MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat

Ahmed Arif ve Anadolu

ANA SAYFASİYASETAhmed Arif ve Anadolu
Ahmed Arif ve Anadolu

Ahmed Arif ve Anadolu

01 Haziran, 2024, Cumartesi 04:45
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Ali Kılıç
Ali Kılıç
yazı içi reklam

2 Haziran 1991’de kaybettiğimiz Ahmed Arif’i şiir sever dostlara sevdirmeye tanıtmaya çalışmak tereciye tere satmak olur, orası açıktır. Ama şunu söylememe izin verin lütfen:Aramızdan ayrılışının üzerinden 33 Kurşun gibi geçen 33 yıl sonunda Anadolu’ya, bizleri Ahmed Arif gibi şairlerle ödüllendirdiği için teşekkür ediyorum...

Dünyanın en eski uygarlıklarından Sümer, Babil, Akad’a beşiklik yapar da Nuh’a büyüsün diye beşik, oynasın/oyalansın diye salıncak mı vermez bu kadim coğrafya?  Ya Havva?..  Anadolu’nun doğurgan toprağı yanında dünkü çocuk… Toprak doğurgan, üretken ama harmanı kesat, üşüyen fideleri bereketten uzak, fakirlikten utanır olmuş. Hele de insanın ufkunu açan bilginlerin ve özellikle dünyayı yüreklere yerleştiren yetenekleriyle şairlerin dünyası Anadolu; direnmiş eşkıyaya hayduda, kralına şahına ‘eyvallah’ etmediği gibi iyisini kötüsünü not etmiş. Halkın koluna girmiş olan Köroğlu’nu, Pir Sultan’ı, Kurtuluş Savaşına katılıp gülerek ölüme meydan okuyanları örnek olsun diye yazmış. Bugün bağrına bastıkları olduğu gibi yarın kucak açacaklarını da düşünmeden edememiş. “Savaş ki perişan kalmayayım” demiş ancak “vur-kır” dememiş. “Celladın, fesatın, hainin üstüne cesaretle yürü, suratına tükürsen yeter” demiş. “Kitap, iş, diş bu savaşın topu tüfeği olsun” demiş. “Umut ile sevda da tankı uçağı…” Ve Anadolu yeniden yaratılıp kendine gelebilmek için hiçbirinden vazgeçemeyeceği namuslu genç çocuklarına, oğullarına kızlarına güvenmiş, umudunu onlara bağlamış.

Halkın diliyle yazdığı için şiirlerinde anlaşılmaz bir taraf bırakmamış. ‘Ay Karanlık’ta geçen ‘İtten aç, yılandan çıplak’ dizeleri kimin aklına gelir? Ama halk fukara kesimi bunlarla tanıyor/tanımlıyor. Bu da Ahmed Arif’in halkı iyi tanıdığını gösteriyor. Kaba kacağa kuyudan işlemek ya da Adiloş Bebe’yi bekleyiş, başlı başına edebiyatın şiir dalının ta kendisi değil mi? Hele de ‘Hasretinden Prangalar Eskittim’.

ADİLOŞ BEBE’Yİ BEKLEYİŞ, EDEBİYATIN ŞİİR DALININ TA KENDİSİ DEĞİL Mİ?

Anadolu’yu mutlaka okumuşsunuzdur. Ve “Bir coğrafyanın dünü-bugünü-geleceği, kısacası kaderi sayfalar üzerine ancak bu kadar belirgin serilebilir” demişsinizdir. Bunu da usta şairimiz Ahmed Arif yaptığı için sonuca şaşırmamışsınızdır. Ahmed Arif, Anadolu edebiyatının gurur veren köşe taşlarındandır. Ezilen, unutulan insanlar için elinde kalemle mücadele eden ve bunun kural haline getirilmiş gibi bedelini cezaevlerinde ödemiş şairler sınıfına girmiş olanlardandır. Bir şairden beklenen özelliklerle sarmalanmış bir şekilde toplumun kederiyle dertleniyor, genç nesliyle umutlanıyor ve sevdalarıyla bütün okuyanlarını aşık edebiliyor. Halkın diliyle yazdığı için şiirlerinde anlaşılmaz bir taraf bırakmamış. ‘Ay Karanlık’ta geçen ‘İtten aç, yılandan çıplak’ dizeleri kimin aklına gelir? Ama halk fukara kesimi bunlarla tanıyor/tanımlıyor. Bu da Ahmed Arif’in halkı iyi tanıdığını gösteriyor. Kaba kacağa kuyudan işlemek ya da Adiloş Bebe’yi bekleyiş, başlı başına edebiyatın şiir dalının ta kendisi değil mi? Hele de ‘Hasretinden Prangalar Eskittim’. Usta, kime anlatıyorsun sevdanı ya?.. Hadi iyi çocukları kahramanları anladık da;namussuza, halden bilmeze, dipsiz kuyulara, okyanusta sürüklenen kibrit çöpüne bağırmak nereden gelir aklına? Siz de yakaladınız mı sevdanın kuvvetini “Saçlarına kan gülleri takayım, bir o yana bir bu yana...” dizelerinde? Ya da not vermek için ‘dehşet’ dedirten ve başka hiçbir söze gerek bırakmayan; “Yokluğun, Cehennemin öbür adıdır Üşüyorum, kapama gözlerini...” Şiirleriyle bir dağlarda görüyoruz Ahmed Arif’i, bir hapislerde… Bir bakıyorsunuz hala yarin koynunda henüz uyanmamış, ama duyuyorsunuz onu Ahmet Kaya’nın sesinde… Hepinizin bildiği gibi bir şairi tarif edip sevdirmek ya da yermek için elbette kelimelere ihtiyacımız vardır ama bunlar o şairin kullandıklarıdır. Ahmed Arif şiirlerinde çok güçlü kelimeleri buluşturarak adeta bir mısra ordusu oluşturmuştur. 2 Haziran 1991’de kaybettiğimiz Ahmed Arif’i şiir sever dostlara sevdirmeye tanıtmaya çalışmak tereciye tere satmak olur, orası açıktır. Ama şunu söylememe izin verin lütfen: Aramızdan ayrılışının üzerinden 33 Kurşun gibi geçen 33 yıl sonunda Anadolu’ya, bizleri Ahmed Arif gibi şairlerle ödüllendirdiği için teşekkür ediyorum…

Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?

Yorum Yazın

yazı altı ebülten
Ali Kılıç
Ali Kılıç

Bizi Takip Edin
Facebook
X (Twitter)
Instagram
Linkedin
Mastodon
Bluesky
Köşe Yazarları
Sema Erder
Sema Erder Yolsuzluktan isyana: Devlet-Toplum ilişkilerinde meşruiyetin sorgulanması*
Eser Karakaş
Eser Karakaş Voleybol, basketbol, futbol, Ali Koç, liyakat, rekabet
Korhan Gümüş
Korhan Gümüş 6-7 Eylül Sergisi’ne yapılan saldırı kendisini nasıl deşifre etti?
Akın Özçer
Akın Özçer Yanlışta ısrar
Yüksel Işık
Yüksel Işık 12 Eylül’ü yenersek, geleceği kazanırız
Murat Kartalkaya
Murat Kartalkaya Beleş darının güvercini çok olur!
Çağhan Uyar
Çağhan Uyar Kemal Bey’e açık mektup
Bahattin Yücel
Bahattin Yücel Düyunu Umumiye ve Reji Deneyi
Reha Çamuroğlu
Reha Çamuroğlu Değişen savaşlar, değişen insanlar
Murat Aksoy
Murat Aksoy İhtiyaç olan tek şey: Samimi bir görüşme
Fahri Bakırcı
Fahri Bakırcı  “Bilimci” ve “Yiyimci” Makyavelizm üzerine (3)
Tunay Şendal
Tunay Şendal Karşı-Devrimci hafızanın intikamcı tarih anlatısı
Mustafa Ergen
Mustafa Ergen Yeni Aracılar Çağı: Reklamdan akademiye, Agentic Web ve ArXiv’in yükselişi
Herkül Millas
Herkül Millas Milli açıklamaların yetersizliği
Deniz Nas
Deniz Nas Dönüşen CHP, sol popülizm ve Özgür Özel
Bilal Sambur
Bilal Sambur Hakimiyet saplantısı, hassasiyet değildir
Semih Çoban
Semih Çoban Bir öğle arası: Stephansplatz’da 20 dakika
Aydan Bakan
Aydan Bakan Pijamalı balon
instagram gel gel
Yeni Arayış
KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı