MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat

Aynı günü mü yaşadığınızı sanıyorsunuz?

ANA SAYFAGENELAynı günü mü yaşadığınızı sanıyorsunuz?
Aynı günü mü yaşadığınızı sanıyorsunuz?
30 Haziran, 2024, Pazar 19:24
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Gülden Bulut
Gülden Bulut
yazı içi reklam

19.yy. filozoflarından Henry David Thoreau her günümüzün birbirinden farklı olduğunu anlatır. Aslına bakarsanız Antik Yunan filozoflarından Herakleitos ‘Aynı nehirde iki kere yıkanılmaz’ diyerek değişimin mütemadiyen sürdüğünü düşünce tarihinin en başında söyler.

Bir danışanım yaşamın yavanlığından ve sıkıcılığından bahsediyordu. Her gün aynıydı, dün bugünün tekrarıydı, yarın da bugünün kopyası olacaktı. Kendini bir fare gibi kapana kısılmış hissediyordu. Oysa şunun farkında değildi: Hiçbir gün aynı değildi. Fark yaratmak için büyük şeyler yapmayı bekleyen, yaşamı anlamlı kılabilmek için okyanusları aşmayı, hayallerindeki topraklara basmayı, o büyük ve etkileyici hareketi yaparak hayatın tüm yavanlığını absorbe etmeye çalışan yığınlar var. Her gününe sıradanlık damgası vuran ve bu yüzden hayıflanan, ona sunulmuş bir armağan olan yaşama ve yaşamlara şahit olma fırsatının farkında olmayan, öylesine yaşayan insanlar.

19.yy. filozoflarından Henry David Thoreau her günümüzün birbirinden farklı olduğunu anlatır. Aslına bakarsanız Antik Yunan filozoflarından Herakleitos ‘Aynı nehirde iki kere yıkanılmaz’ diyerek değişimin mütemadiyen sürdüğünü düşünce tarihinin en başında söyler. Thoreau da Ormanda Yaşam adlı kitabında iki yıllık doğayla içiçe yaşamış olduğu deneyimlerini aktarır. Bize gözlerimizin gerçekten görmesini diler. Onun sözleriyle: Hayatın her anı, yeni bir fırsat, yeni bir başlangıçtır. Her anın içinde, keşfedilmeyi bekleyen yeni bir dünya vardır.

Hiçbir yere kıpırdamasak da güneşin her batışında oluşan o benzermiş gibi görünen ambiyansın asla aynı olmadığını göremeyecek kadar körüz. Buz kristallerinin yapısını bilir misiniz? Sanki hepsi birbirine benzer görünür ama yakından incelendiğinde hepsi birbirinden farklıdır, hepsi benzersizdir.

BUZ KRİSTALLERİ BİRBİRİNE BENZER GÖRÜNÜR AMA HEPSİ FARKLIDIR

Gerçekten görmüyoruz, duymuyoruz, duyumsamıyoruz. Gidilecek ülkeler listesine tık atmayı bekleyen aç gözlü hayvanlar gibiyiz. Hiçbir yere kıpırdamasak da güneşin her batışında oluşan o benzermiş gibi görünen ambiyansın asla aynı olmadığını göremeyecek kadar körüz. Buz kristallerinin yapısını bilir misiniz? Sanki hepsi birbirine benzer görünür ama yakından incelendiğinde hepsi birbirinden farklıdır, hepsi benzersizdir. Her yıl kış gelir ama her seferinde kendini var etme şekli birbirinden farklıdır. Mevsimler gelip geçerken hepsinin kendine has dokusunu görmek için sadece bakmak yetmez. Siz oğlunuza ya da kızınıza sarılırken hep aynı kişiye mi sarıldığınızı düşünüyorsunuz? Şu ötede gördüğünüz çınar ağacının rüzgarla sağa sola salınırken bildik bir ezberle mi hareket ettiğini düşünüyorsunuz? Her günün aynı olduğunu algılayan sizin bilinciniz. Eğer çevrenizi daha net ve doğru bir şekilde gözlemliyor olsaydınız hiçbir şeyin dünün aynısı olmadığını görürdünüz. Her gün aynı güzergahta yürüyüş yapan bir insan hep aynı yoldan geçtiğini mi sanır? Nasıl bir aldanmadır bu!

Dikkatle baktığınızda her anın muhteşemliğini fark edersiniz. Nefes alışverişlerimiz bile benzersizdir. Her sabah aynı güne uyanmayız, her gece aynı Ay’ın ışığı yansımaz tenimize.

HER SABAH AYNI GÜNE UYANMAYIZ

Doğa bir yol gösterici olarak bize nasıl yaşayacağımızı anlatıyor. Bedenimiz bile gün be gün değişiyor. Siz dokunduğunuzda sevdiğinize aynı bedene dokunmuyorsunuz. Elinizdeki hücreler sürekli yenileniyor ve değişiyor. Bu anlayış, bizi yaşamda oluyor olmamızdan ötürü minnettar kılar. Dikkatle baktığınızda her günün muhteşemliğinde gözleriniz dolabilir. O zaman rutin dediğiniz bile ayin gibi yaşanır. Bu bilinç, yaşamın her anında var olmanın ve bu varoluşa minnettar olmanın önemini anlatır. Dikkatle baktığınızda her anın muhteşemliğini fark edersiniz. Nefes alış verişlerimiz bile benzersizdir. Her sabah aynı güne uyanmayız, her gece aynı Ay’ın ışığı yansımaz tenimize. Böyle bakarsak hızlanmak değil yavaşlamak isteriz. Çünkü bu, yaşamdaki güzellikleri fark etmenin tek yoludur.

Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?

Yorum Yazın

yazı altı ebülten
Gülden Bulut
    Gülden Bulut

    Bizi Takip Edin
    Facebook
    X (Twitter)
    Instagram
    Linkedin
    Mastodon
    Bluesky
    Köşe Yazarları
    Hakan Tahmaz
    Hakan Tahmaz Süreç neden ağırdan ilerliyor?
    Murat Aksoy
    Murat Aksoy Fotoğraflar bize ne anlatıyor?
    Bilgehan Uçak
    Bilgehan Uçak OAKA bir çılgınlıktır
    Alican Uludağ
    Alican Uludağ Son bir yılda yaşananlar: Saray rejimini tahkim etmek
    Erdem Bağcı
    Erdem Bağcı Türkiye'nin önünde duran ekonomik fırsatlar
    Burcu Ağca Karakaya
    Burcu Ağca Karakaya Çocuklardan çok mu şey istiyoruz?
    Ali Kılıç
    Ali Kılıç Taşkent: Tarihle modernitenin avlusu
    Armağan Öztürk
    Armağan Öztürk Türk-Amerikan ilişkilerinde son durum
    Kübra Evliyaoğlu
    Kübra Evliyaoğlu Hiper-gerçekliğin gösterge oyunları: Baudrillard ve Saussure’ü bugüne taşımak
    instagram gel gel
    Yeni Arayış
    KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

    Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı