MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat

Erdoğan ne diyor?

ANA SAYFASİYASETErdoğan ne diyor?
Erdoğan ne diyor?

Belki de Erdoğan’ın en büyük başarısı şu cümlede yatıyor: “Unutmayınız, biz bu ülkede yolcu değil, hancıyız. Biz burada ev sahibiyiz. Burda doğduk, burda büyüdük, burda yaşıyoruz”.

03 Haziran, 2025, Salı 06:50
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Erol Katırcıoğlu
Erol Katırcıoğlu

Bu konuşmasında bu ülkede var olan farklılıkları önemsemeyen bir bakış açısı içinde bu vatan hepimizin ortak çatısıdır ve aramızdaki farklılıkların kimse tarafından kaşınamayacağı bir döneme giriyoruz derken yüzde 30 tabanı olan Siyasi İslami bir kimliğe sahip liderinin bütün ülke adına konuşuyor olması bile söylediğiyle çelişkili değil mi? 

Belki de Erdoğan’ın en büyük başarısı şu cümlede yatıyor: “Unutmayınız, biz bu ülkede yolcu değil, hancıyız. Biz burada ev sahibiyiz. Burda doğduk, burda büyüdük, burda yaşıyoruz”. Doğrusu Erdoğan bu cümleyle, kendi gibi düşünenlerin bu ülkede çoğunluk olduğuna dair bir izlenim yaratmayı başardı. Oysa, en geniş yorumla 2002’de onu ve onun “dava” diye tanımladığı bir tür Cumhuriyet karşıtı rövanşist projesini destekleyenler bu toplumun sadece yüzde 33’üydü. 23 yıl sonra bu destek yine bu oran civarında. Yani gerçekte Erdoğan “burası” derken bu ülkeyi kastediyorsa bu kitle “ev sahibi” olmak yerine “kiracı” sayılması gereken bir kitle. Oturdukları yerde de doğrusu çok uzun oturdular, bence artık gitmeleri zamanı.

Ama Erdoğan, aynı konuşmasında diyor ki "Emri hak vaki olana kadar da yine burada olacağız”. Hoppalaa! Ne demek istiyor dersiniz? Ölene kadar bu ülkeyi ben yöneteceğim mi demek istiyor yoksa sıradan bir cümle olarak Allah izin verdiği kadar hayatta olacağız mı demek istiyor. Yoksa her ikisini mi?

Konuşmasında benim takıldığım bir başka cümlesi de şu: “Hilal'in gölgesinde ezanı Muhammedilerin huzur veren ikliminde yaşamaya devam edeceğiz.”

Müslüman olanların bir duygu olarak ezanların susmadığı huzur veren bir iklimde yaşamak istemelerini anlıyorum. Ama gerçekte ne bu ülkede ve ne de ezanların okunduğu Müslüman coğrafyasında böyle huzurlu bir iklim yok. Belki de hiç olmadı. O zaman Erdoğan neden söz ediyor dersiniz?

Yine bu konuşmasında bu ülkede var olan farklılıkları önemsemeyen bir bakış açısı içinde bu vatan hepimizin ortak çatısıdır ve aramızdaki farklılıkların kimse tarafından kaşınamayacağı bir döneme giriyoruz derken yüzde 30 tabanı olan Siyasi İslami bir kimliğe sahip liderinin bütün ülke adına konuşuyor olması bile söylediğiyle çelişkili değil mi?

Tabii ki gerçekten farklı kimlikler arasında böyle bir uzlaşı üretmiş olsa biz de alkışlarız bunu. Ama ne gezer!

Mesela Kürt sorununu geldiğimiz bu aşamanın ötesine taşımak üzere Kürt siyasetinin talep ettiği koşulları kabul etmiş olsa, bu çerçevede af dahil silah bırakma süreçlerini ciddiyetle sürdürse;

Mesela, Asya Bank’ta hesabı var diye tutuklanan insanları af kapsamına koyabilse;

Mesela, bir bildiriye imza attı diye işinden olan KHK’lı akademisyenleri işlerine iade eden kararları çıkarsa; 

Mesela, Cemevleri meselesini çözüp Alevi yurttaşların taleplerini karşılasa;

Mesela Ekrem İmamoğlu’nu zorlama, manipülatif iddialardan vazgeçerek serbest kalmasını sağlasa;

İşte o zaman biz de Erdoğan’ın söylediği “Kimlik siyaseti, köken siyaseti, meşrep ve mezhep farklılıklarını kaşıyan fitne siyaseti dönemi artık kapanmıştır" diyebiliriz. 

Ama Erdoğan bu önerdiğimiz konularda o denli “kimlikçi” ki kendi yaptığının bile bir “kimlikçi siyaset” olduğunun farkında değil. Onun için bu adımları atmadığı sürece, gençlere önerdiği “Hilal'in gölgesinde ezanı Muhammedilerin huzur veren ikliminde yaşamak” bence o gençlere de nasip olmayacak gibi…

  • Adaletsizlikler ülkesinde barış  Adaletsizlikler ülkesinde barış 
Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?
CemevleriEkrem İmamoğluCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan

Yorum Yazın

Erol Katırcıoğlu
    Erol Katırcıoğlu

    Bizi Takip Edin
    Facebook
    X (Twitter)
    Instagram
    Linkedin
    Mastodon
    Bluesky
    Köşe Yazarları
    Herkül Millas
    Herkül Millas Milli açıklamaların yetersizliği
    Deniz Nas
    Deniz Nas Dönüşen CHP, sol popülizm ve Özgür Özel
    Bilal Sambur
    Bilal Sambur Hakimiyet saplantısı, hassasiyet değildir
    Semih Çoban
    Semih Çoban Bir öğle arası: Stephansplatz’da 20 dakika
    Aydan Bakan
    Aydan Bakan Pijamalı balon
    Hakan Tahmaz
    Hakan Tahmaz İktidarın hukuksuz planları ve CHP’de derinleşen kriz
    Fahri Bakırcı
    Fahri Bakırcı “Bilimci” ve “Yiyimci” Makyavelizm üzerine (2)
    Çağatay Arslan
    Çağatay Arslan Nas nasıl Riba’ya dönüştü?
    İlter Turan
    İlter Turan Vakit kaybetmeden sosyal güvenlik reformu yapmamız gerekiyor
    Başak Yağmur Eray
    Başak Yağmur Eray Siyasetin kırılgan zemini: Mazlumluk ve güç ikilemi
    Ali Kılıç
    Ali Kılıç Türkiye’nin Avrupa anahtarı: Erdoğan ile Özel’in buluşma noktası
    Burcu Ağca Karakaya
    Burcu Ağca Karakaya Çocukları sevgiyle şımartmak
    Erdem Bağcı
    Erdem Bağcı Türkiye ekonomisi SWOT analizi
    instagram gel gel
    Yeni Arayış
    KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

    Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı