MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat

Çayırhan Maden Ocağı'nda eylem üçüncü gününe girdi

ANA SAYFAGÜNDEMÇayırhan Maden Ocağı'nda eylem üçüncü gününe girdi
Çayırhan Maden Ocağı'nda eylem üçüncü gününe girdi

İşçiler: "Bu kadar emek, bu kadar işçi bir kalemde silinip atılabilecek hale gelmesin"

22 Kasım, 2024, Cuma 15:52
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Yeni Arayış
Yeni Arayış

Ankara’nın Nallıhan ilçesinde bulunan Çayırhan Termik Santrali'nde varlık satışına karşı yaklaşık 500 işçinin yer altına inerek başlattığı eylem üçüncü gününe girdi. 500 işçi yerin yüzlerce metre ise altında eylemini sürdürürken, yeryüzü çalışanı maden işçileri ise maden giriş alanında yaktıkları ateşte ısınmaya çalışıyor. 

Ankara’nın Nallıhan ilçesinde bulunan Çayırhan Termik Santrali’nde varlık satışına karşı yaklaşık 500 işçinin yer altına inerek 20 Kasım'da başlattığı eylem üçüncü gününe girdi. Maden baca ağzı olarak adlandırılan bölgede kurulan çadırlarda ise işçiler hem yağan yağmurun etkisinden hem de gece soğuğundan korunmaya çalışıyor. 

"Bu kadar insan yarı yolda bırakılmasın"

Maden sahasında konuşan işçiler eylemin 3'üncü gününde taleplerini yineledi. Çayırhan Termik Santrali'nin varlık satışını istemeyen ve 9 yıldır maden işçisi olacak çalışan Kaan Öztürk açıklamasında şu ifadeleri kullandı: 

"Gerçekten burada canla baş verip mücadele etmeye devam ediyoruz. Herkesten Allah razı olsun. Herkes burada eşini, çocuğunu evde bırakıp bazı değerleri kazanmak için buraya geldi. Bu zorlu süreçte gerçekten hepimiz yağmur yağış demeden şu soğuklarda mücadelemize devam etmek istiyoruz. Olay bizim için kötü yerlere gidiyor görünebilir ama biz mücadeleyi bırakmak istemiyoruz. Herkes evine ekmek, çocuklarına kıyafet götürmek istiyor. Ben değerli büyüklerime buradan seslenmek istiyorum bu kadar insan yarı yolda bırakılmasın. Ne yapılması gerekiyorsa o yapılsın. Evlerden çıkartılacağız 4 ay süre veriliyor. Bu kadar insan bu kadar emek bu kadar işçi bir kalemde silinip atılabilecek hale gelmesin. Kış günü geldi zorlu şartlar herkes bunu göz önüne almasını istiyorum. Herkes birlik beraberlik içinde birbirine sahip çıkıyor. Bizi yalnız bırakmadıkları için herkese çok teşekkür ediyorum. Devlet büyüklerim aslında bu varlık satışının gerçekten olmaması gerektiğini düşünmeleri gerekiyor. Biz madenciler Türkiye’nin bazı yerlerinde yeri geldi depremde yeri geldi başka yerlerde birlikle her yere gittik. Bu memleket hepimizin memleketi sahip çıkmamız gerekiyor. Burası bir ekmek olacağı büyük bir enerji kapasitesi olan yer özelleştirilmemesi gerekiyor, devlet tarafından denetlenip desteklenmesi gereken bir ocağımız var. Sahip çıkılmalı."

"Mücadelemize devam edeceğiz"

9 yıldır maden işçisi olarak çalışan Enes Kağan Kaya yaptığı açıklamada, "Üçüncü güne girdik 'varlık satışına hayır' diyorum, 'özelleştirmeye hayır' diyorum. Biz burada maden ocağı işletiyoruz bu hepimizin madeni. Milletin komple geleceğimiz. Geleceğimizin devletimizde kalmasını istiyoruz. Buradan kar yaptığımızı düşünüyoruz zarar etmediğimizi düşünüyoruz. O yüzden varlık satışına hayır diyorum. Bunun için de mücadelemize devam edeceğiz" şeklinde konuştu.

10 yıldır madende çalışan İlkay Camcı bölge halkından madene gelerek eyleme destek vermelerini talep ettiği konuşmasında, "Devletimizi yöneten büyüklerimizden buralara dokunmamalarını istiyoruz. Biz 3 yıldır emin olun bu şirket KİAŞ altında huzurlu çalışıyoruz. İş güvenliği ve diğer yönlerden hiçbir sıkıntı yaşamadık. Şimdi gelecek özelleştirmede hep bir endişe mutlaka duyacağız. Bölge halkının buraya gelmesini istiyorum ne kadar çok kalabalık olursak devletimizin büyükleri bizi duyacak" dedi. 

10 yıldır çalışan madenci Murat Gençel, özelleştirme ile mağdur olan madencilerin yaşadıkları sorunları yaşamak istemediğini belirterek, "Biz sahipsiz kalmak istemiyoruz. Özelleştirmede hep sıkıntılar yaşanıyor. Özelleşen şirketler var görüyoruz arkadaşlarımızın canları da yanıyor mağdur olan arkadaşlarımız da var. Aynı şeylerin bizim başımıza gelmesini istemiyoruz. Mağdur kalmak istemiyoruz. Onlar gibi" ifadelerini kullandı. 

"Bir devletin milletine yapabileceği en büyük zulümlerden bir tanesi"

22 yıllık madenci Ramazan Akan ise madenin varlık satışını "İnsanın kendi ayağına sıkması gibi bir şey" sözleriyle özetleyerek şöyle konuştu: "Ne diyebiliriz ki insanın kendi ayağına sıkması gibi bir şey. Bir devletin milletine yapabileceği en büyük zulümlerden bir tanesi diyebilirim. İşte öyle bir olay bu. Nallıhan, Çayırhan, Beypazarı benim çocukluğundan beri burada ekmek yiyen insanlar. Burada bozkırın ortasında bir geçim mücadelesi yapılıyor. Fakat bunu göremiyorlar mı, görmek mi istemiyorlar anlamıyorum. Böyle bir durumun ortasındayız. Araştırılıp bakılsın devletin dönemdeki iş kazası sayısıyla bir de özel şirketin sayısına bir bakılsa arada uçurumlar var. Şimdi burada üretim var herkes amirlerin memnun, biz de memnunuz."

Maden işçisi Cengiz Aksoy ise, "Varlık satışını, özelleştirilmesinin karşısındayız onu istemiyoruz. Biz kendimizi garantiye almak için KİAŞ’ta veya devlet bünyesinde kalmak istiyoruz. İşçi mağdur olmasın diye. Lojmanlardan çıkılacak diyorlar özelleştiği zaman, işçinin hakkının yenmemesini istiyoruz" dedi. 

  • Faiz indirimi için aralık ayı yorumu ne kadar doğru? Faiz indirimi için aralık ayı yorumu ne kadar doğru?
Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?
Çayırhan Termik SantraliNallıhanÖzelleştirme

Yorum Yazın

Yeni Arayış
    Yeni Arayış

    Bizi Takip Edin
    Facebook
    X (Twitter)
    Instagram
    Linkedin
    Mastodon
    Bluesky
    Köşe Yazarları
    Fahri Bakırcı
    Fahri Bakırcı “Yeter söz milletindir” sloganı üzerine (1)
    Mehmet Akif Koç
    Mehmet Akif Koç Zengezur Koridoru ya da “Turan Yolu”ndan “Trump Yolu”na
    Turgay Bozoğlu
    Turgay Bozoğlu De te fabula narratur!
    Murat Aksoy
    Murat Aksoy Yol haritasını kim belirleyecek?
    Bahattin Yücel
    Bahattin Yücel Atı alan bir kez daha Üsküdar’ı geçer mi?
    Başak Yağmur Eray
    Başak Yağmur Eray Tarikatlar ve İktidar
    Deniz Nas
    Deniz Nas Yeni Sol: Bireyin kimliğinin politiğe taşınması
    Tunay Şendal
    Tunay Şendal Ahlaki ve yapısal krizlerin aşındırdığı toplumsal güven
    Ekrem İmamoğlu
    Ekrem İmamoğlu Türkiye’de iç barış ve dış itibar nasıl sağlanır?
    Korhan Gümüş
    Korhan Gümüş İstanbul’da ilk rasathane nasıl kuruldu?
    Bahar Akpınar
    Bahar Akpınar Homo Criminalis: Suçun Kurduğu Düzen
    Bilal Sambur
    Bilal Sambur Sahte diploma, sahte insandır
    Çağatay Arslan
    Çağatay Arslan Jane Austen hayatımı mahvetti: Aşkın ve anlamın yolculuğu
    Emir Berke Yaşar
    Emir Berke Yaşar Hayat Hanım’ı yeniden okumak
    Hakan Tahmaz
    Hakan Tahmaz Yeni çözüm sürecinde Meclis’te ilk güçlü adım
    Ahmet Öztopkara
    Ahmet Öztopkara Arendt ve fikri mülkiyet: Yaratıcı eylemin sınırları
    Gönen Orhan
    Gönen Orhan Tüketiyorum, o halde VARIM!
    Bora Şahin
    Bora Şahin Makyajla yazılan manifesto
    Bilgehan Uçak
    Bilgehan Uçak Simi’den
    instagram gel gel
    Yeni Arayış
    KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

    Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı