MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat

Teslimiyetin inceliği

ANA SAYFAPSİKOLOJİTeslimiyetin inceliği
Teslimiyetin inceliği

Teslimiyet, sadece ruhu değil bedeni de dinlendiriyor. Hatta bu noktada beden-ruh bütünlüğünün ne kadar derin bir bağ kurduğunu da fark ediyoruz.

20 Eylül, 2025, Cumartesi 00:10
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Beril Esra Atahan
Beril Esra Atahan
yazı içi reklam

Hayatta bazen tüm gücümüzü ortaya koyar, çabalar, planlar yaparız. Ama yine de işlerin istediğimiz gibi gitmediğini görürüz. İşte bu noktada karşımıza çıkan duygu “teslimiyet”tir. Teslimiyet, çoğu insanın zannettiği gibi vazgeçmek, pes etmek ya da boyun eğmek değildir; aksine, var olanı olduğu haliyle kabul edebilme cesaretidir. Kabul etmekle karıştırılan edilgenlik değil, bilinçli bir bırakma halidir.

Psikolojide kabul ve kararlılık terapilerinde (ACT) teslimiyet, kontrol edemediğimiz alanları bırakmak ve enerjimizi gerçekten etkileyebileceğimiz noktalara yönlendirmek anlamına gelir. Bir başka deyişle, kendi sınırlarımızı tanıyıp o sınırlardan doğan gerçek özgürlüğü yaşayabilmektir. Bu yaklaşım, bireyi edilgen yapmaz; tam tersine, daha bilinçli ve huzurlu bir yaşam kapısı açar.

Edebi bir bakışla, teslimiyet bir nehrin akışına kendini bırakmak gibidir. Yüzmeyi bıraktığında boğulacağını sanırsın ama aslında su seni taşır. Bu duygu, insanın kendi sınırlılığını kabul edip, yaşamın büyüklüğüne saygı duymasıdır. Kendini her şeye karşı savunmada tutmak yerine, bazen “bilmiyorum ama göreceğim” diyebilmektir.

Samimi tarafıyla söylemek gerekirse, teslimiyet bazen “Ben elimden geleni yaptım, şimdi hayatın akışına güveniyorum” diyebilmektir. Bu cümle belki çok basit görünür, ama büyük bir iç huzuru getirir. Çünkü sürekli kontrol etmeye çalışmak, insanı yoran en büyük yüklerden biridir. Her şeyi hesaplamaya çalışan zihnimiz, aslında kendi yorgunluğunu üretir.

Bilimsel araştırmalar da bu hissin faydasını gösteriyor: Kabul ve teslimiyet düzeyi yüksek bireylerde stres hormonu kortizolün daha düşük olduğu, travma sonrası iyileşme sürecinin daha sağlıklı ilerlediği görülüyor. Yani teslimiyet, sadece ruhu değil bedeni de dinlendiriyor. Hatta bu noktada beden-ruh bütünlüğünün ne kadar derin bir bağ kurduğunu da fark ediyoruz.

Ve belki de en güzelini Rainer Maria Rilke söylemişti:

“Sabırlı olun; içinizde çözülmemiş her şeye karşı sabırlı. Soruların kendisini sevin… Belki bir gün, farkında olmadan, cevabın içine yaşamış olursunuz.”

Teslimiyet tam da budur: Soruların içinde sabırla kalmak, hayatın cevabı kendi zamanında getireceğine güvenmek.

Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?

Yorum Yazın

yazı altı ebülten
Beril Esra Atahan
    Beril Esra Atahan

    Bizi Takip Edin
    Facebook
    X (Twitter)
    Instagram
    Linkedin
    Mastodon
    Bluesky
    Köşe Yazarları
    Özgür Çoban
    Özgür Çoban İngiltere'den Almanya'ya: Faşizmin yeni kıta yürüyüşü 
    Fatih Öztürk
    Fatih Öztürk Anayasa Mahkemesi kararları geriye yürümez mi?
    Seda Aktaş
    Seda Aktaş Makyaj aynasından yansıyanlar: Makyaj videolarının toplumsal izdüşümleri
    Bilal Sambur
    Bilal Sambur Bedevi kabilecilik, modernlik ve medeniyet
    Beril Esra Atahan
    Beril Esra Atahan Teslimiyetin inceliği
    Hakan Tahmaz
    Hakan Tahmaz CHP’liler için bir seçimlik başarı mı, Türkiye’nin demokratik dönüşüm mü?
    Murat Aksoy
    Murat Aksoy Muhalefet araştırma sonuçlarına başka gözle bakmalı
    Çağatay Arslan
    Çağatay Arslan Şantiyeye dönen Türkiye: Vergiyle adalet mümkün mü?
    Deniz Tarım
    Deniz Tarım Öğretmek ≠ Öğrenmek
    Gülşah Eker
    Gülşah Eker Kentlerin başlangıcı ve Saramago’nun kısırdöngüsü
    Gönen Orhan
    Gönen Orhan Su krizi, belediyeler ve otonom çözüm
    Erdem Bağcı
    Erdem Bağcı FED kararları ve resesyon beklentisi
    Ali Kılıç
    Ali Kılıç Kadın, yaşam, özgürlük: Mahsa’nın yankısı
    Burcu Ağca Karakaya
    Burcu Ağca Karakaya Ergenlikte mantık nereye gider?  
    instagram gel gel
    Yeni Arayış
    KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

    Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı