Tülay Hatimoğulları: “Narin’in ölümü toplumda travma yaratmıştır”

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Narin Güran'ın mezarını ziyaret ederek açıklama yaptı.

Yeni Arayış

Diyarbakır’da öldürülen 8 yaşındaki Narin Güran’ın kabrini ziyaret eden DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, “Bugün Narin’in ölümü toplumda travma yaratmıştır. Artık hiçbir anne kendi çocuğunu en yakınına dahi bırakmaya korkar hale gelmiştir. İşte bu toplumsal travma sadece Diyarbakır’ın travması değil, İstanbul’un da Ankara ve İzmir’in de travmasıdır” dedi.

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Serhat Eren, Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Ayşe Serra Bucak Küçük ve çeşitli sivil toplum kuruluşu temsilcisi ile birlikte Diyarbakır’da öldürülen 8 yaşındaki Narin Güran’ın kabrini ziyaret etti.

Merkez Bağlar ilçesindeki kırsal Tavşantepe Mahallesi’ndeki Narin’in mezarına çiçek bırakan DEM Parti Eş Genel Başkanı Hatimoğulları ve beraberindekiler, dualar okudu. Burada açıklama yapan Hatimoğulları, Narin’in ölümü üzerinde devasa bir sır perdesi olduğunu belirterek, “Ama şunu bilmeliyiz ki Türkiye’de binlerce Narin var. Hikayesi bilinmeyen, yaşadığı cinsel istismarı en yakınındakine söyleyemeyen, yaşadığı şiddeti en yakınındakine söyleyemeyen binlerce çocuk var. Binlerce çocuk bu şekilde katlediliyor. Katil erkek egemen sistemin ta kendisidir, katiller bu sistemin ve iktidarın ta kendisidir ve yerellerdeki mikro iktidarcıklardır. Narin’in öldürülmesi de kadın cinayetleri de politiktir. Çocuklar bu toplumun geleceğidir. Çocukların mutlu bir şekilde eğitim görebilecekler ve oyun oynayabilecekleri ortamın sağlanması başta büyüklerin, toplumun ve kamunun görevidir. Çocukları korumak kamunun görevidir. Çocukları koruyacak yasalarda ısrarcı olmak kamunun görevidir” dedi.

"Narinlere sahip çıkamamış olduk"

Çocukların yaşayabileceği, istismara uğramayacağı bir toplum düzeni kurmanın kamunun görevi olduğunu vurgulayan Hatimoğulları, “Biz büyüklerin de görevidir böyle bir toplumu yaratmak. Bunu yaratamadığımız için Narinlere sahip çıkamamış olduk. Sevgili Narin’in ölümünü diğer ölümlerden ayıran çok önemli bir özellik var. Çocuklar toplumun geleceğidir, evet ama aynı zamanda çocuklar çocuk olarak da toplumun öznesidir, parçasıdır. Onlara yapılan müdahaleleri, hele Tavşantepe’de doğmuşsanız işte kaderleri Narin gibi. Ancak biz bu kaderi değiştirebiliriz” diye konuştu.

"Narin’in nasıl ve kimler tarafından öldürüldüğü neden gizleniyor?"

Narin’in cinayetinin aydınlatılamamasına da tepki gösteren Hatimoğulları, şunları söyledi: “Bizlere Narin’in ölümünü siyasi olarak ifade etmeyin diyorlar. Külliyen yanlıştır bu yaklaşım. Bizler başından beri soruşturma sürecini etkilememek için gözlemlerimizi kamuoyuyla paylaşmadık. 19 gün geçtikten sonra Narin’in nasıl ve kimler tarafından öldürüldüğü neden gizleniyor? Tavşantepe’de neleri gizlemektedirler? Bu sorular kamuoyuna açıklanmadı. Bunları koruyan anlayış, bunları koruyan kolluğun içindeki örgütlenmeler, derin devletin içindeki örgütlenmeler bu soruları sormamızdan rahatsız. Bunun farkındayız. Ama biz bu soruları sormaya devam edeceğiz. En profesyonel mafyanın işlediği cinayeti bile açığa çıkarabilecek alt yapıya sahip olan kolluk, bütün birikimini ve kriminal bilgisini Narin’in cinayetinin, nasıl katledildiğinin, niye katledildiğinin açığa çıkmasını engellemek için kullanmıştır.”

"Artık hiçbir anne kendi çocuğunu en yakınına dahi bırakmaya korkar hale gelmiştir"

Hatimoğulları, Narin’in öldürülmesinin ardından toplumda travma yarattığına dikkat çekerek, artık annelerin çocuklarını en yakınlarına dahi bırakmaya korkar hale geldiğini söyledi. Hatimoğulları “İşte, sevgili Narin’in, o 8 yaşındaki küçücük kızın ölümünün ardından bütün toplumu ilgilendiren devasa sorular ve sorunlar bırakmıştır. DEM Parti olarak, sevgili Narin’in katilleri açığa çıkarılana kadar bu soruların yanıtlarını soracağız. Bu davayı takip edeceğiz. Bugün Narin’in ölümü toplumda travma yaratmıştır. Artık hiçbir anne kendi çocuğunu en yakınına dahi bırakmaya korkar hale gelmiştir. İşte bu toplumsal travma sadece Diyarbakır’ın travması değil, İstanbul’un da Ankara ve İzmir’in de travmasıdır. İşte bizler bunun için Narin’in davasını sonuna kadar takip edeceğiz. Bu topraklarda hiçbir çocuk istismara uğramayıncaya kadar, bütün çocukların üzerindeki şiddet ortadan kalkıncaya kadar, çocukların gerçekten oyun parklarında kaygısız oynayacakları ortamı yaratana kadar mücadelemiz devam edecek” diye konuştu.