MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • GÜNDEM
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat

Adalar Platformu'ndan 17 Ağustos'un yıl dönümüne ilişkin açıklama

Ana SayfaGündemAdalar Platformu'ndan 17 Ağustos'un yıl dönümüne ilişkin açıklama
Adalar Platformu'ndan 17 Ağustos'un yıl dönümüne ilişkin açıklama
17 Ağustos, 2024, Cumartesi 17:04
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Yeni Arayış
Yeni Arayış

Adalar Platformu, 17 Ağustos depreminin yıl dönümünde yaptığı açıklamada "Sivil toplumu dışlayarak, yerle, temas kurmadan canlılarla, cansızlarla etkileşim içinde olmadan şehirleri planlayamazsınız, yönetmeyi başaramazsınız" ifadesini kullandı.

Platform tarafından yapılan açıklamada şunlar kaydedildi:

"Bu akşam saat 20.00’de Büyükada Saat Meydanı’nda buluşuyoruz ve bir kere daha haykırıyoruz:

Bağımsızlar, sivil toplum  olmadan şehirleri yaşanabilir ve güvenli hale getiremezsiniz. Sivil toplumu dışlayarak, yerle, canlılarla, cansızlarla temas kurmadan şehirleri planlayamazsınız, yönetmeyi başaramazsınız. Sizi bir kere daha kamusal sorumluluklarınızı üstlenmeye, hukuk normlarına uymaya çağırıyoruz.

25 yıl önce yaşadığımız felaketi asla unutmayacağız.

“Bir daha asla eskisi gibi olmayacak” diye milyonlarca insan olarak haykırdık.

Söz vermekle kalmadık.

Felaketlerden sonra biz siviller hiç dinlenmeden, kendimizi, sağlığımızı düşünmeden elimizdeki imkanlarla mağdurların yardımlarına koştuk, var gücümüzle bir daha böyle bir felaket yaşanmasın diye çabaladık.

Felaketlerin tanıklığını yapanlar olarak bunun ne kadar korkunç, bilinmesi, öğrenilmesi imkansız bir şey olduğunun bilinciyle imkansız işlere soyunduk.

İmkansız gibi görülen işleri başardık, devletin yapamadıklarını yaptık…

Ama ne oldu?

Felaketlerden sonra büyük bir sivil toplum seferberliği yaşandı. Ancak bu son yaşanan olaylarda bu deneyimlerin aktarılmadığını ya da kesintiye uğramış olduğunu görülüyor.

Yalnızca İstanbul değil bütün şehirler büyük felaketlerle yüz yüze.  Herşey iyice çığrından çıktı.

 99 felaketinden bugüne kadar geçen süreyi söylendiği “Altın Yıllar” olarak adlandırmak mümkündü. Ama tersi oldu. Bu çeyrek asırlık süre, “Boşa Giden Yıllar” oldu.

İSTANBUL VE ADALAR FELAKETLERE DAHA AÇIK HALE GELDİ

Yalnızca yakın çevremize baktığımızda bile yaklaşan felaketi görüyoruz ve hissediyoruz. Ne yapsanız, bunu bizden gizleyemezsiniz.

Açıkça söylüyoruz: İstanbul riskler açısından bugün 25 sene öncesinden çok daha kötü durumda. Afetlere hazırlık ve risklerin azaltılması bugün piyasa odaklı bir kentsel dönüşüm modeline ve arama-kurtarma eğitimine indirgenmiş durumda. Bu piyasacı, neo-liberal dönüşüm modelini sorunun kaynağı olarak görüyoruz ve reddediyoruz.

Felaketlerden çıkar elde eden,  halkla ilişkiler faaliyeti olarak gösteren, kamu gücünü, kimliğini kullanarak gene kendilerine çıkar sağlayan zümreler oluştu. Felaketler bu eşitsiz, haksız düzenin yeniden üretiminde bir araç olarak kullanıldı.

Bu ahlaksız ilişkiyi kabul etmiyoruz.

Örneğin bugün karşımızda, şehrin Asya yakasında bir deprem olduğunda erişim imkanları ortadan kalkacak bir yerleşim alanı oluştu. “Adalar manzaralı” diye satılan yapılar. Düşük yoğunluklu bir alanda yüksek yoğunluklu bir yerleşim alanı oluştu ve muazzam bir gelir transferi yaratıldı. Bu dönüşüm geri dönülemez bir şekilde bostanları, rekreasyon alanlarını, düşük yoğunlukla ve güvenli bir yerleşim alanını imha etti. Şehrin diğer semtlerini fakirleştirdi ve güvensiz hale getirdi. 

Dolgu alanlarının, dere yataklarının üzerine dip dibe inşaatlar yapıldı. Depreme dayanıklı yığma az katlı yapılara parası karşılığı “çürük raporu” verilerek yerlerine gökdelenler yapıldı.

Adalar’da yeni dolgu alanları yapıldı. Dolgu alanlarına depremde binlerce insanın hayatını riske atacak inşaatlar konduruldu.

İnanması zor ama Büyükşehir’in uzmanlara hazırlattığı haritalarda tsunami alanı olarak gösterilen yerlerde kamu hizmetleri binaları yapımına girişildi.

Büyükada’da bu dolgu ve tsunami alanına yeni belediye binası yapılıyor, cami ve olası bir afette en çok ihtiyaç duyulacak olan gıda depoları buraya yerleştirildi. İtfaiye binaları da öyle.

Dahası Adalar için hazırlanan ve tartışmalara neden olan imar planlarında risklerin azaltılması ile ilgili hiçbir başlık, çalışma konusu yok.

Yönetimlere bir defa daha sesleniyoruz: 

Neoliberal düzenin tahakkümü altında, çıkar amaçlı kuruluşlar ve devlet gücünü, imtiyazlarını kullanan zümreler siyasal alanın bütün kamusal nitelikli karar organlarına sızmış vaziyette. Bu nedenle yaşanan felaketlerden ders çıkarılamıyor.

Bu yüzden size sesleniyoruz, katılım olmadığı sürece afetlere hazırlanmak mümkün değil. Kendisini merkeze yerleştiren, kamu imtiyazlarını kullanarak bağımsızları dışlayan katılım modelinizi gözden geçirin ve hukuk normlarına uygun hale getirin.

Araştırma ve geliştirme, bilgi üretimi, projelendirme gibi faaliyetler bağımsız olmaları gereken işler. Onları denetiminize alarak yeni bir siyaset üretebileceğinizi zannetmeyin.

Sizin piyasacı ve erkmerkezci kentsel dönüşüm modeliniz çoktan iflas etti. Yaşam alanları sizin kendinizi merkeze koyarak kavrayabildiğinizden ibaret değil. Felaketlerle ilgili aciliyetle tartışılması gereken sorun yalnızca fay hatlarının yerleri, zemin koşulları ve yapıların durumu ile istatistik bilgiler değil… Yerle temas kurmayan, canlılar ve cansızları nesneleştiren, şiddet içeren erkmerkezci yönetim ve planlama yöntemleridir. 

Bağımsızlar, sivil toplum  olmadan şehirleri yaşanabilir ve güvenli hale getiremezsiniz. Sivil toplumu dışlayarak, yerle, temas kurmadan canlılarla, cansızlarla etkileşim içinde olmadan şehirleri planlayamazsınız, yönetmeyi başaramazsınız. Aciliyetle yönetim ve planlama aygıtlarınızı gözden geçirin ve katılımcı hale getirin.

Sizi bir kere daha kamusal sorumluluklarınızı üstlenmeye, hukuk normlarına uymaya çağırıyoruz."

 

 

Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?
Adalar Platformu17 Ağustosdeprem

Yorum Yazın

e-bülten sağ blok
Yeni Arayış
    Yeni Arayış

    Bizi Takip Edin
    Facebook
    X (Twitter)
    Instagram
    Linkedin
    Mastodon
    Bluesky
    Köşe Yazarları
    Murat Aksoy
    Murat Aksoy Kılıçdaroğlu tarihe nasıl geçmek istiyor?
    Ahmet T. Kuru
    Ahmet T. Kuru Genç siyaset: Mamdani, ABD ve Türkiye
    Şahin Eroğlu
    Şahin Eroğlu Tanınmanın Hapishanesi: Kimlik politikalarının varoluşsal tıkanışı
    Hakan Tahmaz
    Hakan Tahmaz TBMM’de ‘çözüm komisyonu’
    Başak Yağmur Eray
    Başak Yağmur Eray Korkunun krallığında Adalet sürgündür
    Emir Berke Yaşar
    Emir Berke Yaşar Türkiye gençleri, Netflix izlediği sürece Türkiye Demokrasisi için umut var
    Özgür Çoban
    Özgür Çoban İsrail–Almanya ilişkileri: Pragmatik ya da duygusal 
    Ali Kılıç
    Ali Kılıç Astana Zirvesi ve Çin’in Sessiz Yürüyüşü
    Çağatay Arslan
    Çağatay Arslan Çöl Gezegeni’nden Ortadoğu’ya: Dune’un zamansız mesajı
    Burcu Ağca Karakaya
    Burcu Ağca Karakaya Günde sadece iki saat eğitim
    Erdem Bağcı
    Erdem Bağcı TCMB Temmuz itibariyle faizleri düşürmeli mi?
    Eda Çağlayan Ertok
    Eda Çağlayan Ertok Toplumsala bakışta görünenle dijitalin savaşı 
    Fahri Bakırcı
    Fahri Bakırcı Güçlendirilmiş iç cephe üzerine
    Onur Tuğrul Karabıçak
    Onur Tuğrul Karabıçak İç cepheyi sıkı tutmak: Siyasal iktidarın yeni bir sahne yaratması için yıllardır kullandığı söylem
    Armağan Öztürk
    Armağan Öztürk Muharrem İnce ve Baba Ocağı
    Korhan Gümüş
    Korhan Gümüş Eşekler ve eşitlikçi bir dünya hayali
    Kübra Evliyaoğlu
    Kübra Evliyaoğlu Taç ve gövde
    Beril Esra Atahan
    Beril Esra Atahan Sevgi yetmiyor: İnsanların asıl savaşı sürdürmekle
    SON GELİŞMELER
    İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
    İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
    Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
    Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
    MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
    MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
    DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
    DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
    instagram gel gel
    tanpınar haber altı
    Yeni Arayış
    KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

    Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı