MENU
  • ÇEVİRİ
  • YORUM
  • YARGI KRİZİ
  • PİYASALAR
  • GÜNDEM
  • DÜNYA
  • EDİTÖRDEN
  • SPOR
  • KÖŞE YAZILARI
  • DOSYA>Seçimin Ardından
  • GENEL
  • KİTAP
  • DOSYA>Avrupa'nın Seçimi
  • DOSYA>Emekliler
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • RÖPORTAJLAR
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • E-Bülten
Yeni Arayış
Yeni Arayış
Yeni Arayış
  • ANA SAYFA
  • KÖŞE & YORUM YAZILARI
  • KATEGORİLER
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • DIŞ POLİTİKA
    • KÜLTÜR SANAT
    • HUKUK
    • TEKNOLOJİ
    • PSİKOLOJİ
    • FELSEFE
    • KENT
    • EDEBİYAT
    • SAĞLIK
    • ASTROLOJİ
    • GEZİ
    • SÖYLEŞİ
    • EKOLOJİ
    • MEDYA
    • EĞİTİM
  • KÜNYE & İLETİŞİM
Kapat

12 Eylül 1980’de ne oldu?

ANA SAYFAGÜNDEM12 Eylül 1980’de ne oldu?
12 Eylül 1980’de ne oldu?

12 Eylül 1980'de Türk Silahlı Kuvvetleri, yönetime el koyarak, meclisi lağvetti.

12 Eylül, 2024, Perşembe 11:35
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Yeni Arayış
Yeni Arayış
yazı içi reklam

Emir-komuta zinciri içinde gerçekleştirilen bu darbe, 27 Mayıs 1960 darbesi ve 12 Mart 1971 muhtırasının ardından silahlı kuvvetlerin yönetime üçüncü kez açık müdahalesi olarak tarihteki yerini aldı.

Türkiye demokrasisinde 'kara leke' olarak anılan 12 Eylül 1980 darbesi sonrası 650 bin kişi gözaltına alındı, 52 bin kişi de tutuklandı. Sıkıyönetim döneminde, 14 kişi cezaevlerindeki açlık grevlerinde, 171 kişi sorguda ve uğradığı işkencelerde, 49 kişi de idam edilerek hayatını kaybetti.

Tarihler 12 Eylül'ü gösterdiğinde söz konusu plan, aynı isimle sabaha karşı uygulandı ve darbeciler ülke yönetimine el koydu.

Emir-komuta zinciri içinde gerçekleştirilen bu darbe, 27 Mayıs 1960 darbesi ve 12 Mart 1971 muhtırasının ardından silahlı kuvvetlerin yönetime üçüncü kez açık müdahalesi olarak tarihteki yerini aldı.

Meclis lağvedildi, anayasa kaldırıldı

Darbeciler Evren, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Nurettin Ersin, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Tahsin Şahinkaya, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Nejat Tümer ve Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Sedat Celasun'dan oluşan Milli Güvenlik Konseyi, bütün yetkileri ele aldı.

Anayasayı uygulamadan kaldıran darbeciler, ardından TBMM'yi lağvederek antidemokratik faaliyetlerine devam etti. Ülke genelinde sıkıyönetim ilan edildikten sonra sivil toplum kuruluşlarını hedef alan darbeciler, Türk Hava Kurumu, Çocuk Esirgeme Kurumu ve Kızılay dışındaki derneklerin faaliyetlerini durdurdu.

Siyasi partilerin kapısına kilit vuran darbeciler, Süleyman Demirel ile Bülent Ecevit'i Hamzakoy'a, Necmettin Erbakan ile Alparslan Türkeş'i ise Uzunada'ya sürgüne göndererek, siyasi yasaklar getirdi.

"Asmayalım da besleyelim mi?" 

Darbeden sonra ilk idamlar, 9 Ekim 1980 tarihinde gerçekleşti. Sol görüşlü Necdet Adalı, ardından ülkücü Mustafa Pehlivanoğlu idam edildi.

Darbe öncesinde bir askeri inzibat erini öldürdüğü gerekçesiyle hüküm giyen 17 yaşındaki Erdal Eren, 19 Mart 1980'de idama mahkum edildi. Kenan Evren'in 17 yaşında astırdığı Erdal Eren için söylediği "Asmayalım da besleyelim mi?" sözü ise hafızalardaki yerini koruyor.

Eren'in idam kararı, Yargıtay tarafından iki kez iptal edilmesine rağmen, Milli Güvenlik Konseyi tarafından onaylanan kararla ve yaşı büyütülerek 13 Aralık 1980'de Ankara Ulucanlar Cezaevi'nde infaz edildi.

Kanlı uygulamaların yanı sıra demokrasinin askıya alındığı süreçte 650 bin kişi gözaltına alındı, açılan 210 bin davada 230 bin kişi yargılandı, 7 binden fazla kişi için de idam cezası istendi. 517 kişinin "ölüm cezasına" çarptırıldığı süreçte, 50 kişi idam edildi.

Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığından 14 bin kişinin çıkarıldığı bu dönemde, yaklaşık 100 bin kişi "örgüt üyesi olma" suçundan yargılandı, 30 bin kişi ise "sakıncalı" olduğu iddiasıyla işlerinden edildi.

Kültür ve sanat hayatının da hedef alındığı bu dönemde, yaklaşık bin film yine sakıncalı bulunduğu için yasaklandı, 4 bine yakın öğretmen ve yüzlerce üniversite görevlisinin işine son verildi. Onlarca gazeteci için de binlerce yıla varan hapis cezaları istendi.

İnsanlık onurunu hiçe sayan uygulamaların mimarları Milli Güvenlik Konseyi üyesi darbeci generallerin belirlediği Danışma Meclisinin hazırladığı anayasa, 1982'de "güdümlü" referandumla yüzde 92'lik "evet" oyu aldı. Darbenin baş aktörü Evren ve diğer darbecilerin ömür boyu yargılanmasını engelleyen "geçici 15'inci madde" de darbe anayasasına dahil edilmişti.

  • Sezgin Tanrıkulu, 12 Eylül darbesinin yıl dönümü için mesaj yayımladı Sezgin Tanrıkulu, 12 Eylül darbesinin yıl dönümü için mesaj yayımladı
Yazarlar sayfasını izyeret ettiniz mi?

İlgili Makale

Murat Aksoy
Murat Aksoy

Narin cinayeti: İnanç mı, vicdan mı?  

12 Eylül 198012 Eylül DarbesiTSKTürk Silahlı KuvvetleriKenan Evren

Yorum Yazın

yazı altı ebülten
Yeni Arayış
    Yeni Arayış

    Bizi Takip Edin
    Facebook
    X (Twitter)
    Instagram
    Linkedin
    Mastodon
    Bluesky
    Köşe Yazarları
    Hakan Tahmaz
    Hakan Tahmaz Süreç neden ağırdan ilerliyor?
    Murat Aksoy
    Murat Aksoy Güce duyulan saygı mı, onun karşısında ezilip ona öykünme mi?
    Bilgehan Uçak
    Bilgehan Uçak OAKA bir çılgınlıktır
    Alican Uludağ
    Alican Uludağ Son bir yılda yaşananlar: Saray rejimini tahkim etmek
    Erdem Bağcı
    Erdem Bağcı Türkiye'nin önünde duran ekonomik fırsatlar
    Burcu Ağca Karakaya
    Burcu Ağca Karakaya Çocuklardan çok mu şey istiyoruz?
    Ali Kılıç
    Ali Kılıç Taşkent: Tarihle modernitenin avlusu
    Armağan Öztürk
    Armağan Öztürk Türk-Amerikan ilişkilerinde son durum
    Kübra Evliyaoğlu
    Kübra Evliyaoğlu Hiper-gerçekliğin gösterge oyunları: Baudrillard ve Saussure’ü bugüne taşımak
    instagram gel gel
    Yeni Arayış
    KünyeGizlilik PolitikasıE-BültenRSSSitemapSitene EkleArşiv
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDIN

    Yeni Arayış | Onemsoft Haber Yazılımı