MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat

Sekülerizm: Tanrı’ya karşı değil, insan onuru için bir tavır

ANA SAYFASİYASETSekülerizm: Tanrı’ya karşı değil, insan onuru için bir tavır
Sekülerizm: Tanrı’ya karşı değil, insan onuru için bir tavır

Seküler bir toplum, değerden yoksun değil; değerlerin tartışıldığı, müzakere edildiği ve birlikte seçildiği bir toplumdur.

20 Nisan, 2025, Pazar 08:23
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Doğu Ergil
Doğu Ergil
yazı içi reklam

Sekülerizm bir ahlâk vizyonu sunar — Tanrı’ya karşı değil, insan için. Vicdan özgürlüğünün korunduğu, hiçbir ideolojinin mutlak hakikat iddiasında bulunmadığı, ahlâkın yukarıdan dayatılmadığı; aksine, akıl, şefkat ve ortak insanlık yoluyla birlikte keşfedildiği bir toplum tahayyül etmemizi ister.

Sekülerizme Dair Yanılgılar

Sekülerizm sıkça ateizmle, hatta daha kötüsü, ilahi olana topyekûn bir reddiyeci tavırla karıştırılır. Oysa bu, bilgiden çok korkuya dayalı bir yanlış okumadır. Sekülerizmin özü, Tanrı’nın varlığını inkâr etmek değildir; inancı zayıflatmaya çalışmak da değildir. Asıl vurgusu, ne kadar derin olursa olsun, inancın kurumsal güç yoluyla dayatılmaması gerektiğidir. Bu bir Tanrı ile kavga değil; Tanrı’nın adını dünyevî hâkimiyet için kullananlara karşı çizilmiş bir sınırdır.

Din: Toplumsal Bir Yapı

İnanç bireysel ve aşkın olabilir; ancak din kaçınılmaz biçimde insan toplumunun bir ürünüdür. Zamanın, kültürün ve otoritenin izlerini taşır. Diğer tüm insan kurumları gibi, din yüce olabilir ama aynı zamanda istismara da açıktır. Tarih boyunca kutsal metinler savaşları, tahakkümü, eşitsizliği ve düşünceyi bastırmayı meşrulaştırmak için kullanılmıştır. Sekülerizm, bu tehlikeye karşı bir yanıt olarak doğar; inançla iktidar arasına bir emniyet şeridi çeker.

Ahlâk Sorusu: Kimin Ahlâkı?

Sekülerizmin en güçlü eleştirilerinden biri şu sorudur: Kimin ahlâkını savunuyoruz? Din, ahlâkı katı dogmalarla tanımladığında, çoğu zaman itiraza, çeşitliliğe ya da etik düşüncenin evrimine pek yer bırakmaz. Bu tür bağlamlarda ahlâk, bir rehberlik aracı olmaktan çıkar; bir kontrol mekanizmasına dönüşür—utandırmak, susturmak ya da dışlamak için kullanılır.

Sekülerizm ahlâkı reddetmez. Aksine, gerçek ahlâkın baskıdan değil vicdandan; buyruktan değil empati ve insanî duyarlılıktan doğması gerektiğini savunur. Kişilerin, başkalarına zarar vermemek koşuluyla, “iyi bir hayat”ın ne olduğu konusunda kendi kararlarını verme hakkını korur.

Özgürlüğü Savunmak: Ruh ve Beden

Sekülerizm, yalnızca dinî değil, insan ruhunu ve bedenini tahakküm altına almaya çalışan her türlü ideolojiyle hesaplaşır. Zorla örtünmeden üreme haklarının kısıtlanmasına, sansürden düşüncenin denetlenmesine kadar; dinin devlet gücüyle birleştiği her yerde insan özgürlüğü ağır tehdit altına girer.

Seküler bir toplum, değerden yoksun değil; değerlerin tartışıldığı, müzakere edildiği ve birlikte seçildiği bir toplumdur. İnancın özgürce yaşanabileceği bir alan açar—cezalandırılma korkusu ya da ayrıcalık vaadi olmaksızın. Talep ettiği şey, dinin yokluğu değil; özgürlüğün varlığıdır.

Sekülerizmin Ahlâkî Vizyonu

Sonuç olarak, sekülerizm bir ahlâk vizyonu sunar—Tanrı’ya karşı değil, insan için. Vicdan özgürlüğünün korunduğu, hiçbir ideolojinin mutlak hakikat iddiasında bulunmadığı, ahlâkın yukarıdan dayatılmadığı; aksine, akıl, şefkat ve ortak insanlık yoluyla birlikte keşfedildiği bir toplum tahayyül etmemizi ister.

Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?
SekülerizmDinAhlak

Yorumlar

yorum avatar

Hocam harikasın seninle gurur duyuyorum iyi ki varsın iyi ki varsın harika bir yazı yazmışsın süpersin

Süleyman Vural

28-06-2025 23:34

Yorum Yazın

yazı altı ebülten
Doğu Ergil
Doğu Ergil

Bizi Takip Edin
Facebook
X (Twitter)
Instagram
Linkedin
Mastodon
Bluesky
Köşe Yazarları
Sema Erder
Sema Erder Yolsuzluktan isyana: Devlet-Toplum ilişkilerinde meşruiyetin sorgulanması*
Eser Karakaş
Eser Karakaş Voleybol, basketbol, futbol, Ali Koç, liyakat, rekabet
Korhan Gümüş
Korhan Gümüş 6-7 Eylül Sergisi’ne yapılan saldırı kendisini nasıl deşifre etti?
Akın Özçer
Akın Özçer Yanlışta ısrar
Yüksel Işık
Yüksel Işık 12 Eylül’ü yenersek, geleceği kazanırız
Murat Kartalkaya
Murat Kartalkaya Beleş darının güvercini çok olur!
Çağhan Uyar
Çağhan Uyar Kemal Bey’e açık mektup
Bahattin Yücel
Bahattin Yücel Düyunu Umumiye ve Reji Deneyi
Reha Çamuroğlu
Reha Çamuroğlu Değişen savaşlar, değişen insanlar
Murat Aksoy
Murat Aksoy İhtiyaç olan tek şey: Samimi bir görüşme
Fahri Bakırcı
Fahri Bakırcı  “Bilimci” ve “Yiyimci” Makyavelizm üzerine (3)
Tunay Şendal
Tunay Şendal Karşı-Devrimci hafızanın intikamcı tarih anlatısı
Mustafa Ergen
Mustafa Ergen Yeni Aracılar Çağı: Reklamdan akademiye, Agentic Web ve ArXiv’in yükselişi
Herkül Millas
Herkül Millas Milli açıklamaların yetersizliği
Deniz Nas
Deniz Nas Dönüşen CHP, sol popülizm ve Özgür Özel
Bilal Sambur
Bilal Sambur Hakimiyet saplantısı, hassasiyet değildir
Semih Çoban
Semih Çoban Bir öğle arası: Stephansplatz’da 20 dakika
Aydan Bakan
Aydan Bakan Pijamalı balon
instagram gel gel
Yeni Arayış
KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı