MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • GÜNDEM
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat

Hakan Fidan: "Kıbrıs’ta iki devletli bir çözüm içerisinde artık adanın yoluna devam etmesi gerekiyor"

Ana SayfaGündemHakan Fidan: "Kıbrıs’ta iki devletli bir çözüm içerisinde artık adanın yoluna devam etmesi gerekiyor"
Hakan Fidan: "Kıbrıs’ta iki devletli bir çözüm içerisinde artık adanın yoluna devam etmesi gerekiyor"

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile görüştü.

09 Ocak, 2025, Perşembe 12:26
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Yeni Arayış
Yeni Arayış

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile görüştü. Görüşmenin ardından KKTC Cumhurbaşkanı Tatar ve Dışişleri Bakanı Fidan ortak basın toplantısı düzenledi.

Bakan Fidan yaptığı açıklamada "Yunanistan’ın, Türkiye’nin, KKTC’nin, Rum kesiminin hep beraber bir araya gelerek daha iyi bir geleceğe bölgemizde inşa etmemiz mümkün" ifadelerini kullandı. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Ersin Tatar da "Çözüme ulaşılıncaya kadar iki devletin işbirliği ile çeşitli konularda çalışmalar yürütmekteyiz" dedi. 

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan iki gün sürecek resmi ziyaretleri çerçevesinde ilk olarak KKTC Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu’nu ziyaret etti. Fidan bu ziyaretinden sonra KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile ortak basın toplantısı düzenledi.

Türkiye'nin KKTC'ye desteğinin devam edeceğini vurgulayan Bakan Fidan yaptığı açıklamada şunları söyledi:  "Kıbrıs Türk’ünün son 50 yıldır maruz kaldığı izolasyon biliyorsunuz neredeyse sessiz bir insanlık suçu haline dönüşmüş durumda. Dünyanın gözü önünde cerayan eden bu insanlık suçunun maalesef sessiz ortakları var ve bir çoğu bunu ya bilerek ya da bilmeyerek icra ediyorlar. Biz Türkiye Cumhuriyeti olarak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin maruz kaldığı bu izolasyondan en az şekilde etkilenmesi için elimizden gelen bütün gayreti gösteriyoruz. Bundan sonra da göstermeye devam edeceğiz. Bütün kurumlarımızla, Bakanlıklarımızla, şirketlerimizle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’yle her türlü alanda tarım, ekonomi, ulaştırma, enerji, telekomünikasyon başta olmak üzere işbirliğini artırmaya devam edeceğiz. Bu konuda en ufak bir tereddütümüz yok. 

"Kıbrıs’ta iki devletli bir çözüm içerisinde artık adanın yoluna devam etmesi gerekiyor"

Son 50 yılda adada bir gerçeklik oluşmuş durumda. Bu gerçeklik Kıbrıs’ta 2 ayrı toplumun 2 ayrı kesimde birbirinden ayrı kendilerini yöneterek bugüne kadar gelmesini sağlamıştır. Bu gerçekliğin artık bir hukuksallığa bürünerek 2 devletli bir çözümle Kıbrıs’ın yoluna devam etmesi gerekiyor. Var olan gerçekliği göz ardı ederek 50 yıl önceki statükoyu bugün bile kendilerinin kabul etmediği bir çözüm formulü ile masaya getirip buradan Kıbrıs sorununa çözüm üretmeye çalışmak gerçekten beyhude zaman harcamaktır. Bunu konuştuğumuz muhatapların kendileri de biliyorlar. 2 devletli çözüm dışında adadaki Türk varlığının statüsünün tescil edilmesi, bağımsızlığının tescil edilmesi dışında başka bir seçenek olmadığını herkes görüyor. Diğer çözüm yolları gerçekten büyük bir samimiyetle denendi. Hayata geçirilmeye çalışıldı. Ama hiçbir yere gidilemedi. Bu süreç içerisinde de yeni bir gerçeklik oluştu. Hayat devam ediyor. Çocuklar büyüyorlar, ekonomi gelişiyor hayat kendi yolunu akıp buluyor. Bu gerçeklik içerisinde bizim hali hazırda gerçeklikle bağdaşmayan zorlama bir yöntemi hayata geçirmeye çalışmamız hem uluslararası sistem açısından, uluslararası hukuk açısından iyi bir husus değil.

Burada Kıbrıs’a baktığımızda Allah vergisi cennetten bir ada olarak Kıbrıs’ta iki devletli çözümün vuku bulması akabinde buranın her türlü şekilde büyük bir kalkınma hamlesi içerisinde olacağı kesindir. Birbirine güvenen birbirinin egemenliğine sınırına güvenliğine saygı duyan adada bulunan iki devletin geliştireceği çeşitli işbirlikleri modelleriyle bir arada aynı çatı altında bulunmaktan çok daha fazla olumlu etkiyi, ekonomik kalkınmayı, barışı, istikrarı bölgeye muazzam bir katkı getirme potansiyelini de beraberinde taşıyacaktır. Fakat bunu görmemezlikten gelip, ifade etmeye bile cesaret etmeden herkes siyasi olarak yoluna devam ediyor. Bu adaya bir çözüm getiriyor mu, getirmiyor. Geçen yılların oluşturduğu ekonomik kayıpları telafi ediyor mu, etmiyor. Bizim geçmişten ders çıkartıp Kıbrıs’ta iki devletli bir çözüm içerisinde artık adanın yoluna devam etmesi gerekiyor.

"Dört kesim bir araya gelelim huzur dolu bir geleceği inşa edelim"

Bunun küresel barışa yapacağı katkı inanılmaz derecede büyük olacak. Biz uluslararası toplumu bu konuda pozisyon almaya, bu hususa destek vermeye davet ediyoruz. Alternatifinin pratikte mümkün olmadığı tek çözümün Kıbrıs Türkleri’nin diğer tarafı azınlığı olarak muamele görmesi olduğu çözüm modellerinin dayatılma şanslarının bir yere gitmeyeceğini herkes biliyor. 1974’ten bu yana iki kesimli hayata geçildikten sonra kan dökülmedi, savaş olmadı. Rum kesimi ekonomisi ile kalkınıp gidiyor. Yatırım, turizm alıyor. Savaş, terör tehdidi yok. Burası kendi yoluna barışla devam ediyor. Bunu daha yapısal hale neden getirmiyoruz? Uluslararası toplum neden bunu görmemezlikten geliyor. Ben burada asıl çağrımı Kıbrıs Rum kesimindeki vatandaşlara ve siyasi liderlere yapmak istiyorum. Onlar da Kıbrıs adasını daha ileriye modern bir şekilde kalkınmış olarak barışçıl bir şekilde ve güvenliği sonsuza kadar teminat altına almak istiyorlarsa bu türden çözümleri hayata geçirmede cesur davranmaları gerekiyor. Ben buradan kendilerini bu konuda cesur olmaya davet ediyorum. İnanıyorum bu konuda sağ duyusu olan insanlar ellerinden geleni yapacaktır. İki devletli çözümden sonra adanın otorite sahipleri iki taraftan da bir araya gelip adayı çok daha ileri götürmek için ellerinden geleni yapacaklar. Yunanistan ile Türkiye arasında cereyan eden olumlu siyasi havanın biz adada da yankı bulması, Yunanistan’ın, Türkiye’nin, KKTC’nin, Rum kesiminin hep beraber bir araya gelerek daha iyi bir geleceğe bölgemizde inşa etmemiz mümkün. Bu gelecek dün de bizi bekliyordu ama bu formulü hayata geçirmediğimiz için dünü kaybettik. Geleceği bari kaybetmeyelim. Dört kesim bir araya gelelim Ege ve Akdeniz’de beraber inşa ettiğimiz barış, huzur dolu bir geleceği inşa edelim." 

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ise yeni müzakere yoluyla çözüme taraf olduklarını yineleyerek şöyle konuştu: "Bu adaletsiz küresel ortamda Kıbrıs Türk halkının özden gelen haklarının tesisi için egemen eşitliğimiz ve eşit uluslararası statümüzün teyidi için büyük bir mücadele vermekteyiz. 61 yıldır temel insan haklarına erişimimizi engellemek için sürekli başarısızlığa uğrayan tüketilmiş zeminde yürütülen müzakerelerin mazeret olarak kullanılmasına izin veren uluslararası aktörlere bu böyle gitmez, gidemez dedik. Sahadaki gerçeklerin masaya yansıyacağı yeni bir vizyonla müzakere yoluyla bulunacak bir çözüme taraf olduğumuzu da sürekli olarak ifade ettik. 56 yıllık müzakere süreçlerinde sürekli başarısızlığın en önemli sebebi soruna teşhisin yanlış konması, istenmeyen bir formülün dayatılmaya çalışılması ve bunun bilinmesine rağmen bunda ısrar edilmesi olmuştur. Kıbrıs Türk tarafı olarak statükonun muhafazasına hayır diyoruz.

"Biz liderler bunun sorunun bilinci içerisinde önümüzdeki süreçte buna bir çözüm üretebileceğiz"

2004’te Rum halkının hayır oyu ile ölmüş ve 2017’de Crans Montana Zirvesi sonrasında gömülmüş federasyonun artık bir uzlaşı için iki tarafça kabul edilen bir çözüm modeli olmadığı kayda geçmiştir. Bu gerçeği kabul etmeyen çıkarlarına ters düştüğü için federasyonda ısrarcı olan taraflar vardır. Ancak bizim için o tarafların pozisyonları ve ne istediklerinin hiçbir önemi yoktur. Eğer adil ve kalıcı bir çözüm arzu ediliyorsa böylesine bir uzlaşı ancak tarafların rıza gösterecekleri bir zeminde müzakere edilerek bulunabileceği bir realitedir. Çözüme ulaşılıncaya kadar iki devletin işbirliği ile çeşitli konularda çalışmalar yürütmekteyiz. Geçiş kapılarının açılmasına yönelik çalışmamız olmuştur. Geçiş kapılarını kullanmak isteyenlere kolaylık sağlamak için biz liderler bunun sorunun bilinci içerisinde önümüzdeki süreçte buna bir çözüm üretebileceğiz. 2003 yılında açılan ilk geçiş kapısının iki tarafın ilişkilerine somut yansımaları olmuştur. Hali hazırda iki taraf arasında 9 geçiş kapısı bulunmaktadır. Lefkoşa’nın doğusunda Haspolat bölgeside yeni bir kapının açılması bir zaruriyet teşkil etmektedir. Ancak Rum lider bunun karşılığında bir şeyler elde etmek istediği için şartlar öne sürmektedir. Rum lidere çağrıda bulunmak istiyorum, bizim önerdiğimiz Haspolat kapısına karşılık olarak başka bir kapı önerisi varsa buyursun bunu önersin."

Bu haber ilk olarak gazetecilerplatformu.org'da yayımlanmıştır.

  • Edebiyat profesörünün bir seyahatname yazarı olarak portresi Edebiyat profesörünün bir seyahatname yazarı olarak portresi
Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?
Dışişleri Bakanı Hakan FidanKuzey Kıbrıs Türk CumhuriyetiKKTCErsin Tatar

Yorum Yazın

e-bülten sağ blok
Yeni Arayış
    Yeni Arayış

    Bizi Takip Edin
    Facebook
    X (Twitter)
    Instagram
    Linkedin
    Mastodon
    Bluesky
    Köşe Yazarları
    Murat Aksoy
    Murat Aksoy Kılıçdaroğlu tarihe nasıl geçmek istiyor?
    Ahmet T. Kuru
    Ahmet T. Kuru Genç siyaset: Mamdani, ABD ve Türkiye
    Şahin Eroğlu
    Şahin Eroğlu Tanınmanın Hapishanesi: Kimlik politikalarının varoluşsal tıkanışı
    Hakan Tahmaz
    Hakan Tahmaz TBMM’de ‘çözüm komisyonu’
    Başak Yağmur Eray
    Başak Yağmur Eray Korkunun krallığında Adalet sürgündür
    Emir Berke Yaşar
    Emir Berke Yaşar Türkiye gençleri, Netflix izlediği sürece Türkiye Demokrasisi için umut var
    Özgür Çoban
    Özgür Çoban İsrail–Almanya ilişkileri: Pragmatik ya da duygusal 
    Ali Kılıç
    Ali Kılıç Astana Zirvesi ve Çin’in Sessiz Yürüyüşü
    Çağatay Arslan
    Çağatay Arslan Çöl Gezegeni’nden Ortadoğu’ya: Dune’un zamansız mesajı
    Burcu Ağca Karakaya
    Burcu Ağca Karakaya Günde sadece iki saat eğitim
    Erdem Bağcı
    Erdem Bağcı TCMB Temmuz itibariyle faizleri düşürmeli mi?
    Eda Çağlayan Ertok
    Eda Çağlayan Ertok Toplumsala bakışta görünenle dijitalin savaşı 
    Fahri Bakırcı
    Fahri Bakırcı Güçlendirilmiş iç cephe üzerine
    Onur Tuğrul Karabıçak
    Onur Tuğrul Karabıçak İç cepheyi sıkı tutmak: Siyasal iktidarın yeni bir sahne yaratması için yıllardır kullandığı söylem
    Armağan Öztürk
    Armağan Öztürk Muharrem İnce ve Baba Ocağı
    Korhan Gümüş
    Korhan Gümüş Eşekler ve eşitlikçi bir dünya hayali
    Kübra Evliyaoğlu
    Kübra Evliyaoğlu Taç ve gövde
    Beril Esra Atahan
    Beril Esra Atahan Sevgi yetmiyor: İnsanların asıl savaşı sürdürmekle
    SON GELİŞMELER
    İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
    İhraç edilen teğmenlerin avukatlardan açıklama
    Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
    Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Yalova'da tersane işçileriyle bir araya geldi
    MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
    MSB kararını açıkladı: Teğmenler TSK'dan ihraç edildi
    DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
    DEM Parti İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, DTK Eş Başkanı Leyla Güven’i cezaevinde ziyaret etti
    instagram gel gel
    tanpınar haber altı
    Yeni Arayış
    KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

    Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı