MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • GÜNDEM
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat

Anayasa görüşmelerinin yegâne konusu

Ana SayfaKöşe YazilariAnayasa görüşmelerinin yegâne konusu
Anayasa görüşmelerinin yegâne konusu

Anayasa görüşmelerinin yegâne konusu

06 Mayıs, 2024, Pazartesi 21:35
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni anayasa yapalım mı, yapalım tabii, ama tek şart, bu sistemi güçlendirecek hiçbir adımın atılmamasıdır. CHP bunu ilan etmeli. Biz bu sistemin devamını sağlayacak, güçlendirecek, kurumsallaştıracak hiçbir işte yokuz, bu sistemin getirdiği hukuki ve iktisadi yıkımın parçası değiliz.Cumhurbaşkanı ile ana muhalefet liderinin birbirlerini yönelik açıklamaları, daha sonra karşılıklı yapılan jestler ve nihayet siyasetin gündemine gelen "yumuşama" kelimesi…Şimdilerde herkesin aklındaki soru, iktidarın küçük ortağın bekleyen talihinin bir dönem hikmetinden sual olunamayan eski İçişleri Bakanı’na benzeyip benzemeyeceği…Ya da ne ölçüde benzeyeceği, Cumhurbaşkanı’nın ülkeyi önce feraha sonra refaha ulaştırabilecek adımları atıp atmayacağı…Bütün bunlar olurken, TBMM Başkanı da, iktidarın küçük ortağının “dokunanın yanacağını söylediği” DEM ile anayasa gündemi diyerek temas ediyor.Gelişmelere iflah olmaz bir iyimserlikle yaklaşıp ümitvar mı olmalıyız yoksa korkunç yılların bize gösterdiği şekilde karamsarlığı elden bırakmamalı mıyız?Sanırım bu iki uç arasında gidip gelmeden gelişmelere "realist bir iyimserlik" ile yaklaşmak en doğrusu.Cumhurbaşkanı ile ana muhalefet liderinin görüşmesini, TBMM’de temsil edilen bir siyasi partinin terörist ilan edilmemesini desteklemeli ama ihtiyatı elden bırakmamalıyız.Zira, yaşadığımız şu son korkunç yıllarda hukukun ne olduğunu neredeyse unuttuk.Hukuk olmayınca ekonomi de olmuyor; hukuk sebep, ekonomi sonuç.Derken, bütün bu başımıza ördüğümüz çorap yetmezmiş gibi bir de tek adam sisteminin tuhaf iktisat teorisine maruz kaldık.Hayat pahalılığında dünya birinciliğini kimseye bırakmıyoruz artık, dünyanın her yeri bizden ucuz, herkesin yaşam standardı bizden yüksek.Fransa’nın senelik enflasyonunu evelallah iki haftada sırtlanıyoruz.Savaşan Ukrayna ile Rusya’nın enflasyonları toplar, ikiyle çarpar gene de bana mısın demeyiz.
Tarihin gördüğü en pahalı ekonomi deneyinin sonucu olarak bereketi kaçan paramız pula dönüştü. Ama gene de bizim esas sorunumuz ekonomi değil. Hukuk düzelmediği müddetçe ekonomi toparlanmayacak, kimse bu ülkede yatırım yapmayacak, istihdam sağlamayacak, beyin göçü durmayacak, bu ülkenin iyi yetişmiş gençleri ilk fırsatta ülkeyi terk edip yeni gittikleri ülkelerde değer üretmeye çalışacaklar…

HUKUK DÜZELMEDİĞİ MÜDDETÇE EKONOMİ TOPARLANMAYACAK

Tarihin gördüğü en pahalı ekonomi deneyinin sonucu olarak bereketi kaçan paramız pula dönüştü.Ama gene de bizim esas sorunumuz ekonomi değil.Hukuk düzelmediği müddetçe ekonomi toparlanmayacak, kimse bu ülkede yatırım yapmayacak, istihdam sağlamayacak, beyin göçü durmayacak, bu ülkenin iyi yetişmiş gençleri ilk fırsatta ülkeyi terk edip yeni gittikleri ülkelerde değer üretmeye çalışacaklar…Bu döngü, hukuku tesis etmediğimiz sürece hiç kırılmayacak.Hiçbir büyüme sürdürülebilir olmayacak, işsizlik hiçbir zaman istediğimiz seviyeye inmeyecek, enflasyon düşmeyecek, işçi ölümleri bitmeyecek.Türkiye’de hakimlerin kararlarından kimsenin şüphe duymayacağı bir hukuk sistemini tesis edebilmek için ise her şeyden önce bu "tek adam rejimine" son vermek zorundayız.Bu sistem var oldukça huzur bulamayacağız.Gün gelir, bu yetkilerin bir kişiye verilmesi sayesinde bugünün zalimleri yarının mağdurlarına dönüşür.
Ama bizim öncelikli hedefimiz bu sistemde iktidarı ele geçirmek olmamalı, bu sistemden derhal kurtulmanın yollarını aramalıyız. Dört sene sonra kolay kolay düzeltebilecek bir ülke bulamayabiliriz.

DÖRT SENE SONRA DÜZELTİLECEK BİR ÜLKE BULAMAYABİLİRİZ

Ama bizim öncelikli hedefimiz bu sistemde iktidarı ele geçirmek olmamalı, bu sistemden derhal kurtulmanın yollarını aramalıyız.Dört sene sonra kolay kolay düzeltebilecek bir ülke bulamayabiliriz.İşte Lübnan orada, elli sene önce "Orta Şark’ın Paris’i" diye anlatılan Beyrut’un hali ortada.CHP’nin Cumhurbaşkanı ile görüşmesi son derece doğrudur, Cumhurbaşkanı’nın görüşme yeri olarak AKP Genel Merkezi’ni tercih etmesi güzel bir jesttir, koltuk meselesini büyütmemek CHP adına şık bir tavırdır.Ama Özgür Özel’in bu görüşmeleri bir an önce rayına oturtmasının iyi olacağı kanaatindeyim.Bizim bir tane konumuz var; o da bu sistemden ülkenin çıkarılmasıdır.“Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem Modeli” elimizde mevcut, üstelik, “yumuşamanın” hem ülke hem de kendisi için ne kadar iyi olacağı anlatılabilirse Cumhurbaşkanı’nın da bu sisteme karşı çıkacağını düşünmüyorum çünkü 2007 senesinde "Özbudun anayasasını" hazırlatan kendisiydi ve bugünkü metin de o günden çok şey taşıyor.Yeni anayasa yapalım mı, yapalım tabii, ama tek şart, bu sistemi güçlendirecek hiçbir adımın atılmamasıdır.CHP bunu ilan etmeli.Biz bu sistemin devamını sağlayacak, güçlendirecek, kurumsallaştıracak hiçbir işte yokuz, bu sistemin getirdiği hukuki ve iktisadi yıkımın parçası değiliz.Ama Cumhurbaşkanı bu sistemden çıkmak, etrafındaki kuşatmayı yarmak istiyorsa en büyük desteği bizzat biz vereceğiz.Yeter ki ülkeyi mengene gibi sıkan bu sistemden bir an önce çıkaralım.Yeni anayasa tartışmaları bağlamında konuşacağımız başkaca hiçbir şey yok, olamaz, olmamalı.Unutmayın, Mitterand, De Gaulle için hazırlanan müthiş yetkilerle iktidara geldiğinde şöyle demişti: "Bu gömlek Mareşal için dikilmişti ama bana da tam oturdu."Keşke yakınlarından biri Cumhurbaşkanı’na şu anekdotu hatırlatsa.Bu yetkiler kimseye verilmemeli.Mağdurun kimliğine bakmaksızın mağduriyet yaratılmasının önüne geçmeliyiz.
Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?

Yorum Yazın

Yeni Arayış
    Yeni Arayış

    Bizi Takip Edin
    Facebook
    X (Twitter)
    Instagram
    Linkedin
    Mastodon
    Bluesky
    Köşe Yazarları
    Armağan Öztürk
    Armağan Öztürk CHP’nin çözüm süreci komisyonuna katılımı
    Murat Aksoy
    Murat Aksoy Ahlak yoksa çürüme kaçınılmazdır
    Çağatay Arslan
    Çağatay Arslan 2025 model demirperdenin ekonomiye zararları
    Beril Esra Atahan
    Beril Esra Atahan Evren boşluk sevmez: Gitmeden gelinmez, kapanmadan açılmaz
    Murat Paker
    Murat Paker Matematiğin kümeler teorisinden psikolojinin kimlik teorisine: Türkler, Kürtler, Türkiyeliler
    Erol Katırcıoğlu
    Erol Katırcıoğlu Demokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 
    Hakan Tahmaz
    Hakan Tahmaz Terörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü
    Başak Yağmur Eray
    Başak Yağmur Eray Çözüm komisyonu: Barış makyajı mı, siyasi tuzak mı?
    Çağhan Uyar
    Çağhan Uyar İktidarın oyunu, CHP’nin açmazı
    Bumin Yağız Avcı
    Bumin Yağız Avcı Zamanın Ruhu: Neoliberalizmin tahakkümü, ideolojik boşluk ve sınıf bilincinin çözülmesi 
    Eser Karakaş
    Eser Karakaş Meslek liseleri tartışmaları (1)
    Bahattin Yücel
    Bahattin Yücel Sahte diplomalar ve Koçi Bey
    Mehmet Fatih Ceylan
    Mehmet Fatih Ceylan Bitmeyen veya bitirilmeyen çile: Ortadoğu
    Yüksel Işık
    Yüksel Işık Vedat Dalokay’dan Ders Almak
    Murat Kartalkaya
    Murat Kartalkaya Trump da Trump!
    Mehmet Şafak Sarı
    Mehmet Şafak Sarı Yapay zeka "silahlanma yarışı"
    M. Coşkun Cangöz
    M. Coşkun Cangöz Aslında vergiyi kim ödüyor?
    SON GELİŞMELER
    İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
    İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
    Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
    Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
    MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
    MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
    DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
    DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
    instagram gel gel
    Yeni Arayış
    KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

    Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı