erol Katırcıoğlu Komisyon oturumları canlı yayınlansın
    Hakan Tahmaz
    Hakan Tahmaz Komisyon kuruluyor sorular çoğalıyor
    Murat Aksoy
    Murat Aksoy İktidarın Kürtlerle sınavı
    Özgür Öğütcen
    Özgür Öğütcen Gündelik Hayattaki Şiddet Üzerine
    Çağhan Uyar
    Çağhan Uyar Kılıç, kalkan ve ümmet: Türkiye'yi geçmiş nostaljisiyle yönetmek
    M. Coşkun Cangöz
    M. Coşkun Cangöz Yaz sıcakları Hazine’yi de vurdu: Borçlanma yakıyor!
    SON GELİŞMELER
    İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
    İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
    Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
    Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
    MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
    MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
    DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
    DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
    instagram gel gel
    Yeni Arayış
    KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

    Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı