MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat

Sanal başarı hikayesi yaratma çabası

ANA SAYFASİYASETSanal başarı hikayesi yaratma çabası
Sanal başarı hikayesi yaratma çabası

Hepimizin yüreklerini dağlayan, Kartalkaya’daki otel yangınının birinci dereceden sorumlusu Bakan Ersoy’du. Kendisini ve yakın mesai arkadaşlarını yargıdan uzak tutmak amacıyla yoğun çaba harcadığı gözlerden kaçmıyor.  İçişleri Bakanının 10 gün içinde gerçek sorumluların ortaya çıkarılacağını, söylemesinin ardından 40 günü aşkın süre geçti. Bu korkunç yangının sorumlularının, birden fazla yurttaşımızın taksirle ölümlerine sebebiyet vermekten yargılanmaları, zamana bırakılıyor. Kısaca; dosya küllendiriliyor. 

09 Mart, 2025, Pazar 06:25
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Bahattin Yücel
Bahattin Yücel
yazı içi reklam

Asıl sorun bu rakamlar da değil. Bir ülkenin turizm alanında en yetkili kurumunun, gerçekleri kendi kamuoyumuzdan gizlemesi. Daha ilerisi sanal bir başarı hikayesine sığınarak, yangındaki sorumluluğun unutturulmak istenildiği izlenimi uyandırması.

Hepimizin yüreklerini dağlayan, Kartalkaya’daki otel yangınının birinci dereceden sorumlusu Bakan Ersoy’du. Kendisini ve yakın mesai arkadaşlarını yargıdan uzak tutmak amacıyla yoğun çaba harcadığı gözlerden kaçmıyor. 

İçişleri Bakanının 10 gün içinde gerçek sorumluların ortaya çıkarılacağını, söylemesinin ardından 40 günü aşkın süre geçti. Bu korkunç yangının sorumlularının, birden fazla yurttaşımızın taksirle ölümlerine sebebiyet vermekten yargılanmaları, zamana bırakılıyor. Kısaca; dosya küllendiriliyor. 

Oysa Sn. Bakan hedef pazar ülkelerde; bu yangının günlerce en fazla izlenen haber olduğunu fark etmemiş olmalı ki, önümüzdeki sezona ilişkin iyimserliğini koruyor. Geçmişteki pazarlama işlevlerini çoktan yitirmiş, yurtdışı fuarlarda varsayımlarını sürdürüyor.

Yangından sonraki ilk açıklama, Dünya Ekonomisindeki gelişmelerin etkisiyle,  ekonomisi daralma sinyalleri veren Almanya’da -Berlin’deki ITB Fuarında- yapıldı. Gerçeklerden hayli uzaktı. Ersoy; geride bıraktığımız 2024 yılında, Türkiye’ye yurtdışından 62,3 milyon ziyaretçinin geldiğini, ülkemizde 61,1 milyar dolar döviz harcadıklarını açıkladı. Önümüzdeki 2025 yılına ilişkin beklentilerini; 65 milyon ziyaretçi ve 64 milyar dolar döviz geliri olarak ilan etti. İlk bakışta bu rakamlar çarpıcı gelebilir. Örneğin geçtiğimiz yıl kişi başına gerçekleşen harcama; 980.-$. Bu sezon için beklenti ise yaklaşık 985.- $. Ancak bu rakamlar bile İspanya ve komşumuz Yunanistan’ın hala gerisinde kaldığımızı gösteriyor.

Asıl sorun bu rakamlar da değil.

Bir ülkenin turizm alanında en yetkili kurumunun, gerçekleri kendi kamuoyumuzdan gizlemesi. Daha ilerisi sanal bir başarı hikayesine sığınarak, yangındaki sorumluluğun unutturulmak istenildiği izlenimi uyandırması.

TÜİK’in açıkladığı 2023 yılı sınır giriş-çıkış verilerine bakıldığında; giriş yapan 57 milyon 77 bin ziyaretçinin, %13,5 ‘ini T.C Yurttaşları oluşturdular.

Bakanlığın Türkiye’nin sınır kapılarından giriş-çıkış yapan, herkesi turist olarak tanımlaması, Dünya Turizm Örgütünün -WTO- kriterlerine de uymuyor. Örneğin yurtdışında çalışma amaçlı  yaşayan, T.C Yurttaşlarının turist sayılmaları. TÜİK’in açıkladığı 2023 yılı sınır giriş-çıkış verilerine  bakıldığında; giriş yapan 57 milyon 77 bin ziyaretçinin, % 13,5'ini T.C Yurttaşları oluşturdular. 2024 yılı ziyaretçi dağılımları henüz açıklanmadı. Ancak aynı oranın korunması halinde, Bakanlığın  turist olarak açıkladığı ziyaretçiler arasında yer alan,  yaklaşık 8,4 milyon kişiyi yurttaşlarımız oluşturuyorlar. Üstelik yurtdışından ülkeye gelenlerin, bire bir anket yöntemiyle belirlenen döviz harcamalarını doğrulama olanağı da yok.

Buraya kadar anlattıklarımızı bir kenara bırakalım.

Bakan Ersoy’un büyük beklentilerle kuruluşuna öncülük ettiği, Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı -TGA- nın sektörden sağladığı gelir incelediğinde, geçtiğimiz günlerde Berlin’deki açıklamada verilen turist/ziyaretçi sayıları doğrulanamıyor.

TGA’ nın kuruluş yasasında belirlenen, belgeli kuruluşlardan alınan konaklama harcı, 2024 yılında 4,5 Milyar lirayı geçemedi.

Son dönemde CHP’li Başkanların yönettikleri, belediyelerin gelirlerini azaltmak amacıyla  turizm amaçlı işletme belgelerini düzenleme yetkisi, Bakanlığa verildiğini de not edelim. Uygulama ile Otel, Motel, Tatil Köyleri ve kısa süreli turizm amaçlı ev kiralayan işletmeler,Bakanlığın denetimine alındı. Ülkedeki turizm amaçlı işletmelerin tümünün, ciroları üzerinden belirlenen oranlarda, TGA’ya kaynak aktarmaları sağlandı. Düzenlemeye göre en yüksek oran konaklayanlara uygulanıyor. -Kişi/gün başına ödenen ücretin yüzde ikisi -

TGA’nın 2024 yılında tahsil edildiğini açıkladığı miktarın, ABD doları cinsinden karşılığı, ortalama kur üzerinden, -1$=32,51 Lira- 6 Milyar 925 Milyon dolarda kalıyor. Hava Taşımacılığı, Türkiye’de verilen yer hizmetleri ve alışveriş harcamalarını zorladığımızda bile turizm gelirlerinin,  Sn. Ersoy’un  açıkladığı rakamlara ulaşması çok ama çok zor.

  • Anlaşılmayan bir dilden barış aşamasına Anlaşılmayan bir dilden barış aşamasına
Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?
BoluKartalkaya Kayak MerkeziAhşap OtelYangınDünya Turizm ÖrgütüWTO

Yorum Yazın

yazı altı ebülten
Bahattin Yücel
    Bahattin Yücel

    Bizi Takip Edin
    Facebook
    X (Twitter)
    Instagram
    Linkedin
    Mastodon
    Bluesky
    Köşe Yazarları
    Sema Erder
    Sema Erder Yolsuzluktan isyana: Devlet-Toplum ilişkilerinde meşruiyetin sorgulanması*
    Eser Karakaş
    Eser Karakaş Voleybol, basketbol, futbol, Ali Koç, liyakat, rekabet
    Korhan Gümüş
    Korhan Gümüş 6-7 Eylül Sergisi’ne yapılan saldırı kendisini nasıl deşifre etti?
    Akın Özçer
    Akın Özçer Yanlışta ısrar
    Yüksel Işık
    Yüksel Işık 12 Eylül’ü yenersek, geleceği kazanırız
    Murat Kartalkaya
    Murat Kartalkaya Beleş darının güvercini çok olur!
    Çağhan Uyar
    Çağhan Uyar Kemal Bey’e açık mektup
    Bahattin Yücel
    Bahattin Yücel Düyunu Umumiye ve Reji Deneyi
    Reha Çamuroğlu
    Reha Çamuroğlu Değişen savaşlar, değişen insanlar
    Murat Aksoy
    Murat Aksoy İhtiyaç olan tek şey: Samimi bir görüşme
    Fahri Bakırcı
    Fahri Bakırcı  “Bilimci” ve “Yiyimci” Makyavelizm üzerine (3)
    Tunay Şendal
    Tunay Şendal Karşı-Devrimci hafızanın intikamcı tarih anlatısı
    Mustafa Ergen
    Mustafa Ergen Yeni Aracılar Çağı: Reklamdan akademiye, Agentic Web ve ArXiv’in yükselişi
    Herkül Millas
    Herkül Millas Milli açıklamaların yetersizliği
    Deniz Nas
    Deniz Nas Dönüşen CHP, sol popülizm ve Özgür Özel
    Bilal Sambur
    Bilal Sambur Hakimiyet saplantısı, hassasiyet değildir
    Semih Çoban
    Semih Çoban Bir öğle arası: Stephansplatz’da 20 dakika
    Aydan Bakan
    Aydan Bakan Pijamalı balon
    instagram gel gel
    Yeni Arayış
    KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

    Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı