MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat

Atina Demokrasi Forumu’nun düşündürdükleri

ANA SAYFADIŞ POLİTİKAAtina Demokrasi Forumu’nun düşündürdükleri
Atina Demokrasi Forumu’nun düşündürdükleri

Türkiye’nin hâlâ Batı’nın bir parçası olup olmadığı hararetle tartışılırken konuştuğum isimler bizdeki demokrasi geleneğinin yerleştiği ve Türkiye’nin bu badireleri atlatacağı görüşünde birleşiyordu.

09 Ekim, 2025, Perşembe 00:06
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Bilgehan Uçak
Bilgehan Uçak
yazı içi reklam

Demokrasi fikrinin doğduğu topraklarda, demokrasiden uzaklaşılsa da ondan vazgeçilmediğini, dahası vazgeçilmeyeceğini, dinliyorum çeşitli konuşmacılardan.

Demokrasinin büyük bir kriz yaşadığı konusundan kimsenin bir tereddüdü yok ama demokrasi talebinin hep artacağı, demokrasinin en iyi ikinci yönetim şekli olduğu, en iyisini ise insanlığın henüz bulamadığı konusunda herkes hemfikir.

Enerji kaynaklarının değişmekte olduğu bir çağın bütün sancısını yaşıyoruz, daha da yaşayacağız.

Buna önüne geçilemeyen iklim krizini ve esasen gelir eşitsizliğinin yol açtığı küresel göç dinamiğini de ilave edince, dünyanın bir süre daha bocalaması kaçınılmaz gibi gözüküyor.

Peki bu, demokrasinin bocalaması anlamına gelir mi?

Demokrasinin beşiği denen ülkelerde popülist liderlerin büyük teveccüh görmesi, bazı yerlerde iktidara gelmesi, iktidara gelmediği yerlerde bile “merkezi kaydırması” kimilerince demokrasinin kabaca yetmiş yıllık bir rüya olduğunu göstermesi açısından yeterli.

Diğerleri ise yapacak hâlâ çok şey olduğunu, bütün bu dalgalanmaların elbette bir aşamada durulacağını ve demokrasinin, demokrat değerlerin kazanacağını iddia ediyor.

Açıkçası, ben de Atina Demokrasi Forumu’nun çoğunluğu gibi düşünüyorum, bu ikinci görüşü destekliyorum.

Forum’un en flaş konuşmacılarından biri 2021 Nobel Barış Ödülü sahibi Maria Ressa’ydı.

Milyonlarca satan ve nedense Türkçeye hâlâ çevrilmemiş olan Bir Diktatöre Nasıl Meydan Okunur? -How to Stand Up to a Dictator?- adlı kitabını anlatan Ressa, demokrasiye sıkı sıkıya sarılmak gerektiğine yönelik bir çağrı yaparken diktatörlük hevesinin hep olacağını ama hiçbir zaman çoğunluğun dermanı olmayacağını söylüyordu.

Atina Belediye Başkanı Haris Doukas’ı da iki kere dinleme fırsatı buldum; eski New York Belediye Başkanı Bill de Blasio ile yaptıkları konuşmada ademimerkeziyet vurgusu yaparken merkezi idarenin yerel yönetimler üzerindeki baskısını anlattı ve İstanbul’un tutuklu Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun ismini anmadan geçmedi.

En önemli sorunlardan biri barınma ve gerek Doukas gerekse de de Blasio bütün ihtiyacı olanlara yetecek barınma imkânı sağlamanın maddi açıdan kesinlikle mümkün olmadığını ifade ederken bazı yapısal sorunlara şimdilik kalıcı çözümler üretemediğimizi ve bunu sorunlarla yaşamak durumunda olduğumuzu, bu durumun da popülistlere güç verdiğini söylüyordu.

Doukas’ın diğer konuşması aslında bir ödül takdimiydi.

Ödülün sahibiyse, bence küresel vicdanın en gür seslerinden biri olan Haaretz yazarı Gideon Levy’ydi.

Ödülünü “Gazze’de ölen cesur meslektaşlarına” adayan Levy, Gazze’de yaşananların artık “kıyım” ya da “katliam” gibi kelimelerle izah edilemeyeceğini, bunun düpedüz bir “soykırım” olduğunu söylerken Holokost’a da değindi ve geçmişte yaşanan soykırımın bugün yapılanları asla meşrulaştıramayacağını belirtti.

“İsrail’i eleştirmek sizi antisemit yapmaz,” diyen Levy şöyle devam etti: “Antisemitizm bir suçtur ve onunla mücadele etmek gerekir. Ama milyonlarca insanı yerinden yurdundan etmek bir soykırımdır ve bu bizim gözümüzün önünde işleniyor.”

Bir vatandaşı ödül alıyordu ama İsrail’in Atina Büyükelçisi toplantıya gelmemişti, ama Filistin Büyükelçisi oradaydı ve Levy, bu durumun tuhaflığına da değindi.

Gideon Levy dakikalarca ayakta alkışlanırken, demokrasinin doğduğu Atina’nın “Batı değerlerini” gerektiğinde Batı’ya karşı da savunacağını düşünüyordum ben de.

Forum’un temel gündemi, hemen her yerde olduğu gibi yapay zekâ sonrası dünyanın nasıl olacağına yönelikti.

Yunanistan Başbakanı’nın tarih felsefesi profesörü olan “Yapay Zekâ Danışmanı” bir açılış sunumunu yaparken yapay zekânın dilinin İngilizce’ye takılı kalmaması gerektiğini söyledi; bilmiyorum ama yapay zekâ sonrası dönemde lisan meselesi bu kadar gündemde olmayacağı kanaatindeyim çünkü herkesin bütün lisanların bütün lehçelerini bileceği bir dönemin eşiğindeyiz gibi geliyor bana.

Yani, yapay zekânın bir lisanı bence olamayacağı gibi baskın lisanı da olamayacak.

Arnavutluk Başbakanı Edi Rama’nın kabinesine ihalelerde yolsuzluğa prim vermemek için artık yapay zekâ bir bakan atayacağını söylemesi çok ilgi çekmiş.

Eğer Edi Rama’nın dikkatle takip edilen bu “deneyi” beklenen sonucu verirse birçok ülkede yapay zekâ bakanlarını görebiliriz.

Yapay zekânın insanın yerini alıp alamayacağı tartışılırken ben fiziki bütün işlerde alabileceğini ama şefkat, merhamet, vicdan bazı özelliklerin insana özgü olduğunu söyledim.

Bu görüşüme katılanlar olduğu kadar katılmayanlar da oldu; onlar, yapay zekânın biz nasıl davranmasını istiyorsak öyle davranacağını, dolayısıyla insanın yerini her alanda alabileceğini savundular.

Türkiye’ye dair müthiş bir merak sözkonusu, herkes Türkiye’yi anlama telaşı içinde.

Türkiye’nin hâlâ Batı’nın bir parçası olup olmadığı hararetle tartışılırken konuştuğum isimler bizdeki demokrasi geleneğinin yerleştiği ve Türkiye’nin bu badireleri atlatacağı görüşünde birleşiyordu.

Bir de, Batı’nın ilgimi çok çeken naifliğine değinmek istiyorum.

“21. yüzyılın lideri nasıl olur?” diye bir grup çalışması yapılıyordu, ben de aynı zamanda mimar ve şehir planlamacısı olan Lübnanlı bir milletvekiliyle eşleştim.

Şöyle bir soru atıldı ortaya: “21. yüzyılın lideri bir krizi nasıl çözer?”

Benim önerdiklerim milletvekilinin aklına bir ölçüde yattı, ama diğer masalardan gelen cevaplara bakınca bizim ne kadar korkunç insanlar olduğumuz ortaya çıktı.

Cevap şu çıktı: “Dürüst, ahlaklı, hesap verebilir, şeffaf ve katılımcı.”

İdeal bir dünyada kimse bunlara karşı çıkamaz.

Ama o dünyadan şu an için çok uzaktayız ve popülist liderlerle bu şekilde mücadele edebileceğimiz kanaatinde değilim.

Gelgelelim, ben haklıysam bile bir soru daha sormak gerekiyor.

Doğru olmadığına hemfikir olduğumuz yöntemlerle doğruyu ve ideali savunabilir miyiz?

Çık bakalım işin içinden, çıkabilirsen.

Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?

Yorum Yazın

yazı altı ebülten
Bilgehan Uçak
    Bilgehan Uçak

    Bizi Takip Edin
    Facebook
    X (Twitter)
    Instagram
    Linkedin
    Mastodon
    Bluesky
    Köşe Yazarları
    Bilgehan Uçak
    Bilgehan Uçak Atina Demokrasi Forumu’nun düşündürdükleri
    Özgür Çoban
    Özgür Çoban Almanya'da aşırı sağın yükselişiyle birlikte siyasetin yeniden konfigürasyonu
    Erdem Bağcı
    Erdem Bağcı TCMB 23 Ekim toplantısında faizleri indirmeli mi?
    Burcu Ağca Karakaya
    Burcu Ağca Karakaya Sınıflar dört duvarın ötesine geçiyor
    Ali Kılıç
    Ali Kılıç Elmanın anayurdunda yükselen bozkır gücü: Kazakistan 
    Hakan Şahin
    Hakan Şahin Hukuk fakültesi mezunlarının Sisifos kayası: Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı (HMGS)
    Kübra Evliyaoğlu
    Kübra Evliyaoğlu Müzevir
    Murat Aksoy
    Murat Aksoy CHP Merkez Parti mi? (2)
    Armağan Öztürk
    Armağan Öztürk CHP’nin yalnızlığı
    Hakan Tahmaz
    Hakan Tahmaz TBMM Komisyonu Öcalan’ı da dinlemeli
    Erol Katırcıoğlu
    Erol Katırcıoğlu Devletin sahipleri ve DEM Parti!
    instagram gel gel
    Yeni Arayış
    KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

    Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı