MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • GÜNDEM
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat
estheteclinic haber üstü reklam

AKP'nin trolleri muhalefetin "Değerli Gazetecileri" mi oluyorlar?!

Ana SayfaKöşe YazilariAKP'nin trolleri muhalefetin "Değerli Gazetecileri" mi oluyorlar?!
AKP'nin trolleri muhalefetin "Değerli Gazetecileri" mi oluyorlar?!

AKP'nin trolleri muhalefetin "Değerli Gazetecileri" mi oluyorlar?!

09 Mayıs, 2024, Perşembe 21:42
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Yeni Arayış
Yeni Arayış
“Yumuşama” ve “normalleşme” başka bir şeydir, yıllarca muhalif kesimleri ve partileri hedef tahtasına koyup her türlü kötülüğü reva gören gazetecimsi trollerin ağırlanarak makbul insan muamelesi yapılması başka bir şeydir!AKP’nin 22 yıllık devri iktidarında içi boşaltılan, liyakatsizleştirilen, değersizleştirilen, etik ve ahlak bağlamından koparılan kurumların başında şüphesiz medya geliyor. Medya sermayesini ve patronajını kurduğu “Havuz” üzerinden finanse eden AKP iktidarı neredeyse tüm medyayı ele geçirdi ve muhalif ses çıkaranları silindir gibi ezip geçti. Ekranlar muhalif medya mensuplarına kapatıldı, işlerine son verildi, iktidardan olmayan gazeteciler tutuklandı, gazeteciler tehdit edildi, ekmeksiz ve aşsız bırakıldı, itibar suikastlarına maruz bırakıldı.AKP eliyle yaratılan böylesi bir boşlukta ve tasarlanan medya mühendisliğinin gereği olarak basın ve medya mecralarında daha önce bulunmamış, mesleği gazetecilik olmayan, nitelikli bir habercilik kariyeri olmayan, kıymeti kendinden menkul bazı tipler gazeteci, yorumcu, sunucu, programcı, muhabir, editör ve yönetici olarak iktidar referansıyla tepeden paraşütle medya sektörüne sokuldu.
Tüm bu kişilerin ortak bir özellikleri vardı; tamamı radikal bir şekilde iktidar savunuculuğu yaptılar, AKP’nin politikalarını meşrulaştırmak için canhıraş bir şekilde tarafsızlıktan uzak sübjektif bir perspektifle toplumun algısını yönettiler, gerçekleri saptırdılar, muhalif kişi ve kurumları hedef gösterdiler, muhalif gazetecilere kumpas kurup itibar suikastı yaptılar, muhaliflerin tutuklanmasına zemin hazırdılar.

MUHALİFLERİN TUTUKLANMASINA ZEMİN HAZIRLADILAR

Tüm bu kişilerin ortak bir özellikleri vardı; tamamı radikal bir şekilde iktidar savunuculuğu yaptılar, AKP’nin politikalarını meşrulaştırmak için canhıraş bir şekilde tarafsızlıktan uzak sübjektif bir perspektifle toplumun algısını yönettiler, gerçekleri saptırdılar, olguları AKP ve şürekâsından yana çarpıttılar, yalan söylediler, muhalif toplumun değerlerine karşı savaş açtılar, muhalif kişi ve kurumları hedef gösterdiler, muhalif gazetecilere kumpas kurup itibar suikastı yaptılar, muhaliflerin tutuklanmasına zemin hazırdılar.Tabii ki tüm bunları “bedavaya” yapmadılar; ballı maaşlar aldılar, medya plazalarında en güzel odalara kuruldular, her gece ayrı bir televizyon kanalına çıkıp farklı mecralarda yazılar yazarak büyük paralar ve mevziler kazandılar, statüleri yükseltildi, devlet nezdinde “makbul gazeteci” oldular, medyanın aranan isimleri oldular, devlet yetkilileriyle sıkı fıkı oldular, Emniyet ve MİT’in gözdesi oldular, devlet erkânının uçaklarında başköşede oturtuldular, üniversitelerde dersler ve konferanslar verdiler, bazıları milletvekili bile oldular! Yani bazı gazeteciler mesleki etik ve ahlaki duruşları gereği işsiz kalıp açlık ve yoksullukla sınanırken bu tipler her türlü imkâna sahip oldular ve sırtlarını muktedirlere yaslamanın tüm nimetlerinden yararlandılar!Bu kişiler zamanla hem muhalif gazetecilerin hem de muhalif toplum kesimlerinin öfke, tepki ve hatta nefret simgeleri haline geldiler. Bu şahısların devirlerinin kapanması ve yaptıklarının bedelini yargı karşısında vermeleri muhalif kesimlerin en önemli taleplerinin başında geliyor. Ancak; son yerel seçimlerden bu yana muhalefet partilerinin “tavanı” bu konuda tabandaki muhalif seçmenle aynı fikirde değil anlaşılan çünkü kendilerine en çok saldıran, en çok hakaret eden, en çok hedef gösteren, haklarında en çok iftirayı ve yalanı yayan “gazeteci kılıklı AKP trollerine” alan açmaya ve meşruiyet kazandırmaya başladılar!Normalde muhalif gazetecilerin erişmek için bir hayli çabalamaları gereken muhalefet partilerinin genel başkanları ve grup başkanvekilleri AKP’nin en azılı yandaşlarını TBMM’deki makamlarında ağırlayıp gülücükler saçarak fotoğraf vermeye başladılar. Bununla da yetinmeyerek bu kişiler için “değerli gazeteci”, “programı bizim için çok faydalı olmuştu”, “bayramlaşmaya başladık, birebirde ağabey der”, “çok tatlı bir kardeşimizdir" gibi tabirlerde bulunuyorlar!
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e sormak gerekiyor; muhalif seçmen neden yerel seçimlerde CHP’yi birinci parti yaptı?! Bu denli emanet oy neden CHP’ye verildi?! Çünkü  muhalif halk yıllardır AKP’den, AKP’nin yandaş unsurları ve trollerinden bıktı! Yani bu oylar muhalefete AKP’yi ve yandaşlarını meşrulaştırsınlar diye verilmedi!

BU OYLAR MUHALEFETE, AKP’Yİ VE YANDAŞLARINI MEŞRULAŞTIRSINLAR DİYE VERİLMEDİ!

Özellikle CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e sormak gerekiyor; muhalif seçmen neden yerel seçimlerde CHP’yi birinci parti yaptı?! Bu denli emanet oy neden CHP’ye verildi?! Çünkü  muhalif halk yıllardır AKP’den, AKP’nin yandaş unsurları ve trollerinden bıktı! Yani bu oylar muhalefete AKP’yi ve yandaşlarını meşrulaştırsınlar diye verilmedi!Kimse diyaloğa karşı değil, muhalefet partilerinin iktidar partileriyle görüşmesine karşı değil, siyasette normalleşmenin olmasına karşı değil ancak bu durum muhalif toplum kesimlerinin yıllar içinde biriktirdiği öfke, tepki ve nefretin görmezden gelinmesi anlamına gelmiyor! “Yumuşama” ve “normalleşme” başka bir şeydir, yıllarca muhalif kesimleri ve partileri hedef tahtasına koyup her türlü kötülüğü reva gören gazetecimsi trollerin ağırlanarak makbul insan muamelesi yapılması başka bir şeydir!Bundan sonra ne olacak yani, yumuşama adı altında bu kişilerin yaptığı kötülükler ve ahlaksızlıklar muhalefet partileri tarafından unutulacak mı?! İktidar zayıfladıkça bu kişilerin muhalefete doğru “yanlamasına” göz mü yumulacak?! Bunca yıldır muhalif gazetecilerin ödedikleri ağır bedellere rağmen bu troll takımı “yeni dönemde” de kendilerine muhalif partilerde ve mecralarda yer bulmaya devam mı edecekler?! Bu trollerin yaptıklarının hesabı hem toplum vicdanı önünde hem de yargıda sorulmayacak mı?! Eğer bu kişilere “her devrin adamı” olma şansı verilecekse muhalif halk neden muhalefet partilerine oy versinler ki?!Kimse devr-i sabık yaratmanın peşinde değil, kimse düşmanlık peşinde değil, kimse kutuplaşmanın sürmesinden yana değil ancak meşru zeminlerde hesaplaşmadan helalleşmek olmaz! Yılların azılı trolleri yaptıkları kötülüklerin hesabını vermek zorundalar ve bunun teminatı da muhalefet partileri olmalıdır çünkü muhalif halk bu görevi onlara verdi.Son tahlilde şunun altını çizmek gerekiyor; eğer muhalefet partileri kendilerine verilen emanet oylarla muhalif seçmenin hangi görevleri verdiğini, ne beklediğini, hangi mesajı verdiğini, yenilenmenin ve değişimin gerçekte ne olduğunu idrak etmezlerse ve AKP yandaşı trollere makbul insan muamelesi yapmaya devam ederlerse ilk seçimde büyük bir hezimet yaşamaları kaçınılmaz. Muhalefet partilerinin “tavanı” bunca yıldır yaşananları unutmak istiyor olabilirler ancak muhalif toplum tabanının hafızasında yaşananlar asla unutulmayacak… 
Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?

Yorum Yazın

e-bülten sağ blok
Yeni Arayış
    Yeni Arayış

    Bizi Takip Edin
    Facebook
    X (Twitter)
    Instagram
    Linkedin
    Mastodon
    Bluesky
    Köşe Yazarları
    Murat Aksoy
    Murat Aksoy Şirin: Bu kitabı alamayacak babalara ücretsiz ulaştırmak istiyorum
    Bahattin Yücel
    Bahattin Yücel İsrail-İran ve Ortadoğu
    Burak Can Çelik
    Burak Can Çelik İsrail-İran geriliminde yeni perde: Son gelişmeler ve bölgesel yansımalar
    Tunay Şendal
    Tunay Şendal İsrail-İran Savaşı’nın dinamikleri ve Türkiye
    Mehmet Hasgüler
    Mehmet Hasgüler Bir AİHM kararı: Kara haber mi müjde mi?
    Gülseren Aydın
    Gülseren Aydın Meltem Arıkan oyunlarına feminist bakış
    Ali Kılıç
    Ali Kılıç BOP tıkır tıkır işliyor: Sessiz kartlar, derin hesaplar
    Hakan Şahin
    Hakan Şahin İsrail’in İran Saldırısı Türkiye’ye Neler Söylüyor?
    Korhan Gümüş
    Korhan Gümüş Yetimhane dünyanın en ilginç mimari koruma projelerinden biri olabilir
    Turgay Bozoğlu
    Turgay Bozoğlu Nükleer gölge ve ekonomik fırtına: Yeni bir krize hazır mıyız?
    Çağatay Arslan
    Çağatay Arslan Bir dostu ölü götürmek
    Bahar Akpınar
    Bahar Akpınar Penelope’nin örgüsünden bugünün kadınlarına: Oyalanmanın, hatırlamanın ve direnmenin ritmi
    Bekir Ağırsoy
    Bekir Ağırsoy 1988-89 En Güzel Futbol Sezonu(muz) (2): Başka türlü bir şey
    Hakan Tahmaz
    Hakan Tahmaz Ferdi Zeyrek’in cenaze töreninin çoklu anlamı 
    Burcu Ağca Karakaya
    Burcu Ağca Karakaya Kopya çekmedim, sadece kendi algoritmamı kullandım!
    Buse Ayazma
    Buse Ayazma Duygusal zekalarımız savaşsın isterdim ama…
    Betül Özdemir Güran
    Betül Özdemir Güran Ötekiyle aynı arasında nefes aralığı: Cehennemden aşka bir yolculuk
    Mesut Balcan
    Mesut Balcan Acının estetiği ve gerçekliği: Werther'den Müslüm Baba'ya uzanan çığlıklar ve acının ortak dili 
    SON GELİŞMELER
    İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
    İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
    Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
    Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
    MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
    MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
    DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
    DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
    instagram gel gel
    tanpınar haber altı
    Yeni Arayış
    KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

    Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı