MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat

Kızıldeniz’de perde arkası güç kayması: Çin ve Rusya Batı’ya meydan okuyor

ANA SAYFADIŞ POLİTİKAKızıldeniz’de perde arkası güç kayması: Çin ve Rusya Batı’ya meydan okuyor
Kızıldeniz’de perde arkası güç kayması: Çin ve Rusya Batı’ya meydan okuyor

Batı ülkeleri Husi saldırılarına karşı hızla tepki göstermeye çalışırken, Çin ve Rusya farklı bir tavır sergiledi. BM Güvenlik Konseyi’nde Husi saldırılarının kınanmasına yönelik karar tasarısında her iki ülke çekimser kaldı.

23 Ağustos, 2025, Cumartesi 04:52
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Burak Can Çelik
Burak Can Çelik
yazı içi reklam

Çin savaş gemilerinin Kızıldeniz’de görünmesi ve Rusya’nın Sudan’da üs planları, Ortadoğu jeopolitiğinde yeni bir dönüm noktasına işaret ediyor. Bir zamanlar ABD’nin “arka bahçesi” sayılan bu bölge, artık çok kutuplu rekabetin merkezinde. Bu gelişmeler Türk medyasında yeterince gündeme gelmese de, aslında enerji güvenliğinden askeri dengelere, diplomasiden küresel ticaret akışına kadar birçok alanda etkileri olacak.

Mart 2025’te Umman Körfezi’nde gerçekleştirilen ortak deniz tatbikatları sırasında Çin ve İran savaş gemileri yan yana seyretti. Ancak asıl dikkat çekici gelişme birkaç ay sonra Kızıldeniz’de yaşandı: Temmuz 2025’in başlarında bir Çin savaş gemisinin, bölgede devriye gezen Alman keşif uçağına lazer tuttuğu ve uçağın görevini yarıda bırakmak zorunda kaldığı iddia edildi. Türk medyasında neredeyse hiç yer almayan bu olay, Ortadoğu sularında yeni bir çok kutuplu düzenin işaret fişeği gibiydi: Artık aynı sularda farklı güçler, farklı kurallarla ve giderek farklı tehdit algılarıyla devriye geziyor. Çin ve Rusya’nın bölgedeki askeri varlığını artırma yönündeki hamleleri sessizce ilerliyor, fakat küresel güvenlik açısından çok geniş yankıları olacak bir sürecin habercisi.

Arka Plan: Ortadoğu Sularında Yeni Oyuncular
Mart 2025’te Çin donanması, İran ve Rusya ile birlikte beşinci kez düzenlenen Güvenlik Kuşağı tatbikatlarına katıldı. Resmi olarak korsanlıkla mücadele ve arama-kurtarma odaklı bu tatbikatlar, Pekin’in Ortadoğu denizlerinde güç projeksiyonu yapma niyetini ortaya koydu. Bundan yalnızca dört ay sonra yaşanan Kızıldeniz olayı ise, Çin’in bölgedeki askeri varlığını tesadüfi bir provokasyon değil, Rusya ve İran’la koordineli baskı stratejisinin parçası olarak kullandığını gösterdi. Aynı hafta Yemen’deki İran destekli Husiler, Kızıldeniz’de ticari gemilere yönelik saldırılarını büyük ölçüde artırarak Batı’nın bölgedeki deniz üstünlüğüne meydan okudu. Bu saldırılar rastgele korsanlık değil, Batı gemilerinin artık bu sularda dokunulmaz olmadığını göstermek üzere kurgulanmış operasyonlardı.

Batı ülkeleri Husi saldırılarına karşı hızla tepki göstermeye çalışırken, Çin ve Rusya farklı bir tavır sergiledi. BM Güvenlik Konseyi’nde Husi saldırılarının kınanmasına yönelik karar tasarısında her iki ülke çekimser kaldı. Böylece Batı’nın ortak tepki verme kapasitesi zayıflatıldı. Çin’in “yanlış yorumlama” uyarısı, aslında Husilere örtülü bir kalkan sağlarken Batı’nın caydırıcılığını da zedeledi. Bu tablo, Çin ve Rusya’nın İran’ın bölgesel ajandasıyla örtük biçimde uyumlandığını, siyasi ve askeri düzeyde örtülü bir ortaklık geliştirdiğini gözler önüne seriyor.

Öte yandan Rusya, bölgedeki varlığını daha kalıcı hale getirme peşinde. Şubat 2025’te Sudan hükümeti, Kızıldeniz kıyısında Rusya’ya deniz üssü kurma izni veren anlaşmayı sessizce yeniden gündeme aldı. Bu üs gerçekleşirse, ABD ve Çin’in Cibuti’deki askeri varlıklarının yanına Rusya da kendi kalıcı noktasını eklemiş olacak. Kızıldeniz kıyısındaki Sudan limanı, Süveyş Kanalı’nı Hint Okyanusu’na bağlayan güzergâh üzerinde bulunuyor ve dünya ticaretinin yaklaşık %12’si bu hattı kullanıyor. Buraya konuşlanacak bir Rus üssü, Moskova’ya Batı donanma hareketlerini izleme, gerekirse ticaret akışını sekteye uğratma ve Doğu Akdeniz’den Kızıldeniz’e uzanan stratejik bir etki alanı kurma imkânı verecek.

Neden Önemli? Bölgeye ve Dünyaya Yansımaları

* Enerji ve Ticaret Güvenliği: Kızıldeniz, Avrupa, Asya ve Ortadoğu arasındaki enerji ve ticaretin en kritik boğazlarından biri. Burada süregelen çatışmalar ve büyük güç rekabeti, küresel petrol ve ticaret akışını riske atıyor. Husilerin saldırıları nedeniyle 2023’te bazı şirketler gemilerini Afrika çevresinden dolaştırmak zorunda kalmış, bu da maliyetleri artırmıştı. Yeni bir tırmanma, hidrokarbon fiyatlarını küresel ölçekte yükseltebilir. Türkiye dahil birçok ülkenin ticaret güvenliği doğrudan etkilenebilir.

* Batı’nın Üstünlüğünün Aşınması: On yıllar boyunca Batı donanmaları Ortadoğu sularının güvenliğini büyük ölçüde garanti etmişti. Bugün ise Çin ve Rusya’nın doğrudan askeri varlığı, bu üstünlüğü aşındırıyor. Batı hem İran destekli vekil saldırılarla hem de Çin-Rusya’nın karmaşık karşı hamleleriyle iki cephede zorlanıyor. Bu da daha kalabalık, gergin ve her an kazalara açık bir deniz ortamı yaratıyor.

* Büyük Güç Rekabeti: Çin ve Rusya’nın bölgedeki hamleleri, küresel güç mücadelesinin yeni bir boyuta taşındığını gösteriyor. Pekin, yerel aktörlerle sessiz anlaşmalar yaparak ticaret güvenliğini garanti altına alırken; Moskova, üs anlaşmaları ve BM’deki diplomatik hamlelerle kendini kalıcı bir oyuncu haline getiriyor. İki ülkenin bu örtük koordinasyonu, Batı’nın manevra alanını daraltıyor. Körfez ülkeleri gibi bölgesel aktörler de bu yeni tabloda Batı ile çalışırken Çin’e de kapı aralıyor, böylece çok kutuplu bir denge siyaseti güdüyor.

Sonuç

Çin savaş gemilerinin Kızıldeniz’de görünmesi ve Rusya’nın Sudan’da üs planları, Ortadoğu jeopolitiğinde yeni bir dönüm noktasına işaret ediyor. Bir zamanlar ABD’nin “arka bahçesi” sayılan bu bölge, artık çok kutuplu rekabetin merkezinde. Bu gelişmeler Türk medyasında yeterince gündeme gelmese de, aslında enerji güvenliğinden askeri dengelere, diplomasiden küresel ticaret akışına kadar birçok alanda etkileri olacak. Bugünün sessiz deniz tatbikatları ve üs anlaşmaları, önümüzdeki yıllarda Ankara’dan Washington’a, Pekin’den Körfez’e kadar geniş bir coğrafyada yeni stratejik sonuçlar doğuracak.

Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?

Yorum Yazın

yazı altı ebülten
Burak Can Çelik
    Burak Can Çelik

    Bizi Takip Edin
    Facebook
    X (Twitter)
    Instagram
    Linkedin
    Mastodon
    Bluesky
    Köşe Yazarları
    Hakan Şahin
    Hakan Şahin Hukuk fakültesi mezunlarının Sisifos kayası: Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı (HMGS)
    Kübra Evliyaoğlu
    Kübra Evliyaoğlu Müzevir
    Armağan Öztürk
    Armağan Öztürk CHP’nin yalnızlığı
    Murat Aksoy
    Murat Aksoy CHP Merkez Parti mi? (2)
    Hakan Tahmaz
    Hakan Tahmaz TBMM Komisyonu Öcalan’ı da dinlemeli
    Erol Katırcıoğlu
    Erol Katırcıoğlu Devletin sahipleri ve DEM Parti!
    Bilgehan Uçak
    Bilgehan Uçak Yunan resmi (3)
    Akın Özçer
    Akın Özçer Ekonomide akıldışılık sona erdi mi?
    Yüksel Işık
    Yüksel Işık Türkiye’yi Aşık Veysel üzerinden okumak
    Eser Karakaş
    Eser Karakaş Enflasyon, bir temel hak olan mülkiyet hakkının ihlali ve öneriler
    Çağhan Uyar
    Çağhan Uyar Rekabetçi Otoriterlikten Çıplak Otoriterliğe
    Murat Kartalkaya
    Murat Kartalkaya Enflasyon! Yan yattı, çamura battı
    instagram gel gel
    Yeni Arayış
    KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

    Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı