MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat

CHP gerçekten birinci parti mi?

ANA SAYFAKÖŞE YAZILARICHP gerçekten birinci parti mi?
CHP gerçekten birinci parti mi?

CHP gerçekten birinci parti mi?

02 Mayıs, 2024, Perşembe 21:43
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Kimi anket sonuçlarında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın popülaritesi Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu’nun fersah fersah gerisinde. Böyle bakınca çok basit bir şekilde AKP ve Cumhurbaşkanı Erdoğan CHP ve onun potansiyel Cumhurbaşkanı adaylarının arkasında yer alıyor diyebiliriz. Ancak bence hala CHP 'birinci' parti konumunda demek için çok erken.​31 Mart 2024 yerel seçimlerinden CHP birinci parti olarak çıktı ve AKP tarihinde ilk defa rakipleri arasında en yüksek oya ulaşamadı. Bu söylemi başta CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve milletvekilleri çokça dillendiriliyor. Dahası muhalif olan birçok kanalda da ‘AKP nasıl kaybetti ve CHP nasıl kazandı’ tartışmaları yapılıyor. Sanıyorum seçimler sonrasında yapılan birçok anketin sonucu da hala CHP’nin oy oranının AKP’den daha yüksek olduğunu söylüyordur. Hatta bizzat bildiğim kimi anket sonuçlarında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın popülaritesi Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu’nun fersah fersah gerisinde. Böyle bakınca çok basit bir şekilde AKP ve Cumhurbaşkanı Erdoğan CHP ve onun potansiyel Cumhurbaşkanı adaylarının arkasında yer alıyor diyebiliriz. Ancak bence hala CHP ‘birinci’ parti konumunda demek için çok erken. Daha doğrusu siyasetin girift yapısında bir seçim kazanmak ile doğrudan birinci parti olmak çok da mümkün değil.
Kuşkusuz CHP yerel seçimlerin galibidir. Sanıyorum çok uzun bir süre boyunca da AKP’nin önünde bir oy oranına sahip olacaktır ancak Türkiye gibi devlet ve siyasetin iç içe girdiği çok katmanlı bir yönetim yapısında birinci parti olmak büyük bir meydan muharebesinde önemli bir cephe savaşını kazanmak ile çok da mümkün olamaz. 

CHP YEREL SEÇİMLERİN GALİBİDİR, AMA…

​Rahmetli hocamız Ergün Özbudun 2000’li yılların başında yazmış olduğu bir makalesinde Bülent Arınç’a referans ile AKP’nin iktidarda olduğunu ama karar verme noktasında tam da muktedir olamadığından bahsetmiştir. Sayısız defa referans verdiğim bu çalışmanın özellikle bu bölümünün şu an için CHP ile alakalı olduğunu düşünüyorum. Bu bağlamda da CHP Türkiye’nin ‘birinci’ partisidir söylemini biraz erken kullanılan ve de yıpratılmaya mahkûm bir önerme olarak görüyorum. Kuşkusuz CHP yerel seçimlerin galibidir. Sanıyorum çok uzun bir süre boyunca da AKP’nin önünde bir oy oranına sahip olacaktır ancak Türkiye gibi devlet ve siyasetin iç içe girdiği çok katmanlı bir yönetim yapısında birinci parti olmak büyük bir meydan muharebesinde önemli bir cephe savaşını kazanmak ile çok da mümkün olamaz. ​Türkiye’de birinci parti olmak demek ne yazık ki sadece seçimlerden en yüksek oy oranına sahip olmak ile alakalı bir durum değil. Bunu öncelikle devlet bürokrasisinin ve de finansal merkezlerin kabul etmesi demek. Buna karşın mevcut Türkiye’de CHP çok önemli bir zafer kazanmış olmasına karşın devlet bürokrasisi asla ve asla kafasını kaldırıp acaba nasıl bir değişiklik bizi bekliyor diye etrafına bakmadı. Zira bu çok anlamsız ve sonucu diskalifiye ile neticelenebilecek bir ‘fodepar’ olabilirdi. Aynı şekilde, AKP iktidarından çok rahatsız olan TÜSİAD bile seçimlere daha dört yıl olduğunun bilinciyle sadece durup gözlem yapmak ile yetiniyor, zira son seçimlerin ‘birinci’ partisi ile görünmek onlara zamanından önce yüklü bir fatura ödemesi çıkarabilir. Bütün bunlara bir örnek istiyorsanız 1 Mayıs 2024 kutlamalarında devletin ve de kolluk kuvvetlerinin bir milim bir kımıldamadan tavırlarında herhangi bir değişiklik yapmadıklarını bu bağlamda okuyabilirsiniz. 
Sanıyorum 'birinci' parti çıkmaktan daha çok önümüzdeki günlerde birinci parti kalmayı, birinci parti gibi davranmayı ve birinci parti olduğunu ülkedeki güç ve karar merkezlerine hissettirme meselesi var. 

BİRİNCİ PARTİ OLDUĞUNU GÜÇ VE KARAR MERKEZLERİNE HİSSETTİRME

​Sonuç olarak an itibariyle CHP ve onun üç ismi; Özgür Özel, Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş Türkiye siyasetinin yarınları için bir kafa boyunun çok ötesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan ve onun AKP’sinin önünde. Ancak hala devlet içerisinde ve siyasette esas karar verici Cumhurbaşkanı Erdoğan. Irak operasyonundan, Osman Kavala kararına, asgari ücretten, anayasanın ne şekilde uygulanıp uygulanmayacağına karar hala karar verici ‘birinci’ aktör o. Dahası başta Ekrem İmamoğlu olmak üzere kimi siyasi aktörlerin ve de grupların geleceklerine de kısmen hala karar verecek olan da Cumhurbaşkanı Erdoğan. Bu noktada sanıyorum 'birinci' parti çıkmaktan daha çok önümüzdeki günlerde birinci parti kalmayı, birinci parti gibi davranmayı ve birinci parti olduğunu ülkedeki güç ve karar merkezlerine hissettirme meselesi var.
Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?

Yorum Yazın

Yeni Arayış
    Yeni Arayış

    Bizi Takip Edin
    Facebook
    X (Twitter)
    Instagram
    Linkedin
    Mastodon
    Bluesky
    Köşe Yazarları
    Ekrem İmamoğlu
    Ekrem İmamoğlu Türkiye’de iç barış ve dış itibar nasıl sağlanır?
    Korhan Gümüş
    Korhan Gümüş İstanbul’da ilk rasathane nasıl kuruldu?
    Bahar Akpınar
    Bahar Akpınar Homo Criminalis: Suçun Kurduğu Düzen
    Bilal Sambur
    Bilal Sambur Sahte diploma, sahte insandır
    Çağatay Arslan
    Çağatay Arslan Jane Austen hayatımı mahvetti: Aşkın ve anlamın yolculuğu
    Emir Berke Yaşar
    Emir Berke Yaşar Hayat Hanım’ı yeniden okumak
    Hakan Tahmaz
    Hakan Tahmaz Yeni çözüm sürecinde Meclis’te ilk güçlü adım
    Ahmet Öztopkara
    Ahmet Öztopkara Arendt ve fikri mülkiyet: Yaratıcı eylemin sınırları
    Gönen Orhan
    Gönen Orhan Tüketiyorum, o halde VARIM!
    Bora Şahin
    Bora Şahin Makyajla yazılan manifesto
    Bilgehan Uçak
    Bilgehan Uçak Simi’den
    Yavuz Saltık
    Yavuz Saltık Diploma var, gelecek yok
    Mustafa Akın Özerdem
    Mustafa Akın Özerdem Otorite yerel demokrasiye karşı
    Başak Yağmur Eray
    Başak Yağmur Eray Silah teknolojisinden “Siyaset teknolojisine” geçiş: SİHA’sal Hareket
    Erdem Bağcı
    Erdem Bağcı Türkiye'de 2025 yazı itibariyle dezenflasyon süreci ve uygulanması gereken politikalar
    Ali Kılıç
    Ali Kılıç Akdeniz’in yeni parametreleri: İstanbul Zirvesi ve çok katmanlı strateji
    Burcu Ağca Karakaya
    Burcu Ağca Karakaya Üniversite tercihi yaparken sadece bugünü değil, geleceği de düşünün
    instagram gel gel
    Yeni Arayış
    KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

    Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı