MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • GÜNDEM
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat

30 Haziran davası üzerinden ülkenin makus talihi

Ana SayfaSi̇yaset30 Haziran davası üzerinden ülkenin makus talihi
30 Haziran davası üzerinden ülkenin makus talihi

Türkiye siyasetinin finansman yapısını tartışmadan, bu alanı tamamen temizlemeden bir adım ileri gidilemeyecek, bu çok net, eski bir deyişle “bizim oğlan bina okur, döner döner yine bina okur” sözünü hep hatırlayacağız bu ülkede.    

30 Haziran, 2025, Pazartesi 06:30
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Eser Karakaş
Eser Karakaş

Siz okurlar, vatandaşlar, vergi ödeyenler Türkiye siyasetinin finansmanı konusunu, diğer tüm tartışma konularının önüne geçirmedikçe Türkiye’de siyaset ile ilgilenmek havanda su dövmekten öteye geçmeyecektir.

Bugün Türkiye diyemiyorum çünkü azımsanmayacak kadar geniş bir kesimin konuyla hiç ilgilenmediğini düşünüyorum ama siyasetle ilgilenen geniş bir kesim bugün görülecek olan davayla yatıp kalıyor. Kurumsal olarak zaten çökmüş, belki de zaten öyle doğmuş Türkiye siyaseti, iktidarıyla, muhalefeti bugün görülecek dava sonucunu bekliyor. Yine bu dava izleyenlerin büyük çoğunluğunun da hukuken ne anlama geldiği konusunda iki laf dahi edemeyecekleri “mutlak butlan” ile yatıp kalkıyorlar. 

Oysa kimse Türkiye siyasetinin çökmüşlüğünü, siyasi aktörlerin yaklaşık tümünün nitelik anlamında yetersizliğini konuşmuyor. Herkes siyasetçilerin ne dedikleri ile çok ilgililer, pozisyonlarını da muhtemelen bu söylemlere göre alıyorlar ama büyük çoğunluk bir gün başlarına bir taş düşse de siyasetçilerin neleri konuşmadıklarına bir odaklanabilse işlerin nasıl değişebileceğini görebilecekler ama bu bir türlü olmuyor.

Siz hiç Erdoğan’ın günde 6’yı aşan iş cinayetlerinden, tarım sektöründeki büyük verimsizlikten, tarım ürünleri enflasyonunda dünya şampiyonluğumuzdan, neden AB müzakere dosyalarında kamu alımları dosyasını açmaktan öcüden kaçar gibi kaçtıklarını duydunuz mu?

Siz hiç yine Özgür Özel’in, Ekrem İmamoğlu’nun yerel yönetimlerde kamu ihale kanununun 21-b (rekabete kapalı, davet esaslı ihale) ve 22. Madde (doğrudan alımlar) uygulanmasını tartıştıklarını işittiniz mi? 

Haddim olmayarak öneriyorum, siz okurlar, vatandaşlar, vergi ödeyenler Türkiye siyasetinin finansmanı konusunu, diğer tüm tartışma konularının önüne geçirmedikçe Türkiye’de siyaset ile ilgilenmek havanda su dövmekten öteye geçmeyecektir.

Gelelim bugüne yani mutlak butlan davasına… Yazıyı pazar günü yazıyorum, konuya da çok aşina değilim, bu nedenden bu konuda bir yorum yapmaya cesaret bile edemem.

Ancak, tartışmanın baş aktörlerine tek tek baktığınızda karşımıza çıkan manzara hiç de hoş değil doğrusu.

Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun, oturup tek tek saymadım ama arka arkaya on üç seçimde başarısız olduğu söyleniyor, 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimindeki başarısızlık tüy dikti bu özgeçmişe. Bu aşamada Sayın Kılıçdaroğlu’nun yapması gereken -üstelik gecikmiş- aktif siyasetten çekilmek olmalıydı, olmadı. Kurultay’da yine aday oldu, kaybetti. Onun siyaseti bırakmamasında, Erdoğan karşısında alınan bu kadar yenilgi ruhsal olarak esir aldı, rasyonalitesini yitirdi, Erdoğan’ı bir kez de olsa yenmeden siyasetten çekilmeyi içine sindiremedi.

Sayın Kemal Kılıçdaroğlu hakkında daha fazla yazmak istemiyorum. Dürüstlüğüne, şahsına çok saygı duyduğum bir kişi ama psikolojinin bu kadar üzerinde egemen olmasına müsaade etmemeli idi.

2024 yerel seçimlerde CHP’nin başarılı olmasının altında ne kadar yeni yönetimin payı var, ne kadar seçmenin bıkkınlığı veAKP’den sıkılmışlığı payı var; bu da tam belli değil.

Yukarıda, Kılıçdaroğlu’nun 2023 yenilgisi sonrası yapılan ilk kurultayda aday olup, kaybettiği tespitin yapmıştım. Bu “kaybetme”, tamamen adil bir siyasi yarışın sonucunda mı ortaya çıktı yoksa işin içine başka şeyler mi girdi, Rufailer mi, üç harfliler mi karıştı? Anlaşılan bu konu daha çok su kaldıracak.

Bu yazıyı kaleme alırken (hala bu tabiri kullanıyorum ama artık kaleme almak mı kaldı?) tanıdığım eski bir CHP milletvekilinden bir video geldi cep telefonuma, teşekkür ediyorum, CHP eski Genel Başkanı Deniz Baykal bir CHP Kurultayında çok sert ifadeler kullanarak delegelere bir konuşma yapıyor, bana ulaşan kesitte şöyle şeyler söylüyor: “Dikkat edin sevgili delegelerim, CHP yönetimine gelmek isteyenler CHP’yi satın almaya kalkmamış olacak, ANLADINIZ MI, ANLADINIZ MI, yani değerli arkadaşlarım CHP’ye kara para hükümdar olamayacak, OLAMAYACAK”.  

“ANLADANIZ MI, OLAMAYACAK” kelimelerini büyük harflerle yazdım çünkü rahmetli Baykal bu kelimeleri o kadar şiddetli bir biçimde telaffuz ediyor ki, yazıya geçirirken büyük harfleri tercih ettim, işin için bir sübjektivite katmak için değil asla.

Türkiye siyasetinin finansman yapısını tartışmadan, bu alanı tamamen temizlemeden bir adım ileri gidilemeyecek, bu çok net, eski bir deyişle “bizim oğlan bina okur, döner döner yine bina okur” sözünü hep hatırlayacağız bu ülkede.    

Bana gönderilen bu video kesitinden kurultay tarihini anlayamadım ama konuşan Baykal Enerji Bakanlığı yaptığı, ATAŞ’ı devletleştiren dönemin Baykal’ı pek değil, yani video çok çok eski tarihli değil.

Son CHP kurultay seçimlerine gerçekten üç harfliler karıştı mı çok net bir şey söyleyemem, dosyaları bile görmedim, daha ortada bir yargı kararı da yok, duyduklarım, bildiklerim(!) sadece medya kökenli ama bu belirsizliğe karşı, bir eski kamu maliyesi öğretim üyesi olarak daha net bildiğim konular da yok değil.

Yolsuzluklarla, yolsuzluk dedikodularıyla siyaseten ya da ahlak temelli yöntemlerle mücadele edil(e)mez, yegane mücadele yöntemi rekabetçi, şeffaf kurumsal, yasal yapılar yaratmaktır.

Şunu da eklemek isterim doğrusu, bu satırların yazarının şahsi temennisi İBB’nin, CHP’nin elinde olan diğer belediyelerin, AKP’nin Türkiye’de siyasetten hukuka her alanda yarattığı tahribattan etkilendikeridir. Ne kadar isteseler de, sütten çıkmış ak kaşık olamayacklarıdır. 

Türkiye çok kötü bir noktaya gidiyor. 16-34 yaş grubu nüfusumuzun yüzde 40’a yaklaşan bölümünün ne eğitimde, ne de profesyonel yaşamda olmaması tek başına geleceğe yönelik bir felaket senaryosudur.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in yapması gereken, yolsuzluk iddialarına karşı sıkı bir denetim başlatması ve bunu kamuya açık yapmasıdır. Büyükşehir belediyesi ihalelerinde hangi yöntemlerin uygulandığını bunun hukuki olup olmadığını açıklamalıdır. Ki, CHP’li belediyeler meclis toplantılarını, kimi ihaleleri de kamuya açık yaptıklarını buraya not düşelim. Sonuç olarak CHP yönetiminin bu iddialar karşısında olabildiği ölçüde şeffaf olmasının CHP’ye sağlayacağı olumlu katkısının, Saraçhane mitinglerinden daha büyük olabileceğini düşünüyorum, hatta biliyorum.

Yukarıda değindiğim Deniz Baykal videosunu izlerken doğrusu aklım çok karıştı: Bazı konuların hem CHP’de, hem de başka partilerde olumsuz anlamda hiç değişmediğini gördüm, içim acıdı. 

Baykal o videoda, “CHP’de aday olacaklarının CHP’yi satın alamaya kalkışmamış olması gerekiyor” diyor ve bunu adeta somut birilerini hedef alarak çok sinirli bir üslupla söylüyor.

Tarih tekerrür mi ediyor?

Türkiye siyasetinin finansman yapısını tartışmadan, bu alanı tamamen temizlemeden bir adım ileri gidilemeyecek, bu çok net, eski bir deyişle “bizim oğlan bina okur, döner döner yine bina okur” sözünü hep hatırlayacağız bu ülkede.

  • Erdoğan’ın uğradığı en büyük hezimet Erdoğan’ın uğradığı en büyük hezimet
Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?
Cumhuriyet Halk PartisiCHPDeniz BaykalKemal Kılıçdaroğlu

Yorum Yazın

Eser Karakaş
    Eser Karakaş

    Bizi Takip Edin
    Facebook
    X (Twitter)
    Instagram
    Linkedin
    Mastodon
    Bluesky
    Köşe Yazarları
    Eser Karakaş
    Eser Karakaş 30 Haziran davası üzerinden ülkenin makus talihi
    Yüksel Işık
    Yüksel Işık Kaosun karşısında, umudun yanında 
    Murat Kartalkaya
    Murat Kartalkaya Azgın küresel iştah!
    Serap Mumcu
    Serap Mumcu Venedik’in son maskesi: Bezos’un Düğünü, kentin geleceği ve gerçek sahipleri
    Hasan Bülent Kahraman
    Hasan Bülent Kahraman 27 Mayıs 1960 Darbesine Yeni Bakışlar (3)
    Reha Çamuroğlu
    Reha Çamuroğlu Yine mi CHP?
    Turgay Bozoğlu
    Turgay Bozoğlu Zenginliğin illüzyonu 
    Murat Aksoy
    Murat Aksoy Kılıçdaroğlu CHP’yi “devlet”le barıştırmak istiyor olabilir mi?
    Fahri Bakırcı
    Fahri Bakırcı CHP’de parti disiplini üzerine
    Başak Yağmur Eray
    Başak Yağmur Eray Butlan, hırs ve meşruiyet: Bir siyasi müdahale anatomisi
    Bahattin Yücel
    Bahattin Yücel Bölgedeki gelişmeler ve CHP üzerindeki baskı
    Buse Ayazma
    Buse Ayazma Ama kafası nasıl güzel (!)
    Burak Can Çelik
    Burak Can Çelik Hindistan’ın Orta Doğu’daki diplomatik yükselişi
    Tunay Şendal
    Tunay Şendal Muhalefetin ontolojik ve pratik rolü
    Çağatay Arslan
    Çağatay Arslan Yolda olmak: Türkiye’den İsveç’e bisikletin sosyolojisi
    Bilal Sambur
    Bilal Sambur Düşünmek olarak ‘din’
    Bahar Akpınar
    Bahar Akpınar Dante bugün Türkiye’de olsaydı: Cehennem katmanları ve Araf’ta bekleyenler
    Tuğba Arslan
    Tuğba Arslan Yaşar Kemal’in Anadolu sarısı
    Bekir Ağırsoy
    Bekir Ağırsoy Deneme türünün doğuşu - Montaigne'in hikayesi
    Gülseren Aydın
    Gülseren Aydın Bir beyitin gölgesinde
    Devrim Barış Çelik
    Devrim Barış Çelik Genel başkanlık makamı ve siyasal terbiye üzerine
    Betül Özdemir Güran
    Betül Özdemir Güran Olumlama yap senin de olsun
    Tuğba Yıldırım
    Tuğba Yıldırım Büyükada’nın iki yüzü: Huzurun gölgesinde kalabalık
    SON GELİŞMELER
    İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
    İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
    Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
    Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
    MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
    MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
    DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
    DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
    instagram gel gel
    Yeni Arayış
    KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

    Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı