F-16’lar çok da nitelik değiştirici sayılmazdı ancak son zamanlarda Zelensky’ye “Rusya topraklarını Amerikan / NATO silahlarını kullanarak vurma izni” verilmesi gerçekten savaşı kızıştıracak hamleydi.
Rusya’nın Ukrayna saldırısı Batı’ya eşsiz bir fırsat da vermişti. Hep öyledir zaten. Rusya ile ölümcül rekabette savaş stratejilerini Ukrayna için değil, tam da kendi çıkarları için oluşturdular ve adım adım uygulamaya çalıştılar.
Şu ana kadar başarılı oldukları söylenemez. Ukrayna’nın kazanması değildi onlar için esas hedef. Ukrayna’nın kazan(a)mayacağını çok iyi biliyorlardı. Asıl hedef Ukrayna’nın Rusya’ya mümkün olduğunca zarar vermesiydi.
Yaptırımlar, Ukrayna’ya silah yardımları, NATO subaylarının Ukraynalıları eğitmesi, Ukrayna’da savaşması hep bu strateji çerçevesinde oldu.
Ancak başaramadılar. Rusya bu savaştan elbette zarar gördü, ancak onların istediği Rusya’nın sadece zarar görmesi değil, ölmesiydi.
İş onlar açısından uzadıkça uzuyor. Uzadıkça hedeflerinden daha çok uzaklaşıyorlar. Bu nedenle artık “olamaz” denileni denemey de başladılar.
ABD (ve İngiltere) savaşın başladığı günden bu yana Ukrayna'ya yaptıkları yardımlarda “el yükselttiler.”
F-16’lar çok da nitelik değiştirici sayılmazdı ancak son zamanlarda Zelensky’ye “Rusya topraklarını Amerikan / NATO silahlarını kullanarak vurma izni” verilmesi gerçekten savaşı kızıştıracak hamleydi.
Asıl çılgınlık bu hamlenin daha ileri götürülmesinde, yani Rusya’nın içlerinin vurulmasına izin verilmesinde.
Rusya Batı’yı Putin de dahil olmak üzere yetkili ağızlarından uyarıyor. Böyle bir şey olursa sadece Ukrayna’yı değil, o silahları verenleri de vuracağını ifade ediyor.
Ancak Batı garip bir aymazlık içinde. Rusya’nın Kırım’ı ilhak edebileceğine de Ukrayna’ya saldırı başlatabileceğine de ihtimal vermemişlerdi belki de ancak oldu.
Şimdi de Rusya’nın silah veren bir Batı ülkesini vuracağına da ihtimal vermiyorlar.
Ancak yine de NATO vasıtası ile yaptıkları açıklamada “Ukrayna'nın Rusya'nın iç bölgelerine saldırmak için sağlam yasal ve askeri hakka sahip olduğuna” vurgu yapmaktan geri durmuyorlar.
Savaşı tetikleyecek iznin ABD'den yakın zamanda geçmesi mümkün.
Malum, ABD Başkanı Joe Biden ve İngiltere Başbakanı Keir Starmer saldırıya dair planları tartışmak için buluştu. Bu görüşme, pek çok yerde, çoktan verilmiş bir kararın imzalanması olarak da okundu.
Nükleer savaş büyük iş, gelişmeler oraya evrilir mi belli değil ancak konvansiyonel bir savaş ihtimali daha da artıyor. ABD / NATO’nun attığı adımlar bu olasılığın düşünülmemesini imkansız kılıyor.
KONVANSİYONEL SAVAŞ İHTİMALİ ARTIYOR
Üstelik Biden ve Starmer arasındaki görüşme, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in NATO silahlarıyla Rus şehirlerine saldırılmasının, NATO’yu savaşın tarafı haline getireceği ve Rusya’nın da NATO üyelerine karşılık verme ihtimalini doğuracağı konusundaki uyarısından bir gün sonra gerçekleşti.
Nükleer savaş büyük iş, gelişmeler oraya evrilir mi belli değil ancak konvansiyonel bir savaş ihtimali daha da artıyor.
ABD / NATO’nun attığı adımlar bu olasılığın düşünülmemesini imkansız kılıyor.
Zelensky öyle bir vartaya düştü ki ne yapacağını bilmez durumda. Her geçen gün, atılan her adımda Batı’nın biraz daha kucağına oturuyor.
Ukrayna’da birileri “ihaneti” göze alıp Zelensky’yi durdurmazsa sonunu kestiremeyeceği bir sürecin piyonu olmaya devam edecek.
Ancak bu işlerin şaka olmadığını bir türlü idrak edemiyor belli ki.
Düşünün Ukrayna ABD / NATO füzesi ile Moskova’yı ya da St. Petersburg’u vurmuş. Putin’in cevap vermeme şansı var mı?
O cevap yerkürenin geleceği açısından çok belirleyici olacak eğer Ukrayna gerçekten Rusya’nın iç bölgelerini vurur ise.
Yorum Yazın