MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • GÜNDEM
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat
estheteclinic haber üstü reklam

Kürt meselesi karşısında Türk toplumu

Ana SayfaSi̇yasetKürt meselesi karşısında Türk toplumu
Kürt meselesi karşısında Türk toplumu

Kürt meselesi karşısında Türk toplumu

24 Mart, 2024, Pazar 21:35
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Kürt sorununda toplumsal duyarsızlık dozundaki artış, bedeli demokrasiye çıkacak bir durumdur. Bir yandan bu sorunu bastırmak için alınacak anti-demokratik tedbirler toplum tarafından bu çerçevede doğal kılınıp içselleştirilmesine, güvenlik merkezli bir sandık demokrasisi yerleşik hale gelmesine, sorunun muhtemel çözümü için en önemli unsurlardan olan toplumsal destek, meşruiyet yara almasına işaret eder.Türk toplumda Kürt meselesi karşısında genel tür duyarsızlık olduğunu söylenebilir. Bu duyarsızlığın üç farklı tezahürü vardır. İlki, bu sorunu bölücü terör, taşıyıcılarını bölücü terörist olarak tanımlayan bir milliyetçi dalgada vücut bulur. Bu dalga, özü muhafazakar olmak birlikte, muhalif alana da yayılır ve ana dokuyu oluşturur. İkincisi, insansız, aktörsüz, hatta talepsiz Kürt sorunu tasavvuruyla ortaya çıkar. Bu tasavvura göre, ortada bir sorun olmakla birlikte, bu bölgenin geri kalmışlığının bir ürünüdür. Hizmet götürmekle, kalkınma hamleleriyle, kötü uygulamaları son verecek bir miktar demokratikleşmeyle çözülebilir bir meseledir. Üçüncüsü, Kürt sorunu bir payanda olarak tanımlar. Soruna değil, sonucu olan siyasi davranış ve girdilere endekslidir. Söz konusu olan, Kürt oylarını, Kürt partilerinin oylarını seçim kazanmak-kaybetmek hesapları bakımından anlamlı bulan, Kürt meselesini bu lojistik çerçevede tanımlayan, soruna temas etmekten uzak durmayı tercih eden bir tutumdur. Türkiye Kürt sorunu etrafındaki algı, zihni-siyasi hareketlilik bu üç tezahür etrafında, daha doğrusu onların koyduğu sınırlar çerçevesinde değerlendirilebilir.Bu algı ve hareketlilik konusunda neredeyiz?Kürt meselesinin son 10 yılda gerek ülkedeki hakim toplumsal-siyasal algıda gerek siyasi aktörlerin söylem üretiminde öne çıktığı ve belirleyici bir rol oynamaya başladığı muhakkaktır.Bir taraftan ülkenin gidişi ile Kürt meselesinin seyri arasında bir etkileşim ve paralellik oluşmaktaydı. Muhalif kanatta, sorun ve çözümü demokratik gelişmenin kaldıracı olarak görülürken, diğer tarafta bu mesele özgürlük-güvenlik tartısında ağırlığın ikinci kefeye kaymasını doğrulayan ve açıklayan unsur oldu. 2019 Yerel yönetim seçimlerinden Kürt partilerinin seçilmiş tüm belediye başkanlarının görevlerinden alınarak yerlerine devlet görevlisi kayyumların atanması, demokratik ve temsil ilkelerin güvenlik gerekçesiyle yerle bir edilmesi bu bakımdan açık ve baskın örnektir.   
Kürt oylarının ya da Kürt partilerine akan oyların seçimleri kazandıracak ya da kaybettirecek bir güce sahip olduğu kanısı arttı. Siyasette Kürt oyu, Kürt hareketi belirleyici olarak görülmeye başlandı. Bu durum, müspet veya menfi siyasi davranışlarda önemli bir yer işgal etti.

SİYASETTE KÜRT OYU BELİRLEYİCİ GÖRÜLMEYE BAŞLANDI

Diğer taraftan, Kürt siyasi temsili ülke içi siyasi yarışmalar ve denklemde, yönlendirici, belirleyici bir güç haline dönüşme eğilimi gösterdi. 2013’ten itibaren Kürt hareketi genel anlamda bölge siyasetinden Türkiye siyasetine geçerken, Kürt siyasi aktörleri ve partileri oy oranını kayda değer bir şekilde arttırdılar. Kürt siyasi partilerinin oy oranları yüzde 5-6’lık dilimi geçerek yüzde 10-13 arası bir yere oturdu. 2015 seçimlerinde HDP yüzde 10’luk ülke barajını geçen ilk Kürt partisi oldu. Kürt meselesi ve ona bağlı Kürt seçmen davranışı ittifaklarda, siyasi yarışmalarda belirleyici unsur olmaya başladığı gibi, Türkiye genelinde seçmenin gözünde Kürt siyasi aktörlerini siyasi bakımdan görünür kıldı. Görünür kılmakla kalmadı, ittifaklar bakımdan anlamlı hale getirdi. Kürt oylarının ya da Kürt partilerine akan oyların seçimleri kazandıracak ya da kaybettirecek bir güce sahip olduğu kanısı arttı. Siyasette Kürt oyu, Kürt hareketi belirleyici olarak görülmeye başlandı. Bu durum, müspet veya menfi siyasi davranışlarda önemli bir yer işgal etti.2023 genel seçimleri ve cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesine kadar, Kürt soruna dair genel imaj böyle şekilleniyordu. 2023 seçimlerinin bu bakımdan bir kırılma oluşturduğu söylenebilir.Şöyle:HDP’nin ve Kürt seçmeninin desteklediği muhalefet iki seçimde de mağlup olunca, HDP ve seçmenine atfedilen güç karşılıksız çıktı, Ayrıca HDP’nin, gördüğü baskılara ve mağdur konumuna rağmen güçlü olduğu bölgelerde bile oy kaybı yaşaması bu durumu pekiştirdi. Sonuç olarak 2023 seçimleri, toplumdaki siyasi algıda Kürt meselesinin oyun belirleme gücü ve özgül ağırlığıyla ilgili olumsuz bir etki yaptı. Muhalif algıda demokrasi ve Kürt meselesi arasındaki kurulan doğru orantı ve değişimin Kürt desteğiyle olacağı fikri kısmen geriledi, siyasi iktidarın gücünü tahkim etmesinde kullandığı anti-Kürt argümanlar zihinlerde öne çıktı, Kürt sorunu bu anlamda taşıyıcılıktan uzaklaşmasa ortalama bir muhalif gözünde sıradanlaşma ihtimaliyle karşılaştı.Bu işin sadece bir yönü. 
2023’ün zihinlere işlediği diğer fikir, Türkiye’de muhalefeti ve iktidarıyla Kürt hareketi temsilcilerinin olmadığı bir siyasi alanın oluşabileceği, siyasi istikrarın bu istikamette de sağlanabileceğidir. Bu, genel seçim öncesi en azından muhalif kesimlerdeki kanının tam aksidir. 

KÜRT HAREKETİ TEMSİLCİLERİNİ DIŞARIDA TUTAN İSTİKRAR ARAYIŞI

2023’ün zihinlere işlediği diğer fikir, Türkiye’de muhalefeti ve iktidarıyla Kürt hareketi temsilcilerinin olmadığı bir siyasi alanın oluşabileceği, siyasi istikrarın bu istikamette de sağlanabileceğidir. Bu, genel seçim öncesi en azından muhalif kesimlerdeki kanının tam aksidir. Bu tablo yazının girişinde altı çizilen duyarsızlık haliyle uygun görünü kazanmaktadır. Kürt sorununda toplumsal duyarsızlık dozundaki artış, bedeli demokrasiye çıkacak bir durumdur. Bir yandan bu sorunu bastırmak için alınacak anti-demokratik tedbirler toplum tarafından bu çerçevede doğal kılınıp içselleştirilmesine, güvenlik merkezli bir sandık demokrasisi yerleşik hale gelmesine, sorunun muhtemel çözümü için en önemli unsurlardan olan toplumsal destek, meşruiyet yara almasına işaret eder. 2024 yerel yönetim seçimleri sonuçları ve sonrasıyla bu bakımdan özel bir önem taşıyor. DEM Parti’nin göstereceği performans oluşan bu iklim üzerinde olumlu ya da olumsuz bir etkide bulanacaktır. Diğer taraftan Güney Doğu’da kazanacağı belediyelere kayyum atanması ihtimali otoriten uygulamalar kadar, bunun toplum tarafından tabi görülmesi halini besleyecektir.Durumu hafife almamak gerekir. 
Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?

Yorum Yazın

e-bülten sağ blok
Yeni Arayış
    Yeni Arayış

    Bizi Takip Edin
    Facebook
    X (Twitter)
    Instagram
    Linkedin
    Mastodon
    Bluesky
    Köşe Yazarları
    Hasan Bülent Kahraman
    Hasan Bülent Kahraman 27 Mayıs 1960 Darbesine Yeni Bakışlar (1)
    Eser Karakaş
    Eser Karakaş Erdoğan’ın uğradığı en büyük hezimet
    Adnan Ekinci
    Adnan Ekinci Anayasa Günlüğü - İlk Gün
    Yüksel Işık
    Yüksel Işık Ey CHP: Titre ve Kendine Dön
    Tuğba Muslu
    Tuğba Muslu Düşünmeyen nesiller projesi
    Murat Kartalkaya
    Murat Kartalkaya Beyaz Saray’da aşk başkadır!
    Osman Erden
    Osman Erden “Führer’e İtaat”
    Murat Aksoy
    Murat Aksoy Şirin: Bu kitabı alamayacak babalara ücretsiz ulaştırmak istiyorum
    Bahattin Yücel
    Bahattin Yücel İsrail-İran ve Ortadoğu
    Burak Can Çelik
    Burak Can Çelik İsrail-İran geriliminde yeni perde: Son gelişmeler ve bölgesel yansımalar
    Tunay Şendal
    Tunay Şendal İsrail-İran Savaşı’nın dinamikleri ve Türkiye
    Mehmet Hasgüler
    Mehmet Hasgüler Bir AİHM kararı: Kara haber mi müjde mi?
    Gülseren Aydın
    Gülseren Aydın Meltem Arıkan oyunlarına feminist bakış
    Ali Kılıç
    Ali Kılıç BOP tıkır tıkır işliyor: Sessiz kartlar, derin hesaplar
    Hakan Şahin
    Hakan Şahin İsrail’in İran Saldırısı Türkiye’ye Neler Söylüyor?
    Korhan Gümüş
    Korhan Gümüş Yetimhane dünyanın en ilginç mimari koruma projelerinden biri olabilir
    Turgay Bozoğlu
    Turgay Bozoğlu Nükleer gölge ve ekonomik fırtına: Yeni bir krize hazır mıyız?
    Çağatay Arslan
    Çağatay Arslan Bir dostu ölü götürmek
    Bahar Akpınar
    Bahar Akpınar Penelope’nin örgüsünden bugünün kadınlarına: Oyalanmanın, hatırlamanın ve direnmenin ritmi
    Bekir Ağırsoy
    Bekir Ağırsoy 1988-89 En Güzel Futbol Sezonu(muz) (2): Başka türlü bir şey
    SON GELİŞMELER
    İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
    İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
    Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
    Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
    MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
    MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
    DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
    DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
    instagram gel gel
    tanpınar haber altı
    Yeni Arayış
    KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

    Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı